Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/882 E. 2020/602 K. 21.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/882
KARAR NO : 2020/602

DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki))
DAVA TARİHİ : 31/12/2018
KARAR TARİHİ : 21/10/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkilinin biriktirdiği para ile taşınmaz satın almak istediğini, davalı banka müşterisi ve ipotek borçlusu olan … isimli kişinin satışa çıkardığı, … İli, … İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parselde kayıtlı … Blok 2. Kat, 32 nolu bağımsız bölüm sayılı taşınmazı satın almak istediğini, satıcı şahsın taşınmaz üzerinde bulunan 1.120.000,00 TL miktarlı davalı banka lehine konulan ipoteğin kaldırılması için banka şubesi ile görüştüğünü ve bankaya 200.000,00 TL ödeme yapılması halinde ipoteğin kaldırılacağını belirttiğini ve davalı bankanın … şube müdürlüğün de müvekkiline 12/06/2018 tarihli yazısı ile ” müşterinin hesabına 200.000,00 TL gönderilerek kredi riskinden düşülmesi halinde daire üzerindeki ipoteğin kaldırılacağını ” beyan ve taahhüt ettiğini, davalı banka şube görevlilerinin söz konusu bedelin ödenmesinden itibaren 7 gün içinde de ipoteğin fek edileceğini şifahi olarak beyan ettiklerini, müvekkilinin davalı bankadan aldığı bu güvence ve taahhüt üzerine satıcı ile anlaştığı 302.000,00 TL daire bedelinin 230.000,00 TL’sini 12/06/2018 tarihinde satıcının davalı banka nezdinde bulunan hesabına göndererek, aynı gün tapu dairesinde taşınmazı ipotekli olarak satın aldığını, müvekkilinin daireyi satın aldığı şahıstan dairenin satışa çıkarılmış olduğunu öğrendiğini, müvekkilinin tapu müdürlüğüne gittiğini ve kendisine satın aldığı daire üzerindeki ipoteğin halen durduğunu ve taşınmaz üzerinde İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından gönderilen icra şerhi kalkmadan ipoteğin de kaldırılamayacağının söylendiğini, davalı şube müdürü tarafından müvekkiline ipotek fek yazısını tapuya çok önceden gönderdiklerini, tapu dairesinin yanlış daire üzerindeki ipoteği kaldırdığını ifade ettiğini, davalı banka tarafından taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmadığı, kötü niyetle 24/12/2018 tarihinde müvekkiline ait taşınmaz hakkında İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ipoteğin para çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, davalı banka tarafından yapılan işlemler sebebiyle müvekkilinin bankalara olan güveninin de zedelenmiş olduğunu, 1 hafta boyunca işinden de kalarak büyük sıkıntı ve ızdırap çektiğini, bu nedenle müvekkilinin kişilik haklarının zedelenmesi sebebiyle davalı bankanın 10.000,00 TL manevi tazminat ödemesine karar verilmesini beyanla; müvekkilinin maliki olduğu, … İli, … İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parselde kayıtlı … Blok 2. Kat 32 nolu bağımsız bölümlü taşınmaz üzerinde davalı banka lehine konulan 1.120,000,00 bedelli ipoteğin kaldırılmasına, 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, yargılama giderleriyle ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava dışı borçlu …’nın müvekkili ile imzalamış olduğu Genel Kredi Sözleşmesi’ne istinaden kullandırılan kredinin teminatı olarak 02/02/2018 tarihinde İstanbul İli, …, … Mahallesi, … ada, … parseldeki taşınmazın 30 ve 32 nolu bağımsız bölümler üzerinde ipotek tesis edildiğini, daha sonra davacı … Kesin’in devreye girerek 32 nolu bağımsız bölümü satın almak istediğini, müvekkili banka ile yapılan anlaşma doğrultusunda müvekkili bankaya 230.000,00 TL ödeyerek tapudan taşınmazı ipotekli olarak satın aldığını, müvekkili bankanın 32 nolu bağımsız bölüm üzerindeki ipoteğin fekki için 22.06/2018 tarihinde … Tapu Müdürlüğü’nü yazı yazdığını, ancak … Tapu Müdürlüğü’nün 32 nolu bağımsız bölüm yerine 30 nolu bağımsız bölüm üzerindeki ipoteği fek ettiğini, müvekkili bankanın, ipoteğin kaldığını zannederken, bu arada borcunu ödemeyen dava dışı borçlu … aleyhine de İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile 24/12/2018 tarihinde ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiğini ve borçluya ait 30 nolu bağımsız bölüm ile ayrıca sehven 32 nolu bağımsız bölüm üzerine de 150/c şerhi işletildiğini, bu yanlışı kısa sürede fark eden müvekkilinin 03/01/2019 tarihinde 150/c şerhinin fekki için icra dosyasına talep açtığını, icra müdürlüğü ise harç ödenmesi kaydıyla şerhin kaldırılması kararı verdiğini, tapu müdürlüğünce taleplerine rağmen kaldırılmayan ipoteğin fekki için müvekkili bankanın yeniden tapu dairesine başvurduğunu, davacının manevi tazminat talep ettiğini, ancak davacının hiçbir şahsi hakkının zedelenmediği gibi haksız fiilin de söz konusu olmadığını beyanla; davanın reddini, masraflar ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, ipoteğin kaldırılması ve haksız nedenle ipoteğin kaldırılmaması nedeniyle manevi tazminat talebine ilişkindir.
Dava dışı … ile davalı banka arasında akdedilen genel kredi sözleşmesi uyarınca davalı banka lehine dava konusu … İli, … İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parselde kayıtlı D 1 Blok 2. Kat, 32 nolu bağımsız bölüm üzerine ipotek konulmuştur. Davacının dava konusu taşınmazı satın almak istemesi üzerine, Kıyaseddin Dilkapı’nın taşınmaz üzerinde bulunan 1.120.000,00 TL miktarlı davalı banka lehine konulan ipoteğin kaldırılması için banka şubesi ile görüştüğü ve bankaya 200.000,00 TL ödeme yapılması halinde ipoteğin kaldırılacağını belirttiği ve davalı bankanın Kıraç şube müdürlüğün de davacıya 12/06/2018 tarihli yazısı ile ” müşterinin hesabına 200.000,00 TL gönderilerek kredi riskinden düşülmesi halinde daire üzerindeki ipoteğin kaldırılacağı ” beyan ve taahhüt dildiği, davacının davalı bankadan aldığı bu güvence ve taahhüt üzerine satıcı ile anlaştığı 302.000,00 TL daire bedelinin 230.000,00 TL’sini 12/06/2018 tarihinde satıcının davalı banka nezdinde bulunan hesabına göndererek, aynı gün tapu dairesinde taşınmazı ipotekli olarak satın aldığını anlaşılmaktadır. Davalı bankaca dava dışı borçlu … aleyhine de İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile 24/12/2018 tarihinde ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiği ve dava konusu 32 nolu bağımsız bölüm üzerine 150/c şerhi işletildiği anlaşılmıştır.
… Tapu Müdürlüğü’nün 27.03.2019 havale tarihli cevabi yazısında; dava konusu taşınmaz üzerindeki ipotek terkinine ilişkin davalı banka tarafından 22.06.2018 tarihli yazı yazıldığı fakat yazıda ipotek fek edilecek gayrimenkul ve fek edilmeyecek gayrimenkul’ün alışılmadık biçimde ayrı ayrı bildirilmesi nedeniyle karışıklık oluştuğu ve dava konusu 32 nolu bağımsız bölüm üzerindeki ipoteğin kütük üzerinden terkin edilmediği, Takbisten edildiği, taşınmaz malikinin de; terkin edilmesi gerekirken edilmeyen ve terkin edilmemesi gerekirken edilen her iki taşınmazı da, işlemi yapan memuru uyarmayarak bilerek sattığının görüldüğünü bildirmiştir.
İş bu dava 31/12/2018 tarihinde açılmış olup; dava tarihi itibariyle dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin terkin edilmediği, daha sonra davalının başvurusu üzerine 17.01.2019 tarih ve … yevmiye numarası le terkin işleminin yapıldığı anlaşılmaktadır.
Dava açıldıktan sonra, yargılama devam ederken dava konusu taşınmaz üzerindeki ipotek terkin edildiğinden bu konu da karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmektedir. Fakat dava açıldığı tarihte ipotek mevcut olduğundan ve davalı bankanın davacıya verdiği 12.06.2018 tarihli yazıda müşterinin hesabına 200.000,00 TL gönderilerek kredi riskinden düşülmesi halinde daire üzerindeki ipoteğin kaldırılacağı taahhüt edilmesine ve belirtilen hesaba yatırılan paraya rağmen ipotek kaldırılmamış olduğuna göre dava tarihinde davacının dava açmakta haklı olduğu anlaşılmaktadır. Davalı vekilince her ne kadar bankanın 32 nolu bağımsız bölüm üzerindeki ipoteğin fekki için 22.06/2018 tarihinde … Tapu Müdürlüğü’nü yazı yazdığını, ancak … Tapu Müdürlüğü’nün 32 nolu bağımsız bölüm yerine 30 nolu bağımsız bölüm üzerindeki ipoteği fek ettiğini, müvekkili bankanın, ipoteğin kaldığını zannederken, bu arada borcunu ödemeyen dava dışı borçlu … aleyhine de İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası ile 24/12/2018 tarihinde ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiğini ve borçluya ait 30 nolu bağımsız bölüm ile ayrıca sehven 32 nolu bağımsız bölüm üzerine de 150/c şerhi işletildiğini, bu yanlışı kısa sürede fark eden müvekkilinin 03/01/2019 tarihinde 150/c şerhinin fekki için icra dosyasına talep açtığını, icra müdürlüğü ise harç ödenmesi kaydıyla şerhin kaldırılması kararı verdiğini, tapu müdürlüğünce taleplerine rağmen kaldırılmayan ipoteğin fekki için müvekkili bankanın yeniden tapu dairesine başvurduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmişse de, bir güven kurumu olan bankanın ipoteğin kaldırılmasına ilişkin işlemlerini takip etmemesi, üstelik ipoteğin kaldırılması için tapuya yazı yazdığı taşınmaz hakkında sonraki tarihte bu kez ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçmesi ve bunun üzerine bu davanın açılması nazara alındığında davalı savunmasına itibar edilmemiş, davanın açıldığı tarih itibariyle davacının davasında haklı olduğu ve davanın açılmasına davalının sebebiyet verdiği değerlendirilerek ipoteğin kaldırılması davası yönünden davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmiştir.
Davacının Manevi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede; Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin10.02.2015 gün ve 2014/9433 E, 2015/1634 K.sayılı ilamında da belirtildiği üzere; manevi tazminat istemi ipoteğin fekki talebinin haksız şekilde reddedilmesine dayalıdır. Ancak bu istemin reddi üzerine davacının ne tür bir manevi zarara uğradığı ve kişilik haklarının ne şekilde ihlal edildiği kanıtlanamamıştır. Bu nedenle manevi tazminat isteminin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-İpoteğin fekki talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına,
2-Manevi tazminat talebinin reddine,
3-Alınması gereken 20.629,62 TL karar harcının peşin alınan 5.328,18 TL harçtan mahsubu ile bakiye 15.301,44 TL ‘nin davalıdan tahsiline,
4-Yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap edilen 29.590,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap edilen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yapılan 230,30 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/10/2020 10:02

Başkan …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Katip …
e-imzalıdır.

YARGILAMA MASRAFLARI
DAVACI
17 Tebligat – 208,20 TL
5 Müzekkere – 22,10 TL
Toplam = 230,30 TL