Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/111 E. 2021/215 K. 03.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/111 Esas
KARAR NO : 2021/215

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 09/07/2013
KARAR TARİHİ : 03/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dilekçesinde bildirilen adreste iş yeri açarak 23/07/2012 tarihinde faaliyete başladığını, müvekkilinin abone yapılması için davalı şirkete başvurduğunu, ancak davalının önceki abonenin borçlarını gerekçe göstererek müvekkilinin başvurusunu reddettiğini, bununla yetinmeyip müvekkilinin açtığı iş yerinde kullandığı elektrik için kaçak işlemi yaparak 1.892,00 TL tahsil ettiğini, bunun yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kaçak işlemin iptali ile müvekkilinden tahsil edilen paranın istirdadına, müvekkili ile davalı arasında … nolu tesisat için sözleşme yapılmasına karar verilmesini istemiştir,
CEVAP:Davalı davaya cevap vermemiştir.
Dava, kaçak elektrik kullanımı nedeniyle ödenen bedelin istirdatı ve sözleşme yapılması isteğine ilişkindir.
Davacının dava dilekçesinde bildirilen adreste iş yeri açarak faaliyete başladığı, abone yapılması için davalı şirkete başvurduğu, ancak davalının önceki abonenin borçlarını gerekçe göstererek başvuruyu reddettiği, yine davacının açtığı iş yerinde kullandığı elektrik için kaçak işlemi yaparak 1.892,00 TL tahsil ettiği iddiasıyla iş bu davayı açtığı anlaşılmıştır.
Bozma ilamından önce; mahkememizin … esasında yapılan yargılamada;Tarafların iddia ve savunmalarına, toplanan delillere, bilirkişi raporlarına ve tüm dosya kapsamına göre davacının 23/07/2012 tarihin açtığı iş yerindeki … nolu tesisat aboneliğinin dava dışı … Gıda Otomotiv Tekstil ve İnşaat Tic. LTD. ŞTİ adına kayıtlı olduğu, gerek dava tarihinden önce ve gerekse dava tarihinde ve halen bu şirket adına kayıtlı olduğu, bir tesisatın mevcut abonesi varken bu abonelik sona ermeden aynı tesisat için bir başka aboneliğin tesis edilmesinin hukuken mümkün olmadığı, davacının 26/03/2013 tarihinde yaptığı abonelik başvurusunun bu nedenle yerine getirilemediği, diğer yandan davacının davalıya abonelik başvurusundan önce 25.03.2013 tarihinde aynı yerde idareye kayıtlı, ancak borcu nedeniyle elektriği kesilen sayaçtan elektrik almak suretiyle kaçak elektrik kullandığının tespit edildiği ve bu tutanak esas alınmak suretiyle hakkında kaçak elektrik bedeli tahakkuk ettirildiği, yapılan tahakkuk işleminin yerinde ve tahakkuk ettirilen tutarın da kadri maruf bulunduğu gibi davacının da tahakkuk ettirilen bedeli davalıya ödediğini iddia etmiş ise de ödemediği, bu nedenle davalıdan istirdat talebinde bulunamayacağı sonucuna varılarak davanın reddine ilişkin karar verilmiştir.
Mahkememiz kararının davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine; Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin … E.- …K sayılı ilamı ile;” … 1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacıının aşağıdaki bent kapsamı dışındaki sair ( istirdat istemine ) ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. 2-) Davacının abonelik sözleşmesi yapılması istemine ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Davacı, davasında istirdat isteminde bulunduğu gibi, abonelik sözleşmesi kurulmasına yönelik de talepte bulunmuş, mahkemece dava konusu mevcut abonelik sonlandırılmadan aynı tesisat için bir başka abonelik tesis edilemeyeceği gerekçesiyle, bu talep reddolunmuştur. Somut olayda; davacının abonelik işlemlerinin tesisi için 26.03.2013 tarihli dilekçe ile davalı şirkete başvurduğu, dilekçesinde; abonelik başvurusunun, daha önce aynı adreste faaliyet gösteren şirketin tüketim borçları nedeniyle kabul edilemediğini, şirket ortakları ile akrabalık ilişkisi bulunduğundan borcun kendisinden tahsilinin istenmesinin doğru olmadığını beyan ederek, abonelik sözleşmesi yapılması talebini yinelediği görülmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık; önceki aboneye ait olan fatura bedellerinin ödenmemiş olmasının, yeni abonelik tesisi istemi bakımından red gerekçesi olup olmayacağı noktasında toplanmaktadır. Davacının abonelik başvurusunda bulunduğu tarihte yürürlükte olan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin “Zamanında ödenmeyen borçlar” başlıklı 24. maddesi uyarınca; “aynı kullanım yerine ait başka müşterilerin önceki dönemlere ilişkin tüketimlerinden kaynaklanan borçlarını, yeni müşterinin üstlenmesi talep edilemez.” Yüksek Yargıtay’ın yerleşik uygulaması da aynı yönde olmakla birlikte; abonelik tesisinin, başkasına ait borcun ödenmesi koşuluna bağlaması açıkça hukuka aykırı bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen hüküm ve ilke ışığında, mahkemece iddia ve savunma çerçevesinde inceleme ve araştırma yapılarak, abonelik sözleşmesi yapılması koşullarının somut olayda bulunup bulunmadığı, davalı şirketin abonelik sözleşmesi yapılması talebine ilişkin red sebepleri üzerinde de durulması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken; hukuki olmayan, “önceki abonelik ilişkisinin devam ettiği” gerekçesiyle yeni abonelik isteminin reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. Sonuç: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine; ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına bozulmasına, ” karar verilmiştir.
Davalı vekilinin kararın düzeltme başvurusu üzerine, Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin … E.- … K sayılı ilamı ile; … Somut olayda; davacının abonelik işlemlerinin tesisi için 26.03.2013 tarihli dilekçe ile davalı şirkete başvurduğu, dilekçesinde; abonelik başvurusunun, daha önce aynı adreste faaliyet gösteren şirketin tüketim borçları nedeniyle kabul edilemediğini, şirket ortakları ile akrabalık ilişkisi bulunduğundan borcun kendisinden tahsilinin istenmesinin doğru olmadığını beyan ederek, abonelik sözleşmesi yapılması talebini yinelediği görülmüştür.
Mahkemece, dava konusu tesisatın mevcut abonesi varken bu abonelik sona ermeden aynı tesisat için bir başka aboneliğin tesis edilmesinin hukuken mümkün olmadığı gerekçesi ile davacının bu talebinin reddine karar verilmiş, davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 20/10/2015 tarih, …4 esas, … karar sayılı ilamı ile hükmün bozulmasına karar verilmiş, davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenmiştir.
Dairemizin 20/10/2015 tarih, …. esas, … karar sayılı ilamında açıkça abonelik tesisinin, başkasına ait borcun ödenmesi koşuluna bağlamasının hukuka aykırı olduğunu, mahkemece iddia ve savunma çerçevesinde inceleme ve araştırma yapılarak, abonelik sözleşmesi yapılması koşullarının somut olayda bulunup bulunmadığı, davalı şirketin abonelik sözleşmesi yapılması talebine ilişkin red sebepleri üzerinde de durulması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği denilmiş olmakla, davacının işletmesi ile davaya konu yerin eski kullanıcıları arasında organik bağ olup olmadığı, işletmenin devamı niteliğinde olup olmadığı hususlarının araştırılmasının da bozma kapsamında değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmaktadır.
SONUÇ: Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici nedenler karşısında ve özellikle davacı şirket ile dava dışı abone arasında organik bağ olup olmadığı hususunun da bozma kapsamı içerisinde kaldığı anlaşılmasına göre, HUMK’nun 440. maddesindeki yazılı hallerden hiç birisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE ” şeklinde karar verilmiştir.

Mahkememizce Yargıtay bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuş, Yargıtay bozma ilamındaki bozma gerekçesini karşılayacak şekilde gerekli bilgi belgeler toplanmıştır.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller birlikte değerlendirilmiştir. Mahkememizce bozma öncesindeki kararında özetle dava konusu mevcut abonelik sonlandırılmadan aynı tesisat için bir başka abonelik tesis edilemeyeceği gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Yükarıda belirtilen Yargıtay bozma ilamı ve karar düzeltme talebinin reddine ilişkin gerekçeli kararına göre, abonelik sözleşmesi yapılması koşullarının somut olayda bulunup bulunmadığı, davalı şirketin abonelik sözleşmesi yapılması talebine ilişkin red sebepleri üzerinde de durulması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği anlaşılmaktadır.
Davalı taraf, davacı yana abonelik verilmemesinin sebebinin muvazaa olduğunu, muvazaa tespitinin EPTHY Md. 24 maddesinin istisnası olup, bu sebeple abonelik verilemeyeceğini ileri sürmüştür. Bu durumda davacının işletmesi ile davaya konu yerin eski kullanıcıları arasında organik bağ olup olmadığı, işletmenin devamı niteliğinde olup olmadığı hususlarının araştırılması önem arz etmektedir.
Dosya kapsamına alınan İTO kaydı, TSG kaydı ve Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki haciz tutanağı incelendiğinde, davacı şirket ile abonelikten kaynaklı borcu bulunan dava dışı şirket arasında organik bağ bulunduğu, her iki şirketin birbirlerinin merkez adresini şube olarak gösterdiği, yine işbu şirketlerin aynı adreste mukim olduğu gibi; davacı şirket aynı iş kolunda, dava dışı şirketin devamı niteliğinde faaliyet gösterdiği, davacı şirket yetkilisi ile dava dışı … Gıda Oto Tekstil Ltd. Şti’nin yetkilisi … kardeş olduğu, davacı ve dava dışı şirket arasından organik bağ bulunduğu değerlendirilmiştir. Bunun yanında davacı tarafça yargılamanın devamı sırasında da dava konusu iş yeri aboneliği kapsamında bir kısım ödemeler daha yapıldığı anlaşılmıştır. Bu değerlendirmeler ışığında mahkememizce davacı şirket … Temel İhtiyaç Maddeleri San. Tic. Ltd. Şti ile dava dışı … Gıda Oto Tekstil Ltd. Şti arasında organik bağ bulunduğu, daha önce borcu ödenmeyen aboneliğin kurulu olduğu iş yerinde bu kez davacı adına abonelik kurulmak istenildiği, bu yönüyle davalı kurumca abonelik kurulmasına ilişkin sözleşme talebinin reddedilmesinin yerinde olduğu aynı şekilde davacının söz konusu aboneliğe ilişkin yaptığı ödemelerin istirdadı talebinin yerinde olmadığı anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın reddine,
2-Alınması gereken 59,30 TL karar harcının peşin alınan 24,30 TL harçtan mahsubu ile bakiyesinin davacıdan tahsiline,
3-Yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap edilen 40.80,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 35,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair, tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde mahkememize gönderilecek veya sunulacak dilekçe ile Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup tefhim edildi. 03/03/2021 12:03:04

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.