Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/793 E. 2022/890 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/793 Esas
KARAR NO : 2022/890

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/10/2019
KARAR TARİHİ : 11/10/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 11/11/2022
Davacı vekili tarafından açılan itirazın iptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin cam işi ile iştigal ettiğini, davalıya yapmış olduğu satışlar nedeni ile davalıdan fatura irsaliye ve ticari defter ve belgelerine göre takip tutarı olan 15.827,96 TL alacaklı oduğunu, davalının hala borcunu ödemediğini, davalı şirket tarafından taraflarına haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli olarak fatura kesilerek gönderildiğini, Zeytinburnu … Noterliği …. yevmiye nolu ve 20.09.2018 tarihli ihtarname ile faturaya itiraz ettiğini ve fatura aslının ihtar ekinde iade etiklerini, söz konusu ihtarnameyi sunduklarını, ihtarnamenin tebliğ şerhinin noterden celbini talep ettiklerini, Yukarıda belirtilen nedenlerle; müvekkilinin hazırda ödenmediğinden, işbu itirazın iptali davasını açma zorunluluğunun doğduğunu, davalıdan icra takibine yapmış olduğu haksız ve kötü niyetli itirazının iptali ile davalının %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, davacı firmadan 2015 yılından itibaren cam tedariki yaparak çeşitli inşaat ve tüketicilere montaj hizmeti verdiğini, davacıdan alınan 2018 yılı öncesinde montajı yapılarak bazı camlarda tüketicilerden akma yahut camda buğulanma gibi şikayetlerinin geldiğini, Müvekkilinin de bu şikayetler uyarınca üretici davacıyı mail ve sair yollarla bilgilendirdiğini, camların incelenmesini istediğini, 05.01.2018 tarihinde davacıya bir kısım iade ürünler hakkında (akma-bozma gerçekleşen) fiyat farkı faturası gönderildiğini ancak bu faturanın da davacı tarafından reddedildiğini, 16.03.2018 tarihli mail ile ise butil akma probleminin uygulamacılara bildirdiği tarihten önce montajı gerçekleşen ürünlerle ilgili garanti kapsamı değişim talebi ise yine garanti kapsamı içine alınmayarak reddedildiğini, 03.05.2018 tarihli … cam malinde kaplamalı camlarda meydana gelen ısıcam üniteleri için sizinle …. cam firmasının irtibata geçerek bu camların garanti kapsamında değişimini gerçekleştireceğini bildirdiğini, aynı mailde butil akması probleminin ise uygun olmayan slikon kullanımından kaynaklandığının bildirildiğini, davacı sorunun 11.06.2018 tarihli maili ile ürünlerin bazı birincil butil ve ikincil yalıtım macunları ile kimyasal tepkimeye girdiğini ve ürünlerin bu nedenle akma yaşadığını bildirdiğinin görüldüğünü, (söz konusu ürün hatalarını kullanılan yapıştırıcılar (silikon vs) …. cam üretiminde kullanılan birincil (butil) ve ikincil yalıtım macunlarıfısıcam dolgu silikonu)ile kimyasal tepkimeye girerek Isıcam ünitelerinde bozulmalara neden olduğunun bildirildiğini, yukarıda arz ve izah edilen ve mahkememizce re’sen gözetilecek sebeplerle, haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine, %40’a kadar kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve veklalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki satım sözleşmesi kapsamında dava ve takibe konu faturalardaki ürünlerin davalıya teslim edilmesine rağmen ürün bedellerinin ödenmemesi sebebiyle alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamamış ve arabuluculuk son tutanağı dosyamıza sunulmuştur.
Tarafların BA ve BS formları, ticaret sicil kayıtları celbedilerek incelenmiştir.
Tekirdağ … Asliye Hukuk Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyası Uyap ortamından gönderilmiş olup, incelenmesinde; davacı …. A.Ş arasında ”… marka …. cam balkon sistemi” yapımı konusunda anlaşmaya varılmış, fatura bedelinin davacı tarafından ödenmiş olduğu ancak bir süre sonra üründe sıkıntılar meydana geldiği, mevcut zararının giderilmesi ve ayıplı malın ayıpsız yenisi ile değiştirilmesi amacıyla işbu davanın açıldığı görülmüştür.
Küçükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası aslı celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplam 15.827,96 TL’nin tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacı tanığı … talimat Mahkemesi aracılığı ile alınan beyanında; “…. isimli firmada Genel Müdür olarak görev yapmaktaydım. Ben buradan 2019 yılının sonunda işten ayrıldım. ………. ısı yalıtımlı camlar üreten bir firmadır, ……. ise bu camları alarak montajını yapan ve …….’ın müşterisi olan bir firmadır. …….. ‘a davaya konu olan camların tesliminden sonra alınan şikayet üzerine söz konusu camları incelemeye aldık ve yaptırdığımız inceleme sonucunda camların montajda kullanılan asit bazlı silikon nedeni ile bozulduğunu tespit ettik. Bunun üzerine biz söz konusu camları iade almayı kabul etmedik ve bedelini talep ettik. Benim bildiğim kadarıyla söz konusu camların bedelleri davalı tarafından ödenmemişti. Ben ………’a söz konusu durumla ile ilgili olarak satış sırasında bilgilendirme yapılıp yapılmadığını bilmiyorum ancak, satış evraklarında ve firmamızın internet sitesinde konu ile alakalı gerekli bilgilendirmelerin yapılmış olduğunu tahmin ediyorum dedi. Benim bilgim ve görgüm bunlardan ibarettir, yaptığım tanıklık için ücret talebim yoktur.” demiştir.
Davacı tanığı … duruşmadaki beyanında; ” Ben davacı şirkette yaklaşık 6 yıldır üretim sorumlusu olarak çalışmaktayım, davalı şirketi tanırım, davalı şirkete cam ürünü yapıldığını biliyorum ancak ticaretinden haberim yoktur, davalı şirkete yaklaşık 2 yıldır cam üretmedik, 4 yıl boyunca davalı firmaya bildiğim kadarıyla üretim yaptık, davacı şirketin sahipleri bana camlarda butil atması olduğunu söylediler, davalı taraftan böyle bir şey tarafıma iletilmedi, bu da bir kez oldu ancak camlarda butil atması söz konusu olamaz uygulama hatası olabilir, standartlara uygun kullandığımız silikonla müşterinin kullandığı silikonların uyumsuzluğundan kaynaklanmış olabilir, ben üretimle ilgilendiğim için garanti belgesi kullanım talimatı ile ilgili bilgim yoktur.” demiştir.
Davalı tanığı …. duruşmadaki beyanında; ” Tarihini tam olarak hatırlamıyorum, tahminen 1,5-2 yıl önce davalı firmadan evime cam taktırdım, camlar çift camdı, camlar takıldıktan 2-3 ay sonra camların içinde buharlaşma meydana geldi, davalı firmaya başvurdum, davalı firmada buharlaşan camları değiştirdi, evime 10 adet cam takılmıştı, 6 adetinde buharlaşma meydana gelmişti, davalı bu 6 camı da değiştirdi, bilahare 4 camda da sonradan buharlaşma oldu, halen bu 4 camı da değiştirecektir, davacıyı tanımam ancak evime takılan camlardaki etiketten ……. olduğunu biliyorum. Ben davalı şirketten evimin balkonunun kapatmak için çift katlı ısıcam aldım. Camlarımın içi takıldıktan 7-8 ay sonra buhar oldu. Bunu davalı şirkete ilettim. Davalı şirkette camlarımı değiştirdi. Sonrasında takılan camlarda bir sorun çıkmadı. Ben davacı şirketi bilmem . Tüketiciyim. Ayrıca ilk aldığım camları da davalı şirket getirip taktı.” dedi.
Davalı tanığı …. duruşmadaki beyanında; ” Tarihini tam olarak hatırlamıyorum, tahminen 1,5-2 yıl önce davalı firmadan evime cam taktırdım, camlar çift camdı, camlar takıldıktan 2-3 ay sonra camların içinde buharlaşma meydana geldi, davalı firmaya başvurdum, davalı firmada buharlaşan camları değiştirdi, evime 10 adet cam takılmıştı, 6 adetinde buharlaşma meydana gelmişti, davalı bu 6 camı da değiştirdi, bilahare 4 camda da sonradan buharlaşma oldu, halen bu 4 camı da değiştirecektir, davacıyı tanımam ancak evime takılan camlardaki etiketten … Cam olduğunu biliyorum. Benim … isimli firmam vardır. Ben davacıdan da davalıdan da cam alıyorum. Dava konusu çift katlı ısıcamdır. Davalıdan satın aldım. Ancak silikonla kullandıktan sonra camda hasar meydana geldi. Silikon uyguladıktan sonra camın kenarındaki plastiği eritti ve cam bozuldu. Bunun üzerine biz davalı …. cama durumu ihbar ettik. Davalı camımızı değiştirdi. Cam üreticisi olan davacının kullanma kılavuzu ve ne çeşit bir silikon kullanacağımıza dair bir talimatı tarafımıza verilmedi. Bu sebeple biz kendi kullandığımız silikonu kullandık. Biz …. cam markadan cam alırız. Bu sebeple davacının camına güvendik ve davalı şirketten aldık. Davalıdan ben camı hazır aldım. Davalı taraf bana kullanma kılavuzu vermedi ve ne çeşit bir silikon kullanacağımı söylemedi. Camlardaki bozulma 1 sene sonra ortaya çıktı. Müşterimiz bize haber verdi. Bizde hemen davalı şirkete haber verdik. Biz kullandığımız tüm camlarda aynı silikonu kullanıyoruz. Diğer firmalardan aldığımız ısı camlarda kullandığımız silikonla aynıdır. Onlarda bir bozulma olmadı. Benim bildiğim silikon çeşitleri yoktur. Bu olaylar çıktıktan sonra davacı şirket camlarda asiti yüksek silikon kullanmayın dedi ancak bu camlardaki bozulma çıktıktan sonra söylendi. … camdan dava konusu dışında aldığımız ürünleri aldığımız sırasında kullanım talimatı ya da kullanma kılavuzu verilmedi.” dedi.
Davalı tanığı …. duruşmadaki beyanında; ” Benimde cam firmam vardır. Aynı zamanda ısıcam üreticisiyim. Ben davalı şirketten bitmiş halde balkon camı aldım. Ben 4 müşterime bu camların montajını yaptım. Müşterilerim tarafından kullanmadan 3 ya da 6 ay sonra camların bozulduğuna dair şikayet geldi. Kimisinde buharlaşma kimisinde tiyakol akımı veya butil akması meydana geldi. Ben camların montajını yaparken silikon kullanmıyorum. Davalı şirket davacı şirketten camları alıp alüminyum ile birleştirme işlemi yapıyor. Davacı şirketin camları üretirken kullandığı silikon ile davalı şirketin camları alüminyum ile birleştirdiği sıradaki kullandığı silikon birbirine uymadığı için etkileşim göstermiş ve camlar bozulmuştur. Bu hususu davacı şirketin kalite kontrol uzmanı müşterimin balkonuna gelip tespit etmiştir. Biz bu durumu davalı şirkete bildirdik onlarda camları değiştirdi. Bu sefer camları başka bir firmadan aldık ve montajını yaptık. Davacı şirket kalite kontrol uzmanı müşterimin balkonuna gelip camlardaki atmalara baktılar, fotoğraf çektiler. Bu husus davalı şirket yüzünden oldu dedi. Ancak bize dönüş yapmadılar. Camı söküp incelemeye götürmediler. Bize açıklama yapmadılar.Davacı şirket çalışanı bize davalının kullandığı silikondan kaynaklı olarak camın bozulduğunu söyledi ancak camı incelemeye götürmedi. Silikonların etkileşiminden camın bozulduğunu kendimde üretici olduğum için söyledim. Isıcamlardaki bu sıkıntılar camları taktığımız dönemde çok olduğundan bizim de taktığımız camlar bozulduktan sonra … Cam patentli üretici bayilerine camlarda kullanılması gereken silikonun nötr silikon olması konusunda uyarılması için genelge yayımladılar. Bunun üzerine davacı şirket gibi şirketler camlarda kullanılması gereken silikon hususunda uyarıda bulundular. Camlar bozulmadan önce böyle bir bilgi verilmedi. Camların bozulduğu dönemde ısıcam uygulaması yeni bir uygulamaydı. Tiyakol ile silikonun etkileşimi kontrol edilebilirdi. Üretici firmaya satılmadan önce kontrol edilmesi gerekirdi. Ancak kontrol edilmeden piyasaya sürüldüğü için o dönemde müşteriler çok sıkıntı yaşadı.” demiştir.
Taraflar arasında hukuki ilişkinin niteliği, tarafların hak ve borçları, tarafların edimlerinin ne olduğu, tarafların edimlerinin eksiksiz ve ayıpsız bir şekilde yerine getirip getirmediği, davacı tarafından davalıya teslim edilen ürünlerin ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise gizli mi açık mı ayıplı olduğu ayıp bildiriminin gereği gibi ve süresinde ve şekil şartlarına uygun olarak yerine getirilip getirilmediği, itilaflı dönemde satılan ürünlere ilişkin garanti belgesi verilip verilmediği ve camlar için ne şekilde ve hangi madde slikon kullanılacağı ve ne şekilde işlem yapılacağı hususunda bilgilendirme yapılıp yapılmadığı, söz konusu camlarda hangi madde slikon kullanılması gerektiği, camlardaki sıkıntının kullanım hatasından kaynaklanıp kaynaklanmadığı, nasıl kullanılacağı ve montaj yapılacağı hususunda davacı tarafça uyarı yapılıp yapılmadığı, davalının ayıplı ürün çıkması sebebiyle söz konusu ürünleri başka firmalardan tedarik edip etmediği, etmiş ise ödediği fatura bedeli, ayıplı ürün veya eksik bildirim sebebiyle davalının zararı ve bu zararın çıkarılmasından sonra davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarı, faiz türü, başlangıcı hususları, ayrıca davacının alacaklı olması halinde davalının takas ve mahsup talebi bulunduğundan davalının uğradığı ve ödediği zarar da tespit edilmesi ve bunun mahsubu sonrasında davacını alacağının ve tarafların tüm taleplerinin tespiti için ve ayrıca davalının cevap dilekçesinde ileri sürdüğü davacı hakkında internetten de itilaflı döneme ilişkin benzer şikayetler olup olmadığının da araştırılarak rapor alınmasına karar verilmiş, 11/08/2022 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; Davacının 2017,2018 Ticari defterlerini dosyamıza sunduğu, Davacının 2017,2018 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, Davacının ticari Defterlerine göre ; Takip tarihi 11.12.2018 ( Takip tarihi) itibariyle Davacının Davalıdan 15.827,96 TL Asıl ALACAĞI olduğu, Davalının 2017,2018 Ticari defterlerini dosyamıza sunduğu, Davalının 2017,2018 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, Davalının ticari Defterlerine göre ; Takip tarihi 11.12.2018 ( Takip tarihi) itibariyle Davalının Davacıya 269.758,81 TL Asıl BORCU olduğu, Davacı ile Davalının Takip Tarihi 11.12.2018 tarihi itibariyle Cari hesapları arasında 253.930,85 TL Fark olduğu Bu FARKIN; Davacının Ticari Defterlerinde görülen Ancak Davalının Ticari Defterlerinde görülmeyen ; 23.01.2017 tarihinde, … … Cama virman açıklamalı 7.625,84 TL Borç kaydı, 07.07.2017 tarihinde , …. nolu Satış Faturası açıklamalı 5.377,33 TL Borç Kaydı, 05.02.2018 tarihinde ,… nolu Satış Faturası açıklamalı 3.407,19 TL lik Borç Kaydının Davalı hesaplarında 954,38 TL alındığından, 18.01.2017 tarihinde 280.000,00 TL Alacak kaydı, 03.06.2017 tarihinde Alış Faturası Açıklamalı 3.000,00TL Alacak Kaydı, 04.11.2017 tarihinde Alış Faturası Açıklamalı 1.350,00TL Alacak Kaydı, 30.12.2017 tarihinde Alış Faturası Açıklamalı — 864,72TL Alacak Kaydı, Davalının Ticari Defterlerinde görülen Ancak Davacının Ticari Defterlerinde görülmeyen Davalı…… A.Şnin Davacı…… A.Ş adına düzenlediği;17.09.2018 Tarih, ….. nolu 15.827,95 TL Faturanın Davalı Ticari defter kayıtlarına alınırken Davacı Ticari Defter Kayıtlarına alınmadığından Kaynaklandığı, Davalının ayıp iddiası ispata muhtaç olduğu, bu nedenle davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın haksız olduğu, icra inkar tazminatı talep etme şartlarının da oluştuğu, sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Davacı vekili tarafından 2004 Sayılı İİK’nun 67. maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde davalının itirazının iptali için dava açıldığı anlaşılmıştır.
Somut davada; davacı vekili tarafından dava ve takibe konu ürünlerin davalıya teslim edilmesine rağmen davalı tarafından bedellerinin ödenmediği iddia edilmiş ve bedellerinin tahsili için başlatılan icra takibine haksız itiraz edilmesi sebebiyle haksız itirazın iptaline karar verilmesi talep edilmiştir. Davalı vekili tarafından ise dava ve faturalara konu ürünlerin kendilerine teslim edildiğini, ancak davacı tarafça dava konusu ürünlerin monte edilmesi sırasında kullanılacak silikonun özelliklerinin nasıl olacağı hususunda kendilerinin bilgilendirilmediği ve ürünlerin müşterilere satılıp monte edildikten sonra uygun silikonun kullanılmaması sebebiyle cam olan ürünlerde buğulanma, akma gibi hasarlar meydana geldiğini, müşterilerinin zararlarının kendileri tarafından karşılandığını, davacı tarafça ayıplı ürün teslim edildiğini ve bu sebeple zararlarının olduğunu ve davacı tarafa borçları olmadığını savunmuş ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasında dava ve takibe konu faturalara konu ürünlerin davalıya teslim edildiği ve davalının davacıya 15.827,95 TL cari hesap bakiye borcu olduğuna dair ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaf dava konusu ürünlerin ayıplı olup olmadığı, davacı tarafından ürünlerin davalıya teslim edildiği sırada kullanma kılavuzu verilip verilmediği, dava konusu ürünlerin montajında kullanılacak silikon hususunda davalının bilgilendirilip bilgilendirilmediği hususlarındadır.
Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesinde tespit edildiği üzere ve davalının da kabulünde olduğu üzere cam emtiasının kendisinde üretimden kaynaklanan bir ihtilaf bulunmamaktadır. Ancak dava konusu cam emtiasının montajı sırasında yanlış silikon kullanılması sebebiyle cam emtiasında hasar oluşmuştur. Montaj sonrası cam emtiasında hasar meydana geldiği davalı tanık delilleri ve davalı tanık beyanları ile sabittir. Cam emtiasının montajı ise kendi müşterilerine satılmak suretiyle davalı tarafça yapılmıştır. Kural olarak cam emtiasının üretiminden kaynaklı bir ayıp olmadığından davacı taraf montajdan kaynaklı ayıptan sorumlu değildir. Ancak Garanti Belgesi Yönetmeliğine ekli 6502 Sayılı TKHK gereğince garanti belgesi ile satılması zorunlu olan ürünler listesinde dava konusu cam emtiası da yer almaktadır. Davacı tarafından dava konusu ürünlerin davalıya satışı sırasında ve satış tarihinde garanti belgesi ve kullanma kılavuzu verdiği hususu ve cam emtiasının hangi özellikteki silikon ile kullanılacağı yönünde bilgilendirme yaptığı hususu ispatlanamamış, davacı tanık beyanları bu hususta net bilgi ortaya koyamamış ve garanti belgesi ve kullanma kılavuzu dosyaya sunulamamıştır. Bu sebeple davacı davalının zararının artmasına sebebiyet verdiği ve zararının artmasında müterafik kusurlu olduğu sabittir. Bu sebeple zararın miktarı dikkate alındığında davacıya takdiren % 50 müterafik kusur atfedilmiştir. Davalı vekili her ne kadar davacının kendilerine kullanma kılavuzu vermediğini, garanti belgesi vermediğini ve kendilerini hangi tür silikon kullanacakları konusunda uyarmadığını ve bu sebeple ürün bedellerinden dolayı davacıya borçlu olmadıklarını ileri sürmüş ise de; dava konusu ürünlerin satışı ve montajı işi yapan, iştigal konusu bu olan ve tacir sıfatı bulunan davalının basiretli bir tacir olmak yükümlülüğü vardır. Dava konusu işleri yapan davalının söz konusu cam emtiasında ne tür silikon kullanılacağını bilmesi, araştırması ve bunu bilen uzmanlıkta personeli çalıştırma yükümlülüğü bulunmaktadır. Esasında dava konusu ürünün montajı sırasında davalı tarafından hata yapılması sebebiyle davalı dava konusu ürünlerin bedelini ödemekten kaçınamaz. Bu sebeple davalı vekilinin bu yöndeki savunmalarına itibar edilmemiştir. Ancak davacı taraf yasal mevzuat gereğince kendisine düşen yükümlülükleri yerine getirmediği ve getirdiğini ispat etmediğinden davalının zararının artmasına sebebiyet vermiştir. Bu sebeple davacıya % 50 müterafik kusur atfedilerek davacı alacağının kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm altına alınan asıl alacak likit olmadığından davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin reddine, red edilen kısım yönünden koşulları oluşmadığından ve davacı tarafın kötü niyeti ispat edilmediğinden davalı vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin reddine, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE;
-Davalı borçlunun Küçükçekmece …. İcra Dairesi’nin …. esas sayılı icra takip dosyasındaki icra takibine yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 7.913,98-TL asıl alacak üzerinden kaldığı yerden aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
-Hüküm altına alınan asıl alacak likit olmadığından davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin reddine,
-Red edilen kısım yönünden koşulları oluşmadığından davalı vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin reddine,

2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 540,60 TL nispi karar ve ilam harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 270,31 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 270,29 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar ve tarifenin 13/2 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 7.913,98 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar ve tarifenin 13/2 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 7.913,98 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 270,31 TL peşin harç olmak üzere toplam 314,71 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan ( haklı çıkmış olduğu orana göre ) 1.920,95 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan ( haklı çıkmış olduğu orana göre ) 5,50 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00-TLnin, 660,00 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, 660,00 TL’sinin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
9-Kullanılmayan yargılama gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesine müteakiben yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, kabul edilen miktar ve red edilen miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/10/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim ….
e-imzalıdır