Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/713 E. 2022/706 K. 19.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/713 Esas
KARAR NO : 2022/706

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/09/2019
KARAR TARİHİ : 19/07/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :12/08/2022
Davacı vekili tarafından açılan itirazın iptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafın aleyhine ihtiyati haciz taleplerinin olduğunu, davalı tarafa çeşitli tarihlerde kumaş satıldığını, taraflar arasında cari hesap olduğunu, davalı tarafın borcunu ödemediğini, bunun üzerine davalı tarafa icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın borcunu ödemediğini, bunun üzerine davalı tarafa icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın itiraz ettiğini ve takibin durduğunu beyan etmiştir. Davacı şirket, yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle, ihtiyati haciz taleplerinin kabulüne, itirazın iptaline, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın dosyaya sunduğu faturaları ve fatura konusu malların teslim edildiğini ispat gerektiğini, gerek davacı taraf ortak ve müdür hesabına peşin ödenen, gerekse yazılı çekler ile toplam 302.200,00 TL tutarında ödeme yapıldığını, davacı tarafa hiçbir borçlarının olmadığını beyan etmiştir. Davalı şirket, yukarıda izah edilen nedenlerle, davanın reddine, davacı aleyhine takip konusu alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki kumaş satım sözleşmesi kapsamında davacının kumaşları davalıya satım teslim etmesine rağmen davalının kumaş bedellerini ödememesi sebebiyle alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
Bakırköy .. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasının uyap üzerinden gelmiş olduğu, yapılan incelemede davacı ( alacaklı ) tarafından davalı ( borçlu ) aleyhine 186.506,87 TL asıl alacak 16.233,76 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 202.740,63 TL alacak için ilamsız takipte ödeme emri düzenlendiği, davalının yasal süresi içerisinde takibe itiraz ettiği, takibin durmuş olduğu anlaşılmıştır.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne, Kocasinan Vergi Dairesi’ne, Bağcılar SGK’ya, … Bankasına, …e, … Bankasına, Şişli SGK’ya, …bank’a, …bank’a …bank’a … Bankasına, …banka yazılan müzekkerelere verilen cevaplar incelenmiştir.
Davacı BS formu bilgileri: Gelir idaresi Başkanlığı, Şişli Vergi Dairesi Müdürlüğünün 14/07/2021 tarihli dosya muhteviyatına sunduğu davacı tarafa ait 2016-2017 yılı BS- BA form bilgilerinde, 2016 yılında davacı tarafın davalı tarafa ait 16 adet faturayı KDV hariç 307.484,00 TL üzerinden BS Formu ile beyan ettiği tespit edilmiştir. 2017 yılında davacı tarafın davalı tarafa ait 5 adet faturayı KDV hariç 63.479,00 TL üzerinde BS Formu ile beyan ettiği tespit edilmiştir.
Davalı BA Formu Bilgileri: Gelir İdaresi Başkanlığı, Kocasinan Vergi Dairesi Müdürlüğünün 16/07/2021 tarihli dosya muhteviyatına sunduğu davalı tarafa ait 2016-2017 yılı BA-BS form bilgilerinde, 2016 yılında davalı tarafın davacı tarafa ait 16 adet faturayı KDV hariç 307.484,00 TL üzerinden BA formu ile beyan ettiği tespit edilmiştir. 2017 yılında davalı tarafın davacı tarafa ait 5 adet faturayı KDV hariç 307.484,00 TL üzerinde BA formu ile beyan ettiği tespit edilmiştir. 2017 yılında davalı tarafın davacı tarafa ait 5 adet faturayı KDV hariç 63.479,00 TL üzerinden BS formu ile beyan ettiği tespit edilmiştir.
Dosya muhteviyatında …. bankası tarafından 16/02/2021 tarihinde üst yazı ile Cd belge olarak sunulat … isimli kişiye ait …. nolu hesabın 01/01/2017-30/07/2018 tarihleri arasındaki hesap özeti ile davalı tarafın cevap dilekçesindeki ödeme listesine ait tutarların karşılaştırıldığı, muhtelif tarihlerde yapılan ödemelerin/havalelerin açıklama kısmında … isimli kişinin amir sıfatında, … isimli kişinin Lehdar sıfatıyla yer aldığı görülmüştür.
Bankadan gelen hesap özetinde, ödeme yapan ve ödeme alan tarafın davacı ve davalı taraf dışındaki kişiler olduğu, ilaveten yapılan ödemelerin açıklama kısmında herhangi bir açıklayıcı ibare veya bilginin olmadığı, ödemelerin neye ve kime istinaden veya ne için yapıldığının belirtilmediği, davalı tarafın iş ödemeleri davacı tarafa yaptığını gerekçesiyle birlikte ispat etmesi gerektiği, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarını incelemeye sunmadığı görülmüştür.
Akbank’tan gelen 04/06/2021 tarihli yazıda, 3.000,00 TL + 3.000,00 TL tutarlı + 2.500,00 TL tutarlı 3 adet çeke ilişkin bilgilerin sunulduğu, 3.000,00 TL + 3.000,00 TL tutarlı 2 adet dekontta davacı tarafın bilgilerin olmadığı, çeklerin görüntülerinin sunulmadığı, 2.500,00 TL tutarlı çekin … tarafından tahsil edildiği, çek görüntüsünde davacı tarafın kaşesi ile cironun bulunduğu, fakat çek üzerinde bulunan cirodaki imzanın kime ait olduğunu tarafından tespitinin mümkün olmadığı, çekin davacı tarafa teslim edildiğine dair dosya muhteviyatında belge de bulunmadığı, banka gelen yazıda ayrıca 6.000,00 TL tutarlı çek kaydına ulaşamadıklarını beyan ettikleri, 3.000,00 TL + 3.000,00 TL tutarlı çekler ile ilgili herhangi bir açıklama yapılmadığı görülmüştür.
… Bankasından gelen 28/05/2021 tarihli yazıda, 10.000,00 TL + 10.000,00 TL tutarlı 2 adet çeke ilişkin bilgilerin sunulduğu, 2 adet çekin farklı bankadan ibraz edildiği ve ödendiğinin beyan edildiği, açıklama olarak karşı bankadan işlem gören çeklerin ibraz anındaki görüntüsünün bankalarından tespit edilmediğinin bu bilgilerin karşı bankalardan temin edilmesi gerektiğinin beyan edildiği görülmüştür.
… Bankasından gelen 03/03/2021 tarihli yazıda, 7 adet çeke ilişkin bilgilerin sunulduğu, açıklama olarak bir liste sunulduğu 6 adet çekin diğer bankalar aracılığıyla takas sistemi üzerinden tahsil edildiğini, çeklerin hamil bilgileri ve fotokopilerinin ilgili bankalardan temin edilmesi gerektiğinin beyan edildiği, 1 adet çekin görüntüsünün bulunduğu, çekin … tarafından hamiline düzenlendiği, davacı tarafın çek üzerinde bilgilerinin yer almadığı görülmüştür.
….bank’tan gelen 25/02/2021 tarihli yazıda, 4 adet çeke ilişkin bilgilerin sunulduğu, açıklama olarak 3 adet çekin diğer bankalar tarafından ibraz edildiğini, ibraz bilgilerinin ve çek görüntülerinin karşı bankalardan temin edilmesi gerektiğinin, kalan 1 adet çekin numarasının hatalı olduğunun beyan edildiği görülmüştür.
…bank’tan gelen 23/02/2021 tarihli yazıda, 1 adet çeke ilişkin bilgilerin sunulduğu, çekin takas ortamında …. vasıtasıyla …. Ürünleri İnş. Nakl. San. Tic. Ltd. Şti. Tarafından ibraz edildiğinin ve ödendiğinin, çek görüntüsünde davacı tarafın bilgilerinin yer almadığı, ilaveten açıklama olarak davacı tarafın üzerinde cirosu bulunan …. bankasına ait 1 adet çekin …. Tekstil San. Ve Tic. A.Ş. Tarafından ibraz edildiği fakat karşılığının olmadığının beyan edildiği görülmüştür.
…. Bankasından gelen 22.02.2021 tarihli yazıda, 4 adet çeke ilişkin bilgilerin sunulduğu, açıklama olarak 4 adet çekin diğer bankalar tarafından takasla ibraz edildiğini, takas işleminin elektronik ortamda yapıldığını çekin fiziken ibraz edilemediğinin beyan edildiği görülmüştür.
… Bankasından gelen 17/02/2021 Tarihli yazıda, 4 adet çeke ilişkin bilgilerin sunulduğu, açıklama olarak 4 adet çekin diğer bankalar tarafından takasla ibraz edildiğini, çeklerin ibraz anı görüntüleri ve hamil bilgilerinin ilgili bankalardan temin edilmesi gerektiğinin beyan edildiği görülmüştür.
… Bank’tan gelen 10/02/2021 tarihli yazıda, 1 adet çeke ilişkin bilgilerin sunulduğu, açıklama olarak 1 adet çekin diğer banka tarafından takasla ibraz edildiğini, söz konusu çeke ve çeki ibraz eden hamil bilgilerinin karşı banka nezdinde bulunduğunun beyan edildiği görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularında tarafların 2016-2017-2018 yılı ticari defter kayıt ve belgeleri üzerinde mali müşavir bilirkişi incelemesi yaptırılarak tarafların iddia ve savunmaları dosyada mevcut tüm deliller birlikte değerlendirilerek dava konu asıl alacak ve işlemiş faiz hususunda gerekçeli denetime elverişli olarak bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, 16/08/2021 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafın 2016 yılı envanter defterinin açılış tasdikinin kanuni süresi dışında yapıldığı, 2016 yılına ait ticari defterler ve kayıtlarının (HMK md. 222TTK 64m/mülga TTK 85 m.) sahibi lehine delil niteliği bulunup bulunmadığının takdirinin sayın mahkemeye bırakıldığı, davacı tarafın 2017-2018 yılına ait ticari defterler ve kayıtlarının sahibi lehine delil niteliği bulunduğu, HMK 222 (5) maddesinde “Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılı.” ifadesi yer almıştır. Davalı tarafın 07/07/2021 tarihli defter inceleme günü gelmediği, yerinde inceleme talebinde bulunmadığı, bu sebeple davalı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılamadığı, bu hususla ilgili nihai takdir sayın mahkemeye bırakıldığı, davacı tarafın davalı tarafa takibe konu olan cari hesaba ait 2016 yılında 16 adet ve KDV dahil 332.085,76 TL tutarlı, 2017 yılında 5 adet KDV dahil 68.559,59 TL tutarlı fatura düzenlendiği, faturaların davacı tarafın yasal defterlerine usulüne uygun olarak işlendiği, davalı tarafın yasal defterlerine usulüne uygun olarak işlendiği davalı tarafın yasal defterlerine işleyip işlemediğinin tespit edilemediği, işbu faturaların BS-BA formları ile taraflarca karşılıklı olarak birbirini teyit edecek şekilde beyan edildiği, adet ve tutar yönünden farklılığın olmadığı, 2017 yılında davacı tarafın davalı tarafa toplam 5 adet KDV dahil 68.559,59 TL tutarlı fatura düzenlediği, faturalarının sevk irsaliyeleri ile birlikte dosya muhteviyatına sunulduğu, açıklama kısımlarına miktar, ürün bilgisi, birim fiyatı bilgilerinin yazıldığı, faturaların üzerinde irsaliye bilgilerinin belirtildiği, 4 adet faturaya ait sevk irsaliyesinin imzalandığı, sadece 10/03/2017 tarihli … numaralı KDV dahil 2.711,83 TL tutarlı faturanın sevk irsaliyesinin imzalanmadığı, ilaveten davacı tarafından 3 adet sipariş formunda imzalı şeklide sunulduğu, davalı tarafın işbu faturalara itiraz ettiğine dair dosya muhteviyatında herhangi bir tevsik edici belgeye rastlanılmamıştır. “Türk Ticaret Kanunun Madde 21-(2) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” ifadesi yer almaktadır. Davalı tarafın dosya muhteviyatına ticari defterlerini, kayıtları ve belgelerini sunmadığı, davacı tarafın dosya muhteviyatına sunduğu cari hesap ekstresinde, 2016 yılı: Davalı taraf ile cari hesap ilişkisinin 22.02.2016 tarihli 2.500,00 TL (A) tutarlı kayıt işlemi ile başladığı, 31.12.2016 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 192.085,34 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. 2017 yılı: 01/01/2017 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 192.085,34 TL alacaklı olduğu, 02/06/2017-31/12/2017 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 186.506,87 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. 2018 yılı: 01/01/2018 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 186.506,87 TL alacaklı olduğu, 31.12.2018 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 186.506,87 TL alacaklı olduğu, davalı taraf davacı şirket ortak ve yöneticisi …’nın … … nolu hesabına 50.800,00 TL tutarında ödeme yaptığını iddia ettiği, dosya muhteviyatına …. bankası tarafından 16/02/2021 tarihinde üst yazı ile CD belge olarak sunulan … isimli kişiye ait …. nolu hesabın 01/01/2017-30/07/2018 tarihleri arasındaki hesap özeti ile davalı tarafın cevap dilekçesindeki ödeme listesine ait tutarların karşılaştırıldığı, muhtelif tarihlerde yapılan ödemelerin/havalelerin açıklama kısmında …. isimli kişinin amir sıfatında, … isimli kişinin lehdar sıfatıyla yer aldığı, bankadan gelen hesap özetinde, ödeme yapan ve ödeme alan tarafın davacı ve davalı taraf dışındaki kişiler olduğu, ilaveten yapılan ödemelerin açıklama kısmında herhangi bir açıklayıcı ibare veya bilginin olmadığı, ödemelerin neye ve kime istinaden veya ne işin yapıldığının belirtilmediği, davalı tarafın iş ödemeleri davacı tarafa yaptığını gerekçesiyle birlikte ispat etmesi gerektiği, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarını incelemeye sunmadığı, davalı tarafın davacı şirkete olan borcuna karşılık liste olarak sunduğu muhtelif tarih ve çekler ile 251.400,00 TL ödeme yaptığını iddia ettiği, davalı tarafın dosya muhteviyatına sunduğu çek listesin 29 adet ve 251.400,00 TL tutarlı çeki bilgisinin yer aldığı, işbu 29 adet çekin 6 adedinin …bank’a, 4 adedinin ….bank’a 1 adedinin ….bank’a 4 adedinin …. bankası’na, 7 adedinin …bankası’na, 4 adedinin …bankası’na, 1 adedinin …bank’a, 2 adedinin …. bankası’na ait olduğu, davalı tarafın dosya muhteviyatına liste olarak sunduğu davacı tarafa ödediğini iddia ettiği çekleri davacı tarafa teslim ettiğini ispat etmesi gerektiği, işbu çekler ile ilgili detaylı olarak irdelenen bankalardan gelen yazılarda davalı tarafın davacı tarafa olan borcunu ödediğini ispat edemediği, üstelik davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarında hali hazırda davalı tarafın borcundan düşülen davalı taraf adına 2016 yılında toplam 131.000,00 TL çek giriş kayıt işleminin, 2017 yılında 15.000,00 TL çek giriş kayıt işleminin ve 10.000,00 TL tutarlı çek iade kayıt işleminin de yapıldığı, davalı tarafın takibi konu olan borcunu davacı tarafa ödediğini ispat etmesi gerektiği, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarını incelemeye sunmadığı ve taraflar arasında cari hesap karşılaştırmasının yapılamadığı, davacı tarafın takip tarihi itibariyle davalı taraftan 186.506,87 TL alacaklı olduğu, davalı tarafın takip tarihinden önce temerrüde düştüğüne-düşürüldüğüne dair dosya muhteviyatında tevsik edici belge olmadığı, takip öncesi işlemiş faizin hesaplanamadığı, davacı tarafın takip tarihi itibariyle yasal faizi talep edebileceği, tarafların tazminat, muhakeme masrafları ve benzeri taleplerinin, mahkemenin takdirlerine ait olduğu, sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Davacı vekili tarafından 2004 Sayılı İİK’nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde davalının itirazının iptali için dava açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamamış ve arabuluculuk son tutanağı dosyamıza sunulmuştur
Davalı vekili tarafından davalı aleyhine davalının iş yeri adresine tebligat yapılmaması sebebiyle tebligatın usulsüz olduğu ileri sürülmüş ise de; Mahkememizce davalının iş yeri adresine tebligat yapılmasına ilişkin yasal zorunluluk bulunmadığı, davalının resmi mernis tebligat yapılmasının kanuni zorunluluk olduğu, davalının mernis adresine çıkarılan ve yapılan tebligatın usulüne uygun olduğu, bu nedenle Mahkememizce yapılan tebligatlarda herhangi bir usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davalı vekilinin bu yöndeki savunmalarına itibar edilmemiştir.
6100 Sayılı HMK’nun “Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması” başlıklı 222. Maddesinde; “(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.(1)
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” Hükmü düzenlenmiştir.
Somut davada; davacı vekili dava ve takibe konu faturalardaki ürünlerin davalı tarafa teslim edildiği, ancak davalı tarafça bedellerin ödenmediğini iddia etmiştir. Davalı tarafça ürünlerin teslim edildiği hususunun davacı tarafça ispat edilmesi gerektiğini ve bedelinin ödendiği savunmasında bulunulmuştur.
Mahkememizce taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından 6102 Sayılı TTK’nun 83 ile 85 ve 6100 Sayılı HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, davacı şirketin 2016 yılına ilişkin envanter defterinin açılış tasdikinin kanuni süresi dışında yapıldığı, 2017 ve 2018 yıllarına ilişkin ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu ve davacı lehine delil niteliğinde olduğu tespit edilmiştir. Davalı tarafça defter ve belgeler incelemeye sunulmamıştır. Davacı tarafın defter ve kayıtlarına göre davalıdan 186.506,87-TL alacaklı olduğu, tarafların BA ve BS formlarının birbiri ile uyumlu olduğu ve davacı tarafça düzenlenen faturaların davalı tarafça BA formlarında bildirildiği tespit edilmiştir. Davalı taraf davacının kendisine düzenlediği tüm faturaları itiraz etmeksizin BA larında bildirmekle davacının faturalara konu ürünleri teslim ettiğini kabul etmiştir. Davacının ticari defter ve kayıtları ve tarafların BA ve BS formlarının birbiri ile uyuşması sebebiyle davacı tarafından faturalara konu ürünlerin teslim edildiği hususu davacı tarafça karine olarak ispatlanmıştır. Davalı tarafça ise bu karinin aksini ispatlar delil dosyaya sunulmamıştır. Davacı taraf davalıdan alacaklı olduğunu usulüne uygun tutulmuş defter ve kayıtları ve tarafların BA ve BS formları ile ispatlamış, ancak alacağın ödendiği davalı tarafça geçerli ve kesin bir delil ile ispatlanamamıştır. Davalı tarafça ödemelerin çekler ve banka kanalı ile yapıldığı savunmasında bulunulmuş ve bilgileri verilen çeklerin akıbeti Mahkememizce araştırılmış ve banka kayıtları celbedilmiştir. Ancak davalının bildirdiği çeklerin davacının defter ve kayıtlarında yer almadığı ve bu çeklerin dava konusu alacak için davacıya teslim edildiği davalı tarafça kesin bir delil ile ispatlanmamıştır. Kambiyo senedi olan çek sebepten soyuttur. Bu çeklerin dava konusu alacak için verildiği bunu iddia eden davalı tarafça ispat edilmesi gerekmektedir. Ancak davalı tarafça bu savunmayı ispatlar kesin delil dosyaya sunulmamıştır. Davacı tarafça ise söz konusu alacak için davalı tarafından verilen ihtilafsız çekler defter ve kayıtlarına işlenmiş ve alacaktan mahsup edilmiştir. Ayrıca davalı tarafça banka aracılığı ile yapılan ödemenin dava konusu alacak için yapıldığı ispat edilememiş ve taraflar dışındaki farklı kişilerin hesap özetinde yer aldığı tespit edilmiştir. Bu nedenle davalının ödeme savunmasına Mahkememizce itibar edilmemiştir. Davacının davalıdan alacaklı olduğu kendi ticari defter ve belgeleri ve tarafların BA ve BS formları ile sabit olduğundan bilirkişi raporunda tespit edilen bedel üzerinden açılan davanın kabulüne, davalı taraf icra takibinden önce temerrüte düşürülmediğinden davacının işlemiş faiz talebine hak kazanmadığı, ancak davacı tarafça da zaten faizin dava konusu yapılmadığı anlaşılmakla bu hususun Mahkememizce hükümde belirtilmediği, davacının alacağı davacının defter ve kayıtları, faturalar ve tarafların BA ve BS formları ile likit olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın KABULÜ İLE;
-Davalı borçlunun Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı icra takip dosyasındaki icra takibine yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 186.506,87 TL asıl alacak üzerinden kaldığı yerden aynen devamına,
-Hüküm altına alınan asıl alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 12.740,28 TL nispi karar harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 2.171,38 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 10.568,90TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 21.505,48 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından mahkememiz dosyasına yatırılan 2.171,38 TL peşin harç, 44,40 TL başvurma harcı, 6,40-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 2.222,18‬ TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.537,30 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,

6-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.19/07/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır