Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/990 E. 2020/149 K. 12.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/990
KARAR NO : 2020/149

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 26/07/2019
KARAR TARİHİ : 12/02/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkili davacı şirketin tasfiyesini tamamlayarak 20/06/2019 tarihinde bu nedenle ticaret sicilden terkin edildiğini,ancak tasfiye sırasında davacı şirketin … LTD.ŞTİ’nde hissedar olduğu atlanarak sehven tasfiye edildiğini,… LTD.ŞTİ’nin faaliyetlerine devam edebilmesi için gerekli kararları alamadığını ileri sürerek davacı … AŞ’nin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Buna karşılık davalı …. vekili, müvekkilince TTK 32 ve TSY 34. maddesine uygun işlem yapıldığını, tasfiyenin eksik yapılmasından tasfiye memurunun sorumlu olduğunu, müvekkilinin dava açılmasına neden olmadığını ve aleyhine yargılama giderine hükmedilmemesi gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Tasfiye Memuru … davaya cevap vermemiştir.
Dava, şirketin ihyası, ek tasfiye talebine ilişkindir.
Bilindiği gibi şirketin ihyası-ek tasfiyesi talebinin kabul edilebilmesi için şirketin şeklen tasfiyesinin tamamlanmış ve bu nedenle sicilden terkin ve bu şekilde tüzel kişiliğinin sona ermiş olması ve TTK 547. maddesi gereğince ek tasfiyenin gerekli bulunması yeterlidir.

Diğer yandan ihyası istenen şirketin terkininden önceki merkez adresine göre davayı görmeye mahkememiz görevli ve yetkilidir.
Somut dava, tasfiyesini tamamlayarak ticaret sicil müdürlüğü tarafından bu nedenle kaydı terkin edilen davacı şirketin ihyası talebi ile açılmıştır. Dava bu niteliği gereğince TTK TTK 547. maddesi gereğince ek tasfiye davası niteliğinde olup, bu davalarda husumetin son tasfiye memur veya memurları ile ticaret sicil müdürlüğüne yöneltilmesi gereklidir. Somut davada da husumet isabetli yöneltilmiştir. Ne var ki, ek tasfiye talebiyle açılan dava, sicilden terkin edilen ve ihyası talep edilen şirket tarafından ve onun verdiği vekaletnameye istinaden açılmıştır. Davacı şirketin dava tarihinde terkin edilmesi nedeniyle terkin tarihi itibariyle tüzel kişiliği sona ermiştir. Bu nedenle tüzel kişiliği bulunmayan davacı şirketin dava açması hukuken mümkün değildir. Ek tasfiye davasının şirket ortakları, tasfiye memuru, yönetim kurulu veye müdür veya şirketten alacaklı olan veya ek tasfiye talebinde bulunmada hukuki menfaati bulunanlar açabilir.
Hal böyle olunca davanın dava şartı eksikliği nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın dava takip yetkisi dava şartı eksikliği nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken 54,40 TL karar harcının peşin alınan harçtan mahsubu ile bakiye 10,00 TL eksik karar harcının davacıdan tahsiline,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzünde oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 12/02/2020 11:20

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …