Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/830 E. 2022/145 K. 15.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/830 Esas
KARAR NO : 2022/145

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/11/2019
KARAR TARİHİ : 15/02/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :07/03/2022
Davacı vekili tarafından açılan menfi tespit davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından müvekkilİ aleyhine Büyükçekmece …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında 110.000 TL bedelli keşidecisi müvekkil şirket olan 15/11/2018 keşide tarihli çekten dolayı icra takibi yapıldığını, çek müvekkili tarafından lehtar …ye aralarında yapmış oldukları bir sözleşme gereği verildiğini, davalının da dava dışı çek lehtarı … ile birlikte çalıştıklarını, çekin üzerinde imar affına istinaden verilen teminat çeki olduğu yazılmasına rağmen davalı veya çek lehtarı tarafından bu kısım kesilerek icra takibi yapıldığını, müvekkilinin davalıya herhangi bir borcu olmadığını, davalının iyi niyetli hamil olmadığını, icra takibinin halen devam ettiğini, araçlarına haciz konulduğunu, teminatsız olarak takibin durdurulmasına karar verilmesini, davanın kabulü ile müvekkil şirketin Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına ilişkin icra takibine, icra takibi konusu çeke ilişkin olarak borçlu bulunmadığının tespiti ile icra kasasında bulunan çekin müvekkil şirkete iadesine, icra takibinin devamı halinde müvekkil şirketin uğrayacağı telafisi asla mümkün olmayacak zararlarda göz önüne alınarak icra takibinin durdurulmasına ilişkin olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesine, ifade suretleri itibari ile çeklerin bedelsiz kalmış olduğunun ikrar edilmiş olduğu sabit olmakla davamızın kabulüne, tüm kayıtları itibari ile çeki müvekkili şirketten dolandırıcılık sureti ile almış olan … ile birlikte hareket ettiği sabit olan davalının kötüniyetli olduğunun sabit olduğu üzere davanın kabulü ile davalı yanın %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahküm edilmesine, yargılama giderleri ile ücret-i vekâletin davalı yana tahmiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın açmış olduğu davada dolandırıcılık şebekesi ve bu şebekenin üyeleri gibi ifadeleri kullanması aslında müvekkil davalı yanın kişilik haklarına saldırı niteliğinde olup, kabul edilemeyeceğini, dava dışı olarak adlandırılan ve dava konusu edilen icra takibine konu kıymetli evrak vasfındaki çek üzerinde ciro sahibi olan … ile müvekkilinin dolandırıcılık yaptıkları şeklindeki ithamlar doğru olmayıp, bu konudaki yasal müracaat haklarımızı saklı tuttuklarını, davacı/borçlu ile dava dışı … arasındaki ticaretin müvekkili ile hiçbir ilgisi ve alakasının olmadığını, bilindiği üzere icra takibine konan çek kıymetli evrak niteliğinde olup, borçtan soyutluk ilkesi gereğince davacı/borçlu ile diğer takip borçlumuz ciranta … arasındaki ilişki davalı müvekkilini ilgilendirmediğini, davacı/borçlu yanca açılan işbu davada ileri sürülen iddiaların hiç biri müvekkilinin davalı alacaklının muhatap olacağı talep ve iddialar olmadığını, müvekkili tarafından icra takibine konu edilen çek ciro yoluyla kendisine verilmiş olup, açılan menfi tespit davasının muhatabı müvekkili davalı/alacaklı olmadığını, menfi tespit davası aralarında ticari ilişki olan ve bu ticari ilişki sonrasında hukuka aykırı fiil ve eylemlerle zarar gördüğünü iddia eden tarafın sözleşme tarafı diğer yana karşı başvurması gereken hukuki bir korunma yöntemi olduğunu, Davacı/borçlu tarafla hiçbir ticari ilişkisi olmayan müvekkiline bu tür bir davanın yöneltilmesinin kabul edilemeyeceğini, davacı/borçlu yan tarafından bahsedilen ve suç duyurusunda bulunduklarını söyledikleri Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyasından yapılan tahkikat sonrasından müvekkili hakkında başlatılan soruşturmanın takipsizlikle sonuçlandığını, davacı/borçlunun da ikrarında olduğu üzere, dava dışı ve icra dosyası borçlusu olan … adlı şahısla aralarında ciddi bir ticari ilişki olduğunu, bu ticari ilişki nedeniyle bir çok kez para alışverişi ve kıymetli evrak alışverişi yaptıklarını ancak aralarında bir takım anlaşmazlıklar yaşandığını bu nedenle de ihtilafa düştüklerini açıkça beyan ettiğini, bu durum dahi davacı/borçlunun kötü niyetle hareket ettiğinin açık göstergesi olduğunu, davacı/borçlu yan ticari ilişki kurduğu dava dışı … adlı kişi ile olan anlaşmazlıklarından müvekkili davalı yanı da hukuksuz bir şekilde sorumlu tutmak istediğini, dava konusu takip dayanağı çek 25.11.2018 tarihinde yazılmış olup, davacı keşideci icra takibine dahil edilene kadar işbu çek konusunda hiçbir dava açmadığını, kaldı ki, dava açması dahi müvekkil davalı/alacaklı açısından bir anlam ifade etmeyeceğini, davacı/borçlunun milyonlarca lira iş karşılığı evrak verdiği ve bu evraklar karşılığında dava dışı … tarafından yükümlülüklerini yerine getirmediği yönündeki savunmaları müvekkil davalı/alacaklı açısından dinlenemeyeceğini, davacı/borçlunun dava dilekçesinde müvekkili davalı/alacaklı …’yu çete üyesi ve aynı zamanda da kötü niyetli biri olarak itham etmiş olmasının yanında müvekkil davalı tarafından yapılan takip konusu çek nedeniyle dava dışı ciro eden ve aynı zamanda icra dosyasında borçlu olan … ile alacaklı davalı müvekkil … arasındaki borç/alacak meselesini dahi tartışmaya açmak abesle iştigal olduğunu, davanın reddine, davacı/borçlunun %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına makum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, dava konusu çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine ilişkin menfi tespit ve istirdat istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Büçükçekmece …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında davacının davalıya borçlu olup olmadığının ve taraflar arasında borç bulunması halinde bu borcun sebebinin ne olduğunun tespitine ilişkin menfi tespit davasıdır.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası aslı celp edilmiş, incelenmesinde; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu ve dava dışı … aleyhine 15/11/2018 keşide tarihli, … çek nolu, 110.000 TL bedelli çeke dayalı olarak ilamsız icra takip yolu ile icra takibi yapıldığı, mahkememizce icra veznesine yatırılacak paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verildiği görülmüştür.
Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne Büyükçekmece …. İcra Hukuk Mahkemesi’ne, Küçükçekmece … İcra Hukuk Mahkemesi’ne, Büyükçekmece …. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne, Büyükçekmece …. İcra Hukuk Mahkemesi’ne, Kuveyttürk’e yazılan yazı cevapları incelenmiştir. Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … esas sayılı soruşturma dosyasının, Büyükçekmece … İcra Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasının, Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … esas sayılı soruşturma dosyasının, Küçükçekmece …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı, Küçükçekmece …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı, Küçükçekmece …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası, Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nın .. esas sayılı soruşturma dosyasının, Büyükçekmece … İcra Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası, Büyükçekmece …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin …. esas sayılı dosyası, Büyükçekmece …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası, Küçükçekmece …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası, Küçükçekmece …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin …. esas sayılı dosyası, Küçükçekmece … İcra Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası, Büyükçekmece …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası, Büyükçekmece …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası, Küçükçekmece …. İcra Dairesi’nin …. esas sayılı dosyasının Uyap ortamından gönderildiği, Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından 11 adet çekin gönderildiği görülmüş ve incelenmiştir.
Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı ile dava dışı …. Proje Mimarlık Mühendislik Danışmanlık Hizm. San. Ve Tic. Ltd. Şti. Ve …, …, …. arasında taraflar arasındaki imar yapı ruhsatı danışmanlığı sözleşmesi kapsamında meydana gelen ihtilaf sebebiyle birbirlerine karşı alacak davası açıldığı, söz konusu dosyada alınan bilirkişi raporunda … Proje Mimarlık Mühendislik Danışmanlık Hizm. San. Ve Tic. Ltd. Şti. tarafından edimlerinin yerine getirilmediğinin tespit edildiği, sözleşme kapsamında davacı tarafından verilen çeklerin bedelsiz kaldığı ve davacının alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Dava konusu çekin incelenmesinde; …. Bankasına ait …. nolu 15/11/2018 tarihli 110.000,00-TL bedelli çek olup, davacı şirketin keşideci, dava dışı …’nin lehtar olduğu, çekin arka yüzünde ilk cirantanın lehtar …, ikinci cirantanın …, üçüncü cirantanın … inşaat olduğu ve karşılıksızdır işlemi yapıldığı görülmüştür.
Davacı tanığı … duruşmadaki beyanında; ” Ben davacı şirket de 15 yıldır satış müdürü olarak çalışıyorum, davacı şirketin otelinin ruhsatı yoktur, bu ruhsat işlemlerini halletmesi için … ve yetkilisi bulunduğu şirket ile davacı şirket sözleşme imzaladı, bu sözleşme benim ofisimde imzalandı, bu sırada davalı … da … ile birlikte ofisimize geldi sözleşmenin imzalanması sırasında … da vardı, … ile … birbirlerini ortak diyerek hitap ediyorlardı, gerçekte ortak olup olmadıklarını bilmiyorum ve bu sözleşme imzalandıktan sonra davacı şirket … ye çek, daire ve araba verdi, bu daire ve araç resmi olarak davacı şirkete verildi ve çekler de … ye teslim edildi, ancak karşılığında otelin ruhsatını almadılar, sözleşme imzalandıktan sonra yaklaşık 1 yıl davalı ve … ofisimize birlikte gelip gittiler, tapu ve araç devirlerinde ben resmi kurumlara gitmedim, oralara davalı … ile birlikte gidip gitmediğini bilmiyorum, çekler benim yanımda … ye teslim edildi, tanıklık ücreti talep etmiyorum.” demiştir.
Davacı tanığı … duruşmadaki beyanında; ” ben davacı şirkette 14 yıldan fazla süredir ofiste satış personeli olarak çalışıyorum, davacı şirket ile … arasında şirketin Belediye işlerini halletmesi için sözleşme yapıldı, bu sözleşme karşılığında … ye daire, araç ve çekler verildi, sözleşme yapılırken davalı … da … ile birlikte idi, ayrıca kendilerine verilecek daireyi gezdirdiğimiz sırada da …. in yanında idi, birbirlerine ortak diyerek hitap ediyorlardı, … ile şirketimizin ilişkisi 2017 de başladı 2018 yılına kadar sürdü, bu süre zarfında ofise … ve … birlikte gelip gidiyordu, … şirketin belediye işlerini halletmedi, tanıklık ücreti istemiyorum.” demiştir.
Davacı tanığı … duruşmadaki beyanında; “benim davacı şirket ile ticari ilişki vardır, bu sebeple kendilerini iyi biliyorum ve davacı şirket ile aynı ofisi kullanıyorduk, davacı şirket ile … arasında davacının ruhsat işlerine halletmesi için sözleşme imzalandı, karşılığında davacı şirket 4 tane daire, 1 tane … jeep ve 10 tane çek verdi, ancak ruhsat işleri halledilmedi sözleşme imzalandığı sırada davalı … da yanımızda idi, bunlar ortaktı, ancak resmiyet de olup olmadığını bilmiyorum, ikisi hep birlikte gelip gidiyordu, … ve … nin Beylikdüzü ve Esenyurt da dolandırmadıkları müteahhit kalmamıştır, tanıklık ücreti istemiyorum.” demiştir.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamamış ve arabuluculuk son tutanağı dosyamıza sunulmuştur.
6102 Sayılı TTK’nun 687. Maddesi uyarınca “Poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan defi’leri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğer ki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.” hükmü düzenlenmiştir.
6102 Sayılı TTK’nun 790. maddesi uyarınca Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır. Çizilmiş cirolar yazılmamış hükmündedir. Bir beyaz ciroyu diğer bir ciro izlerse, bu son ciroyu imzalayan kişi çeki beyaz ciro ile iktisap etmiş sayılır hükmünün düzenlendiği, bu hüküm gereğince somut olayda dava konusu çekteki ciro silsilesinde bir kopukluk bulunmadığı anlaşılmıştır.
6102 Sayılı TTK’nun 792. Maddesi uyarınca Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790 ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlü olduğu hükmünün düzenlenmiştir.
Yine 6102 Sayılı TTK’nun 825/1. maddesi uyarınca borçlu, emre yazılı bir senetten doğan alacağa karşı ancak senedin geçersizliğine ilişkin veya senet metninden anlaşılan def’ilerle alacaklı kim ise ona karşı, şahsen haiz bulunduğu def’ileri ileri sürebilir.
Somut davada; davacı vekili tarafından dava şirketin arsa sahibi ve müteahhidi olduğu dava konusu gayrimenkulün yapılacak imar işlemleri ve inşaatın ruhsata bağlanması ve gerekli diğer işlemlerin yapılması için dava dışı … ve yetkilisi bulunduğu … Mimarlık Müh. İnş. Taah. Turz. San. Tic. Lti. Şti. ile 09/04/2017 tarihli imar yapı ruhsatı danışmanlığı hizmet sözleşmesinin imzaladıkları ve bu sözleşme kapsamında davacı tarafça dava dışı sözleşmenin taraflarına dava konusu çekin de içerisinde bulunduğu dava dilekçesinde belirtilen bir çok çek, araç, gayrimenkul verildiği, ancak sözleşmenin taraflarının sözleşmedeki edimlerini yerine getirmediği, davalının dava dışı … ile birlikte hareket ettiği ve çekin bedelsiz kaldığını bilmesine rağmen kötü niyetli olarak hamil olduğu ve icra takibi başlatıldığı iddia edilmiştir. Davalı tarafça çekin iyi niyetli ve yetkili hamili oldukları ve davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Taraf beyanları ve dosya kapsamına celbedilen tüm belgeler, dosyalar, tanık beyanları, taraflar tarafından sunulan belgeler ve tüm dosya kapsamı incelendiğinde; davacı ile dava dışı … ve yetkilisi bulunduğu … Mimarlık Müh. İnş. Taah. Turz. San. Tic. Lti. Şti. ile 09/04/2017 tarihli imar yapı ruhsatı danışmanlığı hizmet sözleşmesinin imzalandığı ve bu sözleşme kapsamında davacının dava konusu çekin de içerisinde bulunduğu bir çok çek, araç, gayrimenkul verdiği anlaşılmıştır. Dava konusu çekin sözleşme kapsamında verildiği sabittir. Davacının şikayeti üzerine dava dışı …’nin 17/05/2019 tarihinde kollukta vermiş olduğu savunmasında, davacı şirket yetkilisinin sözleşme kapsamında istediği ruhsatın çıkarılmamasını söylemesi üzerine aldığı çekleri iade ettiğini, üç adet tapu ve bir adet aracı da geri verdiğini beyan etmiştir. Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. esas sayılı dosyası kapsamında alınan bilirkişi raporunda da davacının vermiş olduğu bedellere karşılık dava dışı sözleşmenin tarafı olan … Mimarlık Müh. İnş. Taah. Turz. San. Tic. Lti. Şti.’nin sözleşme kapsamındaki hiç bir edimini yerine getirmediği tespit edilmiştir. Gerek Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporu ve gerekse …’nin beyanlarında sözleşme kapsamındaki edimlerin yerine getirilmediği ve dava konusu çek ve diğer çeklerin bedelsiz ve yapılan ödemeler ve devirlerin karşılıksız kaldığı anlaşılmıştır. Sözleşme kapsamında verildiği ihtilafsız olan dava konusu çekte bu durumda bedelsiz kalmıştır.
Davacı vekili tarafından dosyaya sunulan … ve kardeşi ….’nin davalı …’ya vermiş olduğu taşınmaz devrine ilişkin vekaletnameler incelendiğinde; vekaletnamelere konu taşınmazların davacı tarafından sözleşme kapsamında sözleşmenin tarafı olan dava dışı …’ye verilen taşınmazlar olduğu anlaşılmış ve söz konusu taşınmazların devir için …’ya vekaletname verildiği görülmüştür. Ayrıca dava dışı … ve davalı …’nun davacı şirkete birlikte geldiklerine dair fotoğraflar dosyaya sunulmuştur. Davacı tanıkları da dava dışı … ve davalı …’in dava konusu sözleşmenin imzalanması sırasında, sözleşme kapsamındaki dairelerin verilmesi ve bu dairelerin gezilmesi sırasında hep birlikte oldukları ve birbirlerine ortak demek suretiyle birlikte hareket ettiklerini beyan etmişlerdir. Davacının davalı ve dava dışı …’yi Savcılığa şikayet etmesi üzerine verilen ifadelerinde de dava konu çek dışında aldıkları çeki iade ettiklerini beyan etmişlerdir. Tüm bunlar dikkate alındığında dava konusu çekin sözleşme kapsamında verildiğinin ve sözleşmenin ifa edilmemesi sebebiyle çekin bedelsiz kaldığının davalı …’in bilgisi dahilinde olduğu ve kötü niyetli olarak dava konusu çekin tahsil edilmesi amacıyla … tarafından davalı …’e ciro edildiği kanaatine varılmıştır. Davalı … tarafından … aleyhine icra takipleri başlatılmak suretiyle kötü niyetli olmadığı yönünde bir itibar yaratılmaya çalışılmış ve … ile danışıklı dövüş yapılmıştır. Ancak dosya kapsamında bulunan tüm deliller ve yukarıda belirtilen açıklamalar dikkate alındığında davalının dava konusu çeki kötü niyetli olarak ciro yoluyla devir aldığı sabittir.
Yukarıda yer alan mevzuat kapsamında kural olarak kambiyo senetleri ve bunlar arasında yer alan çek sebepten soyuttur. Bu nedenle 6102 Sayılı TTK’nun 687. maddesi uyarınca çeki düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan defi’leri başvuran hamile karşı ileri süremez. Ayrıca 6102 Sayılı TTK’nun 790. maddesi uyarınca cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır. Çizilmiş cirolar yazılmamış hükmündedir. Bir beyaz ciroyu diğer bir ciro izlerse, bu son ciroyu imzalayan kişi çeki beyaz ciro ile iktisap etmiş sayılır hükmünün düzenlendiği, bu hüküm gereğince somut olayda dava konusu çekteki ciro silsilesinde bir kopukluk bulunmadığı ve davalının yetkili hamil olduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafça ileri sürülen bedelsizlik defi de ancak lehtara karşı ileri sürülebilir. Ancak çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790 ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlü olduğu hükmünün düzenlendiği, somut olayda yukarıda açıklanan nedenlerle davalının çeki kötü niyetli olarak iktisap ettiği sabit olduğundan açılan davanın kabulüne ve davacının dava konusu çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine, çekin istirdatına, davalının kötü niyetli olması sebebiyle davalı aleyhine kötü niyet tazminatına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın KABULÜ İLE;
-Davacı şirketin Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takibine konu …. Bankası A.Ş.’nin …. Şubesi’ne ait …. seri nolu 15/11/2018 keşide tarihli 110.000,00-TL bedelli çekten ve takibe konu borçtan borçlu olmadığının tespitine, çekin davalıdan istirdatı ile davacıya verilmesine,
-Takibe konu çek bedelinin % 20 si oranında 22.000,00-TL kötü niyet tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 7.514,10 TL nispi karar harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 1.878,53 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 5.635,57 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 14.400,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından mahkememiz dosyasına yatırılan 1.878,53 TL peşin harç, 44,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 1.922,93 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 126,70 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
7-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
8-Mahkememiz kararının kesinleşmesine müteakiben Büyükçekmece …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasının ve kasada bulunan belge asıllarının kararın kesinleşmesine müteakiben mercine İADESİNE,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.15/02/2022

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.