Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/992 E. 2023/164 K. 20.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/992 Esas
KARAR NO : 2023/164

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 23/12/2019
KARAR TARİHİ : 20/02/2023

Davacı vekili tarafından açılan tazminat davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 19/04/2016 tarihinde sürücü …, yönetimindeki … Plakalı aracı ile seyir halinde iken …Caddesi ile …. SK. Kesişimindeki kavşaktan çıktığı esnada aracının hızını yol, hava, ve trafik şartlarına göre ayarlanmadığını, kavşağa yaklaşırken kavşak girişi noktasına 28 metre uzaklıktaki hız kasisi olmasına rağmen hızını azaltması, daha dikkatli ve tedbirli araç kullanması kendisine hitap eden 30 km/sn hız sınırı ile yaya geçidi levhasını görmesine rağmen, yolu kontrol edip yaya geçidi üzerinden yolun karşısına geçmeye çalışan ve yolun büyük kısmını geçmiş olan davacı …’ı görmeyerek aracın sol ön kısımları ile çarpıp hayati tehlike geçirecek şekilde yarlanmasına sebebiyet verdiğini, davalı … Sigorta Şirketine ait … SM tramer numarası, … numaralı poliçe ile zorunlu trafik sigortası ile sigortalı olan … plakalı araç sürücüsü ve ruhsat sahibi olan …’in kullanmış olduğu yukarıda plakası yazılı araçla 19/04/2016 tarihinde İstanbul … Caddesi … sokakta müvekkilinin yaya …’a çarpması neticesinde müvekkilinin kaburgalarında ve göğüs kafesinde kırıklar meydana geldiğini ve kaza sonrası Büyükçekmece …. Asliye ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında alınmış olan Adli Tıp raporunda kaza neticesinde; kişinin yaşamını tehlikeye sokan bir durum olduğunu, kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek bir durum olmadığı, vücuttaki kemik kırıklarının yaşam fonksiyonunu ağır derecede etkileyecek nitelikte olduğu tespit edildiğini ve yine aynı ceza dosyasında alınan kusur raporunda ise işbu kaza nedeni ile sürücü …’in tam kusurlu, yaya …’ın ise kusursuz olduğu tespit edilmiş ve araç sürücüsü … yargılanmış olduğu Büyükçekmece … Asliye ceza mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında suçlu bulunduğunu ve ceza aldığını, meydana gelen trafik kazasında hiçbir kusru olmayan ve kırılan kaburga kemikleri ve göğüs kafesindeki kırıklar nedeni ile uzun bir süre yatağa mahkum olan büyük acılar ve üzüntüler yaşayan tamiri imkansız maddi ve manevi zararlara uğrayan davacı ile ilgili olarak işbu davayı açtıklarını belirterek; dava sırasında ortaya çıkacak nedenlerden dolayı fazlaya ilişkin tüm fazlaya ilişkin tüm dava ve talep haklarının saklı kalması koşulu ile davalılar adına kayıtlı tüm araç ve taşınmaz mallar ile üçüncü kişilerdeki ve bankalardaki alacakları hak ve alacakları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini, dava adına talep ettiğini, trafik kazasısında davacının bedensel zarara uğraması nedeniyle, toplanacak delillere göre 6100 sayılı yasanın 107. Maddesi uyarınca maddi tazminat tutarı belirlenerek fazlaya ilişkin tüm dava ve haklarının saklı kalması koşulu ile şimdilik 1.000,00 TL iş gücü kaybı (cismani zarar), 1.000,00 TL kazanç kaybı ile 1.000,00 TL bakıcı giderinden oluşan maddi tazminatların davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, (davalı sigorta şirketi yönünden sigorta limitini aşmamak üzere), 10.000,00 TL manevi tazminatın, davalı …’ten olay tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte tahsiline, alacaklarının kaza tarihinden itibaren işletilecek avans faizi uygulanmasına ve avans faizi ile birlikte tahsiline, tüm yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı taraf yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı … Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; zorunlu dava şartı olan sigorta şirketine usulüne uygun başvurunun davacı tarafça yerine getirilip getirilmediğinin ispat edilmesi gerektiğini, karayolları trafik kanunu gereğince davacı usuli yükümlülüğü olan başvuru şartını yerine getirmeksizin dava açıldığından davanın usulen reddi gerektiğini, davacı başvuru şartlarını eksiksiz ve zamanında yerine getirdiğini ispatlaması gerektiğini, dava şartı yokluğundan huzurdaki davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, zamanaşımı itirazımız bulunduğunu, huzurdaki dava derdest olması halinde reddi gerektiğini, savcılık soruşturması aşamasında ya da ceza davasında uzlaşma var ise davanın reddi gerektiğini, davada alacaklı ve borçlu sıfatı birleştiğinden reddi gerektiğini huzurdaki davaya ilişkin davacı talepleri sulh ile sonuçlandırılmış ise sulh ve feragat nedeniyle davanın reddi gerektiğini, davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, kaza ile sakatlık arasındaki illiyet bağının tespit edilmesi gerektiğini, kusur oranlarının tespiti için mahkemece dosyanın istanbul adli tıp kurumu trafik ihtisas dairesine sevk edilmesi gerektiğini, “geçici iş göremezlik” tazminatı talepleri de hem 6111 sayılı kanun gereği hem de trafik sigortası genel şartları uyarınca tedavi teminatı içerisinde değerlendirildiğinden teminat dışında olduğunu, trafik sigortası genel şartları ek:2 madde 10 gereğince hesaplamaya ilişkin standartlar hazine müsteşarlığı tarafından belirlenip hesap raporu aktüer bilirkişi tarafından hazırlanması gerektiğini, buna göre; 26.04.2016 tarihinde yürürlüğe giren ve karayolları trafik kanunu’nda yapılan değişiklik ile hesaplamanın zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarında öngörülen usul ve esaslara göre yapılacağı açıkça belirtildiğini, zorunlu mali sorumluluk genel şartları hükmü uyarınca da tazminat hesaplamasında kullanılması gereken yaşam tablosu … ve hesaplamada esas alınması gereken teknik faiz %1,8 olarak düzenlendiğini, işbu nedenle tazminat hesaplanmasında bu tablonun kullanılmasını ve teknik faizin % 1,8 olarak esas alınmasını talep ettiklerini, davayı kabul manasında olmamak üzere sözkonusu kazanın iş kazası olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini söz konusu kaza iş kazası ise sgk tarafından bağlanan peşin sermaye değerinin sorulup tenzil edilmesi gerektiğini gelirin asgari ücret üzerinden hesap edilmesi gerektiğini hesaplanacak tazminattan hatır taşıması ve müterafik kusurun tenzili gerektiğini, müvekkilinin söz konusu zarardan poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğunu işbu dava tarihine kadar herhangi bir ihbar bulunmadığını, davayı kabul manasında olmamak üzere faizin dava tarihinden itibaren yasal faiz olması gerektiğinde daha önce yapılan ödemelerin faizi ve güncellemesi yapılarak mahsup edilmesi gerektiğini, ayrıca bakıcı ücreti talebine itirazlarını ileri sürdüklerini ve kaza sonucunda bakıcıya ihtiyaç duyulup duyulmadığının uzman bilirkişi marifetiyle tespitini talep ettiklerini geçici iş göremezlik zararı, kendiliğinden bakıcı gideri zararı oluşturmadığını, bakıcıya ihtiyaç duyulması, çalışamamazlık durumundan daha ağır ve ileri derecede yaralanmaların sonucu olduğunu, kaldı ki davacı geçmiş döneme dair bakıcı gideri talep ettiğinden, bakıcı tuttuğunun ve ilgili giderlerin yapıldığının ispatı gerektiğini, ilgili hususlar ispat edilemediğinden afaki bakıcı giderinin reddini talep ettiklerini, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla teminatın tek, zarar görenlerin birden fazla olması durumunda karayolları trafik kanunu 96.madde gereğince teminatın paylaştırılması gerekli olduğunu, zorunlu mali mesuliyet sigortası genel şartlarında sigortacının sorumlu olmadığı hususlar tek tek sayıldığını, huzurdaki davada bu bent de sayılan durumlardan birinin varlığının tespiti halinde davanın reddi gerektiğini, manevi tazminat talepleri zmms teminatı dışında olduğunu, mahkemece re’sen nazar-ı dikkate alınacak nedenlerden dolayı; haksız ve mesnetsiz davanın usulden ve esastan reddine,
davanın ihbarına, yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Dahili Davalılar vekilinin cevap dilekçesinde özetle; kusur durumunun tespiti gerektiğini, kusur yönünden itirazları ve atk trafik ihtisas dairesi nezdinde incelemesini talep ettiklerini, maluliyet oranının adli tıp … ihtisas kurulu tarafından incelenmesi gerektiğini, müterafik kusur durumu göz önünde bulundurulduğunu, dava dilekçesinde gelir ile ilgili hiçbir delile dayanılmadığını, bu sebeple davacının gelir konusunda delil sunma hakkının olmadığını, gelir durumunun tanıkla ispatlanması da mümkün olmadığını, bu sebeple davacının gelir ile ilgili delil ve beyanlarına itiraz ettiklerini, sgk’dan gelir sağlayıp sağlamadığının tespiti gerektiğini, soruşturma ve kovuşturma dosyasının celp edilmesi gerektiğini, uzlaşma sağlanıp sağlanmadığının tespitini talep etttiklerini, faizin hatalı talep edildiğini, müvekkilinin temerrüde düşmediğini belirterek; yukarıda arz ve izah olunan ve yargılama sırasında ortaya çıkacak sair nedenlerle davanın usulden reddini, mahkemenin esastan inceleme yapacak ise, müvekkili hakkında açılan davanın dava şartlığı yokluğundan (eksik belge) reddine, mahkemenizin aksi görüşte olması halinde; kusur tespiti için dosyanın adli tıp kurumu trafik ihtisas dairesi’ne gönderilmesini, maluliyet oranı tespiti için davacıların adli tıp kurumu … ihtisas dairesi’ne sevkini, manevi tazminat taleplerinin reddini, kusurun ve maluliyet oranının tespiti halinde, alanında uzman bilirkişilerce azami poliçe limitleri ve aktüeryal kurallar gözetilerek hesaplama yapılmasını, müvekkilinin temerrüde düşmediğinden dava tarihinden itibaren taraflar açısından yasal faiz uygulanmasını, aleyhlerine hüküm kurulmaması halinde, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Tanık … , Kaza anını görmedim. Haber alır almaz hastaneye acile gittim. Acilde sedye üzerinde kıvranır şekildeydi hatta altına yatmıştı. Annem asgari ücretle çalışıyordu normalde, anneme ben 6 ay boyunca evimde baktım. Ben kızıyım. Evde kayınvalidem ve kendi çocuğum ağır engelli olduğu halde 6 ay boyunca her işi ile ben ilgilendim. Yataktan kalkamadı. Bir müddet altını temizledik şeklinde beyanda bulunmuştur. Tanık… , Ben davacının geliniyim. Kaza tarihinde benimde çalıştığım işyerine kayınvalidem asgari ücret ile yemek yapıyordu. Malzeme almaya gitmişti. Kaza anını görmedim. Ancak kazadan sonra olay yerinde boylu boyunca yattığını ve metrelerce sürüklendiğini gördüm. Ben ve eşim çalıştığı için 6 ay boyunca kayınvalideme görümcem baktı. Kadın 6 ay boyunca çığlık çığlığa yerinden kalkamadı ve yatalaktı. Ondan sonrada zaten çalışamadı şeklinde beyanda bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Dava; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49, 54, 56 maddeleri, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 maddelerinden ve Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Genel Şartları hükümlerinden kaynaklanan trafik kazası şeklinde gerçekleşen haksız eylem nedeni ile oluşan iş göremezlik giderleri ile manevi tazminat isteminden ibarettir.
Davacıya ait tedavi gördüğü hastane kayıtları, araç tescil bilgileri, nüfus kaydı , tedavi görülen hastane kayıtları, kaza tespit tutanağı SGK kayıtları,kaza tespit tutanağı, Büyükçekemce … ASCM … E. … K. Sayılı dosyası, Sigortaca yapılmış Zorunlu trafik poliçesi, hasar dosyası Adli Tıp kurumu raporu, dosya arasına alınmıştır.
19/14/2016 tarihinde sürücü … ‘in sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile seyir halinde iken yoldan karşıya geçmekte olan davacı yayaya çarpması neticesinde yaralamalı trafik kazası meydana geldiği,
Davacının 13/11/2018 tarihinde tazminat taleplerini içerir başvuru dilekçesinin davalı sigorta şirketine ulaştığı,davalının 31/12/2018 tarihinde taleplerini reddeder mail gönderdiği ,davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığı ve de davacının haklılığı ispat olunduğu takdirde , davalının 11/01/2019 tarihinde temerrüde düştüğü anlaşılmıştır.
Davacı dava dilekçesi ile 1.000 TL geçici iş göremezlik, 1.000 TL sürekli iş göremezlik,1.000 TL bakım ve bakıcı giderinin davalılardan ,10.000,00 TL manevi tazminat istemini ise davalı …’ten talepli belirsiz alacak davası açmışlardır.
HMK 266.maddesi uyarınca Çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren hususlar olan tedavi giderleri, kusur tespiti, iş göremezlik oranı süresi ve maddi tazminat hesabı konusunda rapor alınmıştır.
25/04/2022 tarihli ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan rapor uyaınca;Davacınnın meydana gelen trafik kazasında kusurunun bulunmadığı,davalı …’in %100 oranında kusurlu olduğuna yönelik rapor tanzim edilmiş ,anılan rapor olayın oluş ve biçimine uygun olduğu değerlendirilmiş ,
21/04/2021 tarihli ATK … İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan rapor uyarınca; “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri yönetmeliği hükümlerine göre “davacının sürekli iş göremezlik maluliyet oranının %0 ,-geçici iş göremezlik maluliyet oranının 45 gün olduğu şeklinde rapor düzenlenmiş,27/09/2021 tarihli ek rapor doğrultusunda bakım ve bakıcıya muhtaç olmadığı kanaati ile rapor düzenlendiği görülmüş,
Kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümleri doğrultusunda rapor tanzimi için dosya yeniden ATK ‘ya sevk edilmiş,21/01/2022 tarihli rapor ile ;davacının sürekli iş göremezlik maluliyet oranının %0 ,-geçici iş göremezlik maluliyet oranının 45 gün olduğu ve bakım ve bakıcıya ihtiyacı olmadığı şeklinde rapor düzenlenmiştir.
28/11/2022 havale tarihli alınan aktüerya bilirkişi raporunda özetle; davacının nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 1.766,19 TL olduğu, ATK tarafından davacının geçici veya sürekli olarak bakıcıya ihtiyacının bulunmadığı kanaati bildirildiğinden bakıcı gideri hesabına yer olmadığı, temerrüt başlangıcının davalı sigorta şirketi yönünde 23/12/2019 dava tarihi, davalı sürücü yönünden 19/04/2016 kaza tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Davalı sigorta şirketi cevap dilekçekçesinde zaman aşımı def’in de bulunmuş ise de;
Somut uyuşmazlıkta trafik kazası 19/04/2016 tarihinde gerçekleşmiş, davacı yaralanmıştır. Eylem için (TCK’nın 89/1.maddesi) kaza tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e maddesinde öngörülen ceza zamanaşımı süresi 8 yıldır.İş bu dava 23/12/2019 tarihinde açılmış olup zamanaşımı süresi dolmamakla;
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun Bedensel zarar başlıklı 54. maddesinde “Bedensel zararlar özellikle şunlardır:
1. Tedavi giderleri.
2. Kazanç kaybı.
3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.
4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.
Bedensel zarara uğrayan kimse tamamen veya kısmen çalışamamasından ve ilerde ekonomik yönden uğrayacağı yoksunluktan kaynaklanan zarar ve ziyanı ile bütün masraflarını zarar verenlerden isteyebilir.
Bunlar doktrin ve Yargıtay uygulamaları ile geçici işgöremezlik nedeniyle iş ve kazanç kaybı, sürekli işgöremezlik, kalıcı sakatlık yada maluliyet nedeniyle çalışma gücü ve kazanç kaybı, tedavi giderleri ve tüm iyileşme sürecinde yapılan her türlü masraflar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar olarak kabul edilmektedir.
Zarara sebebiyet veren sürücü, işleten ve ZMSS şirketi 6098 sayılı TBK. 61. maddesi gereğince maddi zarardan müteselsilen sorumlu olup, davada davacı tarafından talep olunan maddi tazminatın tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili talep edilmiştir. Müteselsil sorumlulukta, kural olarak borçlulardan her biri, 6098 sayılı TBK.’nun 162 ve 163. maddelerine göre, borcun tamamından sorumludur. Nitekim, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 88/1 maddesinde trafik olayı nedeniyle müteselsil sorumluluk öngörülmüştür. 6098 sayılı TBK.nun 167. maddesi uyarınca, sorumluların iç ilişkide kusur oranına göre, birbirlerine rücu hakları mevcut olduğu gibi, 166. madde hükmüne göre de, sorumlulardan birinin zararı ödemesi halinde, diğerleri bu oranda borçtan kurtulurlar.
Davacının maddi tazminat talepleri yönünden;
Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümleri doğrultusunda hazırlanan ATK raporu doğrultusunda hazırlanan aktüerya raporu uyarınca davacının sürekli maluliyetinin oluşmadığı,bakım ve bakıcıya muhtaç olmadığı ,geçici iş göremezlik tazminatı yönünden ise 1.766,19 TL tazminata hak kazandığı anlaşılmakla ;Davanın Kısmen Kabulü – Kısmen Reddi ile -Davacının geçici maluliyet tazminat talebinin kabulü ile 1.000,00 TL’nin davalı sigorta yönünden sigorta poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere temerrüt tarihi 11/01/2019 dahili davalılar yönünden kaza tarihi 19/04/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacının manevi tazminat talepleri yönünde ise;
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 56. maddesinde “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.” hükmü kapsamından da manevi tazminata karar verilebilmesinin koşulu kişinin bedensel bütünlüğünün bozulması olup bedensel bütünlüğün bozulması kavramı ise her zaman zarar görenin maluliyetinin oluşması (sürekli iş gücü kaybının oluşması) kavramı ile aynı manayı ifade etmeyeceği, bu nedenle davacının kaza nedeniyle yaralandığı ve vücut bütünlüğünün zarara uğramış olduğu anlaşılmakla T.B.K.’nun 56.maddesinde belirtilen bedensel bütünlüğünün zedelenmesi koşulunun somut olayda gerçekleştiği ,
6098 sayılı TBK’nın 56/2. maddesine göre; “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” hükmü düzenlenmiştir. Madde metninden de anlaşıldığı üzere, haksız eylem sonucu bedensel zarar görenin yakınları yararına manevi tazminata karar verilebilmesi için, zarar görenin yaralanmasının ağır bedensel zarar niteliğinde olması gerekmektedir. Ağır bedensel zarar, kanunda tanımlanmamış olup, yaralanmanın özelliğine ve yarattığı sonuçlara göre mahkemece takdir edilecektir.
Dava konusu kaza sebebi ile manevi yönden davacının zarara uğradığının sabit olduğu manevi tazminatın tam bir tazminat olarak kabul edilmeyeceği, tarafların manevi zararlarını kısmen de olsa dindirmek amacına yönelik olduğu, zenginleşme aracı olarak kullanılamayacağı, kusur oranları ve tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre davanın davanın kabulü ile; 10.000,00 TL’nin kaza tarihi 19/04/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen dahili davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kuurlmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Maddi Tazminat Talepleri Yönünden;
-Davanın Kısmen Kabulüne – Kısmen Reddine
-Davacının kalıcı maluliyet tazminat talebinin reddine,
-Davacının bakım ve bakıcıya yönelik tazminat talebinin reddine,
-Davacının geçici maluliyet tazminat talebinin kabulü ile 1.000,00 TL’nin davalı sigorta yönünden sigorta poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere temerrüt tarihi 11/01/2019 dahili davalılar yönünden kaza tarihi 19/04/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
-Alınması gereken 179,90-TL harçtan peşin alınan 44,41-TL harcın mahsubu ile eksik harç 135,49 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
-Davacı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 1.000,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
-Davalı … Sigorta Şirketi ve dahili davalılar …, …, … kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 2.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
Manevi Tazminat Talepleri Yönünden;
1-Davanın Kabulü ile; 10.000,00 TL’nin kaza tarihi 19/04/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen dahili davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
-Davacı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.200,00-TL vekalet ücretinin müştereken ve müteselsilen dahili davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
-Alınması gereken 683,10 -TL harcın dahili davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
-Davacı tarafından yapılan 44,40-TL başvurma harcı,44,40 TL peşin harç,6,40 TL vekalet harcı , 2.000,00-TL bilirkişi ücreti, 873,90-TL posta ve davetiye gideri, 820,00 TL ATK faturası olmak üzere toplam 3.789,1 TL yargılama giderinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
– 820, 00 TL,945,00 TL ,820,00 TL 3 adet Adli Tıp Kurumun fatura bedeli olan 2.585,00TL nin Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Döner Sermayesine ödenmek üzere tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline,
-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan avansın karar kesinleştikten sonra davacıya geri verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.
20/02/2023

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.