Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/794 E. 2019/1097 K. 10.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/794
KARAR NO : 2019/1097

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 04/06/2012
KARAR TARİHİ : 10/12/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili,müvekkilinin dava dışı Fransız ….. adlı şirketin siparişi üzerine 14.060 Euro değerinde tişört imal ettiğini ve Fransa’daki alıcısına gönderilmek üzere davalı …. lojistik A.Ş’ye 21/10/2011 tarihinde teslim edildiğini,davalının da 1.198,97 TL gümrükleme ve navlun bedeli olarak kendilerine fatura ettiğini,anılan malların diğer davalı … şirketine 21/10/2012 tarihli poliçe ile sigorta ettirildiğini, ancak taşıma sırasında aracın Bulgaristan’da kaza geçirmesi nedeniyle hasarlandığını, dava dışı alıcıya gönderme imkanı kalmadığını,dava konusu malların bedeli davalılardan talep edilmesine rağmen ödenmediğini,ihtarnamenin 25/01/2012 tarihinde davalılara tebliğ edildiğini,ödeme yapılmaması üzerine davalılar hakkında Bakırköy … icra müdürlüğünün … E sayılı dava dosyası ile icra takibi yaptıklarını, davalı … Lojistik Aş’nin tamamen, diğer davalının ise kısmen itiraz ettiğini, itrazın haksız olduğunu ileri sürerek ihtarnamenin tebliğ tarihi olan 25/01/2012 tarihi merkez bankası kuru dikkate alınarak fatura bedeli 33.386,00 TL ve navlun bedeli 1.198,00 TL olmak üzere toplam 34.584,00 TL alacaktan yapılan 3.875,00 TL ödemenin mahsubu ile bakiye 30.709,00 TL alacağın 25/01/2012 tarihinden itibaren işleyecek Merkez Bankası avans faizi ile davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Buna karşılık davalı … şirketi vekili, davacının davada husumet ehliyetinin bulunmadığını, davanın alıcı şirket tarafından açılması gerektiğini, zarardan müvekkilinin sorumlu tutulmayacağı bir olaydan meydana geldiğini, davacının zararının sigorta tarafından karşılandığını, müvekkilinin sorumluluğunun sınırlı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … şirketi vekili, davacının zararının müvekkilince karşılandığını, ödeme nedeniyle sorumluluklarının sona erdiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Dava, Uluslararası kara taşımasından kaynaklanan alacak davasıdır.
Taraflar arasındaki davanın daha önce mahkememizde yapılan yargılaması sonunda mahkememizce davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen 14/02/2017 gün ve …. E-… K sayılı kararın temyizi üzerine Yargıtay 11. H.D.sinin 10/06/2019 gün ve 2018/2810 E- 2019/4191 K sayılı kararı ile özetle:”1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı …. Lojistik Uluslararası Taşımacılık Dep. Dağ. ve Tic. A.Ş. aleyhine açılmış olan davada mümeyyiz taraflar vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle … Lojistik Uluslararası Taşımacılık Dep. Dağ. ve Tic. A.Ş. ile ilgili hükmün onanması gerekmiştir.
2- Davacı vekilinin davalı …. aleyhine açmış olduğu davaya yönelik temyiz itirazlarına gelince; dava, nakliyat emtia sigorta poliçesi kapsamında sigortalanan emtianın hasara uğramasından kaynaklı tazminat istemine ilişkin olup, Mahkemece yazılı gerekçeyle 13.289,75 TL’nin davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. Ancak, Mahkemece ilk olarak … E.-…. K. sayılı kararla davanın kısmen kabulü ile 21.265,26 TL’nin davalılardan müteselsilen tahsiline dair verilen karar, davacı vekili ve davalılardan …. Lojistik A.Ş. tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizce temyizen incelenerek mümeyyiz taraflar yararına bozulmuş, bozma ilamı sonrasında Mahkemece bozma ilamına uyulmasıyla birlikte davacı sigortalı taşıtan lehine, ilk kararı temyiz etmeyen davalı … şirketi aleyhine, usuli kazanılmış hak oluşmuş olmasına rağmen, Mahkemece davacı sigortalı taşıtan lehine oluşan usuli kazanılmış hak dikkate alınmaksızın karar verilmiş olması doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.
Ayrıca, yine davalı … şirketi ile sigortalısı arasındaki ilişki emtia nakliyat sigorta sözleşmesine dayanmakta olup taşıyıcının sorumluluğuna dair CMR. hükümlerinin bu ilişkide uygulanma imkanı bulunmadığından davalı … şirketinin poliçe limitleri dahilinde olmak kaydıyla gerçek zarardan sorumlu tutulabileceği dikkate alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi de doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle mümeyyiz taraflar vekillerinin davalı …. Lojistik Uluslararası Taşımacılık Dep. Dağ. ve Tic. A.Ş. aleyhine açılmış olan davadaki temyiz itirazlarının reddiyle anılan davalı hakkındaki hükmün ONANMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle diğer davalı …. aleyhine açılmış olan davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile anılan davalı hakkındaki hükmün davacı taraf yararına BOZULMASINA,” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir. Mahkememizce Yargıtay bozma kararına uyulmasına karar verilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları sunulan ve sağlanan belge ve bilgiler, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere;
Davacının dava dışı Fransız …. adlı şirketin siparişi üzerine 14.060 Euro değerinde tişört imal ettiği ve Fransa’daki alıcısına gönderilmek üzere davalı … Lojistik A.Ş’ye 21/10/2011 tarihinde teslim edildiği, anılan malların diğer davalı … şirketine 21/10/2012 tarihli poliçe ile sigorta ettirildiği, ancak taşıma sırasında aracın Bulgaristan’da kaza geçirmesi nedeniyle hasarlandığı ve dava dışı alıcıya gönderme imkanı kalmadığı, dava konusu malların bedelinin davalılardan talep edilmesine rağmen ödenmediği ve yapılan icra takibine de itiraz edildiği iddiasıyla iş bu davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Tarafların bildirdikleri deliller toplanmış; delilleri ile iddia ve savunmalarının irdelenip değerlendirilmesi yönünden uzman bilirkişiden rapor alınmıştır. Tüm dosya ve uzman bilirkişi kurulu raporlarında tespit edildiği üzere:
Davacının Fransa’daki alıcısına teslim edilmek üzere değişik model ve bedendeki 2887 adet ve toplam 14.060 Euro değerindeki tekstil emtiasının davalı taşıyıcı …. Lojistik şirketine 21/10/2011 tarihinde teslim ettiği, emtianın aynı zamanda diğer davalı … şirketine sigortalı olduğu, taşıyıcı davalının emtiayı teslim aldıktan sonra alıcısına teslim edilmek üzere Türkiye’den hareketle Bulgaristan üzerinden Fransa’ya gitmek üzere hareket ettiği, emtianın yüklü olduğu taşıyana ait aracın 25/10/2011 tarihinde Bulgaristan’da kaza yaptığı, kaza sonrası emtianın bir başka araçla Türkiye’ye nakledilerek davalı taşıyıcıya ait depoya konulduğu, akabinde tespit tutanağı tutulduğu, davalı taşıyıcıya teslim edilen toplam 2887 adet emtianın 155 adedinin kayıp olduğu ve taraflar arasında bu hususlarda bir anlaşmazlık bulunmadığı saptanmıştır.
Alınan ilk bilirkişi raporunda ” davacının zarar gören ürünleri ile bakiye sağlam kalan ürünlerin tekrar satışı konu edilemeyeceğinin kabulü halinde davacının dava itibariyle 31.136,75 TL asıl alacak ve temerrüt tarihine göre de 429,79 TL işlemiş faiz talep edebileceği, ancak davacının daha az talepte bulunduğundan bu talebi ile bağlı kalınması gerektiği bildirilmiştir. Alınan bu rapora itiraz üzerine yeni bir bilirkişi kurulundan rapor alınmıştır. Yeni bilirkişi kurulu raporunda “Davacının hasarlanan emtiası nedeniyle zararını sigorta şirketinin ödediği ve davacının başka zarar talep edemeyeceği” bildirilmiştir. Bu rapora da itiraz nedeniyle yeni oluşturulan bilirkişi kurulundan rapor alınmıştır. Yeni bilirkişi kurulu raporlarında ile “Taşıma konusu olup 155 adedi kaza sırasında kaybolan ve bakiyesi davalıya ait depoya getirilen emtianın tamamının hiçbir değerinin olmadığının kabulü ile davalı … şirketinin yaptığı 3.874,36 TL zarar bedelinin tenzili ile taşıyıcı davalıdan 13.289,77 TL, diğer davalıdan da 29.511,64 TL tahsil talep edilebileceği” bildirilmiştir.
Tüm bilirkişi raporları değerlendirildiğinde kazanın oluşumunda davalı taşıyıcının kusurlu olduğu, davacıya ait 2887 adet emtiadan 155 adedinin kayıp olduğu, bakiyesinin ise zarar görmediği, ancak alıcısına süresinde teslim imkanı kalmaması nedeniyle davacının bu emtiadan dolayı zararının söz konusu olup olmadığının tespiti gerekir.
Alınan ilk bilirkişi raporunda taşımaya konu tüm emtianın zarara uğradığı gerekçesiyle gerçek zarar miktarı eşya değeri olan 14.060 Euronun dava tarindeki TL karşılığı 33.336,26 TL olarak bulunmuş ise de buna itibar etmek mümkün görülmemiştir. Zira, taşımaya konu emtianın 155 adedi kayıp olup, bakiyesinin kullanılabilecek nitelikte bulunduğu 29/07/2013 tarihli bilirkişi raporunda belirlenmiştir. Yine bilirkişi raporunda davacıya ait olup da halen davalı taşıyıcıya ait antrepoda bekletilen bakiye 2732 adet ürünün gümrükten çekilerek iç piyasada adedi 3,00 TL bedelle değerlendirilebileceği bildirilmiştir. Mahkememizce de kayıp dışında kalan bakiye ürünlerin iç piyasada değerlendirilmesinin mümkün bulunduğuna ilişkin bu görüş kabul edilmiştir.
CMR hükümleri dikkate alındığında taşıyıcı ve sigortacı gerçek zarar ile sigorta limiti miktarında sorumludur. Taşıma konusu emtianın 14.060,00 Euro karşılığı 33.336,26 TL değerde olduğu anlaşılmaktadır. Diğer yönden davalıya ait depoda bulunan ve iç piyasada adedi 3 TL’den satılması mümkün olduğu anlaşılan ürünler için saptanan 2732 adet x 3,00 TL = 8.196,00 TL satış değerinin indirilerek gerçek zararın hesaplanması gerekir. Bu durumda davacının uğradığı gerçek zarar 33.336,26 TL-8.196,00 TL= 25.140,26 TL olarak hesap edilmiştir. Ancak bulunan bu gerçek zarardan davalı … şirketince daha önce ödenen ve davacının da mahsubunu istediği 3.875.00 TL’nin de mahsubu sonucu davacının isteyebileceği zarar miktarının 21.265,26 TL olarak kabulü gerekir.
Her ne kadar davacıya ait emtianın kayıp dışındaki 2732 adedi davacının istememesi nedeniyle dava taşıyıcıya ait antrepoda bulunuyor ise de davacının bu malı davalıdan talep edebileceği kabul edilmiştir.
Yargıtay bozma kararında da belirtildiği üzere davalı … şirketi ile sigortalısı arasındaki ilişki emtia nakliyat sigorta sözleşmesine dayanmakta olup taşıyıcının sorumluluğuna dair CMR hükümlerinin bu ilişkide uygulanma imkanı bulunmadığından davalı … şirketinin poliçe limitleri dahilinde olmak kaydıyla gerçek zarardan sorumlu tutulması gerekir. Bu durumda gerçek zarar miktarı 21.265,26 TL olarak kabul edildiğinden davalı … şirketi aleyhine bu miktara hükmedilmesi gerekmiştir.

Mahkememizce davalı … Aş hakkında daha önce verilen 14/02/2017 gün ve ….E.-…. K. sayılı önceki karar onama ile kesinleştiğinden bu davalı yönünden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Hal böyle olunca tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporlarına, Yargıtay bozma kararlarına ve tüm dosya kapsamına, davalı … şirketinin poliçe limitleri dahilinde olmak kaydıyla gerçek zarardan sorumlu tutulması gerekmesine ve usuli kazanılmış hakların göz önünde tutulması gerekmesine göre aşağıdaki karar oluşturulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizce davalı … Aş hakkında daha önce verilen 14/02/2017 gün ve ….E-…. K sayılı karar onama ile kesinleştiğinden bu davalı yönünden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına,
2-Davalı … şirketi hakkındaki davanın kısmen kabulü 21.265,26 TL alacağın 31/01/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan (13.289,75 TL’si yönünden tekerrüre esas olmayacak şekilde) tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Alınması gereken 1.452,62, TL karar harcından daha önce yatırılan 456,05 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye karar harcının davalı … şirketinden tahsiline,
4-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalı … şirketinden alınarak davacıya verilmesine,
5-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … şirketine verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 21,15 TL başvurma harcı ile 456,05 TL peşin harcının davalı … şirketinden alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yapılan 5.230,70 TL yargılama giderinin ret- kabul oranına göre 3.609,18 TL’sinin davalı … şirketinden alınıp davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı siorta şirketi tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yapılan 96,00 TL yargılama giderinin ret- kabul oranına göre 29,76 TL’sinin davacıdan alınıp davalı … şirketine verilmesine, bakiyesinin davalı … şirketi üzerinde bırakılmasına,
9-Kullanılmayan yargılama gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair , gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere hazır taraf vekillerinin yüzünde karar verildi. 10/12/2019 10:23:02

Katip …

Hakim …

YARGILAMA MASRAFLARI
DAVACI DAVALI …
44 Tebligat – 379,70 TL 8 Tebligat – 96,00 TL
Bilirkişi Ücreti – 4.500,00 TL
Keşif Harcı – 171,00 TL
Keşif Araç Gideri- 100,00 TL
Temyiz Masrafı – 80,00 TL
Toplam = 5.230,70 TL