Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/954 E. 2021/465 K. 28.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/954
KARAR NO : 2021/465

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/12/2019

DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/01/2020
KARAR TARİHİ : 28/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan), Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVA; Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … ‘un, davacı şirketlerin 18.07.2019 gününe kadar münferit imza yetkilisi olarak yönetim kurulu başkan yardımcısı olarak görev yaptığını, T.C. Milli Eğitim Bakanlığınca, temel liselerin dönüşümü konusunda çıkarlan yönetmelik gereğince, davacı …. Eğitim bünyesinde …. Mah. … Caddesi. No:… ve … Mah. …. Sok. No:… adresinde bulunan temel lise ve temel ortaokulu binalarının 2019/2020 öğrenim yılı için okul olarak kullanılma imkanı kalmadığını, buna bağlı olarak davalı … ‘un, davacı şirketlerin münferit imza yetkili temsilcisi iken 17.12.2018 günü, dava dışı … ve … ile protokol imzaladığını, 17.12.2018 günlü bu protokol de, “… Mh. … … Sk. No:.. … …” adresindeki mecurun, … Eğitim Kurumlarına özel okul açması amacı ile devredileceğini, bu amaçla davacı … Eğitim A.Ş ‘nin %60 pay ile ortak olacağı bir şirket kurulmasının kabul edildiğini, Davalı … ‘un Davalı …. ’yi kurduğunu ve bu şirketin yönetim kurulu başkanı olarak görev yapmaya başladığını, davalı …. ‘nin 29.08.2019 tarihinde İstanbul Ticaret Sicilinin … nosu ile tescil edildiğini ve tescil işleminin 5 Eylül 2019 gün 9902 sayılı sicil gazetesinin 226 maddesinde yayınlandığını, … A.Ş. ‘nin diğer ortak ve yönetim kurulu üyelerinin … ve …’nun da Davacı ……… A.Ş. ‘ nin halen hissedarı olduğunu, ayrıca 06.09.2019 gününe kadar SGK’lı aktif çalışanı olduğunu, davalıların fiilerinin aynı zamanda TTK 54 ve devamı maddelerinde yer alan haksız rekabet kapsamında olduğunu, bu nedenlerle fazlaya ve ıslaha ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla; davalıların haksız rekabet eylemleri nedeni ile davacıların uğramış oldukları maddi ve manevi zararların, dava tarihinden itibaren avans faiz oranı üzerinden işleyecek faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacılara verilmesine, yargılama harç giderleri, noter masrafı, dava masraf ve avukatlık ücretinin davalılardan alınarak davacılara verilmesine, TTK 59.maddesine göre, hükmün, kesinleşmesinden sonra, gideri davalılardan alınarak, ilan edilmesine, davacıların … genelinde faaliyet göstermesi nedeni ile ilanın ulusal dağıtım yapan tirajı 50.000 üzerinde gazetede yapılmasına, aksi bir düşünce halinde ise ilanın şekli ve kapsamının Mahkemenizce taktirine, davalıların kötü niyetli olmaları ve kastı davranışları ile iş bu davanın açılmasına sebebiyet vermeleri nedeni ile HMK 329.1 maddesine göre yargılam gideri olarak davacılar ile vekili arasındaki ücret sözleşmesinde yer alan 25.000.TL nin karar tarihinden itibaren yasal faiz oranı üzerinden işleyecek faizi ile birlikte, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine karar verilmesini istemiştir.
ASIL DAVA CEVAP:Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; dava şirket tarafından eski yönetim kurulu üyesine karşı açılan sorumluluk davası niteliğinde olup, sayın mahkemenizce düzenlenen tensip zaptı ile sorumluluk davası açılmasına ilişkin genel kurul kararının sunulması için davacılara 2 hafta kesin süre verildiğini, ancak davacılar kendilerine tanınan kesin süre içinde bu kararı dosyaya sunamadıklarını, böyle bir karar alınmadığını, söz konusu genel kurul kararı, şirket tarafından yönetim kurulu üyelerine karşı açılacak sorumluluk davalarında dava şartı niteliğinde olduğundan, huzurdaki davanın usulden reddedilmesi gerektiğini, davacıların sözde zararının miktarı belirlenebilir olup huzurdaki dava ile maddi tazminat taleplerini belirsiz alacak davası olarak ileri sürmelerinin mümkün olmadığını, müvekkillerinin davacıya karşı haksız rekabet teşkil eder nitelikte hiçbir davranışı veya girişimi bulunmadığını, davacının aksi yöndeki iddiaları mahkemeyi yanıltmaya yönelik afaki beyanlardan ibaret olduğunu, davacıların huzurdaki davaya esas iddialarını dayandırdıkları protokol geciktirici şartlara bağlı olup bu şartlar gerçekleşmediğinden hiçbir zaman uygulanmadığını, davacı şirketler her ne kadar mecura yapılan 881.395 TL tadilat masraflarının iadesinden müvekkillerinin sorumlu olduğu iddiasıyla tarafımıza işbu davayı ikame etmişlerse de, anılan ödemeleri davacı şirketler adına müvekkili …’un yaptığını hiçbir şekilde ispat edemediklerini, davacıların maddi ve manevi tazminat talepleri yerinde olmadığını, bu nedenle öncelikle huzurdaki davanın dava şartı ve hukuki yarar yokluğundan usulden reddine, neticede haksız ve kötüniyetli davanın esastan reddine, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
BİRLEŞEN DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davalı …’un Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olarak görev yaptığı … Eğitim Hizmetleri San. ve Tic. A.Ş’ yi kastı ile uğrattığı zarar nedeni ile TTK 553.1 maddesine göre ¨881.000,00′ nin arabulucuya başvuru tarihi olan 06/01/2020 tarihinden itibaren avans faiz oranı üzerinden işleyecek faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak TTK 555.1 maddesine göre dava dışı … Eğitim Hizmetleri San. ve Tic. A.Ş.’ ye verilmesini, HMK166 maddesine göre iş bu dosyanın Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas nolu dosyasıyla birleştirilmesini, yargılama harç giderleri, noter masrafı, dava masraf ve avukatlık ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA; Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; davanın aktif husumet nedeniyle reddi gerektiğini, dava şartı eksikliği nedeniyle asıl davanın esasa girilmeksizin reddi gerektiğini, asıl davanın birleşen dava yönünden bekletici mesele yapılması gerektiğini, öncelikle huzurdaki dava ile ileri sürülen taleplerin hukuken muhatabının müvekkilinin olmadığını, davacının pay sahibi olduğu … ,,, şirketinin uğradığı sözde zararın sebebinin müvekkilinin hukuka aykırı davranışlarının olmadığını, ortada bir zarar varsa bile davacı, şirketin uğradığı sözde zararı sorumluluk davası ikame ederek müvekkilinden talep edemeyeceğini, bu nedenle, huzurdaki davanın pasif husumet yokluğu sebebiyle reddi gerektiğini, davacı her ne kadar mecura yapılan 881.395 TL tadilat masraflarının iadesinden müvekkillinin sorumlu olduğunu iddia etmekteyse de anılan ödemeleri müvekkil …’un yaptığını hiçbir şekilde ispat edemediğini, müvekkilinin zararın doğmasında kusurlu olduğunu da ispat edemediğini, huzurdaki davanın kötü niyetli olarak açıldığını, bu nedenlerle öncelikle huzurdaki davanın aktif ve/veya pasif husumet yokluğu sebebiyle esastan, mahkeme aksi kanaatteyse, huzurdaki davanın tefrik edilmesine ve asıl davanın huzurdaki dava bakımından bekletici mesele yapılmasına, Bakırköy .. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E, Sayılı dosyası ile … Eğitim Hizmetleri A.Ş.’ye karşı açılan genel kurulun iptali konulu davanın huzurdaki dava bakımından bekletici mesele yapılmasına, neticede haksız ve kötü niyetli davanın esastan reddine, tüm yargılama giderleri vc vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asıl Dava, davalı eski şirket yöneticisinin sorumluluğuna dayalı diğer davalı şirketin haksız rekabet hükümlerine ilişkin sorumluluğuna dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin, birleşen dava davalı eski şirket yöneticisinin yönetici sorumluluğuna dayalı dolaylı zararın tazminine ilişkin olup taraflar arasındaki uyuşmazlığın asıl davada haksız rekabet şartlarının oluşup oluşmadığı, yöneticinin sorumluluğuna ilişkin şirketçe açılan davada genel kurul kararı aranıp aranmayacağı sorumluluk şartlarının oluşup oluşmadığı şirketin zarara uğrayıp uğramadığı uğradıysa miktarının ne olduğu hususlarında, birleşen davada dava dışı şirketin yöneticisinin eylemlerinden kaynaklı zarara uğrayıp uğramadığı, uğradıysa miktarı ve yöneticinin sorumluluğunun bulunup bulunmadığı hususlarındandır,
Birleşen dava, yönetici sorumluluğundan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Davacılar vekili 31/03/2021 havale tarihli dilekçesi ile tarafların sulh olması nedeniyle davadan feragat ettiklerini bildirdiği, davacılar vekilinin bu hususta yetki içeren vekaletnamesinin bulunduğu, davalılar vekili de 08/04/2021 tarihli dilekçesi ile vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığını bildirdiği anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere, HMK’nın 307. maddesine göre davadan feragat “Davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.” Yine aynı kanunun 311. maddesine göre “Feragat, kesin hükmün sonuçlarını doğurur.” Bu hükümler gözetildiğinde davadan feragat davaya kendiliğinden son veren bir taraf işlemi olduğunda kuşku bulunmadığı, davadan feragatın usulüne uygun, süresinde ve tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri hususta olduğu anlaşılmıştır.
Hal böyle olunca aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın feragat nedeniyle reddine,
2-Davadan feragatin gerçekleştiği safhaya göre alınması gereken 2/3 oranındaki 39,53 TL karar harcının alınan peşin harçtan mahsubu ile bakiyesinin talebi halinde davacıya iadesine,
3-Talep edilmediğinden davalı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderleri konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davacılar tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair taraf vekillerinin yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/04/2021 10:34

Başkan …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Katip …
e-imzalıdır.