Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/951 E. 2022/1068 K. 30.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/951
KARAR NO : 2022/1068

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 11/12/2019
KARAR TARİHİ : 30/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Trafik Kazasına Bağlı Ölüm Nedeni ile Maddi Ve Manevi Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin oğlu müteveffa …’nın 27.03.2019 tarihinde sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile Beylikdüzü’nden Avcılar istikametine seyir halinde iken … Sitesi karşısına geldiği sırada davalılardan … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile müteveffanın içinde bulunduğu aracın sol arka tampon ve çamurluk kısmına vurduğunu, müteveffanın içinde bulunduğu araç çarpmanın etkisi ile savrularak aynı istikamette sağ şeritte yolu süpürerek seyreden sürücü …’nın sevk ve idaresindeki …. plakalı iş makinesinin arka kısmına çarptığını bu şekilde meydana gelen trafik kazası sonucunda müvekkillerin oğlu …’nın vefat ettiğini, kazanın meydana gelmesinden sonra olay yerine gelen Polis memurları tarafından olay yerinde yapılan incelemeler neticesinde tutulan Trafik Kazası Tespit Tutanağında kazanın oluşumunda … Plakalı araç sürücüsünün 2918 sayılı KTK’nun 56/1-c maddesini ihlal ederek güvenli ve yeterli takip mesafesi kuralını ihlal ettiğinin belirtildiğini, meydana gelen kaza sonrası olay yerinden kaçan … hakkında yürütülen soruşturma kapsamında olay esnasında alkollü olduğunu beyan ettiğini, kazanın olduğu çevreden kamera görüntüleri araştırılarak soruşturma dosyası kapsamına alındığını, toplanan deliller sonrası soruşturma evresinde Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, kovuşturma evresinde Büyükçekmece …. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kusur yönünden rapor aldırıldığını, dosyaya sunulan her iki raporda da kazanın meydana gelmesinde alkollü olarak trafiğe çıkan … plakalı araç sürücüsü …’nin 2918 sayılı kanunun 56/1-c maddesindeki “önünde seyreden araçlarla güvenli ve yeterli takip mesafesi bırakma” kuralını, 52/b maddesindeki “aracın hızının azaltılması ve trafiğin durumuna göre hızını ayarlaması” kuralını ihlal ettiğini ve kazanın “arkadan çarpma” tipinde bir kaza olduğu ve kanunun 84/d maddesi gereğince … plakalı araç sürücüsü …’nin asli derecede ve tam kusurlu olduğunu, müteveffa … ile diğer araç sürücücüsünün kusurunun bulunmadığının tespit edildiğini, olayda tek kusurlu olan … plakalı araç sürücüsü … hakkında Büyükçekmece …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyasından yapılan yargılaması neticesinde mahkemece bilirkişi raporlarına itibarla mahkumiyet kararı verildiğini, müvekkillerinin bu kaza sonucunda henüz 22 yaşında olan evlatlarını kaybetmiş olduklarından büyük acılar çektiklerini, yaşanan olayın müvekkillerini yıprattığını, hayatlarında ciddi yaralar açmış ve manevi olarak zarara uğrattığını, müteveffa …’nın vefat etmeden evvel inşaat işinde sıva boya ve mantolama ustası olarak çalıştığını, günlük yevmiye ile çalışan müteveffanın son günlük ücretinin net 170,00-TL ücret + yemek olduğunu, müteveffanın SGK kayıtları celp edildiğinde görüleceği üzere müteveffanın 16 yaşında iş hayatına atıldığını, inşaat işinin olmadığı dönemlerde beyaz eşya teknik servis elemanı olarak çalıştığını, müteveffanın normal çalışma zamanları dışında da akşamları işten çıktıktan sonra ve hafta sonları da aile ve arkadaş çevresinden gelen talepler doğrultusunda teknik servis iş yapmakta ve aylık ortalama 1.500,00-TL ek gelir elde ettiğini, müteveffanın henüz 22 yaşında ve bekar olarak vefat ettiğini, bekar olan müteveffanın yaptığı ek işlerden elde ettiği gelir ile hayatını idame ettirdiğini, aldığı maaşı da her ay müvekkillerine verdiğini, kazanın oluşumunda tam kusurlu olan …’nin sevk ve idaresindeki … plakalı aracın davalılardan … adına kayıtlı olduğunu, davalılardan … San. Ve Tic. Ltd. Şti. tarafından …’ye kiraya verildiğini, müvekkillerinin oğlunun vefatına neden olan davalılardan …’a ait … plaka sayılı aracın diğer davalı … Sigorta A. Ş. tarafından …. poliçe numarası ile zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, söz konusu kaza sonucu müvekkillerinin uğradığı maddi zararlarının giderilmesi amacı ile 08.08.2019 tarihinde KTK’nun 97. maddesi doğrultusunda davalı … Sigorta A. Ş.’ye müracaatta bulunduklarını, başvuru üzerine davalı … Sigorta A. Ş. tarafından …. numarası ile dosya açıldığını ve yapılan inceleme neticesinde taraflarına 75.000,00-TL asıl alacak, 5.000,00-TL vekalet ücreti teklif edildiğini, yapılan teklifin müvekkillerinin gerçek zararını karşılamaktan uzak olduğundan teklfin taraflarınca reddedildiğini, bunun üzerine kabul beyanları olmamasına rağmen … Sigorta A. Ş. tarafından 12.09.2019 tarihinde taraflarına 86.901,00-TL ödeme yapıldığını, yapılan ödemenin fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile kısmi alacak olarak kabul edildiğini, müvekkillerinin maddi zararının tam olarak karşılanmaması üzerine TTK’nun 5/A maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk müracaatı yapıldığını ancak yapılan görüşmelerden sonuç alınamadığından anlaşamama doğrultusunda Hukuk Uyuşmazlıklarında Dava Şartı Arabuluculuk Son Tutanağı düzenlendiğini, müvekkillerinin söz konusu olay nedeni ile destekten yoksun kalma nedeni ile uğradığı maddi zararı ve uğramış oldukları manevi zararı davalılar tarafından ödenmediğinden iş bu davayı açtıklarını, davalı …’nin tam kusurlu olarak müteveffanın aracına çarpmasına ve ölümüne neden olmasına rağmen olay yerinden kaçtığını, diğer davalılar da kazadan hemen haberdar olmalarına rağmen kaza sonrası maddi ve manevi büyük sıkıntılar yaşayan müvekkillerine hiç bir şekilde destek olmadıklarını, bu durumun müvekkillerinin acısını daha da arttırdığını, davalıların bu tutum ve davranışı nedeni ile mahkemedeki davadan haberdar olmaları halinde adına kayıtlı mal varlıklarını kaçırma ihtimalinin söz konusu olduğunu bu nedenle tazminat taleplerinin karşılanmasının imkansızlaşmasını önlemek amacı ile davalı … adına kayıtlı … plakalı aracın kaydına ve davalıların adına kayıtlı taşınmaz ve araç olup olmadığının UYAP ortamından araştırılarak kayıtlı taşınmaz veya araç var ise bu taşınmazların tapu kayıtlarına teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasını talep ettiklerini, açıklanan tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; ileride telafisi güç zararların önlenmesi için mülkiyeti davalılardan … adına kayıtlı … plakalı aracın üzerine teminatsız olarak ihtiyati haciz niteliğinde tedbir konulmasına, davalılar adına kayıtlı araç ve taşınmaz sorgusu yapılarak davalılar adına kayıtlı araç veya taşınmaz bulunması halinde bunlarında kaydına teminatsız olarak tedbir konulmasına, müvekkili … için şimdilik 1.000,00-TL (yapılacak yargılama kapsamında tespit edilecek miktara HMK’nun 107. Maddesi doğrultusunda arttırılmak üzere) destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalılardan (Davalı … Sigorta A. Ş. Yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere ve müracaat tarihinden işleyecek faizi ile) müştereken ve müteselsilen tahsiline, müvekkilli … için şimdilik 1.000,00-TL (yapılacak yargılama kapsamında tespit edilecek miktara HMK’nun 107. Maddesi doğrultusunda arttırılmak üzere) destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalılardan (Davalı … Sigorta A. Ş. Yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere ve müracaat tarihinden işleyecek faizi ile) müştereken ve müteselsilen tahsiline, müvekkili … için 150.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte … Sigorta A. Ş. dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, müvekkili … için 150.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte … Sigorta A. Ş. dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama harç ve masrafları ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket bakımından davanın reddine, aksi taktirde davanın zamanaşımı, husumet yönünden reddine, aksi taktirde “Adli Tıp Kurumu ve Trafik İhtisas Dairesi’’ tarafından kusur tespitinin yapılamasından sonra müvekkil şirkete sigortalı aracın kusurlu bulunması durumunda; yine “Aktüer” sıfatına sahip bir bilirkişi kanalı ile tazminatın hesaplanmasına, müvekkil şirkete sigortalı aracın kusurlu bulunması durumunda; sorumluluğunun azami limit ile sınırlı olacağına, müvekkil şirketin temerrüde düşmediğinden dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesine, müvekkil şirkete dava açılmasına sebebiyet vermediği için yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Pasif husumet itirazları olduğunu, müvekkilinin işleten sıfatına haiz olmadığını, trafik kazasına konu … plaka sayılı aracın kiralanması için 14.02.2019 tarihinde belirsiz süreli, uzun dönem niteliği taşıyan akit imzalandığını, kazanın ise 27.02.2019 tarihinde gerçekleştiğini, kiralayan şirketin uzun dönem kiralanması konusunda mutabık kalınan şartları ve edimleri sağladığını, kaza hadisesinin araç tesliminden 13 gün sonrasında gerçekleşmiş olmasının, belirsiz süreli kira sözleşmesi nazara alındığında müvekkilinin araç üzerindeki fiili hakimiyetini sürücüye devrettiğini ve işletenlik sıfatının sürücüye geçtiğini ispatladığını, araç sürücüsünün araç kira sözleşmesinden doğan edimlerini yerine getirmediğini, müteveffanın aylık kazancına yönelik davacı tarafın beyanlarının somut delillerle ispata muhtaç olduğunu, davacılar tarafından talep edilen manevi tazminat tutarının fahiş olduğunu belirterek açıklanan tüm bu nedenlerle başkaca talep ve itiraz hakları saklı kalmak kaydıyla, açılmış olan işbu davanın tümüyle reddiyle, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı …. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; Kazaya karışan aracın, müvekkili şirket tarafından kiralanmış olsa da müvekkili şirket işleten sıfatına haiz olmadığını, pasif husumet itirazları olduğunu, müvekkil, şirketin araç kira sözleşmesinin uzun dönem ve belirsiz süreli olarak akdedilmesinden kaynaklı işletenlik sıfatına haiz olmadığını, kazanın oluşumunda müvekkili şirkete atfedilebilecek kusur bulunmamakla birlikte araç sürücüsünün araç kira sözleşmesinden doğan sorumluluklarına ve sözleşmenin esaslı maddelerine riayet etmediğini, kaza sonucu hayatını kaybeden maktulün kanında tespit edilen atropinin, kusur raporunda değerlendirilmesinin zaruri olduğunu, müteveffanın aylık kazancına yönelik davacı tarafın beyanları somut delillerle ispata muhtaç olduğu gibi hayatın olağan akışına da aykırı olduğunu, davacılar tarafından talep edilen manevi tazminat tutarının fahiş olduğunu, açıklanan tüm bu nedenlerle başkaca talep ve itiraz hakları saklı kalmak kaydıyla, açılmış olan işbu davanın tümüyle reddiyle, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, dava konusu trafik kazasından dolayı davacıların murisi …’nın vefatı sebebiyle uğradıkları destekten yoksun kalma maddi tazminat ve manevi zararlarının tazminine ilişkin haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizce dava konusu kazaya karışan araçların trafik tescil kayıtları, sigorta poliçesi ve hasar dosyası, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının tespitine ilişkin müzekkere cevapları, murisin SGK hizmet döküm cetveli, dava konusu kaza sebebiyle davacılara rücuya tabi bir ödeme yapılıp yapılmadığı, gelir bağlanıp bağlanmadığına ilişkin SGK kayıtları celbedilerek incelenmiştir.
Davalı …’nin sosyal ekonomik ve mali durumunun tespiti için Esenyurt İlçe Emniyetince düzenlenen tutanakta şahısların adresine gidildiği ancak kapıyı kimsenin açmadığını, söz konusu adreste ikamet eden bina sakinlerinin adı geçen şahsı tanımadıklarını, çevrede yapılan araştırmada şahsı bilen tanıyan kimsenin olmadığını, şahısların sosyal mali durumu hakkında bilgi verebilecek kimse bulunmadığına ilişkin tutanak tutulduğu anlaşılmıştır.
Davacı … ve …’nın sosyal ekonomik ve mali durumunun tespiti için ….vler İlçe Emniyetince düzenlenen tutanakta; düzenli bir gelirinin olmadığı, eşine ait konutta oturduğu, eşi ile birlikte yaşadığı ve üzerine kayıtlı menkul ve gayrimenkulünun olmadığı, şahısların ilkokul mezunu olduğu hususları imza altına alınmıştır.
Davalı …’ın sosyal ekonomik ve mali durumunun tespiti için …. İlçe Emniyetin’e yazılan müzekkereye, bu davalı adına menkul ve gayrimenkul kaydı olmadığı belirtilmiş ise de, UYAP sorgulamasında adına kayıtlı araçlar olduğu anlaşılmış ve ilgili kayıtta … plaka sayılı aracın da bu davalı adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
İstanbul SGK İl Müdürlüğüne …’nın ölümü nedeniyle mirasçılarına maaş bağlanıp bağlanmadığına ilişkin yazılan yazıya cevap verildiği anlaşılmıştır.
… Sigorta A.Ş.’den dava konusu trafik kazasına ilişkin oluşturulan poliçe suretinin gönderildiği anlaşılmıştır. … adına tescilli ve sigorta ettiren sıfatı ile, … plakalı otomobil 24.03.2018-24.03.2019 vadeli, …. poliçe numarası davalı … Sigorta A.Ş. tarafından, Karayolları Trafik Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesinin tanzim edildiği anlaşılmıştır.
Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nca aldırılan …. tarihli ATK raporunda özetle; Kişinin ölümünün genel beden travmasına bağlı kafatası kırıkları ile birlikte beyin kanaması ve beyin doku hasarı sonucu meydana gelmiş olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Büyükçekmece …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … lı dosyası celp edilmiş, incelenmesinde; davalı …’nin sanık, davacıların katılanlar oldukları, taksirle ölüme neden olma suçundan dava açıldığı, mahkemece sanığın 5237 sayılı TCK’nın 85/1 maddesi uyarınca cezalandırıldığı ve bu cezanın para cezasına çevrildiği, kararın 18/02/2020 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Ceza Mahkemesi tarafından yapılan yargılamada alınan 27/08/2019 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; Sanık sürücü …’nin; asli derecede, bilinçli taksirle, tam kusurlu olduğu, kaza anında şüpheli sürücünün kendi beyanına göre alkollü içki alarak araç sevk ve idare ettiğinin anlaşıldığını, alkollü iken trafiğe çıkması halinde kaza yapabileceğini öngörerek hareket etmesi gerekirken bu konuda duyarsız davranarak bilinçli taksirle hareket ederek kazanın oluşumuna sebebiyet vermiş olduğu; maktul sürcü …’nın atfı kabil kusurunun olmadığı, sürücü operatör …’nın atfı kabil kusurunun bulunmadığı görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Davacı tanığı … duruşmadaki beyanında; Kaza yaptıkları gün mütevefa … ile beraber olduklarını, o gün gece vakti Kumburgazda klima işi yapmaya gittiklerini, davacının normalde inşaatta çalıştığını söylediğini fakat bunun dışında klima işleri de yaptığını öğrendiğini, beyaz eşya servisinde çalıştığını bu yüzden o günkü işe kendisini de götürdüğünü, işi yapıp bitirip dönüş yolunda kaza yaptıklarını, o gün kendisine yaptığı iş için 250 TL ödediklerini, beyan etmiştir.
Davacı tanığı … duruşmadaki beyanında; Müteveffanın çocukluktan beri arkadaşı olduğunu, kendisinin hem babasının yanında inşaatta dekorasyoncu olarak çalıştığını hem de teknik servis olarak çalıştığını kendisinin daha önce beyaz eşya teknik servisinde çalıştığını babasının yanında inşaat işi yapmaya başlayınca ayrıca hemen hemen her gün teknik servise de gittiğini, herhangi bir firmaya bağlı olmadığını bireysel olarak çağırıldığında her türlü beyaz eşya tamiri yaptığını, önceki tanık …’nın yaptığı işten 250 TL aldığını bildiğini, beyan etmiştir.
Davacı tanığı … duruşmadaki beyanında; Müteveffanın mahalleden arkadaşı olduğunu, davacının babasının yanında inşaatta dekorasyon alçı boya sıva işi yaptığını, her gün çalıştığını, babasının yanında 150-160-170 TL civarı günlük aldığını, ayrıca saat 5’ten sonra da haftanın 5 günü akşam 22:00 civarına kadar beyaz eşya kombi vb servislerine bireysel olarak gittiğini bazen kendisinin de müteveffa ile gittiğini, bu tür işlerden değişen miktarlarda 100-200 TL civarı ücret aldığını, beyan etmiştir.
Davacı tanığı … duruşmadaki beyanında; Müteveffanın mahalleden çocukluk arkadaşı olduğunu, müteveffanın inşaat işçisi olduğunu ortalama 150-200 TL arası ücret aldığını ayrıca kendisinin müteveffa ile beraber akşamları 5’ten sonra beyaz eşya tamir işi de yaptıklarını, bazı haftalar 3 gün 4 gün 5 gün bazı haftalar 7 gün çalıştıklarını, günlük ortalama kendisine düşen 250-300 TL bu işten geliri olduğunu, beyan etmiştir.
Mahkememizce dava konusu kazada tarafların kusur oranlarının tespiti için Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden rapor aldırılmasına karar verilmiş, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin …. tarihli raporunda özetle; davalı sürücü …., idaresindeki araç ile seyrini sürdürürken kendi beyanında da anlaşıldığı üzere sevk ve idare hatasıyla aracın hakimiyetini kaybederek sol şeritten sağa doğru yönelip orta şeritte seyreden müteveffa … yönetimindeki araca çarparak zincirleme kazanın meydana gelmesine sebebiyet verdiği, olayda, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareketleri ile asli ve tek kusurlu olup % 100 kusurlu olduğu, olayın oluşu üzerinde herhangi bir hatalı tutum ve davranışının olmadığı ve mevcut şartlarda alabileceği bir önlemin bulunmadığı anlaşılan davacıların murisi müteveffa sürücü …, meydana gelen olayda kusursuz olduğu, olaya etken herhangi bir hatalı tutum ve davranışının olmadığı anlaşılan dava dışı sürücü …, olayda kusursuz olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce davacıların talep edebilecekleri destekten yoksun kalma maddi tazminat miktarının hesaplanması için aktüerya bilirkişisinden rapor alınmasına karar verilmiş, aktüerya bilirkişisinin 01/08/2022 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı …’nın talep edebileceği maddi zararının 473.346,27 TL olduğu, davacı …’nın nihai ve gerçek maddi zararının 357.061,35 TL olduğu, sigorta şirketinin ödeme miktarı düşüldüğünde bakiye 273.099,00 TL’den sorumlu olduğu ve temerrüt başlangıcının davalı sigorta şirketi yönünden 12.09.2019 kısmi ödeme tarihi; davalı sürücü yönünden 27.02.2019 kaza tarihi olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir. Alınan rapor usul e ve yasaya uygun olduğundan Mahkememizce itibar edilmiştir.
Davacılar vekili 17.10.2022 tarihinde ıslah dilekçesi sunmuş “müvekkilli … için 357.061,35-TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalılardan (Davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere ve müracaat tarihinden işleyecek faizi ile) müştereken ve müteselsilen tahsiline, müvekkili … için 473.346,27-TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalılardan (Davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere ve müracaat tarihinden işleyecek faizi ile) müştereken ve müteselsilen tahsiline, müvekkili … için 150.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte …. Sigorta A. Ş. dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, müvekkili … için 150.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte … Sigorta A. Ş. dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini” talep etmiştir.
Somut davada; 27/02/2019 günü, saat 02:00 sıralarında sürücü … sevk ve idaresindeki …. plaka sayılı otomobil ile D.100 devlet yolunu takiben Aksaray – Avcılar yönünde sol şeridi takiben seyirle olay mahalline geldiğinde aracın müzik sesinin kısmaya çalışırken vasıtanın kontrolünü kaybedip sağa yönelerek ön sağında orta şeridi takiben kendisiyle aynı yönde seyretmekte olan sürücü … yönetimindeki … plaka sayılı otomobilin sol arka kesimine, idaresindeki aracın sağ ön kesimi ile çarpmasıyla çarpışmanın etkisiyle sürücü hakimiyeti kaybolarak sağa yönelik vaziyette kendi ekseni etrafında dönen …. plakalı aracın yolun sağ şeridinde seyreden sürücü … yönetimindeki …. plakalı iş makinesinin arka kesimine, sağ yanı ile çarpması neticesinde dava konusu kazanın meydana geldiği anlaşılmıştır. Meydana gelen kazada gerek Ceza dosyasında alınan bilirkişi raporuna göre, gerekse Mahkememizce alınan Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin raporuna göre davalı sürücü …, idaresindeki araç ile seyrini sürdürürken kendi beyanında da anlaşıldığı üzere sevk ve idare hatasıyla aracın hakimiyetini kaybederek sol şeritten sağa doğru yönelip orta şeritte seyreden müteveffa … yönetimindeki araca çarparak zincirleme kazanın meydana gelmesine sebebiyet verdiği, olayda, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareketleri ile asli ve tek kusurlu olup % 100 kusurlu olduğu, olayın oluşu üzerinde herhangi bir hatalı tutum ve davranışının olmadığı ve mevcut şartlarda alabileceği bir önlemin bulunmadığı anlaşılan davacıların murisi müteveffa sürücü …, meydana gelen olayda kusursuz olduğu, olaya etken herhangi bir hatalı tutum ve davranışının olmadığı anlaşılan dava dışı sürücü …, olayda kusursuz olduğu tespit edilmiştir. Alınan rapor olayın oluş şekline, usul ve yasaya ve Ceza Mahkemesi dosyasında alınan raporla uyumlu olduğundan Mahkememizce itibar edilerek hükme esas alınmıştır.
6098 Sayılı TBK’nun 53. Maddesinde ölüm sebebiyle uğranılan zararlar arasında ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları zararlarda sayılmıştır. Bu hüküm uyarınca ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin söz konusu zararları talep edebileceklerdir. Destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi için ölen ile destekten yoksun kalan arasında maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardımın olması gerekir. Destek yoksun kalma tazminatı talebi mirasçılık sıfatına bağlı bir talep değildir. Ölenden destek gördüğünü ispat eden herkes tarafından destekten yoksun kalma tazminatı talep edilebilir. destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır ve amaç destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Bununla birlikte, destekten yoksun kalan kimse devamlı ve gerçek bir ihtiyaç içerisinde bulunmalıdır. Genel olarak bakım ihtiyacı, sosyal düzeye uygun olan yaşamın devamını sağlamak için gerekli olanaklardan yoksun kalmayı anlatır. Eğer ölenin eylemli olarak baktığı davacı, ölüm yüzünden bu bakımın sağladığı yaşama düzeyinin altına düşmüş olursa, ihtiyaç bulunma koşulu gerçekleşmiş sayılır. Burada önemli olan, destekten yoksun kalan kimsenin ve ailesinin temsil ettiği sosyal ve ekonomik düzeye göre normal karşılanan giderlerdir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21/04/1982 gün, 979/4-1528 esas 1982/412 karar sayılı kararı). Bu açıklamalar ışığında somut olayımız değerlendirildiğinde davacılar vekili tarafından murisin anne ve babası için destekten yoksun kalma tazminatı talep etmiştir. Davacıların murisi kaza tarihinde bekar, 22 yaşında ve ailesi ile birlikte yaşadığı ve SGK kayıtlarına göre çalıştığı ve anne ve babasına destek olduğu sabittir. Bu sebeple davacıların destekten yoksun kalma tazminatı talep hakları bulunmaktadır.
Trafik kazasında sürücünün kusurlu olması halinde zarar gören zararını, 6098 sayılı TBK’nın 49 ve 53.maddeleri uyarınca sürücüden isteyebilir.
2918 sayılı KTK’nın “işleten ve araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin hukuki sorumluğu” başlığını taşıyan 85.maddesi uyarınca bir motorlu aracın işletilebilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. Aynı yasanın 3.maddesi gereğince işleten araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse bu kimse işleten sayılır.
Öte yandan 2918 sayılı KTK’nın 91.maddesi ve zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarında sigorta poliçede belirtilen aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sy KTK’ya göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği düzenlenmiştir.
Somut olayda hakkında tefrik kararı verilen … plaka sayılı aracın sürücüsü … nin 27.02.2019 tarihinde D100 karayolunda sol şeritte Avcılar yönünde seyrederken müzik sesini kısmaya çalışırken orta şeritte seyreden davacıların oğulları … ın kullandığı araca arkadan çarması ile savrulan aracın sağ şeritte bulunan süpürge aracına çarpması sonucunda oluşan trafik kazasında vefet ettiği anlaşılmıştır. Büyükçekmece Başsavcılığının soruşturma ve Büyükçekmece … Asliye Ceza Mahkemesinin kesinleşen kararına dayanak kusur raporu ile tesbit edilen maddi olgular, dosyada alınan ATK Trafik İhtisas Dairesinin raporu ile sürücü …’nin %100 oranında kusurlu, müteveffa sürücü …’nın kusursuz, dava dışı sürücü …’nın kusursuz olduğu tesbitleri ile davacıların maddi ve manevi zararların tazminini isteyebilecekleri anlaşılmıştır. Hakkında tefrik kararı verilen … dışındaki davalılar araç maliki … ve Davalı … San. ve Tic. Ltd. Şti aracı uzun süreli kiraya verdiklerini beyan etmiş iselerde Büyükçekmece Başsavcılığının soruşturması sırasında beyanları alınan davalı … ve şirket çalışanı ….ın beyanı ile sürücüye 3 günlüğüne kiraya verildiği, daha sonra gün gün gelerek bu sürenin uzatıldığının belirtildiği, ayrıca bu davalılar tarafından vergi dairesine kira sözleşmesinin sunulmadığı, bu hali ile davalı sürücüye uzun süreli kiralama yolu ile verilmediği, sürücünün araç işleteni sıfatını almadığı ve araç üzerinde fiili tasarrufunun bulunmadığı anlaşıldığından, davalılar … ve davalı … San. ve Tic. Ltd. Şti’nin ve 2918 KTK’nın 91.maddesi ve Zorunlu Mali Sigortası Genel Şartları uyarınca davalı sigorta şirketinin davada sorumlu oldukları anlaşılmıştır.
Dava konusu kazada davalı aracın asli ve tam olmak üzere % 100 kusuru ile davacıların murisinin vefatına sebebiyet verdiğinden ve davacılar destekten yoksun kaldığından ve davacılar tarafından davalıların kusuru ve zarar ispat edildiğinden alınan aktüerya bilirkişi raporu ve davacılar vekilinin ıslah dilekçesi dikkate alınarak davacıların destekten yoksun kalma maddi tazminatı hüküm altına alınmış ve yasa gereğince tüm davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğundan davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. Davalı araç maliki … ve kiralayan …Ltd. Şti.den kaza tarihi olan 27.02.2019 tarihinde temerrüte düştüğünden bu tarihten itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmiştir. Sigorta Şirketi kendisine kazanın ihbar tarihi olan 15/08/2019 tarihinden itibaren 8 iş günü sonrası olan 28/08/2019 tarihinde temerrüte düştüğünden bu tarihten itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken sehven 15/03/2019 tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmiştir.
Dava konusu kazada davacıların murisinin vefatı sebebiyle davacılar manevi tazminat talebinde bulunmuştur. 6098 Sayılı TBK’nun 56/2 maddesi uyarınca ölüm hâlinde, zarar ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebileceği hükmü düzenlenmiştir.6098 sy TBK’nın 56.maddesi gereğince, hakimin olayın özelliklerini göz önünden tutarak, manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Taktir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İBK gerekçesinde taktir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Somut olayda, davacılar kaza sebebiyle çocuklarını kaybetmişlerdir, olayın oluş şekli, sürücünün olayda tamamen kusurlu oluşu, tarafların mali sosyal durumu ile taktiren davacı … lehine 75.000,00-TL manevi tazminat, davacı … lehine 75.000,00-TL manevi tazminat takdir edilmiş ve takdir edilen manevi tazminatın kaza tarihi olan davalılar bu tarihte temerrüte düştüğünden 27.02.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlike kazada kusurlu olan davalı araç maliki … ve davalı …Ltd. Şti’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Mahkemenin 30/11/2022 tarihli duruşmasında, davalılardan .. hakkında davacılar vekilinin dosyaya sunmuş oldukları 08/10/2020 tarihli dilekçe ile bu davalı yönünden davalarının müracaata bırakıldığının belirtildiği ve mahkemenin 30/11/2022 tarihli duruşmasının 1 nolu ara kararı uyarınca davalı …. hakkında tefrik karar verildiği, dosyanın 2022/1101 esasına kaydedildiği ve müracaata bırakıldığı anlaşılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacılar …’nın destekten yoksun kalma tazminatı maddi zararının 473.346,27-TL, davacı …’nın destekten yoksun kalma tazminatı maddi zararının 357.061,35-TL, davalı araç maliki … ve davalı …Ltd. Şti.den kaza tarihi olan 27.02.2019 tarihinden geçerli davalı … A.Ş. (eski unvan: … Sigorta A.Ş.den) poliçe limiti ve hak sahiplerine yapılan ödeme düşüldüğünde bakiye teminat limiti 273.099,00-TL ile sınırlı 15.03.2019 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca kabul edilen maddi tazminat miktarı üzerinden alınması gereken 56.725,14 TL nispi karar ve ilam harcından daha önce peşin yatırılan 14.148,00 TL ıslah harcının ve 34,16-TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 42.542,98 TL karar harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına, (davalı Sigorta Şirketinin sorumluluğunun 13.988,13 TL ile sınırlı olmasına),
-Davacı … yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT kabul edilen maddi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 69.268,47 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’ya verilmesine, (davalı Sigorta Şirketinin sorumluluğunun 24.350,65 TL ile sınırlı olmasına),
-Davacı … yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT kabul edilen maddi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 52.988,58 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’ya verilmesine, (davalı Sigorta Şirketinin sorumluluğunun 18.614,19 TL ile sınırlı olmasına),
-Davacılar tarafından maddi tazminat talebi üzerinden yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 34,16-TL tamamlama harcı ve 14.148,00 TL ıslah harcı toplamı olan 14.226,56 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, (davalı Sigorta Şirketinin sorumluluğunun 4.677,69 TL ile sınırlı olmasına),
-Davacılar tarafından yapılan 1.559,80 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, (davalı Sigorta Şirketinin sorumluluğunun 512,86 TL ile sınırlı olmasına),
-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına, (davalı Sigorta Şirketinin sorumluluğunun 434,01 TL ile sınırlı olmasına),
-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
2-Davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabul kısmen reddi ile
-Davacı … yönünden 75.000,00-TL manevi tazminat,
-Davacı … yönünden 75.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 27.02.2019 tarihinden geçerli işleyecek yasal faiziyle davalı araç maliki … ve davalı …Ltd. Şti.den tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden alınması gereken 10.246,50 TL nispi karar ve ilam hacından daha önce peşin yatırılan 5.123,25 TL harcın mahsubu ile 5.123,25 TL bakiye harcın davalılar … ve …’nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
-Davacı … yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 12.000,00 TL nispi vekalet ücretinin davalılar … ve …’nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’ya verilmesine,

-Davacı … yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 12.000,00 TL nispi vekalet ücretinin davalılar … ve …’nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’ya verilmesine,
-Davalılar … ve … yargılama sırasında kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT red edilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 12.000,00 TL nispi vekalet ücretinin davacı …’dan tahsili ile davalılar … ve …’ne verilmesine,
-Davalılar … ve … yargılama sırasında kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT red edilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 12.000,00 TL nispi vekalet ücretinin davacı …’dan tahsili ile davalılar … ve …’ne verilmesine,
-Davacılar tarafından manevi tazminat talebi üzerinden yatırılan 5.123,25 TL peşin harcın davalılar … ve …’nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
-Davacılar tarafından manevi tazminat talebi yönünden ayrıca yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
-Davalılar tarafından manevi tazminat talebi yönünden ayrıca yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.30/11/2022

Başkan …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Katip …
e-imzalıdır.