Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/978 E. 2023/366 K. 17.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/978 Esas
KARAR NO : 2023/366

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 18/12/2019
KARAR TARİHİ : 17/04/2023

Davacı vekili tarafından açılan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)davasının Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; trafik kazasında yaralanan …..’ın 6100 sayılı Yasa’nın 107. Maddesine göre bedensel zararlarının ve tarafların kusur oranlarının tespiti ile güç kaybı tazminatının ve tedavi giderlerinin hesaplatılarak işleten ve sürücü yönünden olay tarihinden ve sigortacı yönünden dava tarihinden işletilecek faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte ortaklaşa ve zincirleme davalılara ödetilmesine, kazaya neden olan aracın trafik kaydına ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini, davalı sigorta şirketinin … numaralı sigorta poliçesi ile sigortaladığı …. plakalı araç, 12/08/2019 tarihinde …. adlı sürücü yönetimindekyen …. Mah. …. Cad. no: 42 Esenler/İstanbul civarındaki yaya geçidinde müvekkillerinin …. ve …. ‘ın 16 yaşındaki kızları …..’a çarparak yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasına yol açmış olduğun belirterek; dava sonunda karar verilecek maddi ve manevi tazmin9atın tahsilini mümkün kılmak için kazaya karışan … plakalı araç kaydına tedbir konulmasına, kaza sebebiyle oluşan maddi zararın incelemesi neticesi belirlenecek gerçek zarar miktarına göre harcı tamamlanmak üzere şimdilik 20.000 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, sigorta şirketinin sorumluluğu poliçeyle sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, kaza sebebiyle oluşan manevi tazminatın dava sonunda ve tahkikat aşamasında talep miktarını arttırmak ve buna göre harcını tamamlamak haklarının saklı olmak üzere şimdilik 20.000 TL manevi tazminatın davalılardan alınarak davacılara verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesini karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı … ANONİM ŞİRKETİ vekili cevap dilekçesinde özetle; … Plakalı aracın, davalı …. Sigorta A.ş. nezdinde Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, davalı şirkete sigortalı aracın, karıştığı 12.08.2019 tarihli trafik kazası neticesinde, yaya konumunda bulunan davacıların kızları ….’ın malul kaldığını, maddi tazminat talepli iş bu davanın açıldığını, 12.08.2019 tarihinde meydana gelen kazanın üzerinden en az 1 yıl geçmediğini davacının kalıcı maluliyet oranının tespit edilebilmesinin mümkün olmadığın, bu sebeple davacının, davalı şirkete başvurusu olumsuz sonuçlandırılmış olduğunu, davacının maddi tazminat talepleri sadece tedavi masrafları ve sürekli sakatlık hallerinde poliçe teminatı dâhilinde değerlendirilebilecek olduğunu, söz konusu taleplerinin belgelere dayanması gerekli olduğunu, bu hususun miktar ve kusur yönünden yaptırılacak bilirkişi incelemesi sonunda tespit edilmesi gerekli olduğunu, ZMMS genel şartlarında teminat kapsamında sayılmayan geçici işgöremezlik tazminatının sigortalı tarafından talep edilemeyeceği hüküm altına alınmış olduğunu, davacının maluliyet tazminatı taleplerinin artık sigorta poliçesi teminatı kapsamında olmadığı, aracın kusurunun bulunması halinde poliçe teminatı kapsamında bir sorumluluk doğması için, davacının maluliyet durumu ve sürekli sakatlık oranının Adli Tıp Kurumu veya Tam Teşekküllü Devlet Hastanesi tarafından verilecek bir heyet raporu ile tespit edilmesi gerekmekte olduğunu ve bu oran üzerinden yapılacak aktüer incelemesi ile tazminat tutarının tespit edilmesi gerektiğini, manevi tazminat talepleri Zorunlu Mali Mesuliyet Sorumluluk Sigortası Genel Şartları, Poliçe Özel Şartları ile Karayolları Trafik Kanunu hükümleri itibariyle, poliçe teminatına dahil olmadığını belirterek davacının iddia ettiği maluliyet miktarının tespiti için Adli Tıp Kurumu’ndan maluliyet raporu alınmasına karar verilmesini,“Kusur oranı” ve “Tazminat miktarı”nın tesbiti yönünden mahkemece hazineye kayıtlı bir aktüer tarafından bilirkişi tetkikatı yaptırılmasını, Herhangi bir kabul beyanı olmamak kayıt ve şartıyla, yukarıda açıklandığı üzere, davalı şirkete ait poliçenin ‘Tedavi Masrafları” ve “Bedeni Tazminat Talepleri” sorumluluğunun, poliçe teminatı dâhilinde ve sigortalısının kusuru ile sınırlı olduğunu, “Manevi Tazminat” taleplerinin poliçe teminatına dahil olmadığını talep etmiştir.
CEVAP:Davalı ….. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının görmüş olduğu zarar bizzat kendi kusurundan kaynaklandığını, kaza tespit tutanağı davalının kullanımındaki aracı sevk ve idare etmede herhangi bir kusuru olmadığını ortaya koyduğunu, kaza esnasında aracın doğru istikamette gittiğini, aracın hızının olmadığını, fren izinin olmadığını, kaza, araç aksamından kaynaklanmadığını, aracın muayenelerinin tam olduğunu, davalının ehliyetinin olduğunu ve alkollü olmadığını, yol asfalt kaplama bir cadde olduğunu, kaldırım bulunduğunu, istikamet üzerinde kasis mevcut olduğunu, yolda çalışma olmadığını, trafik görevlisi veya görüşe engel cisim olmadığını, havanın karanlık olduğunu, yolun yüzeyi kuru olduğunu, eğimsiz, düz yol olduğunu, yaya geçidi olmadığını, üst-alt geçit olmadığını, yayanın birden yola atladığını, Bakırköy … Asliye Ceza Mahkemesi’nin ….E.sayılı yargılamasına devam olunan davanın hazırlık aşamasında olay yerinde bilgisine başvurulan tanıklar mevcut olduğunu, Dava dilekçesinde vuku bulan kaza son derece abartılmış olduğunu, gerçeğe aykırı şekilde kalıcı sakatlık oluştuğunun iddia edildiğini, Davacının “kalıcı” sakatlığa uğradığını güç kaybı tazminatı talebinde bulunulması hukuka ve hakkaniyete aykırı durum olduğunu, davacının gördüğü tek hasar kemik kırılması olduğunu, talep edilen maddi tazminat miktarı itibari ile fahiş olduğunu, tedavi süreci tamamlanmış olduğunu davanın belirsiz alacak davası şeklinde açılmasının usule aykırı durum olduğunu, tazminat istemi belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceğinden hukuki yarar dava şartı yönünden davanın reddi gerektiğini, davacı zararını belirleyebilecek durumda olması halinde ise açılan belirsiz alacak davasının hukuki yarar dava şartı yokluğundan reddi gerektiği, davacı tarafından manevi tazminat belirsiz alacak olarak talep ettiğini, manevi tazminatın belirsiz alacak davası şekilde talep edilmesi mümkün olmadığından davanın usulden reddi gerektiğini, yargılamasına devam olunan Bakırköy … Asliye Ceza Mahkemesi’nin …yargılamasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, belirterek; davanın maddi ve manevi tazminat talepleri belirlenebilir durumda olduğundan, belirsiz alacak davası şekilde açılmış davada hukuki yarar bulunmadığını, davanın usulden reddini, meydana gelen yaralanmaya, zarar gören kendi kusuru ile sebebiyet verdiğinden davanın esastan reddini, yargılama giderleri ve karşı vekalet ücretinin davacılardan tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49, 54, 56 maddeleri, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 maddelerinden ve Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Genel Şartları hükümlerinden kaynaklanan trafik kazası şeklinde gerçekleşen haksız eylem nedeni ile oluşan iş göremezlik giderleri ile manevi tazminat isteminden ibarettir.
Davacıya ait tedavi gördüğü hastane kayıtları, araç tescil bilgileri, nüfus kaydı , tedavi görülen hastane kayıtları, kaza tespit tutanağı SGK kayıtları, Kaza tutanağı, Bakırköy … ASCM … Esas sayılı dosyası,davalı Sigortaca yapılmış Zorunlu trafik poliçesi, hasar dosyası Adli Tıp kurumu raporu, dosya arasına alınmıştır.
Dosya arasında kaza tespit tutanağı bulunmakta olup ,12/08/2019 tarihinde sürücü …. ‘ın sevk ve idaresindeki …. plaka no’lu araç ile yaya olan davacı küçük …..’a çarpmış ve küçük yaralanmış ve iş bu dava açılmıştır.
Davacının tazminat taleplerini içerir başvuru dilekçesinin davalı sigorta şirketine ulaştığı ,davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığı ve davalı sigorta şirketinin 11/10/2019 tarihinde temerrüde düştüğü anlaşılmıştır.
Davacılar dava dilekçesi ile 20.000 TL maddi tazminat,20.000 TL manevi tazminat istemli belirsiz alacak davası açmış olup,maddi tazminat içeriğinden iş görmezlik zarar talebi ,efor tazminatı,tedavi giderleri tazminatının istenildiği görülmüştür.
Davacı taraf 09/07/2020 ve 03/112/2020 tarihli talep ayrıştırma dilekçeleri ile tedavi giderini 12.000,00TL, geçici iş göremezlik gideri 1.000,00 TL ,kalıcı iş göremezlik gideri 7.000 ,00 TL olarak talepte bulunmuştur.
HMK 266.maddesi uyarınca Çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren hususlar olan tedavi giderleri, kusur tespiti, iş göremezlik oranı süresi ve maddi tazminat hesabı konusunda rapor alınmıştır.
…. havale tarihli alınan ATK maluliyet raporunda özetle;…. kızı, 2003 doğumlu …..’ın 12.08.2019 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmeliğine göre;1. Kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu,2. İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa edildiği
Kaza tarihinde yürürlükte olan Çocuklar İçin Özel Gereksinim Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik doğrultusunda rapor tanzimi için dosya yeniden ATK’ya sevk edilmiş;

19 Nisan 2022 havale tarihli alınan ATK maluliyet raporunda özetle;…. kızı 2003 doğumlu …..’ın 12.08.2019 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 20/02/2019 tarihli 30692 sayılı Resmi Gazetede Yayınlanan Çocuklar İçin Özel Gereksinim Değerlendirmesi Hakkında Yönetmeliğine göre yapılan değerlendirilmesinde; travmaya bağlı gelişen yaralanmalarda esas olarak alınan cetvel, şekil ve tabloların tamamını söz konusu yönetmekte mevcut olmadığı, dolayısıyla aynı tarih ve sayılı Resmi Gazetede Yayınlanan Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkındaki Yönetmelik kapsamında değerlendirildiğinde;1. Kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu,2.Kişinin 20/02/2019 tarihli 30692 sayılı Resmi Gazetede Yayınlanan Çocuklar İçin Özel Gereksinim Değerlendirmesi Hakkında Yönetmeliğinin EK-3 kısmında bulunan ÇÖZGER’in mevzuatla uyumu arandığında kullanılacak tablo dikkate alındığında, kişinin özel gereksinimi bulunmadığı,3.İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunur.
…. havale tarihli alınan ATK kusur raporunda özetle; OLAY: 12.08.2019 günü saat 20:55 sıralarında davalı sürücü … idaresindeki …. plakalı otomobil ile … Caddesini takiben seyir halinde iken olay mahalline geldiği sırada otomobilin ön kısımları ile araç istikametine göre soldan sağ karşıdan karşıya geçmekte olan yaya …..’a çarpması sonucu dava konusu olay meydana gelmiştir.İRDELEME: Trafik kazası tespit tutanağında; olay mahallinin yerleşim yeri içi olduğu, yolun iki yönlü, iki şeritli ve 7 m genişliğinde asfalt kaplama cadde olduğu, vaktin gece, havanın açık, zeminin kuru olduğu, aydınlatmanın bulunduğu, olay mahalli azami hız limitinin 50 km/h olduğu belirtilmiştir.Davalı sürücü …12.08.2019 günü vermiş olduğu ifadesinde özetle; “… Saat 20:30 sırlarında şoförlüğünü yaptığım yanımda da eşim ….’nın bulunduğu Trafikte kendi adıma kayıtlı olan … plakalı …. model …. renkli … maka aracımla Esenlerden …. istikametine normal hızımda seyir halinde iken … Mahallesi ….. Caddesi No:42 önüne geldiğimde sağdan elinde telefonla uğraşan bir bayan şahıs karşıdan karşıya geçmeye çalışıyordu. Ben komaya defalarca bastım ancak kendisi yolda aracın geldiğini fark etmedi. Ben sola kırıp fren yaptım ancak araç durmayarak yayaya çarptı. …” şeklinde beyanda bulunmuştur.Dosyada mevcut 12.10.2020 tarihli bilirkişi raporunda; davalı sürücü ….’nin 2.dereceden tali kusurlu olduğu, yaya …..’ın 1.dereceden asli kusurlu olduğu belirtilmiştir.Tüm dosya kapsamı, mahkemeniz dosyası ve ekli gönderilen belgeleri, dava ve cevap dilekçesi, beyanlar, bilirkişi raporu, kaza tespit tutanağı incelendiğinde kazanın yukarıda ”OLAY” kısmında açıklandığı biçimde gerçekleştiği anlaşılmış olup aşağıdaki şekilde rapor tanzim edilmiştir.Mevcut verilerle;A) Davalı sürücü …. idaresindeki otomobil ile seyri sırasında gereken dikkat ve özeni yola vermesi, kaplamaya girerek karşıdan karşıya geçmekte olan yaya nedeniyle zamanında etkin tedbir alması gerekirken bu hususlara riayet etmeyerek almış olduğu tedbirde geç ve yetersiz kalması sonucu gerçekleşen olayda tali kusurludur.B) Yaya ….., olay mahalli yol bölümünden karşıdan karşıya geçmeden önce kendi can güvenliği açısından taşıt yolu üzerindeki trafik durumuna dair gerekli-yeterli kontrolleri yapması, yaklaşmakta olan araçların hız ve mesafelerini dikkate alarak ilk geçiş hakkını yaklaşmakta olan araçlara vermesi, geçişini uygun bir anda kontrollü gerçekleştirmesi gerekirken bu hususlara riayet etmeyerek yaklaşmakta olan araca rağmen kaplamaya girerek karşıdan karşıya geçmesi sonucu yaklaşmakta olan aracın sadmesine maruz kaldığı olayda asli kusurludur.
SONUÇ: Yukarıdaki hususlar çerçevesinde gerçekleşen olayda; A) Davalı sürücü ….’nin %25 (yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğu,B) Yaya …..’ın %75 (yüzde yetmiş beş) oranında kusurlu olduğu kanaatini bildirir müşterek rapordur.
20/01/2023 havale tarihli alınan aktüerya bilirkişi raporunda özetle; 12/08/2019 günü saat 20:55 sıralarında davalı sürücü …. idaresindeki …. plakalı otomobil ile …. Caddesini takiben seyir halinde iken olay mahalline geldiği sırada otomobilin ön kısımları ile araç istikametine göre soldan sağ karşıdan karşıya geçmekte olan yaya ….’a çarpması sonucu dava konusu olay meydana geldiği,
Davacı …..’ın 9 aylık geçici iş göremezlik dönem gelirine sürücü ….’nin %25 kusurunun yansıtılmasıyla maddi zararının: 2.653,23 TL olacağı,
Sunulan fatura tutarına sürücünün %25 kusur oranının yansıtılmasıyla davacının tedavi giderinin; 3.000,00 TL olduğu, …. plakalı otomobil, davalı …. Sig. A.ş. Tarafından, Karayolları Trafik Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesinin tanzim edildiği ve sigorta poliçesinde davalı sigorta şirketi tarafından verilen üst limitin kişi başı ölüm ve sürekli sakatlık/tedavi giderleri teminatı 360.000,00 TL olduğu, SGK tarafından rücuya tabi bir ödeme yapılmadığı,Davacı vekilinin başvuru dilekçesinin işleme alındığı tarihten sonraki 8 iş günü 11/10/2019 tarih olduğu, Sorumluluk, temerrüt tarihi, manevi tazminat ve faiz türü gibi hukuki olgular konusunda mahkemenin takdiri içinde kaldığı, kanaati bildirilmiştir.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller birlikte değerlendirilmiştir.

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun Bedensel zarar başlıklı 54. maddesinde “Bedensel zararlar özellikle şunlardır:
1. Tedavi giderleri.
2. Kazanç kaybı.
3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.
4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.
Bedensel zarara uğrayan kimse tamamen veya kısmen çalışamamasından ve ilerde ekonomik yönden uğrayacağı yoksunluktan kaynaklanan zarar ve ziyanı ile bütün masraflarını zarar verenlerden isteyebilir.
Bunlar doktrin ve Yargıtay uygulamaları ile geçici işgöremezlik nedeniyle iş ve kazanç kaybı, sürekli işgöremezlik, kalıcı sakatlık yada maluliyet nedeniyle çalışma gücü ve kazanç kaybı, tedavi giderleri ve tüm iyileşme sürecinde yapılan her türlü masraflar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar olarak kabul edilmektedir.
Zarara sebebiyet veren sürücü, işleten ve ZMSS şirketi 6098 sayılı TBK. 61. maddesi gereğince maddi zarardan müteselsilen sorumlu olup, davada davacı tarafından talep olunan maddi tazminatın tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili talep edilmiştir. Müteselsil sorumlulukta, kural olarak borçlulardan her biri, 6098 sayılı TBK.’nun 162 ve 163. maddelerine göre, borcun tamamından sorumludur. Nitekim, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 88/1 maddesinde trafik olayı nedeniyle müteselsil sorumluluk öngörülmüştür. 6098 sayılı TBK.nun 167. maddesi uyarınca, sorumluların iç ilişkide kusur oranına göre, birbirlerine rücu hakları mevcut olduğu gibi, 166. madde hükmüne göre de, sorumlulardan birinin zararı ödemesi halinde, diğerleri bu oranda borçtan kurtulurlar.
Davacının maddi tazminat talepleri yönünden;
Davacı küçük kaza tarihinde 16 yaşında olduğu anlaşılmakla maluliyet tespitinde Çocuklar İçin Özel Gereksinim Değerlendirmesi Hakkında Yönetmeliği hükümlerinin nazara alınması gerektiği bu yönetmeliğe göre düzenlenen ….Tarihli Adli Tıp Raporunda; Kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dört) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa edilmekle davacıda maluliyet oluşmadığı ,bu sebeple kalıcı maluliyet tazminatına hak kazanamayacağı;
Geçici iş göremezlik tazminatı yönünden yapılan değerlendirmede ise; kişinin gelir elde eder ya da edebilecek olması gerekir. Yani fiilen çalışan, ya da çalışarak gelir elde edebilecek olması gerekir.Bu kapsamda yerleşik Yargıtay kararlarında da vurgulandığı üzere kişiler 18 yaşını doldurması, yani reşit olması ile gelir elde edebileceği kabul edilmiştir. 18 yaşından küçükler bir gelir elde etmediği için geçici iş göremezlik tazminatı alamazlar. Ancak 16 yaş ve sonrası için fiilen herhangi bir yerde çırak olarak çalıştığı ispatlanması durumunda geçici iş görmediği süre içinde çıraklık ücretinden yoksun kalmış ise geçici iş göremezlik tazminatı alabilecektir. Davacının getirtilen hizmet dökümünde kaza tarihinde stajyer olarak çalıştığı görülmekle , böylelikle geçici iş göremezlik tazminatına hak kazandığı anlaşılmıştır. Davacının dava dilekçesi içeriğinde yer alan efor tazminatı talebi ancak kalıcı maluliyet oluştuğunda nazara alınabilmekle , kalıcı maluliyet tespit edilmediğinden nazara alınmamıştır.
Dosya arasında yer alan …. hastanesine ait 23/08/2019 tarihli 12.000,00 TL’lik fatura içeriği, hangi işlemlerin yapıldığı, buna ait epikriz raporu, hastanın hangi tarihte giriş çıkış yaptığı, toplam tahakkuk edilen fatura tutarının ne olduğu, SGK tarafından karşılanan tutar olup olmadığı hususunun ilgili ve hastane ve SGK’dan sorulmuş,fatura tutarının ilave ücret olarak davacı tarafça ödendiği ve tedavi gideri kalemi olarak kusuru oranında davalılardan tahsilini talep edebileceği anlaşılmıştır.
20/01/2023 havale tarihli alınan aktüerya bilirkişi raporu doğrultusunda davacının talep ayrıştırma dilekçesi nazara alınarak davacının kusuru ve maluliyeti dikkate alındığında davacı …..’ın kalıcı işgöremezlik talebinin reddine, Davacının geçici iş göremezlik talebinin kısmen kabulü ile 2.653,23 TL ve tedavi giderleri talebinin kısmen kabulü ile 3.000,00 TL toplamı 5.653,23 TL’nin davalı sigortanın poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere 11/10/2019 temerrüt tarihinden itibaren sigorta dışındaki davalıların 12/08/2019 kaza tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine,
Davacının manevi tazminat talepleri yönünden ise;
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 56. maddesinde “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.” hükmü kapsamından da manevi tazminata karar verilebilmesinin koşulu kişinin bedensel bütünlüğünün bozulması olup bedensel bütünlüğün bozulması kavramı ise her zaman zarar görenin maluliyetinin oluşması (sürekli iş gücü kaybının oluşması) kavramı ile aynı manayı ifade etmeyeceği, bu nedenle davacının kaza nedeniyle yaralandığı ve vücut bütünlüğünün zarara uğramış olduğu anlaşılmakla T.B.K.’nun 56.maddesinde belirtilen bedensel bütünlüğünün zedelenmesi koşulunun somut olayda gerçekleştiği , manevi yönden davacının zarara uğradığının sabit olduğu manevi tazminatın tam bir tazminat olarak kabul edilmeyeceği, tarafların manevi zararlarını kısmen de olsa dindirmek amacına yönelik olduğu, zenginleşme aracı olarak kullanılamayacağı, mağdurun manevi zararı hissetme gücü ,kusur oranları ve tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre davanın kabulü ile 10.000,00TL’nin sigorta dışındaki davalılardan 12/08/2019 kaza tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının maddi tazminat talepleri yönünden davanın Kısmen Kabül – Kısmen Reddi ile;
1-Davacının kalıcı işgöremezlik talebinin reddine,
2-Davacının geçici iş göremezlik talebinin kısmen kabulü ile 2.653,23 TL ve tedavi giderleri talebinin kısmen kabulü ile 3.000,00 TL toplamı 5.653,23 TL’nin davalı sigortanın poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere 11/10/2019 temerrüt tarihinden itibaren sigorta dışındaki davalıların 12/08/2019 kaza tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 386,17 TL karar harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 136,62 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 249,55 TL karar harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 5.653,23 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalılar kendisini davada vekil olarak temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,

Davacının manevi tazminat talepleri yönünden davanın Kısmen Kabül – Kısmen Reddi ile;
1-10.000,00TL’nin sigorta dışındaki davalılardan 12/08/2019 kaza tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı ….’den tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 683,10 TL karar harcının davalı ….’den tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davalı …’den tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini davada vekil olarak temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı …. ‘ne verilmesine,
YARGILAMA GİDERİ YÖNÜNDEN:
1-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 136,62 TL peşin harç,6,40 vekalet harcı olmak üzere toplam 187,42‬ TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Davalı tarafından yapılan 28,00 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre (%39,13 kabul) hesaplanan 17,04 TL’nin davacıdan tahsili ile … ‘ne verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
3-Dosyadaki adli yardım talebinin kabul tarihinden önce davacı tarafından müzekkere ve tebligat gideri olarak yapılan 393,9TL ve 1070,00 TL ATK faturası olmak üzere toplam 1463,9TL den davanın kabul ve red oranına göre (%39,13 kabul) hesaplanan 572,87TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Dosya adli yardım talebinin kabulünden sonra davacı tarafından yapılan 27TL tebligat giderinden davanın kabul ve red oranına göre (%39,13 kabul) hesaplanan 10,57TL nin davalılardanmüştereken ve müteselsilen tahsili ile tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Sarf kararı olarak yazılan 2.000,00TL bilirkişi ücretinden davanın kabul ve red oranına göre (%39,13 kabul) hesaplanan 782,66TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile ,1.217,34TL sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-2 adet Adli Tıp Faturası toplamı olan 1.994,00TL den davanın kabul ve red oranına göre (%39,13 kabul) hesaplanan 780,31TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile 1.219,9TL nin davacıdan tahsili ile Adli Tıp Kurumuna ödenmesine,
Kullanılmayan yargılama gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesine müteakiben yatırana iadesine,
Dair 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı asil ve vekili ve davalı …. vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/04/2023

Katip ….
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.