Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/969 E. 2023/706 K. 15.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESASA İLİŞKİN NİHAİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/969 Esas
KARAR NO : 2023/706

DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Şirketin Feshi ve Tasfiyesi)
DAVA TARİHİ : 16/12/2019
KARAR TARİHİ : 13/09/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Şirketin Feshi ve Tasfiyesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 01.11.2017 tarihinde tescil edilen davalı “… Danışmanlık Hizmetleri Tic. Ltd. Şti.”de 1/2 oranında pay sahibi olduğunu, diğer ortak …’in 1/2 oranında pay sahibi olduğunu, davalı şirketin sitelere danışmanlık, temizlik, muhasebe, aidat takibi, havuz bakım, bahçe düzenleme, teknik hizmetler gibi site yönetim hizmetleri verdiğini, davalı şirketin diğer ortağı …’in müvekkilinin de ortağı olduğu davalı şirkete iş bağlamak için 29/10/2018 tarihinde … Sitesi ile görüşme yaptığını, görüşme esnasında … Sitesi Yönetimi, kendilerinin “…. Yönetim Limited Şirketi” adı altında yeni site yönetim firması kurduklarını beyan ettiğini, söz konusu firmada genel koordinatör olarak çalışması için davalı firma ortağı …’e teklifte bulunulduğunu, …’in teklifi kabul ettiğini, söz konusu yönetim firmasında işe başladığını, firma ortağı …’in, davacı müvekkili ile ortak olduğu şirketin çıkarlarını hiçe sayarak kendi menfaati doğrultusunda hareket ettiğini, şirket ortağı …’in şirkete ait … plakalı aracı davacı müvekkilinden habersiz bir şekilde sattığını ve söz konusu satıştan gelen parayı şirket hesabından çekip kendi şahsı için kullandığını, davacı müvekkilinin şirketin kira borcunun tamamını 2.280,00-TL olarak, mali müşavire olan borcun tamamını 1.500,00-TL olarak, kimya firmasına olan borcun tamamını 800,00-TL olarak şahsen ödemek zorunda kaldığını beyan ederek davacı müvekkilinin 1/2 pay sahibi olduğu …’ndeki ortaklıktan çıkarılmasına, talebin reddi halinde …’nin feshine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini Mahkememizden talep ve dava etmiştir.
Davalı şirkete çıkartılan tebligatın bila iade döndüğü, davalı şirketin dava dilekçesindeki adresinin İTSM adresi ile aynı olduğu, davalı şirkete TK 35 md gereğince yeniden tebligat çıkartıldığı, tebligatın 11/01/2020 tarihinde yapıldığı, davalı şirketin cevap vermediği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, Limited Şirketin feshi ve tasfiyesi, şirketin feshi ve tasfiyesine karar verilmediği takdirde ortaklıktan çıkma ve çıkma payının hesaplanarak tahsiline karar verilmesi taleplerine ilişkindir.
Davalı şirketin ticaret sicil kayıtlarının incelenmesinde; şirketin kuruluşunun 01/11/2017 tarihinde tescil edildiği, kurucularının … ve … olduğu, şirketin temsilinin Yönetim Kurulu üyesi … ve …’e ait olduğu, davalı şirketin merkez adresine göre mahkememizin yetkili olduğu ve davanın konusuna göre de görevli olduğu anlaşılmıştır.
Davalı …’nin ticaret sicil dosya örneği İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden, davalı şirket ortağı …’e ait SGK kayıtları ilgili Sosyal Güvenlik Müdürlüğünden, dava konusu … plakalı araca ait sicil kayıtları İstanbul Trafik Tescil Şube Müdürlüğünden istenerek gelen yazı cevapları dosya arasına alınmış ve bilirkişi heyet raporu alınmıştır.
10/11/2022 tarihli bilirkişi heyet raporunun incelenmesinde; Davalı …. Hizmetleri Ticaret Limited Şirketi tarafından ibraz edilen 2017-2018 ve 2019 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun bir şekilde açılış kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, ticari defter kayıtlarının birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin mahkemenin takdirlerinde olduğu, davalı şirketin 01.11.2017 tarihinde tescil edildiği, iştigal konusunun sitelere danışmanlık, temizlik, muhasebe, aidat takibi, havuz bakım, bahçe düzenleme, teknik hizmetler gibi site yönetim hizmetleri olduğu, şirketin bilanço ve kayıtlarında incelendiği üzere; şirketin çalışma sermayesinin incelenen 2017-2020 dönemlerinde yeterli olmadığı, “Öz kaynaklarının”, incelenen hiçbir dönemde, sermayesi olan 50.000,00 TL’yi öz varlığında koruyamadığı ve 31.12.2020 itibarı ile öz kaynaklarının kaydi olarak (-)38.346,01 TL olduğu dolayısı ile şirketin borca batık olduğu, şirket aktifinde kayıtlı olan aracın satışına ilişkin yanlar tarafından ibraz edilen belgeler incelendiğinde ; aracın 16.04.2018 tarihinde … Kredi’den 67.704,03-TL geri ödemeli olarak 48 ay taksitle ayda 1.410,50-TL rehinli olarak satın alındığı, 01.04.2019 tarihinde 55.000,00-TL bedel ile … Nakliyat Pazarlama Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine satıldığı, bu satıştan ödemeler tablosunda incelendiği üzere 43.175-TL kredi erken kapama – rehin kaldırma ve diğer masrafların ödendiği, aracın satışından geri kalan 11.825,00-TL’nin şirket ortağı …’in şahsi hesabına yatırıldığı, ibraz edilen hesap ekstresinden söz konusu hesaptan yatırılan 11.825,00-TL tutardan şirketin muhasebesini tutan …’e Mali Müşavir ücreti olarak 3.200,00-TL ve 1.800,00-TL olmak üzere toplam 5.000,00-TL ödeme yapıldığı, kalan 6.825,00-TL ‘nin ise ortak … uhdesinde kaldığı, bununla birlikte teknik bilirkişi tespitinde yer aldığı üzere aracın 01.04.2019 itibarı ile rayiç değerinin 81.630,00 -TL olduğu ve aracın (81.630-55.000=)(-)26.630,00 TL değerinin altında satıldığı, yapılan incelemeler neticesinde, aracın Kredili / Rehinli olarak satın alınmasına rağmen davalı şirket kayıtlarında krediye ilişkin işlemlerin yer almadığı, şirket dışına/ ortak hesabına aktarılan bakiyenin 6.825,00 TL olduğu, satış tarihi itibarı ile aracın değerinin (-) 26.630,00 TL değerinin altında satıldığı nihayetinde meydana gelen (6.825+26.630=) 33.455,00 TL’nin şirketin öz kaynaklarında azalmaya neden olduğu, 2019 yılında şirketin borca batıklık durumunda ağırlıklı olarak etkili olduğu, şirketin borca batık hale gelmesindeki diğer sebeplerin ise şirketin faaliyet kapsamında elde ettiği gelirlerinin şirketin kısa vadeli yabancı kaynaklar kalemi altında yer alan satıcılar ve ortaklara borçlar bakiyelerini karşılamaya yeterli gelmemesinden kaynaklandığı, şirketin 2018-2019 yıllarında faaliyetlerine devam ettiği, 2018 yılında 44.185,12 TL net satış karşılığı -0,74% oranında (-) 32.559,23 TL zarar raporlandığı, 2019 yılında 1.623,75 TL net satış karşılığı -5,42% oranında (-) 8.801,51 TL zarar raporlandığı, şirketin en yüksek satış seviyesine 2018 yılında 44.185,12 TL ile ulaştığı ancak bu dönemde dahi satış maliyetlerinin net satışlara oranının %22 oranında 9.916,21 TL olarak raporlandığı, şirketin incelenen dönemlerde karlılık durumunun olmadığı, 2020 yılı itibariyle şirketin gayri faal durumda bulunduğu, şirketin 2020 yılında gayri faal olduğu ve öz varlığının borca batık olduğu göz önüne alınarak rayiç bilanço tespiti ile çıkma payı hesaplanamayacağı, haklı sebeple şirketin feshi şartlarının oluştuğu kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
12/07/2023 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunun incelenmesinde; kök rapordaki görüş ve kanaatlerinde herhangi bir değişiklik olmadığı bildirilmiştir.
Limited şirketlerde feshi ve tasfiyeyi düzenleyen TTK’nın 636/3 maddesinde haklı sebeplerin varlığı halinde her ortağın mahkemeden şirketin feshini talep edebilectir.
Limited şirketler ile ilgili olarak haklı sebep kavramına ilişkin kanunlarımızda açık bir tanımlama bulunmamakla birlikte, sürekli borç ilişkileri bulunan sözleşmelerde taraflara haklı sebeplerin varlığında taahhüt ettikleri sözleşme hükümlerinin tamamen veya kısmen feshetme yetkisi tanınmaktadır. Haklı sebeple sürekli bir borç ilişkisine devam etmeyi dürüstlük kuralı gereği çekilmez hale getirdiği kabul edilebilecek hukuki olgudur. Sürekli hukuki ilişkilere son verme imkanı sağlayan haklı sebeple fesih kavramının temelinde, dürüstlük kuralı ve kişilik haklarının korunması ilkesi bulunmaktadır. Zira hiç kimseden kendisi için çekilemez bir hale gelen bir hukuki ilişkiye devam etmesi beklenemez. Bu nedenle tarafların şahsını ilgilendiren ve taraflar dışındaki olaylar, sözleşme ilişkisini taraflardan birisi için çekilmez hale getiriyor ise haklı sebeple fesih hakkı doğmaktadır.
Sermaye kaybı ve borca batıklık durumunu düzenleyen TTK’nın 633. Maddesine göre “esas sermayenin kaybı ya da borca batık olma hallerinde anonim şirkete ilişkin ilgili hükümler kıyas yoluyla uygulanır. ” aynı şekilde iflasın bildirilmesi veya ertelenmesi hususuna ilişkin TTK’nın 634. Maddesine göre “iflasın bildirilmesi ve ertelenmesine anonim şirket hükümleri uygulanır” anonim şirkete ilişkin TTK’nın 376. Maddesine göre “son yıllık bilançoya göre sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının 2/3 sinin zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı anlaşıldığı takdirde derhal toplantıya çağrılan genel kurul sermayenin 1/3 ile yetinme veya sermayenin tamamlanmasına karar vermediği takdirde şirket kendilinden sona erer” bu haliyle kar etmeyen ve gayri faal dolayısıyla da borca batık hale gelen şirketin sermayesinin artırılmamış olması nedeniyle TTK 633 ve 634 maddeleri yollamasıyla uygulama alanı bulunan TTK 376/2 madde uyarınca şirketin kanun gereği (TTK 636/3 uyarınca) münfesih hale geliğinin kabulü gerekir.
Doktrinde ve Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin emsal içtihatlarında “şirketin kötü yönetilmesi ve ortaklar arasında ciddi anlaşmazlıklar bulunması,” “şirketin kuruluş gayesini gerçekleştirmesinin imkansız olması,” “şirket varlıklarının yanlış kullanılması veya israf edilmesi,” “azınlığa karşı fiili veya manevi güç baskı uygulanması,” “azınlığın meşru taleplerinin devamlı olarak reddedilmesi” ve pay sahiplerinin şirketteki hareket kabiliyetinin ortadan kalkması şirketin feshi açısından haklı sebep olarak örnek olarak sayılmıştır.
Mahkeme, sebepleri haklı bulsa bile fesih kararı vermek zorunda değildir. Mahkemenin feshe karar verebilmesi için, ileri sürülen sebeplerin şirketin feshini gerektirecek nitelikte olması da gerekir. Gerçekten de haklı sebeplerin varlığını tespitte dar bir yorumun yapılması ve bu yolun ancak son çare olarak başvurulacak bir yol olduğunun dikkate alınması zorunludur. Görüldüğü üzere, şirketin feshini haklı kılan sebeplerin varlığına rağmen, yaşatılmasının ekonomik ve rasyonel açıdan daha doğru olacağına kanaat getiren mahkeme, şirketi feshetmek yerine, duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme karar verebilir. Bu sebeple bu dava alternatif çözümlüdür. Kaldı ki sebebin mahkemece haklı görülmesi halinde, şirketin feshine hükmedilmesinden önce mahkemece alternatif çözümlerin araştırılıp incelenmesi gerekir. Zira fesih çok ağır bir sonuçtur.
Somut olayda davalı …’nin 01/11/2017 tarihinde İstanbul Ticarete Sicil Müdürlüğünce tescil edildiği, 2017-2020 döneminde sermayesi olan 50.000,00-TL öz varlığını koruyamadığı, ve 31/12/2020 tarihi itibariyle öz kaynaklarının alınan bilirkişi raporunda belirtilen ticari defter kayıtlarına göre (-) 38.346,01-TL olduğu bu haliyle şirketin borca batık olduğu, şirket aktifinde kayıtlı olan aracın kredili olarak alındığı, 01/04/2019 tarihinde 55.000,00-TL bedelli satıldığı, 43.175,00-TL sinin kredi kapama, rehin kaldırma ve masrafları için ödendiği, kalan 11.825,00-TL sinin şirket ortağı …’in şahsi hesabına aktarıldığı, şirketin muhasebesini tutan hesabına 3200,00-TL +1800,00-TL olmak üzere toplam 5.000,00-TL ödeme yapıldığı kalan 6.825,00-TL nin ise ortak … uhdesinde kaldığı, aracın 01/04/2019 tarihi itibariyle rayiç değerinin bilirkişi tarafından 81.630,00-TL hesaplandığı, satılan miktarı düşüldüğünde değerinden 26.630,00-TL altında satıldığı, her ne kadar davalı vekili bilirkişi kök ve ek raporuna itiraz ederek bir kısım … görüşmeleri kayıtlarını dosyaya sunmuş ise de bilirkişi heyeti tarafından sunulan ek raporu ile aracın rayiç değerinde bir değişiklik olmayacağının belirtildiği ve davalı şirketin zarara uğratan kişinin davacı olduğuna ilişkin beyanları ve davacının isteği ile aracın satıldığı belirtilmiş ise de şirket yetkilisinin sorumluluğu ayrı bir dava konusu olduğu şirketin tüm kayıtları ile kar payı dağıtılmaması, şirketin uzun zamandan beri gayri faal olması, borca batık olmasına rağmen ortakların genel kurul toplantısı yaparak sermaye artırımına gitmemeleri, nedeniyle şirketin feshinin şartlarının oluştuğu anlaşılmış davacının şirket ortaklığından çıkma isteği ise davalı şirketin 2020 yılında gayri faal olduğu ve öz varlığının borca batık olduğu çıkma payının hesap edilemeyeceğine ilişkin bilirkişi heyetinin tesbitine itibar edilerek davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
-Davacının …’ndeki ortaklıktan çıkarılması talebinin REDDİNE,
-İstanbul Ticaret sicilinin … sicil numarasına kayıtlı …’nin TTK 636/3. maddesi gereğince haklı nedenle FESİH VE TASFİYESİNE
2-Tasfiye memuru olarak SMMM …’ın atanmasına, tasfiye memuruna 6.000,00 TL ücret takdiri ile kararın tefhimi ile bir haftalık kesin süre içerisinde daha sonra davalı şirketten alınmak üzere davacı tarafça mahkeme veznesine yatırılmasına, yatırıldıktan sonra mahkemece tasfiye memuruna ödeme yapılarak görevin tevdiine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca maktu karar 269,85-TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 225,45-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 44,40-TL başvuru harcı, 44,40-TL peşin harç ve 6,40-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 95,20-TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan toplam 4.763,8‬0-TL yargılama giderinin(bilirkişi ödemeleri+tebligat+posta masrafları) davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca takdir edilen 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,

Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.13/09/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır