Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/87 E. 2020/414 K. 15.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/324 Esas
KARAR NO : 2020/427

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 30/03/2018
KARAR TARİHİ : 16/09/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkilinin 15/12/2017 tarihinde çalıştığı kliniğe gitmek için bindiği …… hat numaralı ….. otobüsünün durakta durmasıyla müvekkilinin durakta indiği sırada durak ile otobüs arasından geçmeye çalışan …’nun sevk ve idaresindeki …… plakalı motorun müvekkiline çarpması sonucunda müvekkilinin yaralandığını, motosiklet sürücüsünün şerit ihlali yaparak yolcu indirmek için durağa yanaşan otobüs ile durak arasından geçmeye çalıştığından dolayı kusurlu olduğunu, bu hareketinin kurallara aykırı ve yasak olduğunu, kaza sonucunda müvekkilinin sağ bacağına platin takıldığını, bu nedenlerle şimdilik sürekli iş göremezlik tazminatı olarak 400,00 TL, tedavi ve bakıcı masrafları olarak 300,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı olarak 300,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, sorumluluğun derecesine ve maddi zararın kapsamına göre 20.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı işleten ve sürücüden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ….. Sigorta savunmalarının ve bunların dayanaklarının özeti
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili sigorta şirketine usulüne uygun başvuru yapılmadığını, bu nedenle dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddedilmesi gerektiği, maluliyetin varlığı, oranı ve kusur oranı belirlenmesi konusunda adli tıptan rapor alınması gerektiğini, zarar hesabı için seçilecek bilirkişinin aktüerler siciline kayıtlı kişilerden olması gerektiğini, davacının söz konusu olaydan dolayı SGK dan herhangi bir ödeme alıp almadığının tespitinin gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ……. Gıda A.Ş savunmalarının ve bunların dayanaklarının özeti
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının huzurdaki davayı hangi mevzuat hükümlerine göre açtığının açık olmadığını, davacının davasını dayandırdığı hukuki dayanak kapsamında, verilecek itirazlarla değiştirileceğini, bu nedenle davanın açıklanması gerektiği, davanın görevsiz mahkemede açıldığını, görevli mahkemelerin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, davacının, sigorta şirketine usulüne uygun başvuru yapmadığından dava şartı eksikliği nedeniyle davanın reddi gerektiği, müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, dosya kapsamında trafik bilirkişisi ve adli tıp kurumundan kusur raporu alınmasını talep ettikleri, davacının davaya konu olay nedeniyle SGK ve diğer özel sigortalardan ödeme alıp almadığının sorulması gerektiği, giderlere dair delil sunulmamış olup, bu aşamadan sonra sunulacak delile muvafakatinin olmadığını, manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu, kabulünün mümkün olmadığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesi sunmamıştır.
Davacı vekili tarafından 15/09/2020 havale tarihli dilekçesi ile davalı … ile maddi ve manevi tazminat yönünden sulh olduklarını, tüm taraflar yönünden lehe ve aleyhe yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden feragat nedei ile hüküm kurulmamasını, davalı … vekili tarafından sunulan 02/09/2020 havale tarihli dilekçesi ile davacı taraf ile sulh olduklarını, dosya borcunun ödendiğini, taraflar olarak davadan feragat konusunda anlaşmış olduklarını, yargılama ve vekalet ücreti olarak herhangi taleplerinin olmadığını beyan etmişlerdir.
Bilindiği üzere, MHK’nın 307. maddesine göre davadan feragat “Davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.” Yine aynı kanunun 311. maddesine göre “Feragat, kesin hükmün sonuçlarını doğurur.” Bu hükümler gözetildiğinde davadan feragat davaya kendiliğinden son veren bir taraf işlemi olduğunda kuşku bulunmadığı, davadan feragatın usulüne uygun, süresinde ve tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri hususta olduğu anlaşılmıştır.
Hal böyle olunca aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın feragat nedeniyle reddine,
2-Davadan feragatin gerçekleştiği safhaya göre alınması gereken 2/3 oranındaki 36,26 TL karar harcının alınan peşin harçtan mahsubu ile bakiyesinin talebi halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Talep edilmediğinden tüm davalılar lehine vekalet ücreti ve yargılama giderleri konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Kullanılmayan gider avansı ve teminat konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd.gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere tarafların yokluğundan dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi.16/09/2020

Katip …
E-imzalıdır.

Hakim …
E-imzalıdır.