Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/917 E. 2022/775 K. 13.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/917 Esas
KARAR NO : 2022/775

DAVA : İtirazın İptali (Havale Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/06/2013
KARAR TARİHİ : 13/09/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 05/10/2022
Davacı vekili tarafından açılan itirazın iptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Bakırköy .. Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu 31/12/2012 tarihli dava dilekçesi ile; müvekkilinin davalı şirket ortağı … ile arkadaşlık ve ticari ilişki olduğunu, birlikte dava dışı … Tic A.Ş de ortaklıklarının bulunduğu ve ticari ilişkilerinin devam ettiğini, müvekkilinin davalı şirketin nakit sıkıntısını giderilmesi için banka aracılığı ile havale yaptığını, davalı firmanın almış olduğu ödünç meblağları bir kısmını banka aracılığı ile iade ettiğini, ancak 65.000 TL borç bakiyesi kaldığını, alınan meblağın ödenmemesi üzerine alacağın tahsili için icra takibi yaptıklarını, davalının takibe itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 18/02/2013 havale tarihli cevap dilekçesinde; davacının dava dışı … Tic A.Ş nin ortağı ve imza yetkilisi olduğunu, söz konusu dava dışı firma ile müvekkil şirket arasında ticari ilişki olduğunu, 2012 yılı ortalarına kadar devam ettiğini, dava dışı … A.Ş tarafından müvekkile cari hesaptan bir takım ödemeler yapılmakta iken bu firmanın ödeme için hesaplarının müsait olmadığı durumlarda ise ortaklarının şirketteki borç ve alacak durumlarına göre şirketin talimatı uyarınca şahsi hesaplarından gönderdikleri havaleler olduğunu ve bu havalelerin … cari hesap kartına şirket yetkilisi davacının talimatı ile … alacaklandırılmak sureti ile işlendiğini, şahıslarca yapılan ödemelerin kendi adlarına değil … firması hesabına yapıldığını, bir kısım karşı ödemelerin ise şahıslara yapılması yine … şirketinin talimatları uyarınca davacının bilgisi ve talimatı ile bu ödemelerin … A.Ş kayıtlarına … A.Ş ödemesi olarak işlendiğini, tutulan kayıtlar sonucu 31/12/2011 tarihi itibariyle iki şirketin yıl sonu mutabakatları sağlandığını, gerek müvekkil şirket gerekse dava dışı … A.Ş nin ticari defter kayıtları üzerinde yapılacak incelemede söz konusu ödemelerin davacı tarafın iddia ettiği gibi ödünç para olmadığının açıkça ortaya çıkacağının haksız davanın reddi ile %20 kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından davalıya borç para gönderildiği iddiası ile gönderilen paranın iadesine ilişkin alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
Davacı vekili tarafından 2004 Sayılı İİK’nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde davalının itirazının iptali için dava açıldığı anlaşılmıştır.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası aslı celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplam 75.000,00 TL’nin tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularında tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılması için mali müşavir ve dosyada mevcut numune kumaş üzerinde inceleme yaptırılması için tekstil mühendisi bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş,27/01/2014 havale tarihli Bakırköy …. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından alınan bilirkişi raporunda özetle; Dava icra dosyası ile davalının ticari defterlerinin , incelenmesinde ; davacı ile davalı firma yetkilisi ve dava dışı … San. ve Tic. A.Ş firması arasında ticari ilişki, arkadaşlık ve ortaklık bağı olduğu, davacının zaman zaman şahsi hesabından muhtelif meblağlarda davalı firmaya havale gönderdiği, gönderilen havalelerin bir kısmının dava dışı … San. ve Tic. A.Ş firmasının kayıtların alındığı ve iade edildiği, ancak, davacımnın davalıya gönderdiği 50.000,00 ve 15.090,00 TL havalelerin davalı kayıtlarında bulunmadığı, banka aracılığıyla gelen havalelerin geri ödendiğine dair de davalının herhangi bir yasal belge sunmadığı, davalı yanın ticari defterlerinin eski ve yeni Türk Ticaret Kanunun tek düzen muhasebe planı dikkate alındığında lehine ve aleyhine delil vasfinın bulunduğu, fakat banka aracılığıyla gelen havalelerin kayıtlarında olmadığı belirlenmiştir. Özetle, davalının davacıya banka aracılığıyla gönderdiği havaleler dikkate alınmış, davalının da aldığı havaleleri geri ödediğine dair yasal belge sunmadığı görüldüğünden davalının davacıya icra takip tarihi itibariyle 65.000,00 TL borçlu olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda Mahkememizin 29/05/2014 tarih, .. esas ve …karar sayılı ilamı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, Mahkememiz kararının temyiz edilmesi üzerine Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 14/03/2019 tarih, … esas ve … karar sayılı ilamı ile “Davacı, davalı şirket sahibi ile hem arkadaşlık hem de ticari ilişkilerinin bulunduğunu, davalı şirketin mali açıdan zor durumda olması nedeniyle farklı tarih ve miktarlarda davalıya şahsi hesabından borç para gönderdiğini, davalının ise gönderilen paraların bir kısmını ödediğini fakat 65.000,00 TL’lik kısmını ödemediğini, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine de haksız itiraz edildiğini ileri sürerek vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Davalı, davacının, dava dışı … adlı şirketin yetkilisi olduğunu ve bu şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişki bulunduğunu, gönderilen paraların ise, şirketin talimatıyla ve hesapların uygun olmaması nedeniyle, zaman zaman şirket ortaklarının şahsi hesaplarından yapıldığını, ayrıca havale evrakında borç ibaresinin bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, borç olarak gönderilen paranın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır. Mahkemece, davacının …bank … şubesi aracılığıyla davalıya gönderdiği 50.000,00 ve 15.000,00 TL’nin davalı kayıtlarında bulunmadığı, dolayısıyla davacının davalı firmaya banka aracılığıyla gönderdiği 50.000,00 ve 15.000,00 TL den dolayı şahsi alacaklı olduğu, bu 65.000,00 TL nin davalı kayıtlarında bulunmadığı, banka aracılığı ile gelen havalelerin geri ödendiğine dair de davalı herhangi bir yasal belge sunmadığından davalının takip tarihi itibariyle davacıya 65.000,000 TL borçlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hemen belirtmek gerekir ki, davacı tarafından davalı hesabına gönderilen havalelerde herhangi bir açıklama bulunmamakta olup 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 102. maddesinde “Kanunen geçerli bir açıklama yapılmadığı veya makbuzda bir açıklık bulunmadığı durumda ödeme, muaccel bir borç için yapılmış sayılır“ hükmü düzenlenmiştir. Gönderilen paraların borç olarak gönderildiği hususunda ispat yükü davacıdadır. Mahkemece, her ne kadar alınan bilirkişi raporuna göre bir karar verilmiş ise de bilirkişi tarafından dava dışı fakat dava ile ilişkili … şirketinin defterleri incelenmeden rapor hazırlanmıştır. O halde mahkemece, dava dışı … şirketinin ticari defterleri de incelettirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir” kararı verilmiş olup mahkememiz kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay bozma ilamı usul ve yasaya uygun olduğundan Mahkememizce Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş ve yargılamaya devam olunmuştur.
Somut davamızda; davacı vekili tarafından taraflar arasından dostluk ve ticari ilişki olduğu ve aynı zamanda davacı ve davalı şirket yetkilisinin dava dışı … Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin ortakları olması sebebiyle davacının davalıya borç para gönderdiğini, ancak davalının dava konusu kadar borç parayı davacıya ödemediğinin iddia etmiş ve söz konusu alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı taraf ise söz konusu paranın kendilerine gönderilmediğini, tarafların ortak olduğu dava dışı … Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ye mal satımı karşılığından gönderildiği savunmasında bulunulmuştur. Mahkememizin önceki ilamı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, ancak Yargıtay tarafından Mahkememiz ilamı dava dışı … Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin defter ve kayıtlarının incelenmemesi sebebiyle karar bozulmuştur. Mahkememizce dava dışı … Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin defter ve kayıtlarının incelenmesi için ara karar kurulmuş, dava dışı şirkete inceleme günü tebliğ edilmiş ve davalıya dava dışı şirketin defter ve kayıtlarını sunması için süre verilmiş, ancak dava dışı şirket ve taraflar tarafından defter ve kayıtlar sunulamadığından inceleme yapılamamıştır. Mahkememizce davalı şirket yetkililerinin bir kısmı isticvap edilmiş, davalı şirket yetkilileri ve özellikle dava konusu işlem tarihinde yetkilisi olan … isticvaplarında dava konusu paranın kendi şirketlerin borç para olarak gönderilmediğini, dava dışı … Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ne satılan mal karşılığında bedeli olarak gönderildiğini beyan etmiştir. Davacı vekiline yemin delili hatırlatılmış, davacı vekili davalı tarafa yemin teklif etmiş, davalı şirket yetkililerinin bir kısmı ve özellikle dava konusu işlem tarihinde yetkilisi olan … dava konusu paranın Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine konu edilen ve davacının şahsi banka hesabından 26.10.2011 tarihinde 50.000,00 TL ve yine 26.10.2011 tarihinde 15.000,00 TL olmak üzere davalı şirket hesabına havale yoluyla gönderilen toplam 65.000,00 TL’nin; davacı tarafça ödünç olarak gönderilmediğine, davacı ile davalı Şirket arasında ödünç ilişkisinin bulunmadığına, yapılan havalelerin davacı tarafından dava dışı … Sanayi ve Ticaret A.Ş. adına ticari ilişki sebebiyle davalı Şirket hesabına gönderildiğine dair yemin etmişlerdir. Yargıtay ilamında da belirtildiği gibi davacı tarafından davalı hesabına gönderilen havalelerde herhangi bir açıklama bulunmamakta olup, 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 102. maddesinde “Kanunen geçerli bir açıklama yapılmadığı veya makbuzda bir açıklık bulunmadığı durumda ödeme, muaccel bir borç için yapılmış sayılır“ hükmü gereğince dosya kapsamı ve toplanan deliller dikkate alındığında davacının davalıya borç olarak gönderildiği iddia edilen paranın borç ödemesi olarak gönderildiği karine olarak kabul edilmektedir. Söz konusu karinenin aksı, yani gönderilen paraların borç olarak gönderildiği hususu davacı vekili tarafından ispat edilememiştir. Bu nedenlerle açılan davanın reddine, kötü niyet tazminatı şartları oluşmadığından davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın REDDİNE,
-Kötü niyet tazminatı şartları oluşmadığından davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
2-Karar tarihinde yürülükte bulunan haçlar tarifesi gereğince alınması gereken 80,70-TL maktu karar ve ilam harcının 590,25 TL peşin alınan harçtan mahsubu ile 509,55-TL bakiye harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 100,00- TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.13/09/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır