Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/877 E. 2020/224 K. 10.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/877
KARAR NO : 2020/224

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 13/01/2013
KARAR TARİHİ : 10/03/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili, 13/12/2013 tarihinde saat 13:50 sıralarında …. Mah. … Caddesi ile …. Sokak kesişiminde meydana gelen trafik kazası neticesinde davalılardan sürücü …’nın sevk ve idaresindeki …. plakalı beton mikseri davacıların annesi ….ya çarptığını, çarpma sonucu … kamyon tekerleği altında ezilerek feci bir şekilde vefat ettiğini, sürücü davalının Karayolları Trafik Kanunu’nun 137 A bendi’nin 3.fıkrası gereği iç ve dış aynalardan ve gerekli hallerde sürücünün başını çevirip bakması suretiyle ön arka ve yanlardaki trafik durumunu kontrol etmemek sonucunda ölümlü trafik kazasına sebebiyet vermekten kusurlu olduğunu beyanla 500,00 TL maddi 200.000,00TL manevi olmak üzere toplam 200.500,00 TL tazminatın davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar …. İnş.San.Tic.Ltd.Şti ve … vekili, sürücü davalının aracı özenli kullanmasına rağmen kör noktada bulunan maktuleyi görmediğini, kaza yerinin sürücü tarafından görülebilmesi için şöförün araçtan inerek araç dışından kontrol etmesi gerektiğini, söz konusu aracın 2,5m genişliğinde olduğunu, maktulenin dikkatsiz bir biçimde hareket ederek bu kazaya sebebiyet verdiğini, olay yerinde fren izi tespit edilemediğini, fren izi olsaydı kaza tespit tutanağında bu hususun belirtilmesi gerektiğini, olaydan hemen sonra davalı şirket yetkililerinin defalarca hem davacıları hem merhumun erkek kardeşini arayıp başsağlığı dilediklerini, merhumun yaşlı ve ev hanımı olduğunu, herhangi bir yerden sürekli gelir getiren bir işte çalışmadığını beyanla davanın reddini talep etmişlerdir.
Davalı … vekili, …. plakalı aracın zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile davalı şirkete sigortalı olduğunu, poliçenin ölüm teminat limitinin 225.000,00TL olduğunu, poliçede teminat limitinin gösterilmesinin bu rakamın mutlak ve otomatikman ödeneceği anlamına gelmediğini, sigortacının sigortalısının kusur oranına isabet eden zarardan poliçe limiti dahilinde sorumlu olduğunu, Yargıtay İçtihatları uyarınca erkek çocuk için 18 yaş, kız için 22 yaşın destek olunacak süre olarak alınması gerektiğini, davacıların belirtilen yaştan büyük olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Dava, haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir.
Davalılardan sürücü … ‘nın sevk ve idaresindeki ve diğer davalı şirketin malik ve işleteni ve diğer davalı … şirketine olay tarihi itibariyle ZMMS ile sigortalı olan …. plakalı aracın, 13/12/2013 tarihinde davacıların annesi … ‘ya % 65 oranında kusurlu çarpmak suretiyle ölümüne sebep olduğu, davacıların bu nedenle iş bu davayı açtıkları anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki davanın daha önce yapılan yargılaması sonunda mahkememizin 23/06/2015 gün ve … E-… K sayılı kararın temyizi üzerine Yargıtay … H.D.sinin 18/04/2019 gün ve … E- …. K sayılı kararı ile özetle:”Somut olayda mahkemece davacıların manevi tazminat davalarının kısmen kabulü ile her bir davacı yönünden ayrı ayrı 10.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davalıların sorumluluğunun niteliği, kusur oranları, müteveffa ile davacıların yakınlığı da gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen davacılar için hak ve nasafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan düşük manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiştir.” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce Yargıtay bozma kararına uyulmasına karar verilmiştir.
Davacılar vekili 05/05/2015 tarihli oturumda defin ve cenaze giderlerine ilişkin talebinden, 23/06/2015 tarihli oturumda ise destekten yoksunluk tazminatı talebinden feragat ettiğini bildirmiştir. Öte yandan davacı vekilinin davadan feragate yetkili olduğu da saptanmıştır. Bu durumda davacıların talepleri sadece manevi tazminata dönüşmüştür. Bu nedenle davacıların maddi tazminat taleplerine ilişkin verilen ret kararı temyiz kapsamında bulunmadığı ve açıkça onanmadığı da göz önüne alınarak kurulan yeni hükümde de ret edilmiştir.
Mahkememizce bozmaya konu kararla davacıların manevi tazminat talepleri “Tarafların mali ve sosyal durumları, olayın oluş şekli ve sureti, davaların annelerini kaybetme karşısında duydukları acı ve ızdırapla oluşan manevi zararları, hak ve nesafet kuralları gereğince davacılar yararına 10.000,00 ‘er TL miktarında manevi tazminat takdir etmenin yerinde ve uygun olacağı sonucuna varılarak bu miktar tazminatın davalı … dışındaki davalılardan tahsiline karar verilmiştir.” gerekçesi ile kısman kabul edilmiş ise de Yargıtay takdir edilen manevi tazminat miktarını az bulurduğundan yeniden takdir edilmiştir.
Meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davalıların sorumluluğunun niteliği, kusur oranları, müteveffa ile davacıların yakınlığı da gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücü dikkate alınarak davacılar için hak ve nasafet kuralları çerçevesinde 20.000,00’er TL manevi tazminat takdir edilmiştir.
Hal böyle olunca aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
A-Davacıların maddi tazminat davalarının vazgeçme nedeniyle REDDİNE,
B-Davacıların manevi tazminat davalarının kısmen kabulü ile her bir davacı yönünden ayrı ayrı 20.000,00′ TL manevi tazminatın olay tarihi 13/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle dava davalı … ile davalı …….LTD.ŞTİ’nden müştereken ve müteselsilen tahsiline,fazlaya ilişkin talebin reddine,
C-Alınması gereken 2.732,40 TL karar harcının alınan peşin harçtan mahsubu ile bakiyesinin davalı … ile diğer davalı …’dan müteselsilen tahsiline,
D-Manevi tazminat yönünden yürülükteki AAÜT gereğince hesap edilen 6.000,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ile diğer davalı …’dan müşterek ve müteselsilen alınıp davacılara verilmesine,
E-Maddi tazminat yönünden yürülükteki AAÜT gereğince hesap edilen 500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılar … ile diğer davalı …’ya ve davalı … şirketine verilmesine,
F-Red edilen manevi tazminat yönünden yürülükteki AAÜT gereğince hesap edilen 6.000,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak, davalılar … ile …’ya verilmesine,
G-Davacı tarafça yapılan (davalı … şirketine yönelikler ayrık olmak üzere) ve aşağıda dökümü yapılan 1.801,40 TL yargılama giderinin masrafların yapıldığı hususlar ve feragat hususu da dikkate alınarak takdiren (sadece tebligatlar) 251,40 TL’sinin davalılar … ile diğer davalı …’dan alınıp davacıya verilmesine,bakiyesinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
H-Davalı … tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yapılan 16,00 TL yargılama giderinin davacılardan alınıp bu davalıya verilmesine,
I-Davalılar … ile diğer davalı … tarafından yapılan yargılama giderinin takdiren kendi üzerlerinde bırakılmasına,
İ-Kullanılmayan yargılama gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,

Dair, tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde mahkememize gönderilecek veya sunulacak dilekçe ile Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar, davacılar vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup tefhim edildi. 10/03/2020 10:24:51

Katip …

Hakim …

YARGILAMA MASRAFLARI
DAVACI DAVALI …
29 Tebligat – 251,40 TL 2 Tebligat – 16,00 TL
6 Müzekkere – 23,00 TL
Bilirkişi Ücreti – 1.500,00 TL
Yargıtay Masrafı – 27,00 TL
Toplam = 1.801,40 TL