Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/133 E. 2021/47 K. 20.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/133
KARAR NO : 2021/47

DAVA :Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 08/12/2014
KARAR TARİHİ : 20/01/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan …. nin maliki olduğu davalı ….. sigorta şirketine trafik sigortası ile sigortalı olan ….. plakalı aracın davalı sürücü ….. un sevk ve idaresinde iken davacı ….. ‘in eşi ve diğer davacıların babaları olan ….. ın içinde bulunduğu araca arkadan çarpmak suretiyle ağır yaralanmasına neden olduğunu ve bilahare yoğun bakımda iken 28/11/2014 tarihinde öldüğünü ileri sürerek müvekkil ….. için cenaze defin ve taziye giderleri olarak şimdilik 2.000 TL, destekten yoksunluk tazminatı olarak şimdilik 10.000 TL maddi tazminat ile 80.000 TL manevi tazminat diğer davacılar için 5.000 ‘er TL destekten yoksunluk, 50.000 ‘er TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı sigorta şirketinin maddi tazminattan limit ile sorumlu olmak kaydı ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir.
CEVAP:Davalı ….. ve …. cevap dilekçelerinde özetle; mahkemenin yetkisiz olduğunu yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemelerinin olduğunu, olayda ….. plakalı aracın sürücüsünün kusurlu olduğunu, davanın sigorta şirketine karşı açılması gerektiğini, olayda kendilerine ait aracında hasar gördüğünü savunarak davanın reddini dilemişlerdir.
CEVAP:Davalı ….. Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan ….. plakalı ve ….. plakalı her iki aracın kaza tarihi itibariyle ZMMS ile kendilerine sigortalı olduğunu, manevi zararların poliçe kapsamı dışında olduğunu, kazanın oluşumunda sigortalı araçların kusuru bulunduğunun ispat edilmesi gerektiğini, ölenin ….. plakalı araçta hatır taşıması ile bulunduğundan hatır taşıma indirimi yapılması gerektiğini, destek hususunun ispat edilmesi gerektiğini cenaze ve defin giderlerinin poliçe kapsamında bulunmadığını, davacıların kaza nedeniyle elde ettikleri gelirlerin düşülmesi gerektiğini, nihayetinde sorumluluklarının poliçe limiti ile sınırlı olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Davalılardan davalı ….. sigorta şirketinin mesuliyet sigortacısı, davalı …. ‘nin malik ve işleteni, davalı sürücü …..’un ise sürücüsü olduğu olan ….. plakalı araç davalı …. ‘in sevk ve idaresinde iken 18/11/2014 tarihinde davacı ….. ‘in eşi ve diğer davacıların babaları olan …..’ın içinde bulunduğu ….. plakalı araca arkadan çarpmak suretiyle ağır yaralanmasına neden olduğu ve bilahare yoğun bakımda iken 28/11/2014 tarihinde öldüğü anlaşılmaktadır.
Yargıtay bozma ilamından önce; mahkememizin …. esasında yapılan yargılamada; Davacılar vekili davanın görülmesi sırasında 30/12/2015 tarihli duruşmada tüm davalılar hakkında açmış oldukları maddi tazminat davasından feragat ettiğini bildirmiş, davacı vekilinin davadan feragate yetkili olduğu saptandığı, diğer yandan ceza dosyası kapsamından davacıların murisinin ölümüne yol açan trafik kazasının meydana gelmesinde davacıların ölen murisinin içinde bulunduğu ….. plakalı aracın asli kusurlu, davalı sürücünün ise tali kusurlu olduğu, davacıların murislerinin ölümüne yol açan kaza nedeniyle haksız fiil hükümlerine göre işleten ve sürücüden manevi tazminat talep etme hakları mevcut olduğu, tarafların tahkik ettirilen mali ve sosyal durumları, paranın ekonomik alım gücü, davacıların duyduğu acı ve ızdırap ve hak ve nefaset kuralları gereğince davacı eş yönünden 6.000,00 TL davacı çocukları yönünden ise 3.500,00’er TL manevi tazminata hükmedilmesinin adil ve yerinde olacağı sonucuna varılmış, maddi tazminat yönünden davadan feragat edildiği, manevi tazminat yönünden ise davacıların manevi tazminata müstehak oldukları sonucuna varılarak davacıların maddi tazminat taleplerine ilişkin daha önce verilen feragat nedeniyle red kararı kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, davacıların manevi tazminat taleplerine ilişkin davanın kısmen kabul ile kısmen reddine karar verilmiştir.
Mahkememiz kararının davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine; Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin … E.- … K sayılı ilamı ile;”…1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davalı ….’nin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. 6098 sayılı TBK’nun 74. maddesine (818 Sayılı BK’nun 53. maddesi) göre hakim, zarar verenin kusurunun olup olmadığı, ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı hakkında karar verirken, ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, ceza hakimi tarafından verilen beraat kararıyla da bağlı değildir. Aynı şekilde, ceza hakiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararı da hukuk hakimini bağlamaz. Buna göre, hukuk hakimi kural olarak ceza hakiminin belirlediği kusur oranı ile bağlı değil ise de, kesinleşen maddi olgu ile bağlıdır. (H.G.K. 06.02.2002 gün 2002/19-16, 2002/47 sayılı kararı) Somut olayda davacıların murisinin içinde yolcu olarak bulunduğu aracın karıştığı iki taraflı trafik kazası sonucu davacıların murisi ve bir kişi daha vefat etmiştir. Kazaya ilişkin İstanbul Anadolu …. Ağır Ceza Mahkemesi’nin hukuk mahkemesince verilen karar tarihinden sonra karar verilmiş olan 25.10.2016 tarihli, …-… E-K. sayılı dosyasında aldırılan ATK raporuna göre, davacıların murisinin içinde yolcu olarak bulunduğu aracın sürücüsü İmdat Karatoprak’ın asli ve tam kusurlu bulunarak sanığın cezalandırılmasına hükmedilmiş, sürücü davalı …..’un kusuru olmadığı gerekçesiyle beraatine karar verilmiştir. İşbu davada mahkemece kusur bakımından bilirkişi incelemesi yaptırılmadan kaza tespit tutanağı ve soruşturma aşamasında alınan bilirkişi raporundaki kusur durumuna itibar edilerek davalılar ….. ve …. yönünden manevi tazminat davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Bu durumda mahkemece İstanbul Anadolu …. Ağır Ceza Mahkemesi’nin …-…. sayılı dosyası fiziken dosya içerisine alınarak kesinleşmesi beklendikten sonra sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru görülmemiştir. 3-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre; davacılar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. Sonuç: Yukarıda(1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ….’nin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ….’nin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün …. lehine bozulmasına.,,,,” karar verilmiştir.
Mahkememizce Yargıtay bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuş, Yargıtay bozma ilamındaki bozma gerekçesini karşılayacak şekilde İstanbul Anadolu … Ağır Ceza Mahkemesinin .. Esas- … karar sayılı dosyasında verilen kararın kesinleşme şerhli örneği ile dosya kapsamındaki bilirkişi raporları dosya içerisine alınmıştır.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller birlikte değerlendirilmiştir. Davacılar vekili davanın görülmesi sırasında 30/12/2015 tarihli duruşmada tüm davalılar hakkında açmış oldukları maddi tazminat davasından feragat ettiğini bildirmiş, davacı vekilinin davadan feragate yetkili olduğu saptanmıştır. Davacıların maddi tazminat taleplerine ilişkin daha önce verilen feragat nedeniyle red kararı kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Manevi tazminat talebi ile ilgili bozma ilamı doğrultusunda değerlendirme yapılmıştır.
Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin 14/04/2016 tarihli raporu ve 24/07/2016 tarihli Bilirkişi Heyet Raporu beraber değerlendirildiğinde; sanık İmdat’ın asli ve tam kusurlu olduğunun, sanık …’in ise kusurunun bulunmadığının anlaşıldığı İstanbul Anadolu …Ağır Ceza Mahkemesi’nin 25.10.2016 tarihli, …-… E-K. sayılı dosyasında aldırılan Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin 14/04/2016 tarihli raporu ve 24/07/2016 tarihli Bilirkişi Heyet Raporuna göre, davacıların murisinin içinde yolcu olarak bulunduğu aracın sürücüsü İmdat Karatoprak’ın asli ve tam kusurlu bulunarak sanığın cezalandırılmasına hükmedilmiş, sürücü davalı …..’un kusuru olmadığı gerekçesiyle beraatine karar verilmiş ve mahkeme kararı kesinleşmiştir. Hukuk hakimi kural olarak ceza hakiminin belirlediği kusur oranı ile bağlı değil ise de, kesinleşen maddi olgu ile bağlıdır. Ceza dosyasında toplanan deliller alınan bilirkişi raporları ve kesinleşen karar gerekçesi nazara alındığında, olay tarihinde …’ın sevk ve idaresindeki ….. plaka sayılı araçla … Köprüsü istikametinden … istikametine …. otoyolunda seyir halindeyken dönmesi gereken …. kavşağını geçtiği, bunun üzerine sağ şeritte durup aracı geri geri yol ayrımına getirmek istediği sırada, diğer katılan sanık …..’un sevk ve idaresindeki ….. plakalı kapalı kasa kamyonet ile çarpıştıkları maddi olgu olarak ortaya çıkmıştır. Bu duruma göre yapılan kusur değerlendirmede davalı …..’un kusurunun bulunmadığı, davacıların murisinin içinde yolcu olarak bulunduğu aracın sürücüsü İmdat Karatoprak’ın asli ve tam kusurlu olduğu da sabittir.
Manevi tazminattan sorumluluk için gereken şartlardan biri de haksız eylemin kusurlu bir şekilde işlenmiş olmasıdır. Davacıların murisinin vefatına neden olan kazada davalı sürücünün kusurunun bulunmadığı anlaşılmakla manevi tazminat davasının reddine ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
A-Davacıların maddi tazminat taleplerine ilişkin daha önce verilen feragat nedeniyle red kararı kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
1-Feragatin gerçekleştiği aşamaya göre alınması gereken 2/3’ü oranındaki 39,53 TL karar harcının davacılardan müteselsilen tahsiline,
2-Taraflarca talep edilmediğinden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına.
B-Davacıların manevi tazminat taleplerine ilişkin davanın reddine,
1-Alınması gereken 59,30 TL karar harcının davacılardan tahsiline,
2-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
3-Davalılar …. ve ….. tarafından yapılan 180,00 TL yargılama giderinin davacılardan alınıp davalılara verilmesine,
F-Kullanılmayan yargılama gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair, davacı vekili ve hazır davalının yüzüne karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde mahkememize gönderilecek veya sunulacak dilekçe ile Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça tefhim edildi. 20/01/2021 11:57

Başkan …
e-imzalıdır.
Üye ….
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Katip …
e-imzalıdır.