Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/75 E. 2019/153 K. 06.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/75
KARAR NO : 2019/153

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/02/2019
KARAR TARİHİ : 06/02/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin ….. plakalı aracın maliki olduğunu, aracı periyodik bakımına süresi varken servisine götürdüğünü servis çalışanları tarafından orjinal parçaların kullanıldığını, onarım ve bakımlarının yapıldığını, ancak aracın Diyarbakır’ a gitmek için yola çıktıktan sonra arızalandığını ve motorun çalıştırılmasına rağmen çalışmadığını, davalı yetkili servisin bakım ve onarımları orjinial parçalarla yapılmaması gerekli ve ustalık özeninin gösterilmemesi ile zararın meydana geldiğini, bu hususta Sakarya …… Sulh Hukuk Mahkemesi’ nin ….. D. İş sayılı dosyası ile davalının kusur ve sorumluluklarını tespitinin istendiğini ve araç üzerinde keşif yapıldığını araçta meydana gelen zararın servis yetkililerince aracın iyice kontrol edilmemesi nedeniyle meydana geldiği, araç sahibinin ise, aracını sürekli olarak yetkili servise götürdüğü, aracının periyodik kontrollerinni zamanında, hatta zamanından önce yaptırdığı için kusurlu olmadığı şeklinde rapor verildiğini, yine tespit raporunda yetkili servis elemanlarının hatarlı servis vermesi nedeniyle, değişmesi gereken parçalar için, 17.950,68 TL, tamir ve işçilikler için ise 2.265,00 TL toplam olarak 23.855,09 TL olarak tespit edilğini, ayrıca müvekkil ve ailenini araçta meydana gelen zarar nediniyle yolda kaldıklarından dolayı otelde konakladıklarından 750,00 TL otel parası ödediklerini, ve günlük 80 TL den toplam iki ay kira bedeli olarak ise 4.800,00 TL ödediğini ayrıca araca verilen hasar nedeni ile aracı uğradığı değer kaybınında tespitini talep ettiklerini, bu nedenlerle davalıdan 10.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunduklarını, toplam olarak 42.405,09 TL’ nin davalı tarafından ödenmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, dava konusu aracın Ocak 2017 tarihinde müvekkili şirkete alttan hasarlı olarak getirildiğini araç sahibinin burada sebep olduğu hasarın giderilmesi için yapılacak onarım ve takılacak parçaların fiyatlarını öğrendiğini, Müvekkili şirketin araç sahibinin isteği üzerine herhangi bir işlem yapmadığını,
araç sahibinin müvekkili şirkete bu olaydan sonraki geliş tarihinin de 28/02/2017 tarihi olduğunu, tespit isteyen davacının aracını, hasarı gidermiş şekilde bu sefer PERİYODİK BAKIM nedeniyle müvekkili şirketin servisine getirdiğini, Müvekkili şirketin 15.141 Km deki araca hangi bakımlar yapılması gerekiyorsa bunları uyguladığın servis yetkilisinin bakım sırasında yaptığı incelemede, Yağ karter tapasının gevşediği yalama olduğunu gördüğünü yağ karterinin ve tapasının değişmesi gerektiği bilgisini müşteriye verdiğini, Müşteriden yağ karteri değişimi onayı istendiğinde ücretin fazla olduğu bildirildiğini ve kendi talebi üzerine eşdeğer parça takıldığını, bakım esnasında PERİYODİK BAKIM’da yetkili bir servisin hangi incelemeleri ve bakımı yapması gerekiyorsa müvekkil şirket tarafından yapıldığını, bunun dışında müşterinin araçla ilgili herhangi bir şikayeti ,farklı bir talebi olmadığını, tespit davasında sunulan bilirkişi raporuna itiraz ettiklerini ve delil olarak kabul etmediklerini, davacı tarafından davada husumet sadece yetkili servis olan müvekkil firmaya yöneltildiğini, Satış sonrası hizmetler yönetmeliğinin “Üretici , İthalatçı ve Satıcının Sorumluluğunu düzenleyen 14.maddesine göre “Üretici veya ithalatçılar, yetkili servis istasyonlarının ayrı bir tüzel kişiliği olsa dahi satış sonrası hizmetlerinin sağlanmasından ve yürütülmesinden yetkili servis istasyonları birlikte müteselsilen sorumludur.” maddesine göre davanın Üretici şirkete de yönlendirmesi gerektiğini bu nedenle davaya müdahil olmasında üretici firma ve müvekkil şirketin menfaati söz konusu olduğundan davanın üretici firmaya ihbar zorunluluğunun bulunduğunu, bu nedenlerden dolayı davanın reddini ve yargılama masrafları ile vekalet ücretinin karşı taraf yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir
Bakırköy ……Tüketici Mahkemesi ….. Esas ….. Karar sayılı ilamı ile;
“Yapılan yargılamada her ne kadar davada davacı aralarında sözleşmeye dayanarak davalıdan alacak talebinde bulunmuş olsa da ve her ne kadar dava konusu aracın tescil kaydında kullanımı ticari olmasa da davacı tarafın duruşmadaki beyanlarında aracın ticari ve mesleki faaliyette kullanılıyor olmasından kaynaklı olarak davacı da davalı da iş bu davada 6502 sayılı yasada tanımlanan tüketici vasfını taşımamaktadır.
Davacı vekili her ne kadar karar celsesinde önceki beyanlarının sehviyet içerdiğini iddia etse de dava talebindeki araç kiralama bedeli ve bilahare aracın davacı tarafça dava dışı bir şirkete satılmış olması da dikkate alınarak bu beyanlarında samimi olmadığı kanaatine varılmıştır.
Somut uyuşmazlıkta davacının aracını ticari ve mesleki faaliyette kullandığı anlaşıldığından davacının iş bu davada tüketici yasasında tanımı yapılan tüketici kapsamında olmadığı kanaatiyle bu davanın yargılamasının da 6102 Sayılı Kanunun 4 ve 5.maddeleri gereğince Ticaret mahkemelerinde görülmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.”…
Gerekçesi ile Mahkememiz ‘e görevsizlik kararı verilmiş ise de;anılan gerekçede belirtildiği üzere aracın ticari araç olarak kayıtlı olmadığı, davacının tacir olmadığı , ticari işletmesinin de olmadığı ,dava konusu uyuşmazlığım mutlak ticari davalardan da olmadığı anlaşılmakla ;
Ayrıca 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2’nci maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Bu aşamada anılan sebeplerle HMK.’nın Dava Şartları başlıklı 114/c maddesinde sayılan Görev hususu resen her aşamada karara bağlanabileceğinden anılan sebeplerle mahkememizin görevsizliğine,dava dilekçesinin görev yönünden reddine karşı görevsizlik verilerek dosyanın görevli Bakırköy …….Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevsizliği nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
4-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
5-BAKIRKÖY ….. TÜKETİCİ MAHKEMESİ ile Mahkememiz arasında olumsuz görev uyuşmazlığı çıktığından HUMK m.25.2, 3 uyarınca kararın temyiz edilmeden kesinleşmesi halinde dosyanın MERCİ TAYİNİ İÇİN İLGİLİ İSTANBUL BÖLGE ADLİYESİ MAHKEMESİ DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE.
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 06/02/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır