Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/876 E. 2019/1041 K. 20.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/876
KARAR NO : 2019/1041

DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
DAVA TARİHİ : 22/02/2018
KARAR TARİHİ : 20/11/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, davacı ile davalı arasında 03/07/2012 tarihinde akdedilen…..Dükkan Satım Sözleşmesi ile … ili, … ilçesi, …. Köyü, … ada numarası ile kayıtlı arsa üzerinde davalı tarafından Ana Taşınmaz Ticari Blokta inşa edilecek 40 nolu dükkanın satışı ve tesliminin davalı tarafından taahhüt edildiği, taraflarca davaya konu olan dükkanın satış bedeli olarak 1.057.000-TL’nin ödenmesi ve bu ödemenin bonoya bağlı taksitler halinde yapılmasının kararlaştırıldığı, sözleşmede dükkanın kaba inşaat olarak 30/06/2014 tarihinde teslim edileceğinin kararlaştırılmasına rağmen fiili teslimatın 20/05/2015 tarihinde gerçekleştirildiği, davacının tüm edimlerini yerine getirmesine rağmen davalı tarafından tapuda devir ve teslim işlemlerinin yerine getirilmediği bildirilerek dava konusu dükkanın herhangi bir yükümlülük altında olmaksızın, her türlü takyidatından ari ve hukuken tasarrufa elverişli olarak tapuda davacı adına tesciline, yargılama giderleri, harç masrafları ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafın dava dilekçesinde öne sürdüğü gayrimenkulün tapu tecsilinin yapılmadığını, bu nedenle kayden tesciline dair iddialarını kabul etmediklerini, davacının taraflar arasında akdedilen sözleşmeden kaynaklı edimleri yerine getirmediği şeklindeki beyanlarını kabul etmediklerini, taraflar arasında ….. dükkanının eksiksiz olarak teslim tutanağı tanzim edilerek teslimin gerçekleştirildiğini, davacı yanın dava dilekçesinde beyan etmiş olduğu müvekkil şirket tarafından dava konusu taşınmazın resmi kurumlarca yürütülmekte olan işlemlerin tamamlanmasının ardından davacı taraf adına devir ve tescil işlemleri gerçekleştirileceğinin aşikar olduğunu, davacının dava ile talep etmiş olduğu hususlara ilişkin korunacak hukuki menfaati haiz olmadığını ve bu davanın esastan reddi gerektiğini, davacı tarafın tedbir talebinde bulunduğunu, davacı tarafın tedbir talebinin yersiz olduğunu, müvekkil şirketin kötü niyetli olmadığını, Bakırköy Mahkemelerinin yetkili olduğunu ve yetkisizlik kararı verilmesini, davanın esastan ve usulden reddini, yargılama ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, Tapu İptali ve Tesciline ilişkindir.
Davanın davacı tarafından İstanbul …. Tüketici mahkemesine açıldığı, bu mahkemece 02/05/2018 gün ve …. E- K sayılı karar ile davayı görmeye Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verildiği, bu kararın istinaf kanun yoluna götürüldüğü ve İ. B.A.M. …. H.D.sinin 08/11/2018 gün ve …E-…. K sayılı kararı ile ilk derece mehkemesince görevili mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna dair görevsizlik kararının kanuna uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği,bu karar sonucunda dava dosyasının İstanbul …. Asliye Hukuk mahkemsine gönderildiği, bu mahkemece 27/06/2019 gün ve …. E-… K sayılı karar ile davanın nispi ticari dava olduğu ve davaya bakma görevinin Asyile Ticaret Mahkemesine ait bulunduğu gerekçesiyle görevsizik kararı verildiği, bu kararın kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi üzerine dava dosyasının İstanbul … Asliye ticaret mahkemesine gönderildiği ve bu mahkemece taşınmazın Bakırköy sınırlarında kaldığı gerekçesiyle kesin yettki dava şartı nedeniyle yetkisizlik kararı vermesi ve bu kararın da kanan yoluna gidilmeksizin kesinleşmesi üzerine dava dosyasının süresinde başvuru ile mahkemeize geldiği anlaşılmaktadır.
Az yukarıda açıklandığı gibi davanın ilk açıldığı İstanbul … Tüketici Mahkemesi tarafından 02/05/2018 gün ve … E-… K sayılı karar ile davayı görmeye Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş ve bu kararın istinaf edilmesi üzerine İ. B.A.M. …. H.D.sinin 08/11/2018 gün ve …E-…. K sayılı kararı ile ilk derece mehkemesince görevili mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna dair görevsizlik kararının kanuna uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bilindiği üzere HMK 23/2. maddesinde “Bölge adliye mahkemesince veya Yargıtayca verilen yargı yeri belirlenmesi ile kanun yolu incelemesi ile kesinleşen göreve veya yetkiye ilişkin karalar, davaya ondan sonra bakacak mahkemeyi bağlar.” hükmü yer almıştır. Bu hüküm gereğince bir mahkemenin görev veya yetkiye ilişkin kararı kanun yolu incelemesinden geçmiş ve yerinde bulunmuş ise davaya ondan sonra bakacak mahkemeyi bağlayacağından sonraki mahkemece yeniden görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilemez.
Somut davada davanın ilke açıldığı İstanbul …. Tüketici Mahkemesi tarafından verilen görevsizlik kararı, istinaf kanun yolundan geçmiş ve istinaf kararı ile davaya bakma görevinin A. H. Mahkemesinde olduğu hususu artık kesinleşmiştir. Dolayısı ile kesinleşen bu karar ile davaya ondan sonra bakan mahkeme olan İstanbul …. Asliye Hukuk Mahkemesinin görevi de kesinleşmiştir.
Her ne kadar İstanbul ….. Asliye Hukuk Mahkemesi “İstanbul …. Tüketici Mahkemesi davacının tüketici olmadığını vurgulayarak görevsizlik kararı vermiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. HD. bu tespitin doğru olduğunu dile getirdikten sonra Asliye Hukuk ile Ticaret Mahkemelerinden hangisinin görevli olması gerektiğini değerlendirmiş ve satışa konu yerin konut değil işyeri vasfından olması nedeniyle Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunu ifade ederek istinaf başvurusunu reddetmiştir. Ne var ki; BAM’nin kararının tesis edildiği esnada davacı ile ilgili ticaret sicil kayıtları dosya arasında mevcut değildir. Mahkememiz tarafından celp edilen evraklardan davacının konut inşaatıyla ilgilenen gerçek kişi tacir olduğu anlaşılmaktadır. Esasın satışa konu yerin işyeri olduğu Bölge Adliye Mahkemesi tarafından da vurgulanmıştır. Bu haliyle tacirler arası satış sözleşmesi mevcuttur. Dolayısıyla eldeki uyuşmazlık nispi ticari davadır. Bölge Adliye Mahkemesi ilamının ardından celp edilen yeni belge doğrultusunda mahkememizin görevsiz olduğu bu şekilde tespit edilmiş ve göreve ilişkin kazanılmış hak söz konusu olmayacağı, yeni edinilen bilgilerin her zaman değerlendirilebileceği kanaati ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş ise de az yukarıda açıklanan nedenlerle HMK 23/2. maddesine aykırı şekilde verilen bu görevsizlik kararı doğru değildir. HMK 23/2. maddesindeki açık ve kesin hükümkarşısında davanın nispi ticari dava olduğuna ilişkin tartışmaya ve değerlendirilmeye girilmesine de gerek yoktur.kaldı ki dava dosyasında davacının tacir olduğuna ilişkin herhangi bir bilgi ve belgeye de rastlanamamıştır.
Diğer yandan İstanbul …. Asliye Hukuk Mahkemesinin görevsizlik kararı üzerine dava dosayasının geldiği İstanbul …. ATM tarafından yetkisizlik kararı verilmiş ve bu karar gerekçesine nazaran doğru ise de yetkisizlik kararı veren İstanbul …ATM davaya bakmaya görevli bulunmadığından, görevsiz mahkemece verilen yetkisizlik kararının mahkememizi bağlamayacağı kabul edilmelidir.
Dava konusu taşınmazın taşınmazın aynına ilişkin dava olması ve dava konusu taşınmazın da Esenyurt’ta bulunması ve Esenyurt ilçesinin de Asliye Hukuk mahkemesi yönünden Büyükçekmece Adliyesi yetki alanında bulunması nedeniyle yetkili mahkeme Büyükçekmece Asliye Hukuk Mahkemesi olacaktır.
Hal böyle olunca HMK 23/2. maddesi gereğince görevi kesinleşen İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesinin görevsizlik kararı yerinde olmadığından, bu mahkemece kesin yetki ve dava şartı nedeniyle yetkisizlik kararı verilmesi ve dava dosyasının Büyükçekmece Asliye Hukuk Mahkemisine gönderilmesi gerekirken, HMK 23/2. maddesine aykırı olduğundan ve göreve ilişkin kuralın dava şartı olması nedeniyle resen dikkate alınması gerekeceğinden aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Göreve ilişkin dava şartı eksikliği nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE;
2-HMK 20. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde mahkememize başvurulması halinde dava dosyasının görevli İstanbul …. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-Kararın istinaf kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde mahkememiz ile İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesi arasında görev uyuşmazlığı çıkacağından, bu uyuşmazlığın çözümü için dosyanın İstanbul B.A. Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesine gönderilmesine,
4-Kararın taraflara tebliğine,
5-Karar niteliği gereğince yargılama giderleri konusunda şimdilik karar verilmesine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341vd. maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 20/11/2019

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …