Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/918 E. 2022/510 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/918 Esas
KARAR NO : 2022/510

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/11/2019
KARAR TARİHİ : 17/05/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :06/06/2022
Davacı vekili tarafından açılan itirazın iptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı şirkete ürün satışı yaptığını, malları teslim ettiğini ve faturalandırdığını, davalı şirketin ise davaya konu 11.210,00 TL tutarlı faturaları ödemediğini, cari hesap bakiyesi olan 11.210,00 TL asıl alacak tutarı üzerinden davalı şirket aleyhinde icra takibi başlatıldığını, itiraz üzerine takibin durdurulduğunu, davalı şirketin müvekkil şirketin kesmiş olduğu faturalara ilişkin yasal 8 günlük süre içinde herhangi bir iade veyahut itirazda da bulunmadığını, dolayısıyla dava konusu faturaların davalı şirketçe kabul edildiğini belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına, davalı aleyhinde %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili gerçek kişi olduğundan T.K. Madde 35’e göre tebligat yapılamayacağını, usulüne uygun olarak arabuluculuk işlemlerinin yapılmadığını, müvekkil ile davacı arasında cari hesaba konu olabilecek herhangi bir ticari ilişki bulunmadığı gibi cari hesap ilişkisi de bulunmadığını, davacı tarafından Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi ….. E., Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi … E., Bakırköy …Asliye Ticaret Mahkemesi …. E. Sayılı dosyalarla da emsal davalar ikame ettiğini, tarafların ticari defterleri incelendiğinde de böyle bir faturanın olmadığı, faturaya yönelik iddiaların gerçek durumu yansıtmadığının görüleceğini belirterek, davanın usul ve esastan reddine, davacı tarafın takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere müvekkile tazminat ödemesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki satım sözleşmesi kapsamında davacının dava konusu faturalara konu ürünleri davalıya teslim etmesine rağmen davalının ürün bedellerini ödemediği iddiası sebebiyle alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyası aslı celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplam 11.210,00 TL’nin tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Tarafların 2016 ve 2017 yılı ticari ticari defter kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, tüm deliller birlikte değerlendirilerek dava konusu alacak hususunda gerekçeli denetime ve hükme elverişli rapor alınmasına karar verilmiş, 12/01/2021 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; Dava dosyası üzerinde yapılan inceleme neticesinde, davacı şirketin BS formlarında davacı şirketin davacı şirketin davalıya düzenlediği herhangi bir fatura beyan edilmediği, delil olarak beyan edilmesine karşın cari hesap dökümleri, faturalar, sevk irsaliyelerinin dava dosyasına sunulmadığı, bu nedenlerde davacı şirketin takip ve dava konusu alacağının defter kayıt ve belgeleri ile ispatlayamadığı sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Davacı vekili tarafından 2004 Sayılı İİK’nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde davalının itirazının iptali için dava açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamamış ve arabuluculuk son tutanağı dosyamıza sunulmuştur.
6100 Sayılı HMK’nun “Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması” başlıklı 222. Maddesinde; “(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.(1)
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” Hükmü düzenlenmiştir.
Somut olayda davacı taraf davalı tarafa faturalara konu ürünleri satıp teslim ettiğini, ancak davalı tarafça faturalara konu ürünlerin bedelinin ödenmediği ileri sürülmüştür. Davalı tarafça ürün bedellerinin ödendiği savunmasına bulunulmuştur. Dava konusu ürünlerin davacı tarafından davalıya teslim edildiği hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaf ürün bedellerinin ödenip ödenmediği hususundadır.
Mahkememizce taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından 6102 Sayılı TTK’nun 83 ile 85 ve 6100 Sayılı HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, ancak taraflarca ticari defter ve kayıtlar dosyaya sunulmamıştır. Tarafların BA ve BS formları incelenmiş, davacı şirketin BS formlarında davacı şirketin davacı şirketin davalıya düzenlediği herhangi bir fatura beyan edilmediği, delil olarak beyan edilmesine karşın cari hesap dökümleri, faturalar, sevk irsaliyelerinin dava dosyasına sunulmadığı tespit edilmiştir. Davalı tarafça dosyaya dava konusu faturalar ve tahsilat makbuzları sunulmuş, davacı tarafça tahsilat makbuzlarındaki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığı iddia edilmiştir. Davacı şirket vekili tarafından tahsilat makbuzlarındaki imzanın inkar edilmesi üzerine imza örneklerinin alınması için davacı şirket yetkilisi adına isticvap davetiyesi çıkarılmış ve davacı vekiline şirket yetkilisini hazır etmesi ihtar edilmesine rağmen davacı şirket yetkilisi hazır edilmemiş ve duruşmaya iştirak etmemiş ve imza ve yazı örneği vermemiştir. Bunun yanında davalı tarafından sunulan tahsilat makbuzları ile dava konusu faturalardaki davacı şirket kaşesi üzerindeki imzalar incelendiğinde imzaların aynı olduğu görülmüştür. Davacı tarafça tahsilat makbuzlarındaki imzaların yer aldığı dava konusu faturalara dayalı olarak alacağın tahsili için icra takibi başlatılmasına rağmen davalı tarafça sunulan tahsilat makbuzlarındaki aynı imzalar inkar edilmiştir. Davacı tarafça çelişkili davranış yasağına aykırı davranılarak ve kötü niyetli olarak dava konusu faturalar üzerindeki imzalar kabul edilmesine rağmen aynı imzaların yer aldığı tahsilat makbuzundaki imzalar inkar edilmiştir. Ayrıca dava konusu faturalar incelendiğinde faturaların alt tarafı davacı tarafça kaşelenip imzalanmış ve bu hali ile kapalı fatura olduğu görülmüştür. Kapalı fatura olması mal bedelinin ödendiğine karine teşkil etmektedir. Karinenin aksini ispat yükü davacı alacaklıdadır. Davacı alacaklı tarafından fatura konusu teslim edilen ürünlerin bedelinin ödenmediği hususu geçerli ve aynı nitelikte deliler ile ispatlanamamıştır. Davalı tarafça dava konusu faturalardaki bedellerin ödendiği tahsilat makbuzları ile ispatlanmış, ancak davacı tarafça alacaklı olduğu ispatlanamamıştır. Bu nedenlerle davacının iddialarına ve imza inkarına itibar edilmemiş ve ispatlanamayan davanın reddine, davacı tahsil ettiği alacak için kötü niyetli olarak icra takibi yaptığından davalı lehine kötü niyet tazminatı takdirine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın REDDİNE,
-Davacının kötü niyetli olarak takip başlattığı anlaşıldığından asıl alacağın % 20 oranında kötü niyet tazminatının davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürülükte bulunan haçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 80,70-TL maktu karar harcından 44,40 TL peşin harcın mahsubu ile 36,30‬‬ TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar ve tarifenin 13/1 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan 935,75 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
8-Dosyamıza sunulan ve kasada bulunan belge asıllarının sunan tarafa İADESİNE,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.17/05/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim ….
e-imzalıdır