Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/768 E. 2022/471 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/768 Esas
KARAR NO : 2022/471

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/04/2019
KARAR TARİHİ : 26/04/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :24/05/2022
Davacı vekili tarafından açılan menfi tespit davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi ile; müvekkilinin … Bankası … Şubesine ait 23/01/2019 tarihli 250.000 TL bedelli …. nolu çek ile ilgili olarak davalı alacaklı tarafından müvekkili şirket aleyhine İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, Bakırköy … ATM’nin … D. İş sayılı dosyasıyla “çekin icraya konulmaması” yönünde tedbir kararı verildiğini ve İstanbul .. İcra Hukuk Hakimliği’nin … Esas ve … Karar sayılı dosyasıyla takibin iptal edildiğini beyanla çek üzerindeki imzanın müvekkili şirketi temsile yetkili …’e ait olmadığının ve müvekkilinin davalı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … Bankası A.Ş … Şubesi …. çek seri numaralı 29.01.2019 tarihli 250.000,00 tl, … Bankası A.Ş … Şubesi …. çek seri numaralı 23.11.2018 tarihli 250.000,00 tl … Bankası A.Ş … Şubesi …. çek seri numaralı 26.03.2019 tarihli 266.000,00 tl meblağlı üç adet sıralı çek uyarınca …. Petrol İnşaat Turizm San.ve Tic.LTD.Şti’den alacaklı olduğunu, … Bankası A.Ş … Şubesi …. çek seri numaralı 23.11.2018 tarihli 250.000,00 tl çek bankadan müvekkili …’a ödendiğini, … Bankası A.Ş … Şubesi …. çek seri numaralı 29.01.2019 tarihli 250.000,00 tl çek ise istanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.İş sayılı ihtiyati haciz kararına istinaden istanbul …. icra müdürlüğünün … e. sayılı dosyası ile icraya konulduğunu, ekteki imza’ya itiraz edildiğini ve yargılamanın devam ettiğini, davacı tarafın çekteki imzasını inkar ettiğini, borçlu olmadığını belirterek ihtiyati tedbir talep ettiğini, davacının kötü niyetli olduğunu, mahkememizin çekin icraya konulması için %15 teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verdiğini, ihtiyati tedbir kararı verilen çek İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.İş sayılı ihtiyati haciz kararına istinaden istanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile icraya konulduğunu, bunun üzerine istanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı dosyasına taraflarınca itiraz edildiğini ve hemen akabinde iş bu davanın davacısı ile işbirliği içinde olan ….’nın davadan feragat ettiğini, yukarıda açıklamaya çalıştıkları ve yargılamada belirecek durumlar karşısında; çek icraya konulduğundan %15 teminat karşılığında takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğinden usul ve yasaya aykırı ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını, haksız ve mesnetsiz davanın reddine ve davacının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacının dava konusu çekteki keşideci imzasının davacı şirket yetkilisine ait olmaması sebebiyle dava konusu çekten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davasıdır.
Mahkememizce celbedilen Bakırköy … Ağır Ceza Mahkemesi’nin …esas sayılı dosyasının incelenmesinde; müştekiler … ve …’e karşı, sanık … hakkında dava konusu çekin de içinde bulunduğu çeklerin davacı şirket yetkilisi adına doldurmak suretiyle dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecili suçlarından kamu davası açıldığı ve yargılamanın devam ettiği görülmüştür.
Mahkememizce celbedilen İstanbul .. İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı … İNŞ.SAN.TİC.LTD.ŞTİ. Tarafından davalı … aleyhine dava konumuz olan çek hakkında takibe konulması sebebiyle çek üzerindeki keşideci imzasının davacı şirket yetkilisine ait olmadığı iddiası ile icra takibine itiraz edildiği, yapılan yargılama sonucunda icra takibinin aynı Mahkemenin … E … K. Sayılı ilamı ile iptal edildiğinden konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizce celbedilen Bakırköy .. Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyasının incelenmesinde; … İNŞ. TURZ. SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. Tarafından … (T.C. : …) ve …’a karşı … Bankası … Şubesi’nin 23.01.2019 vade tarihli 250.000-TL miktarlı, keşidecisi … İnş. Turz. San. Ve Tic. Ltd. Şti. Olan … no’lu çekin açıkça imza inkarları sebebiyle açacakları çek iptali ve menfi tespit davası süresince tedbir kararı verilmesi talebinde bulunulmuş, Mahkemece ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizce celbedilen İstanbul …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklı tarafından davacı borçluya karşı dava çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip yaptığı görülmüştür.
Mahkememizce celbedilen İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; …. (T.C. … ) ‘nın … Bankası … Şubesi’ne ait, … no’lu hesaptan … İnş. Turz. San. ve Tic. Ltd. Şti. Tarafından keşide edilmiş olan , … çek no’lu , 26/03/2019 keşide tarihli 266.000 TL miktarlı çekin, zayi sebebiyle çek iptali talebinde bulunduğu, ancak daha sonra davadan feregat etmesi sebebiyle davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizce celbedilen İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyasının incelenmesinde; … (TC NO:…) tarafından … İnşaat Turizm San.ve Tic.Ltd.Şti’ne karşı açılan ihtiyati haciz talebinde bulunulduğu ve Mahkemece ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verildiği görülmüştür.
Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının … CBS Sorusturma Dosyası ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının … CBS Sorusturma Dosyası ve Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı dosyası uyap ortamından gönderilmiş olup, mahkememizce incelenmiştir.
Dava konusu olan çekin incelemesinde; … Bankası … Şubesi’nin 23.01.2019 tarihli 250.000-TL miktarlı, keşidecisi … İnş. Turz. San. Ve Tic. Ltd. Şti., lehtarı … olduğu, çek nosunun … olduğu, çekin arka yüzündeki cirantaların sırasıyla …, …. olduğu, bankaya ibrazında karşılıksız çıktığı görülmüştür.
Davalı Tanığı … duruşmadaki beyanında ;”Davacı şirket yetkilisi …. benim teyzemin oğludur, … amcamın oğludur. …. çolağın davalı …’a borcu vardı. Bu borç hayvan alım satımından kaynaklanmaktaydı. … borcunu ödemek için evini satacaktı. Benden ….e bu evi satın alırmısın dedim. O da satın alacağını söyledi. Bunun karşılığında ….e 3 adet çek verdi. Bu 3 adet çeki … imzaladı. Bu sırada … de yanındaydı. … ise yan odadaydı. Ayrıca benim … ile Kurtköy de çiftliğimiz vardır. Daha sonra … ile … ev fiyatı konusunda anlaşamadılar. … selahattine evini sat çeklerin bedelini öde dedi. Biz bu çek karşılığı olarak …un kardeşi … üzerine tapuyu yaptı. Bu mülk işyeridir. Bu işyerinin tapusu ….ın üzerineydi ancak bu mülkün sahibi …tı. Bu mülkü …un kardeşi üzerine devrettirdik. …in hayvan satımından dolayı …a borcu vardı. … ev satımı karşılığı … den aldığı, ….ın imzaladığı çekleri borcuna karşılık ….e verdi. … de çekleri alıp gitti. … çekleri aldıktan sonra … ve … ev fiyatı üzerinde anlaşamadılar. …ın davacı şirketin yetkilisi olup olmadığını bilmiyorum. … çekleri imzala deyince … imzaladı.” demiştir.
Davalı tanığı … duruşmadaki beyanında; ” Ben davacı şirket yetkilisi … ü köylüm olması sebebiyle tanırım. …ı da kendisinden hayvan almak sebebiyle tanırım. … da köylümdür. Benim hayvan satın alma işinden dolayı ….e borcum vardı. Benim …e 766.000 TL borcum vardı. Ben daha öncesinde Coşkuna bir dükkanımı satmıştım. Bir dükkanım daha vardı. …a satmak istedim. …da alacaktı. Bana ilk etapta 90.000 TL lik çek verdi. Gerisini para olarak verecekti. Ancak parasının gelmediğini söyleyip 250.000 TL bedelli 2 adet çek, 1 adette 266.000 TL çek verdi. Bu çekleri …un isteği üzerine … yanımızda imzaladı. Çekleri doğrudan …e verdiler. … çekleri alıp gitti. …, 1 adet çeki …a ödedi. Ancak diğer 2 adet çeki çalıntı iddiasıyla ödemeyip şikayette bulundular. …, … ün yanında çalışıyordu. Bu çekler karşılığında benim olan ancak … adına kayıtlı dükkanımı … ün kardeşi ….e devrettik. Çek hazırlanırken ve verilirken yanımızda … ve … yoktu. Onlar ayrı odadaydı. Ben, …, … ve … aynı odadaydık.” demiştir.
Tanık …. duruşmadaki beyanında ; ” ben davacı şirkette yaklaşık 2,5-3 yıldır çalışıyorum, şu anda istasyon müdürü olarak çalışıyorum, muhasebeci olmadığı zamanlarda muhasebe işlerine çok nadir yardım ediyorum, ben davalıyı tanımıyorum, kendisini tanımıyorum, davacı şirket ile ne ilişkisi olduğunu bilmiyorum, davacı şirket yetkilisi ….bana TSE gibi kurumlarda işleri takip etmem için genel vekaletname vermiştir, ancak çek imzalama ya da herhangi bir yerde imza atma gibi bir yetki vermemiştir, bankadan para çekme yetkim bile bu vekaletle yoktur. Çek üzerindeki yazılar benim yazıma benzemektedir, ancak çek üzerindeki keşideci imzası bana ait değildir, ben bu çeki doldurup doldurmadığımı hatırlamıyorum, bazen … ün talimatı üzerine çek doldurduğum oluyordu, ancak kesinlikle imza atmıyordum, çek üzerindeki imza da bana ait değildir.” demiştir.
Mahkememizin 24/04/2019 tarih, … esas ve … karar sayılı ilamı ile açılan davanın arabuluculuk dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiş, Mahkememiz ilamının istinafı üzerinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi .. Hukuk Dairesi …. Esas … karar sayılı ilamı ile “….Somut uyuşmazlık menfi tespit istemine ilişkin olup, uyuşmazlık kambiyo senedinden kaynaklanmaktadır. TTK’nın 5/A maddesine göre, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı ise de; menfi tespit davaları alacak davası mahiyetinde değerlendirilemeyecek olup somut olay yönünden davacı tarafın arabulucuya başvuru zorunluluğu bulunmamaktadır. Keza, davacı vekili davadan önce arabuluculuğa başvurduklarını da iddia etmiştir. Açıklanan nedenle davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile kararın kaldırılmasına, yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesi…” gerekçesi ile bozularak Mahkememize gönderilmiştir.
6102 Sayılı TTK’nda düzenlenen kambiyo senetleri ve bunlar arasında bulunan çek sebepten mücerrettir. Kambiyo senetlerindeki taahhüdün mutlaka bir sebebi vardır, ancak bu sebep senet üzerinde açıklanmamıştır ve kambiyo senetlerini temel ilişkiden soyut hale getirmektedir. Aksine davranış yani kambiyo senetlerinin temel ilişki ile ilişkilendirilmesi kambiyo senetlerini hükümsüz hale getirir. Çek bir ödeme aracıdır ve çekin temelinde nitelikli bir havale ilişkisi yatar. Çek bir ödeme aracı olduğundan mevcut bir borcun ifası anlamına gelmektedir ve bunun aksi ve bedelsizlik iddiası ancak kesin deliller ile ispat edilebilir.
6102 sayılı TTK’nun 687. Maddesi uyarınca “…keşideci, lehtarla arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğerki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun” hükmü düzenlenmiştir.
6102 Sayılı TTK’nun 790. Maddesi uyarınca Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır. Çizilmiş cirolar yazılmamış hükmündedir. Bir beyaz ciroyu diğer bir ciro izlerse, bu son ciroyu imzalayan kişi çeki beyaz ciro ile iktisap etmiş sayılır hükmünün düzenlendiği, bu hüküm gereğince somut olayda dava konusu çekteki ciro silsilesinde bir kopukluk bulunmadığı, davacının keşideci ve davalının lehtar olduğu anlaşılmıştır.
6102 Sayılı TTK’nın 825/1. maddesi uyarınca borçlu, emre yazılı bir senetten doğan alacağa karşı ancak senedin geçersizliğine ilişkin veya senet metninden anlaşılan def’ilerle alacaklı kim ise ona karşı, şahsen haiz bulunduğu def’ileri ileri sürebilir.
Somut davamızda; davacı tarafça dava konusu çekin keşidecisinin kendisi olmadığını, çeki keşide etmediğini, lehtar olan davalı ile aralarında hukuki veya ticari ilişki olmadığını, çekin keşidecisi kısmındaki şirket kaşesi üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığını ve bu nedenle çekten dolayı borçlu olmadığını iddia etmiştir. Davalı ise dava konusu çekin keşideci kısmındaki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığını, ancak davacı şirket yetkilisinin işlerini vekaleten yürüten …..’a ait olduğu, dava konusu çekin dava konusu olmayan davacının keşideci davalının lehtar olduğu …. ve …. nolu çekler ile birlikte davalıya verildiğini, çeklerin davacı şirket yetkisinin rızası ile ….. tarafından imzalanarak davalıya verildiği savunmasında bulunmuştur. Davalı vekilinin savunması ile dava konusu çek üzerindeki keşideci imzasının davacı şirket yetkilisine ait olmadığı ihtilaf konusu olmaktan çıktığından Mahkememizce çek üzerinde imza incelemesi yaptırılmamıştır. Davacı şirket tarafından bir kısım işlerin yapılması için …..’a vekaletname verdiği anlaşılmış ve söz konusu vekaletname dosya arasına alınmıştır. Davalı tarafça davalının tanık olarak dinlenen …’a büyükbaş hayvan sattığını, …’ın borcunun bu şahsa borçlu olan davacı şirket yetkilisi tarafından dava konusu çekler verilmek suretiyle davalıya ödendiği savunmasında bulunmuş ve dinlenen tanık beyanları davalının savunmasını doğrulamıştır. Dava konusu çek haricinde davalıya …. ve … nolu çeklerde verilmiş ve söz konusu çeklerdeki imzaların aynı olduğu Mahkememizce görülmüştür. Dava konusu olmayan ve davacının keşidecisi olduğu … nolu ve 250.000,00-TL bedelli çek davalı tarafça ciro edilmiş ve hamil …. tarafından ibraz edilmesi üzerine banka tarafından bedeli hamile ödenmiştir. …. nolu çek ise banka cevabına göre ibraz edilmediği bildirilmiş ve bu çeke ilişkin İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında çek iptali davası açılarak ödeme yasağı kararı verilmiş ve davadan feragat edilmesi sebebiyle çek iptali davasının feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir. Dava konusu çek üzerindeki yazıların davacı şirketin işlerini vekaleten yürüten …..’a ait olduğu Savcılık soruşturması aşamasında alınan bilirkişi raporu ile sabittir. Ayrıca ….. duruşmada vermiş olduğu beyanında yazıların kendisinin yazılarına benzediğini, ancak imzanın kendisine ait olmadığını beyan etmiştir. ….. hakkında dava konusu çeki ve dava konusu olmayan davalıya verilen diğer çekleri keşide etmesi sebebiyle hakkında dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından kamu davası açılmıştır. Davalıya verilen dava konusu çekin ve diğer çeklerin davacı şirket yetkilisinin önünde ….. tarafından imzalanarak davalıya verildiği tanık beyanları ile sabittir. Bunun yanında dava konusu olan çek ile dava konusu olmayan ve davalıya verilen ve söz konusu üç çekteki imzanın da aynı olduğu …. nolu çek bankaya ibrazında davacı tarafça ihtirazi kayıt ileri sürülmeksizin ve dava açılmaksızın yetkili hamile ödenmiştir. Dava konusu çek ile aynı imzayı taşıyan … nolu çekin ödenerek diğer çekler açısından imzanın inkar edilmesi çelişkili davranış yasağına aykırıdır. Bunun yanında bu kadar yüksek meblağlı çekleri bir kısım işlerini vekaleten takip eden …..’ın davacı şirket yetkilisinin haberi olmadan keşide ederek davalıya vermesi hayatın olağan akışına uygun değildir. Mahkememizce davacı şirket yetkilisinin dava konusu çekleri ödememek için başka birisine keşide ettirmek suretiyle imza inkarında bulunarak borcu ödemeden kaçındığı kanaatine varıldığından davacı tarafından açılan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davalı vekili tarafından kötü niyet tazminatı talebinde bulunulduğu, ancak 2004 Sayılı İİK’nın 72/4 maddesi uyarınca icra takibinden önce açılan menfi tespit davasında borçlunun tazminata mahkum edilebilmesi için icra takibinin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmiş olması ve bu yüzden alacaklının alacağını geç almasına sebebiyet verilmesi gerekir. Somut olayda Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Değişik İş sayılı dosyası ile dava konusu çekin icra takibinin konusu yapılmamasına ilişkin tedbir kararı verildiği, ancak davalı tarafça bu tedbire rağmen tedbir kararından sonra dava konusu çekin icra takibine konu yapıldığı ve Mahkememizce söz konusu icra takibinin durdurulmasına ilişkin bir tedbir kararı verilmediğinden ve bu nedenle kötü niyet tazminatı şartları oluşmadığından davalı vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın REDDİNE,
-Kötü niyet tazminatı şartları oluşmadığından davalı vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
2-Karar tarihinde yürülükte bulunan haçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 80,70-TL maktu kararı ve ilam harcının 44,40 TL peşin harç ve 4.269,38 TL tamamlama harcından mahsubu ile 4.233,08 TL bakiye harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 589,08 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar üzerinden hesaplanan 25.950,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
8-Kasada bulunan evrak asıllarının kararın kesinleşmesine müteakiben mercine İADESİNE,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.26/04/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır