Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/848 E. 2021/250 K. 08.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/848 Esas
KARAR NO : 2021/250

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/11/2019
KARAR TARİHİ : 08/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP; Davacı vekili dava dilekçesinde; Davacı müvekkil ile davalı firma arasında, 15.01.2009 tarihinde, müvekkilin müteahhitliğini üstlendiği … İ1İ, … İlçesi. … Beldesi, … Mahallesi, … Sokak vc tapunun … pafta, … ada, … parsel numarasında kayıtlı arsa üzerinde yaptığı Bodrum+zemin-l-3normal katlı inşaatın yapı denetim sorumluluğu konusunda sözleşme akdetmişlerdir.. Davacı müvekkil, davalının bu sözleşmeden vc mevzuattan kaynaklanan sorumluluğunu yerine getirmemesinden dolayı uğradığı kayıplarına karşılık olarak maddi tazminat davası açmış olup,
CEVAP:Davalı yan karşı dava ve cevap dilekçesi ile ;davacının taleplerinin reddi ile karşı dava uyarınca yapı hizmet sözleşmesi kapsamında alacak talebinde bulunmuş olup;
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ GEREKÇE;

Bilindiği üzere mahkemenin görevi HMK 114. maddesi gereğince dava şartı olup, mahkemece kendiliğinden ve yargılamanın her aşamasında gözetilmesi gereken bir husustur.
Davacının tacir olup olmadığına yönelik ,Ticaret Odası,Vergi Dairesi ve Esnaf ve Sanatkarlar Odasına yazılan müzekkereler uyarınca tacir olmadığı anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’nun 4. maddesine göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için ya uyuşmazlık konusu iş tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır.
6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce yargılamanın her aşamasında re’sen incelenir.
5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 6. maddesi ve 6100 sayılı HMK 2. Maddesi gereğince, genel görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. Asliye ticaret mahkemeleri ise özel mahkeme niteliğindedir.
Somut olayda, davacının tacir olmadığı,taraflar arasındaki yapı denetim sözleşmesi bulunduğu, uyuşmazlık konusunun da Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme bulunan işlerden olmadığı, davaya bakmaya Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu anlaşılmaktadır.
İş bu davanın davacı ile davalı arasında faturadan kaynaklı menfi tespit istemine yönelik olduğu, davacının tacir olmadığı gibi davanın da mutlak ticari davalardan olmadığı göz önüne alınarak Mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki hüküm kuru

HÜKÜM;Yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın HMK 114. Ve 115. Maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
3-HMK nun 20. Maddesine göre kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde müracaat halinde dosyanın yetkili ve görevli Bakırköy Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,aksi halde aynı madde gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLMESİNE,
4-HMK 331/2 maddesi gereği Harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı , gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.

08/03/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır