Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/143 E. 2021/1087 K. 29.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/143 Esas
KARAR NO : 2021/1087

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/02/2020
KARAR TARİHİ : 29/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin 29/04/2017 tarihli ve 30052 sayılı RG’de yayınlanan 690 karar sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 73/6. Maddesi “Kayyıklık görevi TMSF tarafından yürütülen şirketler, açtıkları davalarda harçtan muaftır.” gereği harçtan muaf olduğu belirtilerek, Bankacılık Kanunu 140. Maddesi gereği harç aranmaksızın davanın görülmesini talep ettiği, davacı şirket ile davalı şirket arasındaki ticari ilişkiden dolayı ve taraflar arasındaki cari hesap ekstresine göre davalı tarafın, davacı şirkete olan borcu 5.347,24 TL olduğu bu alacağın tahsili amacı ile icra takibine girişildiği ancak borçlunun takibe itiraz ettiğini takibin durduğunu belirterek davacı vekili davanın kabulü ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını arz ve talep etmiştir.
Davalı yan cevap dilekçesi sunmamıştır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;

Dava hizmet ilişkisine dayanan fatura karşılığı bakiye alacağına dayalı itirazın iptali davasıdır. Davacı taraf davalı aleyhine Bakırköy …. İcra Dairesinin …. E. Sayılı takip dosyası ile cari hesap alacağından kaynaklı 5.347,24 TLTL asıl alacak üzerinden takip başlattığı ,davalının borcu olmadığı savı ile süresinde takibe itirazı üzerine iş bu itirazın iptali davasının 2004 Sayılı İİK’nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde ve dava değeri 5.347,24 TL üzerinden açıldığı anlaşılmakla ;
Davacı yan davalı ile cari hesap ilişkisi olduğunu ve de davalı adına kargo taşıması yaptığını ve de cari hesaptan kaynaklı takip tutarı kadar alacaklı olduğunu savunmuştur.
Davalının yetki yönünden yaptığı itiraz öncelikle incelendiğinde ; Dava ve takip konusu, faturaya dayalı bir miktar para alacağı olup, talep edilen borç TBK 89. maddesi uyarınca götürülecek borçlardandır. İİK 50 ve TBK 89 maddeleri gereğince, para borcunun ifa yeri alacaklının yerleşim yeri olduğundan Mahkememiz ‘in ve de İcra dairesinin yetkili olduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu uyuşmazığın kargo taşıma hizmetinden kaynaklı olduğu anlaşılmakla davacı yana taşımahizmetini ifa ettiğine dair tüm delillerini dosyay ibraz etmesi istenmiş,taraf defterleri üzerinde Taşıma ve SMM bilirkişi tarafından inceleme yapılmasına karar verilmiş,defter inceleme günü davalı taraf tebliğ edildiği halde defter incelemesine katılmamıştır.
03/03/2021 Tarihli Bilirkişi Raporunda özetle;
Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının borç alacak durumunun, davacı yanca dayanılan cari hesap alacağı şeklinde, takip tarihi itibariyle sabit olmadığı kanaati ile rapor düzenlenmiştir.
İlgili cari yıla ilişkin tarafların ba-bs bildirimleri dosyaya getirtilmiş ,ilgili faturalar beyan sınırının altında kaldığından tarafların ba-bs bildiriminde bulunmadığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında 31/03/2016 -11/09/2019 tarih aralığında işlem hacmi davacı defterlerinde kayıtlı olmakla ,davalının ara ara yaptığı ödemeler mahsup edildiğinde davacının kendi defterlerine göre 5.347,24 TL alacaklı olduğu anlaşılmış ise de; davacı defterleri ve ibraz ettiği faturalar incelendiğinde KDV dahil toplam 6.330,48 TL tutarındaki kargo hizmet faturalarının davalı tarafa tebliğ edilmediği,taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmadığı,davacının kendi defterlerine göre alacak kaleminin ayrı ayrı hizmetin ifa edildiğine yönelik ispatlanamadığı ,taşıma teknik yönünden yapılan incelemede de taşıma işine özgü fatura niteliklerine haiz olmamakla işin yapıldığının bu hali ile ispat edilemediği bu hali ile sadece alacağın davacı defterlerinde kayıtlı olmasının yahut davalının yaptığı ileri sürülen ödemelerin sadece davacı defterlerinde yer alması davacı alacağını ispata yeterli değildir.Davacı yana yemin delili hatırlatılmış olup davacı yan yemin deliline dayanmayacaklarını bildirmiştir.
Bu hali ile davacı taraf faturalara konu mal/ürün/hizmetin ifası teslim olgusunu ispat edememiştir , davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM;Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürülükte bulunan haçlar tarifesi gereğince alınması gereken 59,30- TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
5-Arabuluculuk masrafı olan 1.320,00-TL’ nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır