Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/135 E. 2022/216 K. 02.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/135 Esas
KARAR NO : 2022/216

DAVA : Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/02/2020
KARAR TARİHİ : 02/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : : 03/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava konusu tapuda tescilli bulanan … ili, … ilçesi, … Mah. … ada …. parsel, 5 nolu bağımsız bölüme kayıtlı taşınmazın maliki olduğunu, taşınmaz Tasfiye Halinde …. Yapı Koop. Adına kayıtlı iken, kooperatif üyeliği sebebiyle ferdileşme işleminden dolayı 19/06/2019 tarihinde tapu devrinin yapıldığını, davalı kooperatif aleyhine diğer davalı …. İnş. tarafından Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün ….esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını ve bu nedenle devralmış olduğu dava konusu taşınmaz üzerine haciz konulduğunu ve icra takip işlemlerinin satış aşamasına geldiğini tapuda taşınmazı devraldığı 19/06/2019 tarihinde öğrendiğini, kendisinin şirkete bir borcu olmadığını, kooperatif borçları nedeniyle kendisine ait taşınmazın satılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ederek ilgili icra dosyasından yapılacak olan satış işlemlerinin durdurularak, dosyadaki haczin fekkine karar verilmesini, haczin fekkine karar verilmemesi halinde taşınmaz üzerindeki icra borç bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı kooperatiften alınarak tarafına ödenmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP;Davalı …. vekili cevap dilekçesinde özetle; … hakkında yapı denetim hizmet ücreti alacağı için davalı Yeşilkent tarafından takip başlatıldığını, takibin kesinleştiğini, gayrimenkul haczi yapıldığını, satış işlemleri devam ederken davacı 19/06/2019 tarihinde bağımsız bölümü edindiğini tapu kayıtlarından görmemiz üzerine kendisine icra takip dosyasından bildirim yapıldığını, davacı … hacizli olarak taşınmazı satın aldığını, iddialarının davalı Yeşilkent İnşaat ile hiçbir ilgisi ve alakası bulunmadığını davalı vekili davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını arz ve talep etmiştir.
Mahkememizce verilen ihtiyati tedbirin kabulüne dair verilen karar İstinaf denetime tabi tutulmuş olup;
6100 sayılı HMK 389/1 maddesinde “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.”, HMK 390/1 maddesinde “İhtiyati tedbir, dava açılmadan önce, esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilir.”, HMK 390/3 maddesinde “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.”, HMK 391/1 maddesinde “Mahkeme, tedbire konu olan mal veya hakkın muhafaza altına alınması veya bir yediemine tevdii ya da bir şeyin yapılması veya yapılmaması gibi, sakıncayı ortadan kaldıracak veya zararı engelleyecek her türlü tedbire karar verebilir.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
Geçici hukuki korumalardan olan ihtiyati tedbire karar verilebilmesi için ihtiyati tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve ihtiyati tedbirin bir sebebinin mevcut olması gerekir. Yargılama sırasında mevcut durumun değişmesi halinde hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşması, hakkın elde edilmesinin tamamen imkansız hale gelmesi, gecikme sebebinin bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğması tehlikesi söz konusu olan hallerde ihtiyati tedbir sebebi var kabul edilmelidir. Ancak ihtiyati tedbire karar verilmesi için mutlaka bir tehlikenin veya zararın doğmuş olması veya halen var olması da aranmaz. Dava konusu hak veya şey bakımından ortaya çıkacak tehlike ve zararın önlenmesi için de her türlü tedbire karar verilebilir.
Somut olayda, davalı şirket tarafından taşınmaz davalı kooperatif adına kayıtlı iken 2016 yılında haciz işlendiği, davacının ise taşınmazı 2019 yılında devraldığı, taşınmazı devraldığı sırada tapu kaydı üzerinde haciz bulunduğunun davacı bilgisi dahilinde olduğu, ihtiyati tedbir kararının kapsamı belirlenirken iki tarafın hak ve yarar dengesinin gözetilmesi gerektiği, mevcut dosya kapsamı itibariyle satışın durdurulmasına yönelik tedbir şartlarının oluşmadığı, bu durumda mahkemece tedbir talebinin reddine karar verilmesi gerekirken aksi yönde karar hatalı olduğundan davalı … vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, 6100 sayılı HMK’nun 353/1.b.2 maddesi uyarınca ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Davacı tarafın 01/03/2022 havale tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini beyan etmiştir.
Bilindiği üzere, HMK’nın 307. maddesine göre davadan feragat “Davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.” Yine aynı kanunun 311. maddesine göre “Feragat, kesin hükmün sonuçlarını doğurur.” Bu hükümler gözetildiğinde davadan feragat davaya kendiliğinden son veren bir taraf işlemi olduğunda kuşku bulunmadığı, davadan feragatın usulüne uygun, süresinde ve tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri hususta olduğu anlaşılmış olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM;Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu harcın 54,40 TL peşin harçtan mahsubu ile 26,3‬0 TL bakiye harcın davacı tarafa iadesine
3-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi uhdesinde bırakılmasına,
4-Karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansı ve teminatın yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/03/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır