Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/129 E. 2022/350 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/129 Esas
KARAR NO : 2022/350

DAVA : İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/02/2020
KARAR TARİHİ : 29/03/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :29/04/2022
Davacı vekili tarafından açılan itirazın iptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin 25/12/2017 tarihinde ticari ilişki içinde olduğu davalı şirkete 15.02.2018 tarihli 45.575,00 TL bedelli çeki verdiğini, ancak davalı 23.01.2018 tarihinde hırsızlık olayı yaşandığını ve müvekkil şirketin vermiş olduğu çekin davalı şirketin kasasından çalındığını, davalı şirket tarafından bu çek hakkında Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….. E. Sayılı dosyası ile çek iptali davası açılarak ödeme yasağı kararı alındığını ve alınan kararı müvekkil şirkete gösterdiğini, 27.02.2018 tarihli protokol ile çek bedelinin 27.02.2018 tarihinde banka kanalı ile davalı şirkete ödendiğini, çalınmış olan çeke davalı şirketin sahte kaşesini yaptırarak ve sahte imza kullanarak yasal ciro silsilesi yaratarak çeki ….. A.Ş.’ye verdiklerini, ….. A.Ş: müvekkil şirket ve diğer borçlular aleyhine İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….. D. İş dosyasından bu çek ile ilgili olarak ihtiyati haciz kararı aldığını ve İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün ….. E. Sayılı dosyası ile icra takibine başladığını, ihtiyati haciz kararının iptali için İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….. D. İş sayılı dosyasına yasal itirazların yapıldığını, ancak Mahkeme’nin talebin reddine karar verildiğini, davalı şirketin açmış olduğu çek iptali davasında ise Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi ….. E. Sayılı dosyasından “dava konusu çekin zayi halinin sona erdiğinin anlaşılmakla konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiğini ve 13.07.2018 tarihinde kesinleştiğini, müvekkil şirketin İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün ….. E. Sayılı dosyasında borca itiraz etmiş ise de İstanbul …. İcra Hukuk Mahkemesi …. E. Sayılı dosyasında vermiş olduğu karar ile borca itirazın reddine karar verilmiştir. Şirket merkezinde fiili haciz yapılması sonrasında ….. ile 12.06.2019 tarihinde protokol yapılarak dosya borcunu tüm masraflar dahil 70.000,00 TL’ye kapattığını belirterek, davalı borçlu tarafından K. Çekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasına yapılan vaki itirazın iptaline, takibe devam edilmesine, davalı borcu aleyhinde 96 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin de karşı taraf davalı borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının müvekkil firmaya olan borcuna karşılık verdiği çekin müvekkil firmanın iş yerinde yapılan hırsızlık neticesinde çalındığını, çeki çalan şahısların Müvekkil firmanın sahte kaşe ve imzası ile çeki cirolayıp tedavüle koyduklarını, çeki bu şekilde elde eden ….. A.Ş. çeki icra takibine koyduğunu, itiraz üzerine yapılan yargılamada imzanın müvekkil firma temsilcisine ait olmadığının ortaya çıktığını, çekin ödeme günü geldiğinde müvekkil firma borçlu olan davacıdan nakit ödeme yapmasını istediğini, borçlu olan davacının müvekkilimize ödeme yapmak için kendi şartlarını dayattığını, taraflar arasında yapılan 27.02.2018 tarihli protokolün ifası imkansız bir anlaşma olduğunu, davacı borçlu ödemek durumunda olmadığı bir borcu ödemesi sebebiyle müvekkilimizden talepte bulunamayacağını, davacı borçlunun çekle ilgili istirdat davası açması gerekirken müvekkilimizden talepte bulunmasının kabul edilemeyeceğini, çek bedeli 45.575,00 TL olduğu halde, davacı ….. A.Ş. ile 70.000,00 TL üzerinden sulh anlaşması yaptığını, davacının kendi inisiyatifi ile kabul ettiği borç miktarından müvekkilin sorumlu tutulamayacağını belirterek, davanın reddine, alacaklı olmadığı halde icra takibinde bulunan davacının alacağın 96 20’sinden az olmamak üzeri icra-inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan takibe itirazın iptaline ilişkindir.
Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı takip dosyası Uyap ortamından celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplam 70.000,00 TL’nin tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
İstanbul …. İcra Dairesi’nin ….. esas sayılı dosyası Uyap üzerinden celbedilmiş, incelenmesinde; dava dışı ….. A.Ş. tarafından davacı şirket aleyhine dava konusu çeke dayalı olarak takip başlatıldığı ve takip sırasında davacının alacaklı şirket ile anlaşarak alacaklı şirkete 70.000,00-TL ödediği görülmüştür.
İstanbul …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin ….. esas sayılı dosyası Uyap üzerinden celbedilmiş, incelenmesinde; davacı tarafından İstanbul … İcra Dairesi’nin ….. esas sayılı icra takip dosyası ile aleyhlerine başlatılan takibe itiraz edildiği, ancak Mahkemece davanın reddine karar verildiği görülmüştür.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …. soruşturma sayılı dosyası Uyap üzerinden celbedilmiş, incelenmesinde; davalı tarafından iş yerlerinde yapılan hırsızlığa ilişkin suç duyurusunda bulunulduğu ve soruşturmanın devam ettiği görülmüştür.
Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin ….. Esas sayılı dosyası aslı celp edilmiş, incelenmesinde; ….. Tekstli Triko İthalat İhracat San. Ve Tic. Ltd. Şti tarafından dava konusu çekin çalınması sebebiyle çek iptali davası açıldığı, çek iptali davasında ödeme yasağı kararı verildiği, çekin ibraz edilmesi sebebiyle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına kararı verildiği görülmüştür.
Davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 27/02/2018 tarihli protokol incelendiğinde; davalının dava konu çekin davacıdan ödenmesini istediği, davacının davalıya çek bedelini ödediği, ancak dava konu çekin üçüncü kişilerin eline geçmesi ve üçüncü kişi tarafından ibraz edilmesi halinde bu kişiye ödeme yapıldığında bu ödemenin davalı tarafça karşılanacağının taraflar arasında hüküm altına alındığı ve taraflarca imzalandığı görülmüştür.
Davacının dava dışı faktoring firmasına 12.06.2019- tarihinde, 15.02.2018 tarihli 45.575,00 TL bedelli çekle ilgili yapmış olduğu 70.000,00 TL ödemenin takip ve ödeme tarihi itibariyle kadri maruf olup olmadığı hususunda gerekçeli denetime ve hükme elverişli bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, 08/07/2021 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; Davacı şirketin dava dışı ….. A.Ş.’ne yapmış olduğu 70.000,00 TL ödemenin kadri maruf olduğu, Davacı şirketin davalı şirketten 70.000,00 TL talep edebileceği, Davacı şirketin davalı şirketten takip tarihi itibariyle 3095 sayılı kanuna göre değişen oranlara faiz talep edebileceği, Tarafların diğer taleplerinin Sayın Mahkemenizin takdiri içinde kaldığı, sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Davacı vekili tarafından 2004 Sayılı İİK’nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde davalının itirazının iptali için dava açıldığı anlaşılmıştır.
Somut davada; taraflar arasındaki ticari ilişki olup, dava konusu çek bu ticari ilişki kapsamında davacı tarafından davalıya verilmiştir. Dava konusu çek davalı nezdinde iken çalınmış ve davalının isteği üzerine çek bedeli davacı tarafından davalıya ödenmiştir. Davacı tarafından çek bedelinin davalıya ödenmesi sebebiyle ileride çekin davacı tarafından tekrar ikinci kez çeki ibraz edene ödenmesi durumunda bu ödemenin davalı tarafından karşılanacağına dair taraflar arasında 27/02/2018 tarihli protokol imzalanmıştır. Söz konusu protokol uyarınca davalı çekin ikinci kez ödenmesi halinde davacıya bedeli ödeyeceğini taahhüt etmiştir. Davacı tarafından talep edilen bedel iş bu protokole dayanmaktadır ve davalı taraf protokolü imzalamak suretiyle ödemeyi kabul etmiştir. Bu nedenle davalının bedelden sorumlu olmadığına dair savunmalarına Mahkememizce itibar edilmemiştir. Ancak davacı dava dışı ….. A.Ş. ile aralarındaki sulh anlaşması uyarınca 70.000,00-TL ödeme yapmıştır. Davacının dava dışı kişi ile olan sulh anlaşmasının, anlaşmanın tarafı olmayan davalıyı bağlaması söz konusu olamaz. Bu nedenle davalı çek bedeli dışındaki ödemeden sorumlu olmadığından Mahkememizce çek bedeli üzerinden sorumlu olan davalı aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne, alacak çek ve taraflar arasındaki sözleşme ile likit olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE;
-Davalı borçlunun Küçükçekmece … İcra Dairesi’nin ….. esas sayılı icra takip dosyasındaki takibe yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 45.575,00-TL asıl alacak üzerinden kaldığı yerden aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
-Hüküm altına alınan asıl alacağın % 20 oranında (9.115,00-TL) icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 3.113,22 TL nispi karar ve ilam harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 845,43 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 2.267,79 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 6.724,75 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar ve tarifenin 13/1 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 845,43. TL peşin harç olmak üzere toplam 899,83 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan ( haklı çıkmış olduğu orana göre ) 584,43 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
8-Kullanılmayan yargılama gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesine müteakiben yatırana iadesine,
9-Mahkememiz kararının kesinleşmesi beklenmeksizin Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….. esas sayılı dosyasının mercine İADESİNE,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin yokluğunda, davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.29/03/2022

Katip ….
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır