Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/815 E. 2022/386 K. 05.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/815 Esas
KARAR NO : 2022/386

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/10/2019
KARAR TARİHİ : 05/04/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :26/04/2022
Davacı vekili tarafından açılan itirazın iptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğunu, davalı şirketin müvekkil şirkete ödemediği fatura borcu bulunduğunu, davalı tarafın faturalara itiraz etmeyerek borçlu olduğunu kabul ettiğini, tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi ile birlikte müvekkil şirketin bakiye 7.211,01 TL alacağının bulunduğunun anlaşıldığını, davanın kabulünü, icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamını, davalı şirket tarafından yapılan borca itirazın haksız ve kötü niyetli olması sebebiyle asıl alacağın % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İcra takibinde asıl alacağın dayanağı veya vadesi gibi hiçbir açıklamaya yer verilmediği gibi buna dair bir belge de takibe eklenmediğini, müvekkil ticari kayıtlarında davalıya borcun bulunmadığı, hatta alacaklı olunan bedelin bulunduğunun anlaşıldığını, tarafların defter ve kayıtlarında yapılacak inceleme neticesinde davacıya borcun bulunmadığının anlaşılacağını belirterek, haksız davanın reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline, haksız ve kötü niyetli icra takibi yapan davacı alacaklı aleyhine İcra İflas Kanunu 67/2 maddesi kapsamında % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan cari hesap alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası Uyap ortamından celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplam 7.211,01 TL’nin tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından 2004 Sayılı İİK’nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde davalının itirazının iptali için dava açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların 2015-2019 yılları ticari ticari defter kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, dosyada mevcut tüm deliller birlikte değerlendirilerek takibe konu alacak hususunda bilirkişi heyetinden gerekçeli denetime ve hükme elverişli rapor alınmasına karar verilmiş, 07/04/2021 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; Davacı şirketin ticari defterlerinde davalı şirketten 7.210,18 TL alacaklı olduğu, davacı şirketin davalı şirketten 7.210,18 TL talep edebileceği, davacı şirketin takip tarihi itibariyle ise 3095 sayılı kanuna göre değişen oranlara faiz talep edebileceği, tarafların, inkar tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin sayın mahkememizin takdiri içinde kaldığı, sonuç va kanaati bildirilmiştir.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamamış ve arabuluculuk son tutanağı dosyamıza sunulmuştur.
6100 Sayılı HMK’nun “Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması” başlıklı 222. Maddesinde; “(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.(1)
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” hükmü düzenlenmiştir.
Somut davada; davacı vekili tarafından dava konusu faturalara konu ürünlerin davalıya teslim edilmesine rağmen fatura bedellerinin davalı tarafça ödenmediği ileri sürülmüştür. Mahkememizce taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından 6102 Sayılı TTK’nun 83 ile 85 ve 6100 Sayılı HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve davacının 2015 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmadığı ve kendi lehine delil olma özelliğine sahip olmadığı, 2016, 2017, 2018 ve 2019 yıllarına ilişkin ticari defter ve kayıtlarının yasal şartları taşıdığı ve davacı lehine delil niteliğinin olduğu, davacının ticari defter ve kayıtlarına göre davalıdan 7.210,18-TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Davalı tarafından defter ve belgeler incelemeye sunulmamıştır. Davacı şirketin BS formunda 2018 yılında davalı tarafa KDV hariç 4.624,00-TL tutarında bir adet fatura düzenlendiği, ancak bu bedelin beyan sınırının altında olması sebebiyle beyan edilmediği, davalının BA formlarında davacı tarafından düzenlenen faturalara ilişkin bir beyan olmadığı tespit edilmiştir. Davacı şirketin incelenen defter ve kayıtlarında davacı şirket tarafından düzenlenen faturalara davalı tarafça itiraz edilmeksizin ödemeler yapıldığı görülmüştür. Davalı tarafça itiraz edilmeksizin yapılan ödemeler bulunması sebebiyle davacı tarafça dava konusu faturadaki ürünlerin teslim edildiği anlamına gelmektedir. Bunun aksi davalı tarafça ispat edilememiştir. Davacının alacaklı olduğu davacının ticari defter ve kayıtlarına göre sabit olduğundan raporda tespit edilen bedel üzerinden açılan davanın kısmen kabulüne ve alacak likit olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE;
-Davalı borçlunun Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takip dosyasındaki takibe yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 7.210,18-TL asıl alacak üzerinden kaldığı yerden aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
-Hüküm altına alınan asıl alacağın % 20 oranında (1.442,03-TL) icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 492,52 TL nispi karar ve ilam harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 123,15 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 369,37 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar ve tarifenin 13/1 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar ve tarifenin 13/2 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 0,83 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 123,15 TL peşin harç olmak üzere toplam 167,55 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan ( haklı çıkmış olduğu orana göre ) 926,31 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
8-Kullanılmayan yargılama gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesine müteakiben yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yokluğunda, davalı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.05/04/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır