Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/861 E. 2022/763 K. 12.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/861 Esas
KARAR NO : 2022/763

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/11/2019
KARAR TARİHİ : 12/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı tarafın davalı tarafa …. inşaatı alt yapı işlerini yaptığını ve 59.151,74 TL alacağı olduğunu, Ancak ödeme yapılmadığını, bunun üzerine davalı tarafa icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın itiraz ettiğini ve takibin durduğunu beyan ederek davacı taraf davanın kabulü ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını arz ve talep etmiştir.
CEVAP;Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında “… projesi kapsamında blok inşaatların alt yapı işleri için sözleşme akdedildiğini, sözleşme konusu işlerin eksik ve ayıplı olduğunu, ari şekilde teslim yapılmadığını, yapılan işlerin ayıplı olduğunu beyan ederek davalı vekili davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını arz ve talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;

Dava eser sözleşmesinden kaynaklı cari hesap bakiyesine dayalı itirazın iptali davasıdır. Davacı taraf davalı aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı takip dosyası ile cari hesap alacağından kaynaklı 59.151,74 TL asıl alacak üzerinden takip başlattığı ,davalının borcu olmadığı savı ile süresinde takibe itirazı üzerine iş bu itirazın iptali davasının 2004 Sayılı İİK’nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde ve dava değeri 59.151,74 TL üzerinden açıldığı anlaşılmakla ;
Davacı yan davalı tarafa “…. inşaatı alt yapı işleri ” yaptığını ,hak edişlerinin davalı tarafından onaylandığını alacağını icra takibine konu ettiğini, icra takibinden sonra icraya konu alacak kadar davalı tarafın iade faturası keşide ettiğini ,haksız itirazın iptalini talep etmiştir.
Davalı taraf davacının ayıplı ve eksik ifada bulunduğunu, ekik ve ayıplı işlerin kendileri tarafından ikmal edildiğini ve de uğranılan zarardan kaynaklı 05/07/2019 tarihinde … numaralı 59.151,74 TL bedelli faturayı keşide ettiklerini beyan etmiştir.
Sözleşme,ihtarnameler,faturalar,iş dosyaları,icra dosyası,ba -bs formları dosya arasına alınmıştır.
Davalı tarafa reklamasyon faturasına dayanak delillerini ibraz etmesi için süre verilmiş,davalı taraf tanık deliline dayanmış ,ve işin kendi çalışanları tarafından tamamlandığını belirtip,hangi işe ait olduğu anlaşılmayan bir kısım faturalar sunmuştur.
İşin alt yapı işi niteliğinde olduğu ,ve de hali hazırda görünür olmadığı anlaşılmakla keşif yapılamamış olup,taraf defterlerinin incelenmesine karar verilmiştr.
HMK 266.maddesi uyarınca Çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren hususlar olan alacak hesabı konusunda rapor alınmıştır.
14/04/2022 Tarihli SMM ve Hakediş Uzmanı Bilirkişi Raporunda;
c) Davacı Tarafın Dosya Muhteviyatına Sunduğu Cari Hesap Ekstresinde, Davalı taraf ile cari hesap ilişkisinin 01.01.2017 tarihli 137.859,14 TL (A) tutarlı kayıt işlemi ile başladığı, 31.12.2017 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 59.151,74 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. 01.01.2018 tarihli açılış fişi kayıt işlemi ile 59.151,74 TL alacağın dava dışı …. YAPI şirketine kayıt edildiği, kayıt işlemi ile belgenin talep edildiği, davacı taraf muhasebesinin işlemin sehven yapıldığını beyan ettiği, 31.12.2018 tarihinde 59.151,74TL alacağın şüpheli ticari alacaklar hesabına virman yapıldığı ve 2019 yılında bu hesapta izlendiği,Davalı Tarafın Dosya Muhteviyatına Sunduğu Cari Hesap Ekstresinde, Davacı taraf ile cari hesap ilişkisinin 15.05.2017 tarihli 1.167,21 TL (B) tutarlı kayıt işlemi ile başladığı, 17.12.2017 tarihinde davalı tarafın davacı tarafa 59.151,74 TL borçlu olduğu tespit edilmiştir.05.07.2019 tarihli 59.151,74 TL tutarlı fatura kayıt işlemi ile bakiyenin sıfırlandığı tespit edilmiştir.Taraflar arasında 59.151,74 TL tutarlı cari hesap farkının olduğu, iş bu farkın davalı tarafın düzenlediği 59.151,74 TL tutarlı faturadan kaynaklandığı, 05.07.2019 tarihli A281560 seri ve sıra numaralı faturanın, KDV dâhil 59.151,74 TL tutarlı olduğu, fatura da açıklama kısmına EKSİK BIRAKILAN İŞLER VE İMALAT BEDELİ diye yazıldığı, miktar ve fiyatın kısımlarının belirtildiği,Faturanın teslim eden ile teslim alan kısımlarının olmadığı, imza karşılığı teslim edilmediği ve teslim alınmadığı,Davacı tarafın iş bu faturaya Bakırköy …. Noterliğinin 31.07.2019 tarihli …. yevmiye madde numaralı ihtarnamesi ile 30.07.2019 tarihinde faturanın mail olarak yollandığını beyan ederek itiraz ettiği, Davalı tarafın iş bu ihtarnameye Kadıköy …. Noterliğinin 16.08.2019 tarihli …. yevmiye madde numaralı ihtarname itiraz ettiği görülmüştür.Davalı tarafın düzenlediği ve uyuşmazlığa konu olan faturanın davalı tarafın BS FORMU ile beyan edildiği, davacı tarafından BA FORMU ile beyan edilmediği,d) Davalı tarafından faturalar ile yapıldığı belirtilen işlerinde kabul edilebilmesi için, eksik bırakılan ve ayıplı olduğu iddia edilen işlerle ilgili metraj ve keşif hazırlanması ve sözleşme gereği yapılması gereken ,ancak yapılmayan eksik imalat ile ayıplı imalatların tespit edilmesi, böylece teklif usulü ile de olsa ödeme miktarının belirlenmesi gerekmektedir.Ayrıca Davacı firmaya teminatının Davalı tarafından iade edildiği, bu durumda işin tamamlandığı anlaşılmaktadır. İş tamamlandığına göre de davacı tarafın davalı taraftan 59.151,74 TL alacaklı olduğu,sonuç ve kanaati ile rapor düzenlenmekle;
Davacı defterlerine göre davacının 31/12/2017 tarihinde davalıdan 59.151,74 TL alacaklı olduğu,davalı tarafın 17/12/2017 tarihinde davacı tarafa 59.151,74 TL borçlu olduğu ; 05.07.2019 tarihli 59.151,74 TL tutarlı fatura kayıt işlemi ile bakiyenin sıfırlandığı anlaşılmıştır.
Dosyaya geçici ve kesin kabul tutanaklarının sunulmadığı ,hakedişler hesaplanarak davacı taraf ödeme yapıldığı , ve de davalı tarafın davacı tarafa teminatı iade ettiği görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen bedel karşılığı eser sözleşmesi olup uyuşmazlık iş bu sözleşmeden kaynaklanmaktadır. Taraflar arasında tarihsiz “…. İnşaatı Alt Yapı İşleri Konulu” eser sözleşmesi düzenlenmiştir. Davacı yüklenici ,davalı iş sahibidir
Sözleşme; hukukî bir sonuç doğurmak üzere, iki veya daha ziyade kişinin karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanlarının uyuşmasını ifade eder. Borç doğuran sözleşmelerden birisi olan ve tam iki tarafa borç yükleyen “Eser sözleşmesi’’ ise; sözleşmenin imzalandığı ve uyuşmazlığın ortaya çıktığı tarihte yürürlükte bulunan ve somut olayda uygulanması gereken mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun (BK) 355. maddesinde “istisna akdi” olarak adlandırılmış olup, “İstisna bir akittir ki onunla bir taraf (müteahhit), diğer tarafın (iş sahibi) vermeği taahhüt eylediği semen mukabilinde bir şey imalini iltizam eder” şeklinde ifade edilmiş; 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 470. maddesinde de, “Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir” şeklinde tanımlanmıştır.
Taraflara karşılıklı borç yükleyen eser sözleşmelerinde; “eser” ve “bedel” olmak üzere iki temel unsur bulunmaktadır. Bu sözleşmelerde yüklenici, iş sahibine karşı yüklendiği özen borcu nedeniyle eseri yasa ve sözleşme hükümlerine, fen, teknik ve sanat kurallarına uygun olarak yaparak ve zamanında tamamlayarak iş sahibine teslim etmekle; iş sahibi de bu çalışma karşılığında yükleniciye bedel ödemekle yükümlüdür.
Eser sözleşmeleri açısından teslim; yüklenici tarafından, sözleşmenin amacına uygun olarak meydana getirilen ve nesnel ölçüler içerisinde kullanılabilir durumda bulunan sonucun (eserin), ifa zamanında (vâdede-süresinde) iş sahibinin zilyetliğine ve kullanımına sunulması veya varsa zilyetliğe ve kullanılmaya engel hâlin kaldırılmasıdır (Selimoğlu, Y. E. : Eser Sözleşmesi, Ankara 2017, s. 138). Başka bir deyişle eser sözleşmelerinde teslim, yüklenicinin tamamladığı eseri, sözleşmeyi ifa etmek niyeti ile iş sahibinin fiili hâkimiyetine geçirmesi olarak da tanımlanabilir.
Borçlar Kanunu’nun “Müteahhidin borçları” başlıklı 356. maddesi ile bu maddenin TBK’daki karşılığı olan 471. maddesinde düzenlenen hüküm uyarınca yüklenici, üstlendiği edimleri iş sahibinin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmek zorundadır. Yüklenicinin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alandaki işleri üstlenen basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken mesleki ve teknik kurallara uygun davranışı esas alınır. Uyuşmazlığın meydana geldiği tarihte yürürlükte bulunan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) “Tacir olmanın hükümleri”ni düzenleyen 20/2. maddesine göre yüklenici, basiretli bir tacir, iş adamı ve işinin ehli bir teknik adam gibi davranıp, eser sözleşmesi ilişkisine girerek bir işi üstlenirken ekonomik gücünü, ekipmanını ve uzmanlığını en iyi biçimde değerlendirip, yeterli görmemesi durumunda o işi üstlenmekten kaçınmak zorundadır. Aksi hâlde, bunun sonuçlarına katlanır ve meydana gelen zarardan sorumlu tutulur.
Yüklenicinin özen ve sadakat borcunun gereği olarak BK’nın 357/3. maddesinde genel ihbar yükümlülüğü düzenlenmiştir. BK’nın 357/3. maddesi ve aynı Kanun’un iş sahibinin sorumluluğunu düzenleyen 361/1. maddesi uyarınca; yüklenici işinin ehli olup bedelin tamamına hak kazanabilmesi için, eseri, sözleşme ve eklerine, fen ve sanat kuralları ile tekniğine ve iş sahibinin ondan beklediği amaca uygun olarak tamamlayıp teslim ettiğini kanıtlaması zorunludur. Yüklenici eseri teslim etmediği veya sözleşmeye uygun olarak teslim ettiğini kanıtlamadığı sürece iş bedeline hak kazanamaz. Sözleşme ve eklerine aykırı imalat yapılmış olması hâlinde, imalatın bu şekilde yapılması iş sahibi tarafından talep edilmiş olsa dahi, yüklenici, iş sahibine karşı genel ihbar yükümlülüğünü yerine getirmemişse doğacak sonuçlardan kurtulamaz.
Eser sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda karine olarak akdî ilişkinin devam ettiği, yüklenicinin işi bırakmadığı, işyerini terk edip gitmediği sürece gerçekleştirilen iş ve imalatların yüklenici tarafından yapıldığı kabul edilmektedir. Yüklenicinin işi teslim etmesi ya da eksik olarak bırakıp gitmesi veya sözleşmenin feshinden sonra bu tarihler itibariyle eksik ve kusurlu imalatlar belirlenmiş ise, bunları da karine olarak iş sahibinin giderdiği; teslim, fesih ya da terkten sonra yüklenicinin saptanan eksik ve ayıpları işe devam ederek giderdiği iddiasını yasal delillerle ispatlaması gerektiği kabul edilmektedir. Buna göre teslim, terk ya da fesih tarihine kadar karine yüklenici lehine olup, aksinin ispatı iş sahibinin yükümlülüğündedir. Teslim, fesih ya da terkten sonra ise karine iş sahibi lehinedir ve bunun aksini ispat külfeti yükleniciye aittir. ( T.C. YARGITAY Hukuk Genel Kurulu ESAS NO: 2017/15-2331 KARAR N : 2021/739
Dava konusu iş yapım sürecine ilişkin davacı yüklenicinin eseri terk yahut sözleşmeyi fesih ettiğine dair dosyada delil ve de davalı tarafından yapılan bir ihtar olmamakla ,dosyada teslim tutanağı olmadığı ,sözleşme incelendiğinde işi bitirme süresinin de belirlenmediği bu hali ile tarihi belirlenemese de işe ilişkin fatura ve ödemelerin karşılıklı olarak ticari defterlere işlendiği ,davacıya teminatın iade edildiği hususları birlikte değerlendirildiğinde davacının işi teslim ettiğinin ve de karine olarak eksiksiz ve tam teslim ettiğinin kabulü gerekeceği,
Davalının icra takibinden sonra keşide ettiği 05.07.2019 tarihli 59.151,74 TL tutarlı fatura incelendiğinde “eksik bırakılan işler ve imalat bedeli “açıklamasını içerdiği bu hali ile davalının eksik iş iddiasında bulunduğu ve de bunu ispatlaması gerektiği anlaşılmıştır.
Eksik iş, sözleşme ve eklerine göre yapılması kararlaştırıldığı halde tam yapılmayan iş olup, eksik işler bedeli ise ihbar koşuluna ve ihbar süresine bağlı olmaksızın teslim tarihinden itibaren kural olarak 5 yıllık zamanaşımı süresinde (TBK m. 147/son ) talep edilebilmekle;
İşin eksik bırakıldığının ispat yükü davalı tarafta olup ,davalı yanca herhangi bir tespit yaptırılmadığı ,işin kendileri tarafından tamamlandığı ,malzemelerin ikmal edildiği iddia edilmiş ise de sunulan bir kısım faturalar iddiayı ispata yönelik olmadığı ,taraf defter kayıtlarının Aralık 2017 tarihine kadar birbiri ile uyumlu olduğu icra takibi başlatılmadan önce davalının kendi ticari defterlerine göre davacıya takibe konu tutar kadar borçlu olduğu,icra takibinden sonra düzenlenen iade faturasının MK m.2 dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağı zira mevcut delillere göre aksinin de ispatlanamadığı ,davalı tanıklarının dinlenilmesine de bu sebeple karar verilmediği hususları birlikte değerlendiriliğinde , davacının takip tarihi itibari ile davalıdan 59.151,74 TL alacaklı olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne ve de İİK 67/2 uyarınca alacağın likit oluşu ve borçlunun itirazında haksız çıkması sebebiyle alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM;Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davalı borçlunun Bakırköy … İcra Dairesinin …. E. Sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
3-Hüküm altına alınan asıl alacak yönünden 59.151,74 TL üzerinden davalının %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
4-492 Sayılı Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 4.040,66 TL karar harcı peşin alınan 714,41- TL harcın mahsubu ile 3.326,25- TL bakiye harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-6100 sayılı HMK’nın 326/1 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı, 6,40 TL vekalet harcı ve 714,41- TL peşin harç olmak üzere 765,21-TL toplam harç nedeniyle yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-6100 sayılı HMK’nın 326/2 maddesi gereğince davacı tarafından yapılan tebligat ve müzekkere,bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.200,00- TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. hükümleri uyarınca 9.464,28 TL- vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Arabuluculuk masrafı olan 1.320,00-TL’ nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/09/2022
Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır