Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/128 E. 2022/150 K. 15.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/128 Esas
KARAR NO : 2022/150

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/02/2020
KARAR TARİHİ : 15/02/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :07/03/2022
Davacı vekili tarafından açılan itirazın iptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı arasındaki ticari ilişkiden dolayı
ve taraflar arasındaki cari hesap ekstresine ve tahsilat raporuna göre davalı tarafın, müvekkil
şirkete toplam 12.641,46 TL borçlu olduğunu, iş bu alacağın tahsili amacı ile icra takibine
girişildiyse de borçlunun takibe haksız olarak itiraz ettiğini ve takibin durdurulduğunu belirterek,
haksız itirazın iptali, takibin devamına, alacağın likit olmasına rağmen, aleyhine başlatıla takibe
haksız ve kötü niyetle itiraz eden davalı aleyhine takip miktarının % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin de yine
karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı cevap dilekçesi sunmamış ve duruşmalara katılmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki ticari ilişkiden dolayı cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; icra takibine konu taraflar arasındaki ticari ilişkisi kapsamında davacının davalıdan cari hesaptan kaynaklı alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu hususlarındadır.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası aslı celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplam 12.641,46 TL’nin tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından 2004 Sayılı İİK’nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde davalının itirazının iptali için dava açıldığı anlaşılmıştır.
Marmara Kurumlar Vergi Dairesi ve Ankara Ostim Vergi Dairesi tarafından gönderilen tarafların BA ve BS formları incelenmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularında çözümü teknik bilgiyi gerektirmesi sebebiyle tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılarak mali müşavir bilirkişisinden rapor alınmasına karar verilmiş, 30/04/2021 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; Davacı şirketin incelenen 2012, 2013 ve 2014 yıllarına ait yevmiye, kebir ve envanter
defterlerinin açılış ve yevmiye defterlerinin kapanış (görülmüştür) noter tasdikleri ile 2016, 2017, 2018 ve 2019 yıllarına ait yevmiye ve defteri kebir e-defterlerinin açılış ve yevmiye e-
defterlerinin kapanış (görülmüştür) e-defter beratları ile envanter defterlerinin açılış noter
tasdikinin yasal süresinde olduğu, davacı şirketin 2012, 2013, 2014, 2016, 2017, 2018 ve 2019
yıllarına ticari defterlerinin TTK. 64/3. Hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu ve kendi
lehine delil olma özelliğine sahip olduğu, ancak 2015 ve
2020 yıllarına ait yevmiye ve defteri kebir e-defterlerinin ibraz edilmemesi nedeniyle davacı

şirketin 2015 ve 2020 yıllarına ticari defterlerinin TTK. 64/3. Hükümlerine göre usulüne uygun
tutulmadığı ve kendi lehine delil olma özelliğine sahip olmadığı, davalı yanın takip tarihi itibariyle davacı şirkete 12.641,46 TL borçlu olduğu, davalı yanın Ankara ilinde yerleşik olduğundan ticari defterlerinin talimat
yoluyla incelenmesi hususunun mahkemenin takdirinde olduğu, Mali açıdan değerlendirme; Davacı şirketin ticari defterlerinin TTK 64/3. Hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu ve
kendi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu,
Davacı şirketin ticari defterlerinde davalı yanın 12.641,46 TL borçlu olduğu, Davalı yanın ticari defterleri talimat yoluyla incelenmesi hususu Mahkeme’nin takdirinde olduğu,
davalı yanın davacı şirkete 12.641,46 TL borçtan sorumlu olduğu, Davacı şirketin davalı yandan 12.641,46 TL alacaklı olduğu, takip tarihi itibariyle ise 3095 sayılı kanuna göre değişen oranlara faiz talep edebileceği,
tarafların, inkâr tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin Mahkemenin takdiri içinde kaldığı, kanaati bildirilmiştir.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamamış ve arabuluculuk son tutanağı dosyamıza sunulmuştur.
6100 Sayılı HMK’nun “Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması” başlıklı 222. Maddesinde; “(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.(1)
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” Hükmü düzenlenmiştir.
Somut olayda taraflar arasında cari hesap ilişkisi olduğu, davacı tarafça davalı tarafa faturalara konu yansıtılan ortak giderin davalı tarafça ödenmediği ileri sürülmüştür. Mahkememizce taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından 6102 Sayılı TTK’nun 83 ile 85 ve 6100 Sayılı HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve davacının incelemeye konu ticari defterlerinin yasal şartları taşıdığı ve davacı lehine delil niteliğinin olduğu bilirkişi incelemesi ile tespit edilmiştir. Davalı ticari defter ve kayıtlarını incelemeye sunmamış ve duruşmadaki beyanında defter ve belgelerin incelenmesine gerek olmadığı beyan edilmiştir. Davacı tarafından sunulan faturalar ve sevk irsaliyelerinden davalının faturaları tebliğ aldığı anlaşılmış ve davalı tarafça aksi ileri sürülmemiştir. Davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamış ve süresinden sonra 17/06/2021 tarihli duruşmada davacı ile aralarındaki uyuşmazlığın faturalardaki birim fiyatının sözleşmeye göre düşük olarak yazıldığı ileri sürülmüştür. Ancak davalı tarafça bu savunmasını ispatlar dosyaya delil ve sözleşme sunulmamıştır. Davacının defter ve kayıtlarına göre davalıdan 12.641,46-TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Davalı tarafça bu bedelin davalıya ödendiğine dair dosyaya delil sunulmamıştır. Davacının davalıdan alacaklı olduğu ticari defter ve kayıtları ile ispatlanmıştır. Bu nedenle açılan davanın kabulüne, davacının alacağı davacının ticari defter ve belgeleri ve faturaları ile belirli ve likit olduğu anlaşılmakla davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın KABULÜ İLE;
-Davalı borçlunun Bakırköy …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı icra takip dosyasındaki takibe yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden aynen devamına,
-Hüküm altına alınan alacağın % 20’si oranında (2.528,29-TL) icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 868,53 TL nispi karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar ve tarifenin 13/1 maddesi uyarınca takdir edilen 5.100,00- TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.125,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
7-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
8-Mahkememiz kararının kesinleşmesine müteakiben dosyamız arasında bulunan Bakırköy … İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasının mercine İADESİNE,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.15/02/2022

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim ….
¸e-imzalıdır.