Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/14 E. 2023/471 K. 30.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/14 Esas
KARAR NO : 2023/471

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/11/2017
KARAR TARİHİ : 30/05/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :10/07/2023
Davacı vekili tarafından açılan tazminat davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “Davalı ….. A.Ş.isimli şirketin internet sitesinin …. tarihli saat 15:18’de yayınlanan “….” başlıklı haberinde kullanmış olduğu görsel davacı-firmaya ait en çok satılan, müşterilerce …. noktalı olarak tanınan ve bu özelliğiyle …. marka olduğu kullanıcılar tarafından ayırt edilebilen ürün olduğunu, haber başkaca haber kaynaklarında da aynı görselle kullanıldığını, oysa haber konusu ile davacı-firmanın hiçbir ilgisi bulunmadığını, buna rağmen bu haberi gören birçok kullanıcı görseli davacı şirkete ait …. marka ürünle ilişkilendirerek habere dair yorum ve paylaşımlarda bulunduğunu, konu hakkında davalı firmaya derhal ihtarname gönderildiğini, bu haksız eylem nedeniyle kamuoyunda sanki davacı firmaya ait düdüklü tencerede kusur varmış gibi bir algı oluştuğunu, olaya ilişkin davacı şirkete müşterilerce konuya dair sorular yöneltildiğini, davacı şirketin maddi manevi zararları meydana geldiğini, yıllardır bu işi yapan, saygınlığı ve güvenirliliğiyle sadece Türkiye’de değil Dünya’da tanınan …. markası bu sebeple çok büyük yara aldığını, markanın ve şirketin ticari itibarı zedelendiğini, Türkiye’nin en çok okunan haber sitelerinden olduğu iddiasını sürekli dile getiren davalı yanın tüketiciler üzerinde ürkütücü etkisi olacağı çok açık olan ” ….” şeklindeki haberde davacı şirkete ait ürünün görselini kullanmış olması davacının uğradığı zararın büyüklüğünü ortaya koyduğunu, bu nedenlerle 1.000,00-TL maddi, 50.000,00-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi” talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; “Davaya konu olan haberin ilk yayınlandığı tarihte kullanılan görselin herhangi bir düdüklü tencereye ait olabileceği izlenimi veren bir görsel olduğunu, davacı tarafın iddia ettiği gibi haberi okuyan ortalama bir okuyucunun bahsi geçen görselden o ürünün “….” marka olduğunu anlaması olağan hayatın akışında mümkün olmadığını, düdüklü tencere gibi basınçlı tencerelerin hepsinin zaten görünüş olarak birbirlerine benzediğini ve piyasada birçok markaya ait düdüklü tencere varken okuyucuların bahsi geçen görselden o düdüklü tencerenin hangi markaya ait olduğunu anlaması genel anlamda mümkün olmadığını, davalının, davacı şirketin ihtarname ile talebine karşılık herhangi bir yasal zorunluluğu olmamasına rağmen tamamen iyi niyetinden kaynaklı olarak görseli kaldırdığını ve düdüklü tencereye ait başka bir görseli kullandığını bu nedenlerle davacının maddi veya manevi zararının oluşmadığını ileri sürerek” davanın reddini talep etmiştir.
Bakırköy … Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas … karar sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize gelmekle, mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydı yapılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalının 29/10/2017 tarihinde internet sitesinde yayınlanan haberde davacının distribitörü olduğu …. marka ürünün kullanılması nedeniyle, ticari itibarının zarar gördüğü ve maddi ve manevi zarara uğradığı iddiasına dayalı haksız rekabetten kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Davacı tanığı … beyanında: “Ben dava konusu … marka düdüklü tencerenin kullanıcısıyım. Anneannem ve annemde uzun yıllardır bu markanın düdüklü tenceresini kullanıyor. 2013 yılında da ben aldım. Ben dava konusu olan … noktalı olanı aldım. Çok memnun olduğum için anneanneme … noktalı düdüklü tencereyi aldırdım. Anneannem … gazetesinde dava konusu haberi görmüş. Beni aradı. Düdüklü tencerenin patladığını söyleyip bize eski düdüklü tenceremizi bıraktırdın diye sitem etti. Ben de bunun üzerine habere baktım. Haberdeki fotoğraf dava konusu … marka … noktalı düdüklü tencerenin fotoğrafıydı. Ancak marka ismi geçmiyordu. Ben anneanneme yanlışlık olabileceğini söyledim. Ben düdüklü tencereyi kullanıyorum ve bu güne kadar sıkıntı yaşamadım. Fotoğraftaki düdüklü tencere benimde kullandığım …. marka … noktalı düdüklü tenceredir. Dolayısıyla fotoğrafa bakan …. marka tencere olduğunu anlar.” demiştir.
Davacı tanığı …beyanında; ” Ben davacı dağıtıcı firmanın satmış olduğu …. marka düdüklü tencerelerin Kayseri de satışını yapan bayilerinden biriyim, davalı şirketin yayınladığı internette video haber şeklinde izledim, haber görüntüsünde söz konusu ürüne ait bir düdüklü tencere ve arkasında hasar gören patlayan bir işyeri görüntüsü vardı, patlayan ürünün …. olmadığı yönünde bilgiler edindik, bu güne kadar bu yönde hiçbir şikayet almadık, bu ürünü patlatığına dair şikayet yada bilgi gelmedi, ürün en son noktada ocağın üstünden kendini yere atıyor ancak patlamıyor, benim bildiklerin bunlardan ibarettir.” demiştir.

Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Talimat numarası ile, 12/09/2022 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; …. vergi kimlik numaralı … TİC.A.Ş.’nin e-defter mükellefi olduğu, ve 2017 yılı e-defter beratlarını süresinde sisteme yükledikleri tespit edilmiş olup, …. TİC.A.Ş. ile …. firmasının 2017 yılındaki ticaret hacminin (alışlarının) toplam 22.825.721,05 TL olduğu, Alışların , haberin yapıldığı tarih olan 29.10.2017 tarihine kadar 15.369.093,02 TL 29.10.2017 tarihinden 31.12.2017 tarihine kadar 7.456.628,03 TL olduğu, Haberin yapıldığı tarih olan Ekim 2017 Galeri Kristal Satışlarının 600.01 nolu hesapta 180.298.827,98 TL olarak göründüğü, Haberin yapıldığı tarihten sonra Kasım 2017 Galeri Kristal Satışlarının …. nolu hesapta 192.318.900,44 TL olduğu, Haberin yapıldığı 29.10.2017 tarihinden sonra yekün satışlarda düşüş değil artış olduğu , fakat iddia edilen zararın tespiti için; Düdüklü Tencere markası olan …. marka tencerenin, bu alış satışlar içerisindeki tutarının “…. marka düdüklü tencere ” olarak ayrı hesapta ayrı kaydı olmamasından dolayı, tespitinin yapılmasının mümkün olmadığı, sonuç ve kanaati bildirilmiştir. 10/03/2023 havale tarihli alınan bilirkişi ek raporunda özetle; Kök raporundaki hususları tekrar ettiğini beyan etmiştir.
Somut davada; davacı vekili, davalının internet sitesinde patlayan bir düdüklü için yaptığı haberde davacının Türkiye distribütörü olduğu …. marka düdüklü tencerenin kullanıldığını, bu sebeple ticari itibar kaybına uğradıklarını ve maddi ve manevi zarara uğradıklarını, maddi ve manevi zararlarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Davalı vekili, davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, dava konusu görseli gören ve haberi okuyan okuyucunun düdüklü tencerenin …. marka düdüklü tencere olduğunu anlamasının mümkün olmadığı, söz konusu marka adının da kullanılmadığını, maddi ve manevi tazminat koşullarının oluşmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından her ne kadar aktif husumet ehliyeti eksikliği sebebiyle davanın reddine karar verilmesi talep edilmiş ise de; 6102 Sayılı TTK’nun 56/1 maddesi uyarınca haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, meslekî itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimsenin yasa metninde düzenlenen içerisinde maddi ve manevi tazminat talepli dava da olmak üzere davaları açabileceğinin hüküm altına alındığı, davacının dava konusu …. markasının ürünlerinin Türkiye distribütörü olduğu, haksız rekabet koşullarının oluşması halinde ve yasa metninde düzenlenen durumların meydana gelmesi halinde adı geçen davaları açmakta hukuki yararı ve aktif husumet ehliyeti bulunduğundan davalı vekilinin bu yöndeki savunmalarına Mahkememizce itibar edilmeyerek yargılamaya devam olunmuştur.
6102 Sayılı TTK’nun 54/2 maddesinde; “Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.” hükmü düzenlenmiş, yine aynı Kanunun 55/1-a maddesinde; “Başkalarını veya onların mallarını, iş ürünlerini, fiyatlarını, faaliyetlerini veya ticari işlerini yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalarla kötülemek” haksız rekabet hallerinin başlıcaları arasında düzenlenmiştir. Öncelikle, kötüleme fiilinin haksız rekabet oluşturabilmesi için açıklamaların belli bir işletme veya somut bir kitle veya grubu hedef alması gerekmekte olup kime yöneldiği belli olmayan kötüleme içeren ancak ticaret hayatını etkileme ve alıcıları yönlendirme kabiliyeti olmayan davranışlar haksız rekabet olarak değerlendirilmemektedir (Füsun Nomer Ertan, Haksız Rekabet Hukuku, İstanbul 2016, s.136 ). Bir sektörün tamamına yönelik açıklamaların kötüleme olarak nitelendirilebilmesi için Yargıtay kararlarında belirtildiği üzere matufiyet unsurunun gerçekleşip gerçekleşmediğinin üzerinde durulması gerekmektedir. Diğer bir ifade ile açıklamada bahsi geçen sektörde yer alan firmaların sınırlı sayıda olup olmadığı, açıklamaların dolaylı da olsa davacı firmayı hedef alıp almadığı, açıklamaların, muhatabı olan üçüncü kişiler nezdinde davacı hakkında olumsuz intiba oluşması sonucunu doğuracak nitelikte olup olmadığı araştırılmalıdır.
Somut davada; davalı internet sitesinde paylaşılan haberde davacının Türkiye distribütörü olduğu …. marka ürün adından bahsedilmemiştir. Davacı vekili internet sitesinde yayımlanan düdüklü tencere görselinin …. marka mavi noktalı düdüklü tencere olduğunu ve bu sebeple herkesin bu ürünün …. marka düdüklü tencere olduğu hususunda yanılgıya kapıldığını ve kapılacağını ve zarara uğradıklarını iddia etmiştir. Mahkememizce davacının maddi tazminat talepleri sebebiyle ve haber sebebiyle ürünün satışından azalma olup olmadığı yönünden davacının defter ve kayıtları bilirkişi marifeti ile incelenmiş, bilirkişi tarafından davacının satışlarının dava konusu haberden sonra artış gösterdiği, …. marka düdüklü tencere satışlarının ayrı hesapta ayrı kaydı olmamasından dolayı tespitinin yapılmasının mümkün olmadığı tespit edilmiştir. Bilirkişi tespiti dikkate alındığında davacının genel olarak satışlarında düşüş değil artış görüldüğü, bu haliyle de söz konusu haberi okuyan ve gören okuyucularda haberde yayımlanan düdüklü tencere görselinin …. marka düdüklü tencere olduğu hususunda yanılgıya düşmediği ve etkilenmediği, davacının maddi zararının bulunmadığı ve haksız rekabet koşullarının oluşmadığı anlaşılmıştır. Davacı vekili tarafından haksız rekabet koşulları, ticari itibarının zarara uğradığı hususu ve maddi zararı ispat edilemediğinden maddi tazminat talepli davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili dava konusu haber sebebiyle ticari itibarlarının zarara uğradığını ve bu sebeple manevi tazminat taleplerinin hüküm altına alınmasını talep etmiştir. 6120 Sayılı TTK’nun 56. maddesi, haksız rekabet sebebiyle ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlike ile karşılaşabilecek olan kimseye, 6098 Sayıklı TBK’nun 58. maddesinde öngörülen şartların varlığı halinde, manevi tazminat isteme hakkı da tanımıştır. 6098 Sayılı TBK’nun 58. maddesi şahsi menfaatin ihlali esasına dayandığı halde, 6098 Sayılı TTK’nun 56. maddesi ekonomik menfaat bakımından zarar uğranılmasına ve hatta böyle bir tehliye maruz kalınması esasına dayanmaktadır. Her iki Kanun maddesinin birlikte değerlendirildiğinde haksız rekabet eylemi nedeniye manevi tazminata hükmedilebilmesi için davacının ekonomik menfaati yönünde zararın veya tehlikenin ve kusurun mevcudiyeti şarttır. Somut davamızda, bilirkişi tespiti dikkate alındığında davacının genel olarak satışlarında düşüş değil artış görüldüğü, bu haliyle de söz konusu haberi okuyan ve gören okuyucularda haberde yayımlanan düdüklü tencere görselinin …. marka düdüklü tencere olduğu hususunda yanılgıya düşmediği ve etkilenmediği, davacının maddi zararının bulunmadığı ve haksız rekabet koşullarının oluşmadığı, davacı vekili tarafından haksız rekabet koşulları, ticari itibarının zarara uğradığı hususu ve ekonomik kaybı ve zararı ispat edilemediğinden ve bu nedenle manevi tazminat koşulları oluşmadığından manevi tazminat talepli davanın da reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)Maddi tazminat talebine ilişkin dava yönünden;
1-Açılan davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürülükte bulunan haçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 179,90TL maktu karar harcından peşin alınan 17,09 TL harcın mahsubu ile 162,81 TL bakiye karar harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 11,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar ve tarifenin 13/2 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
B)Manevi tazminat talebine ilişkin dava yönünden;
1-Açılan davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürülükte bulunan haçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 179,90TL maktu karar harcının peşin alınan 853,87 TL harçtan mahsubu ile 673,97 TL bakiye harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-Taraflar tarafından manevi tazminat talepli dava yönünden ayrıca bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki bulunan AAÜT uyarınca tarifenin 10/3 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, manevi tazminat talebine ilişkin hüküm yönünden gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, maddi tazminat talebine ilişkin hüküm yönünden miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.30/05/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim ….
e-imzalıdır