Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/93 E. 2019/191 K. 18.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/93 Esas
KARAR NO : 2019/191

DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 13/02/2019
KARAR TARİHİ : 18/02/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 18/02/2019
Davacı vekili tarafından açılan menfi tespit davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili …’ün …. A.Ş adlı firmanın ortağı iken 2004 yılında ortaklıktan ayrılarak Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlattığını, müvekkilinin anılan şirkette ortak olduğu dönemde şirket adına ….bank T.A.Ş bankasından muhtelif tarihlerde şirket adına ticari kredi kullanıldığını ve bu kredilerin teminatı olarak müvekkiline ait …. ili … ilçesi …. Mah. ….Sokak …. ada …. parselde bulunan gayrimenkulün gösterildiğini ve bankaca 1-2-3-4 dereceden ipotek konulduğunu, müvekkilinin şirket ortaklığından ayrıldıktan sonra ilgili ipoteklere dayalı olarak bankaca verilmiş bulunan kredilerin tamamının kredi borçlusu …A.Ş. tarafından ödenmiş bulunması dolayısıyla ipoteğin kaldırılması için ….bank T.A.Ş. nin ilgili şubesi evrak ve işlemleri ….bankası A.Ş. …. Şubesine devredilmiş bulunduğundan adı geçen şubeye başvurduğunu, ….bankası A.Ş. ….Şubesinin 03.02.2014 tarihli cevabi yazısında … A.Ş. nin nakit kredi borcunun olmadığı ancak Grup firması olan …. Tic. Pazarlama firmasının 26 adet çek yaprağının şubeye teslim edilmemesi nedeniyle ilgili ipoteklerin fek edilemeyeceğinin taraflarına bildirildiğini, müvekkiline ait gayrimenkulün ipotek olarak verilme sebebinin ortağı bulunduğu şirketin davalı bankadan çektiği nakti krediler olup bu krediler ile sınırlı olduğunu, dolayısıyla bankaya iade edilmeyen çek yaprakları gerekçe gösterilerek ilgili ipoteklerin kaldırılmamasının yasaya aykırı olduğunu beyanla müvekkilinin gayrimenkulü üzerine konulan ipoteklerin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.

Dosyanın incelenmesinde; davacı vekili tarafından davalı aleyhine dava açılmış ise de, 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı kanunun 20.maddesinde açıklandığı üzere, “…….ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce Arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır” ve aynı kanunun 23.maddesinin 2.fıkrasında “…..arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir” denildiğinden davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davada arabulucuya başvurma dava şartı gerçekleşmediğinden davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu itirazın iptali davasının dava şartı yokluğu sebebiyle USULDEN REDDİNE,
2-Davacı tarafın yapmış olduğu masrafların üzerinde bırakılmasına,
3-Alınması gereken 44,40.-TL karar harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
4-Kalan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi ve İİK 263. maddesi de dikkate alınarak) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 18/02/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır