Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/923 E. 2022/1066 K. 29.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/923 Esas
KARAR NO : 2022/1066

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/12/2019
KARAR TARİHİ : 29/11/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :29/12/2022
Davacı vekili tarafından açılan alacak davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı … arasında akdedilen sözleşme/ihale ile müvekkilinin “….” yapmayı üstlendiğini, davalı … Başkanlığınca, müvekkilinin işi yaptığı sırada kendi bölgesindeki alt/üst yapıya zarar verdiği gerekçesiyle hasar bedelleri tahakkuk ettirildiğini ve davalı … ‘den hasar bedellerine karşılık davacının hak ediş ve alacaklarından, tahakkuk ettirilen miktar kadarının kendilerine ödemesini talep edildiğini, Davalı … müvekkilinin bilgisi ve muvafakatı olmadan davacının hak ediş ve teminatlarından 82.771,84 TL yi ve 149.775,10 TL yi 12.09.2019 tarihinde davalı … hesabına aktardığını, Alacaklarının 82.771,84 TL lik kısmın belediyeye aktarıldığı taraflarına 10.01.2019 tarihinde davalı … den sözlü olarak öğrenildiğini, Her ne kadar davalı … nezdindeki hak edişlerinin taraflarına ödenmesi, teminat mektuplarının paraya çevrilmesi işlemlerinin durdurulması ve üzerindeki kaldırılması istenmişse de davalı … den olumlu sonuç alınamadığını, (Bakırköy …. Noterliğinin 10.03.2019 tarih ve …. y. Nolu ihtarname) Davalı … Başkanlığının tahakkuk ettirdiği hasar bedelleri haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, davalı belediyenin hasar bedeli tahakkuk ettirme yetkisi bulunmadığı gibi davalı belediyenin bölgesindeki alt ve üst yapıya davacı müvekkilince verildiği bir hasarında söz konusu olmadığını ve tahakkuk ettirilen hasar bedellerinin fahiş olduğunu, davalı belediyenin, müvekkilinin sebep olduğunu iddia ettiği hasarları ispata yükümlü olduğunu, Ayrıca hasar bedeli tahakkuk ettirme yetkisi …. Belediye Başkanlığına ait olup davalı belediyenin hasar bedeli tahakkuk ettirme yetkisinin olmadığını, yine müvekkilinin davalı … arasında yapılan sözleşme uyarınca Üst/altyapı hasarına ilişkin zararların giderilmesini davalı … nin üstlendiğini, Müvekkilinin sözleşme ile üstlendiği işi yaparken herhangi bir hasara sebebiyet verdiğinde hasarı giderdiğini, müvekkilinin sorumluluğunda bulunmamakla birlikte müvekkilince, davalı belediyenin tahakkuk bedellerine karşılık dava dışı …. San. ve Tic. Ltd. Şti. nden asfalt satın alarak …. Tic. Ltd. Şti. vasıtasıyla davalı belediyeye verildiğini, davalı … 232.546,94 TL alacaklarını süresinde ödemeyerek ve müvekkilinin teminat mektuplarını bozdurarak sözleşmeye aykırı davrandığını yine anılan alacaklarının davalı … Başkanlığına aktarılması sebebiyle davalı …, müvekkili aleyhine sebepsiz zenginleştiği, Arabuluculuk aracılıyla uzlaşma anlaşamama ile sonlandığını, Belediyeye borcumuzun olmadığının tespiti ile, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla 232.546,94 TL nin 82.771,84 TL lik kısmına 03.12.2018 tarihinden, 149.775,10 TL lik kısmına 12.09.2019 tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte davalıdan müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle idareleri tarafından hasar mahallinde her hangi bir çalışma yapılmadığını, hasar mahallin de …Tic. A.Ş. Tarafından çalışma yapıldığını, …. A.Ş. Çalışma sırasında … alt yapı tesisine verdiği hasarla ilgili olarak açılan iş bu davada davanın tarafı … olduğunu, bu sebeple müvekkili idareye bu olayda husumet edilmesi hukuka aykırı olduğunu, müvekkili idare ile …. İnş. A. Ş. Arasında “….” kapsamında sözleşmenin imzalandığını, sözleşmeye ait Yapım İşleri Genel Şartnamesi madde 9.5 “ İşin devamı sırasında iş yerinde yapılacak çalışmalar nedeniyle, işçilerle çevre halkının kazaya uğramalarını zarar görmelerini ve işlerde zarar ve hasar meydana gelmesini önleyici tedbirlerin alınmasından da yüklenicinin sorumlu olduğunu, ” Madde 9.6 “ Yüklenicinin sözleşme ile üstlendiği sorumluluk ve yükümlülükler söz konusu sigortalarla sınırlandırılmamış olduğundan inşaat sigorta poliçelerinin genel şartlarının” “ teminat dışında kalan haller” maddesinde belirtilen, yüklenicinin kusurlu olduğu hallerde kusur nedeniyle sigortanın ödemediği bedeller için yüklenici idareden hiçbir talepte bulunamayacağı gibi, işin devamı süresince meydana gelecek kazalardan bu kazaların sebep olacağı can ve mal kaybından ve üçüncü kişilere verilecek her türlü zarardan yüklenici doğrudan sorumludur” denilmekte olduğunu, söz konusu …. A. Ş. Anılan iş kapsamında tranşeyi asfalta hazırlama ve kaldırımları eski haline getirme işi, müteahhit firmaya ait olduğunu, müteahhit firma tranşeyi zamanında hazırlamadığından ve kaldırım taşlarını eski haline getirilmediğinden söz konusu işlemler … Belediyesi tarafından yapılarak hasar bedeli taraflarına tahakkuk ettirildiğini, …nca tutulan 24 adet hasar tespit tutanağına istinaden talep edilen bedel, davacı tarafa ihtarname ile bildirilerek ödemesi talep edildiğini, ancak ödemesi yapılmayınca … tarafından idarelerine yazı yazılarak 6183 sayılı amme alacakları tahsili usulü hakkındaki kanun kapsamında söz konusu alacakların takibinin yapıldığının ve ödemesinin kendilerine yapılmasının talep edildiğini, … İnşaat A.Ş tarafından … Asfalt ve kaldırımlarında meydana gelen hasar bedeli 277.480,95 TL olarak taraflarına tahakkuk ettirildiğini, 7145 sayılı kanun kapsamında peşin olarak ödenmesi durumunda 205.551,83 TL indirildiğini, indirimlerden yararlanması içinde Mali işler Daire Başkanlığından talep edildiğini, Her ne kadar davacı tarafından borçlu olmadığının tespiti için dava açılmış olsa da … inşaatın anılan işi sözleşme kapsamında yapmış olduğu çalışma …. Belediyesi sorumluluk sahası içerisinde ki asfalta zarar verildiğini, Belediye Başkanlığı tarafından tespit edilmiş hasar kendilerine de bildirildiğini, yukarıda açıklandığı üzere davacı tarafından idaremize karşı açılmış olan davada idarelerine husumet yöneltilmesinin hukuka aykırı olduğunu, İdare tarafından yapılmış olan ödeme davacı taraf ile idareleri arasında sözleşme ve şartname hükümleri gereği olduğunu bildirmiştir.
CEVAP:Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Usul yönünden itirazlarının; Huzurdaki davada müvekkili idare açısından husumet yokluğunun mevcut olduğunu, davacı firma ile Müvekkili Belediye Başkanlığının hiç bir ilgi ve alakası olmadığı gibi idarenin hiçbir biriminde, dava dilekçesinde yer aldığı gibi davacıya ceza tespit edilebilmediğini, bu açıdan davanın yanlış tarafa yönlendirildiğini, zira müvekkili idarenin muhatabı … olduğunu, yargı yönüyle davanın reddinin gerektiğini, her ne kadar davacı yan ile müvekkili idare arasında herhangi bir ilişki bulunmasa da iş bu davayı idarelerine tevcih eden davacının dilekçesine konu ettiği ceza tutanaklarının iptali ancak İdare Mahkemelerinde değerlendirilebileceğini, dava dilekçesinde davacı yan hem idarelerinin kendilerine ceza Makbuzu kestiğini ileri sürdüğünü hem de bunu adli yargı yolunda aramıştır ki bu durum başlıca dava şartı eksikliği olduğunu, Davayı esasa girmeden usulden reddini talep ettiklerini, Huzurdaki davada zamanaşımı oluştuğunu, İdareleri tarafından …’ye karşı kesilmiş cezalar 2014-2015-2016 yıllarına ait olduğunu, Yine işveren ve yüklenici arasında ki iç yazışmalardan da ortaya çıkacağı gibi davacı yanın cezalardan haberdar olması en geç 2016 yılı olduğunu, Zira davalı …’nin cevap dilekçesinin ekindeki hasar bedelini ödemesi için davacıya ihtarnameler gönderdiğini, Esas Yönünden itirazlarının: Huzurdaki davanın konusu davacının dilekçesinde ifade edildiği gibi mahkememiz tarafından da “Eser Sözleşmesinden Kaynaklı Alacak Davası” olarak kabul edildiğini, 6098 sayılı borçlar kanununda hayat bulan eser sözleşmesi: “madde 470- eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.” Şeklinde tanımlandığını, Olayda ise bu iki kişiden biri davacı yan diğeri ise işi ihale eden kurum, …’dir. Davalı müvekkil belediyenin ise bu ilişkide bir yer ve konumunun olmadığını, bu sebeple dava dilekçesindeki talep ve iddiaların muhatabının idarelerinin olmadığını, Yine davacı müvekkili belediyeye karşı sebepsiz zenginleşme iddiasında bulunduğunu, söz konusu iddianın hak ve hukuk çerçevesinde herhangi bir dayanağının olmadığını, sebepsiz zenginleşme iddiasının söz konusu olabilmesi için öncelikle taraflar arasında haksız bir fiilin varlığı gerekli olduğunu, Ortada haksız bir fiil olmadığını, bununla birlikte zamanaşımı süresinin geçtiğini, davacı hasar tutanaklarından 2016 yılında haberdar olup üzerinden 2 yıldan fazla zaman geçtiğini, bu halde müvekkili idarenin sebepsiz zenginleşme hükümlerine maruz kalması teknik olarak mümkün olmadığını, davacı tarafın dava dilekçesinde ifade etmiş olduğu hususlarla alakalı idarelerinde yapılan incelemeler neticesinde diğer davalı … kurumuna çeşitli hasar tespit tutanakları görüldüğünü, muhatap … olup tutanakların tamamı kendilerine tebliğ edildiğini, konu …’nin yapmış olduğu çalışmalar sırasında sokak ve kaldırımlara verilen hasarlar olduğunu, önceleri toplam 202.588,16 TL olan hasar bedeli, tahakkuk ettirilmesine rağmen ödenmemiş olduğundan faize uğramış ve 277.480,95 TL olduğunu, Daha sonra yapılandırmaya tabi tutulduğun ve 205.551,83 TL halinde yapılandırma yapılarak anlaşıldığını, ancak … ödemeyi 2 taksit halinde yaptığını ve bu iki ödeme arasındaki süreçte 26.994,17 TL faiz tahakkuk ettirildiğini, böylece toplam ödeme miktarı 232.546,94 TL olduğunu, dava dilekçesinde yer alan ve davacının davasının asıl konusu olan konu: hak edişlerden ve teminatlardan para kesintisi yapmış olmasıdır. Yani işveren ile yüklenici arasındaki alacak davası olduğunu, son kertede sokaklarda oluşan hasarlar için müvekkili kurumun düzenlemiş olduğu hasar tespit tutanakları idari bir işlem olup davacının bundan haberdar olması (en geç 2016 yılı olmasına rağmen) kendisinin ifadesiyle 10.01.2019 tarihinin olduğunu, İdari işleme karşı dava açma süresi geçmiş olup söz konusu davanın yeri İdare Mahkemesi olduğunu, davacı taraf her ne kadar dava dilekçesini terditli olarak sunmuş iddialarını sıralı ve birbirinin yerine konumlandırmış olsa da öncelik olarak müvekkili idarenin kendi sorumluluğunda ve kendi bütçesi ile yapmış olduğu sokaklar için hasar bedeli düzenleme yetkisi olmadığını iddia ettiğini, akabinde davacı tarafın alt ve üst yapıya bir zarar vermediğini beyan ettiğini, son olarak da hasar bedelini fahiş bulduğunu, öncelikle Büyükşehir Belediyesinde ana arter, bulvar ve benzeri yollar haricindeki yolların sorumluluğu İlçe Belediyesinde olup söz konusu alanların kamulaştırma sorumluluğundan, bakım ve onarım hizmetlerine kadar tüm hukuki ve fiziki sorumlulukları İlçe Belediyesine ait olduğunu, 5393 sayılı belediye kanunu: “belediyenin görev ve sorumlulukları madde 14- belediye, mahalli müşterek nitelikte olmak şartıyla a) imar, su ve kanalizasyon, ulaşım gibi kentsel alt yapı, … ekonomi ve ticaretin geliştirilmesi hizmetlerini yapar ve yaptırır” denilmekte olduğunu, Müvekkili Belediye 2014-2015-2016 yıllarında …’nin faaliyeti kapsamında olan çeşitli noktalarda gerçekleşen hasarlara ilişkin tutanak tutulduğunu, ve bu tutanaklar … ile paylaşılmış hasar onarım bedellerinin müvekkili idareye ödenmesinin istendiğini, İdareleri bu işlemleri gerçekleştirirken firma isminin konuşulmadığını, … işveren sıfatı ile sorumluyu kendi bünyesinde bulduğunu ve kesinti yaptığını, davacının hak edişlerinin ve yapmış olduğu imalatların incelenmesi neticesinde hangi sokakta kazı yaptığı, hangi bina önünde işlem yapıldığı bilinebileceği için bilirkişinin tespit etmesi kolay olacağını, yukarıda sayılan hususların her birine ayrı ayrı gerekli emniyetin verilerek öncelikle davanın esasa girilmesine gerek kalmadan dahi usul yönüyle reddinin gerekliliğinin kabulüne, haksız ve mesnetsiz davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı ile davalı … arasında akdedilen … İşi sözleşmesi kapsamında davacının işi yaptığı sırada davalı …’nin sorumluluğundaki alt ve üst yapı tesisine zarar verdiği iddiası ile Belediye tarafından tahakkuk ettirilen hasar zararının davalı … tarafından kendisinin hak edişlerinden kesinti yaparak davalı …’ye ödenmesi sebebiyle kendisine ödenmeyen ve kesinti yapılan hak edişlerinin iadesine karar verilmesi talebine ilişkindir.
…. Başkanlığından Altyapı Bilgi Sistemleri ve “…”işine ait sözleşmesi ve hak ediş dosyası ve dava konusu hasara ilişkin hasar tutanakları celp edilmiştir.
…bank tarafından … Şubesi …. İban nolu hesap kayıtları (2018 ve 2019 yılları) davalı … ile …. Belediyesi arasındaki para akışı kayıtları celp edilmiştir.
Davacı vekilinin iddia ve talepleri, davalılar vekillerinin savunmaları, dosyaya celbedilen evraklar, ihale dosyaları, sözleşmeler, hakkedişler, uygulanan idari para cezası tutanakları ve hasar tutanakları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirmek suretiyle; taraflar arasındaki hukuki ilişkinin niteliği, davalı …’nın düzenledikleri hasar tutanaklarındaki yerlere davacı tarafından zarar verilip verilmediği, bu zararın kim tarafından giderildiği, düzenlenen zarar tutanaklarının usule ve rayice uygun olup olmadığı, … tarafından düzenlenen cezaların davalı … tarafından davacının hakkedişlerinden düşme yetkisinin olup olmadığı, idari para cezası tutanaklarının tarihleri, miktarlar, … tarafından unların …na ödendikleri tarihler, davalının temerrüt tarihi, faiz, türü, oranı tek tek belirtilmek ve değerlendirilmesi ile tarafların tüm talepleri hususunda ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmasına karar verilmiş, 13/05/2022 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; Davalı … Belediyesi’nin taraf ehliyetinin olmadığı, Davacıdan 147.157,39-TL fazla tahsilat yapıldığı (bu tahsilatın davacının eylemlerinden kaynaklandığının ispata muhtaç olduğu), Anılan bedele tahsilatın yapıldığı 12.09.2019 tarihinden itibaren 9419,50 ticari avans faizi uygulanması gerektiği, sonuç ve kanaati bildirilmiştir. 28/10/2022 havale tarihli alınan bilirkişi ek raporunda özetle; Davalı … Belediyesi’nin taraf ehliyetinin olmadığı, Kök raporda yaptkları hesaplamalar geçerli olup …nın Cezaya esas hesaplama bedelleri fazla ve rayiçlere uygun olmadığından kök raporlarında yeniden hesaplanmış ve 85.099,55 TL olduğu ve kanaatini koruduklarını, Kök Raporlarında belirttikleri gibi, Hatalı ve Kusurlu imalatları Yüklenici … A. Ş. ‘nin düzeltmemesi üzerine … Belediyesinin, Hasarları Gidermesi ve Giderme Bedelinin İhale makamı … den ve Yüklenici .. İnşaat A. Ş. firmadan isteyebileceği, … nin ise bu hasar bedellerinin, …. İnşaat A. Ş. nin Hakediş ve Teminatlarından tahsil edebileceği, … nin ve … İnşaat A. Ş. nin ceza bedellerine zamanında itiraz etmediği ve kök rapordaki görüşlerini koruduklarını , Kök raporlarında belirttiğimiz gibi, …. belediyesinin, verilen hasarların giderim bedeli olarak 85.099,55 TL olarak İstemesi gerektiği ve … nin fazla ödenen hasar bedelini …ndan İsteyebileceği, sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Somut davada; davacı vekili tarafından davalı … ile aralarındaki …. sözleşmesi kapsamında kendi üzerine düşen edimleri yerine getirdiği sırada davalı …’nin sorumluluğundaki alt ve üst yapı tesisine zarar verildiği iddiası ile kendi hak edişlerinden … tarafından haksız kesinti yapılarak davalı …’na ödendiğini, kendisinin dava konusu alanlara hasar verilmediğini, bu sebeple hak edişlerinin davalılardan tahsili ile kendilerine ödenmesini talep etmiştir. Davalı … vekili tarafından dava konusu alanda kendisinin çalışma yapmadığını, davacının çalışma yaptığını, davada taraf sıfatları bulunmadığını, davacı ile aralarında yapılan sözleşme ve teknik şartnameye göre işin yapımı sırasında doğan zararlardan davacı yüklenicinin sorumlu olduğunu ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili tarafından davada pasif husumet ehliyetlerinin bulunmadığını, davada İdare Mahkemelerinin görevli olduğunu, zamanaşımının dolduğunu, davacı ve davalı …’nin yapmış olduğu çalışmalar sonucunda sorumluluklarındaki sokak ve kaldırımlara davacı ve davalı … tarafından zarar verildiğini, buna ilişkin tahakkuk ettirilen hasar zararlarının …’ye gönderildiğini ve zararın … tarafından giderildiğini ve davacı ile muhatap olmadıklarını, davacının ve …’nin zarardan sorumlu olması sebebiyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili tarafından İdare Mahkemelerinin görevli olduğu ve yargı yolu dava şartı eksikliği sebebiyle davanın reddine karar verilmesi talep edilmiş ise de; davacı vekili tarafından dava konusu hasar tutanaklarının iptalinin talep edilmediği, davacı ile davalı … arasındaki sözleşme kapsamında kendisinin hak edişlerinden haksız olarak kesinti yapıldığı iddia edilen bedelin iadesinin talep edildiği ve somut davada Mahkememizin görevli olduğu anlaşılmakla davalı Beledi Başkanlığı vekilinin bu yöndeki savunmalarına itibar edilmemiş ve yargılama devam olunmuştur.
Davalı … vekili tarafından davada 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu ve zamanaşımı defi sebebiyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiş ise de; somut davada davalı … tarafından davacının hak edişlerinden 03/12/2018 ve 12/09/2019 tarihlerinde kesinti yapılmak suretiyle bedeller Belediye Başkanlığı’na aktarılmıştır. Davacı tarafından kendileri ile davalı … arasındaki sözleşme kapsamında hak ediş alacağının talep edildiği, taraflar arasındaki sözleşmenin eser sözleşmesi olduğu ve bu sözleşme kapsamında davacı alacağının 6098 Sayılı TBK’nun 147/1-6 maddesi uyarınca 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu ve dava tarihi itibariyle bu sürenin dolması anlaşılmaktadır. Davanın sebepsiz zenginleşmeden kaynaklandığının düşünülmesi halinde dahi ödeme tarihleri dikkate alındığında 6098 sayılı TBK’nun 82/1 maddesi uyarınca dava tarihi itibariyle 2 yıllık zamanaşımı süresi dahi dolmamıştır. Bu sebeple davalı … vekilinin zamanaşımı süresinin dolması sebebiyle davanın reddine karar verilmesi talebine itibar edilmemiştir.
Davalı … vekili tarafından hasar tutanaklarını ve hasara ilişkin zarara tahakkuklarını davalı …’nın tuttuğunu, bu sebeple davada pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı ve aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesini talep etmiş ise de; dava konusu hak ediş kesintisinin dayanağının taraflar arasındaki …. sözleşmesi ve ihale dosyası olduğu, bizzat davalı … tarafından davacının hak edişlerinden kesinti yapılmak suretiyle davalı … Başkanlığına aktarıldığı, hasar tutanaklarının ve tahakkuk ettirilen zararın rayice uygun olup olmadığı, usul ve yasaya uygun olup olmadığının değerlendirilmediği ve davacının hak edişinden kesinti yapılmak suretiyle davalı …’na aktarıldığı, bu haliyle davanın asıl tarafının kendisi olduğu ve davada pasif husumetinin bulunduğu anlaşılmakla davalı vekilinin savunmalarına itibar edilmemiştir.
Davalı … vekili tarafından davada pasif husumet ehliyetlerinin bulunmadığı ve bu sebeple aleyhlerine açılan davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir. Davacı ve … arasındaki sözleşme kapsamındaki çalışmalar sırasında davalı Belediyenin sorumluluğundaki sokak ve kaldırımlara zarar verilmesi sebebiyle davalı … tarafından hasar tutanakları tutulmuş ve hasar zararı …’ye tahakkuk ettirilerek …’den ödeme talep edilmiştir. … tarafından söz konusu hasar davacının hak edişinden kesinti yapılarak davalı …’na ödenmiştir. Davacının hak edişinden davalı … kesinti yaptığından davanın sadece …’ye yönlendirilmesi gerekmekte olup, davalı …’nın davada pasif husumeti bulunmamaktadır. Bu sebeple davalı … aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir. Davalı … tarafından davalı …’na fazla ödeme yapması halinde fazlaya ödeme talebini kendisinin Belediye Başkanlığı’na yönlendirmesi gerekecektir.
Taraflar arasında, davacı ile davalı İskinin aralarında akdettiği … sözleşmesi kapsamında davacının yüklenici davalı …’nin iş sahibi olarak dava konusu Belediyenin sorumlu olduğu alanlarda sözleşme kapsamında su şebeke hattı yenilenmesi, parsel bağlantısı yapımı, tıkalı rabıt açılması, tıkalı kanal açılması, içme suyu şebeke hattı yenilenmesi, şebeke yolu yapım ve onarım işi, şube yolu tesisi yapılması işlerinin bizzat davacı tarafından yapıldığı hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Davacı tarafından dava konusu alanlara kendisinin zarar verdiği hususunun davalı tarafça ispat edilmesi gerektiğini iddia etmektedir. Hasara ilişkin hasar tutanakları ve fotoğraflar incelendiğinde dava konusu alanlarda kazı yapıldığı, kaldırım taşlarının ve asfaltın kaldırıldığı, ancak yerine tekrardan asfalt dökülmediği ve kaldırım taşı döşenmediği görülmüştür. Davacının dava konusu yaptığı yerdeki işler dikkate alındığında ve işlerin davacı tarafça yapıldığı tarafların kabulünde olduğu üzere söz konusu zararın davacı tarafından verildiği sabittir ve bu husus … tarafından da kabul edilerek davacının hak edişinden kesinti yapılmak suretiyle zarar davalı …’ye ödenmiştir. Ayrıca davacı tarafından zarar kabul edilmek suretiyle zarara karşılık kendilerinin asfalt alarak Belediye Başkanlığı’na verildiği iddia edilmiştir. Dolayısıyla davacı vekilinin zararı kendilerinin vermediği ve davalı tarafça ispat edilmesi gerektiği yönündeki beyanına Mahkememizce itibar edilmemiştir. Mahkememizce dava konusu hasara ilişkin bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve hasarın hasar tarihlerindeki rayiç değeri hesaplatılmıştır. Teknik bilirkişi tarafından dava konusu hasar bedelinin 85.099,55-TL olduğu ve davacının hak edişinden 147.157,39-TL fazla kesinti yapıldığı tespit edilmiştir. Davacı vekili tarafından dava konusu zarara karşılık kendilerinin … firmasından asfalt satın alıp …. şirketi aracılığıyla davalı …’ye teslim ettiklerini iddia etmiş, buna ilişkin … şirketinin satıcı … şirketinin alıcı olduğu fatura sunmuş, ancak söz konusu asfaltın Belediye’ye teslimine ve Belediye için alındığına ilişkin dosyaya delil sunmamıştır. Tek başına söz konusu fatura iddiasını ispatlar nitelikte olmadığından bu faturaya Mahkememizce itibar edilmemiştir. Davacı ve davalı … arasındaki sözleşme ve ihale şartnamesi uyarınca işin yapımı sırasında oluşacak zarardan davacı sorumludur. Bu sebeple … tarafından davacının hak edişinden Mahkememizce tespit edilen hasar bedeli üzerinden kesinti yapması yerindedir. Bu kesintiye ilişkin davacının iddiaları ve talebi haksızdır. Ancak … tarafından dava konusu hasar bedelinin üzerinde davacının hak edişinden kesinti yapması yerinde değildir ve davacının hak edişinden fazla yapılan kesintinin davacıya iade edilmesi gerekmektedir. Mahkememizce teknik bilirkişi marifeti ile davacının verdiği hasar zararı tespit edilmiş ve davacının hak edişinden 147.157,39-TL fazla kesinti yapıldığı tespit edilmiştir. Söz konusu bedel yönünden davacının davasında haklı olduğu anlaşıldığından bu bedel üzerinden davacının alacağı hüküm altına alınmış ve kesinti tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekili tarafından davalı … aleyhine açılan davanın pasif husumet dava şartı yokluğu sebebiyle REDDİNE,
2-Davacı vekili tarafından davalı … Genel Müdürlüğü aleyhine açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE;
-Davalı … Genel Müdürlüğü tarafından davacının hak edişinden haksız olarak kesinti yaptığı 147.157,39-TL bedelin 12/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … Genel Müdürlüğü’nden tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 10.052,32 TL nispi karar harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 3.971,33 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 6.080,99 TL karar harcının davalı … Genel Müdürlüğü’nden tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 23.073,61 TL nispi vekalet ücretinin davalı … Genel Müdürlüğü’nden tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı … Genel Müdürlüğü kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar üzerinden hesaplanan 13.662,33 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı … Genel Müdürlüğü’ne verilmesine,
6-Davalı … kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar ve tarifenin 7/2 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı …’na verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 3.971,33 TL peşin harç olmak üzere toplam 4.015,73 TL harcın davalı … Genel Müdürlüğü’nden tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan ( haklı çıkmış olduğu orana göre ) 2.674,35 TL yargılama giderinin davalı … Genel Müdürlüğü’nden tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı … Genel Müdürlüğü tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
10-Davalı … tarafından yapılan 58,70 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı …’na verilmesine,
11-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin, 831,60 TL sinin davalı … Genel Müdürlüğü’nden tahsili ile, 488,40 TL sinin ise davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
12-Kullanılmayan yargılama gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesine müteakiben yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı … vekilinin ve davalı … vekilinin yokluklarında, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/11/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır