Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/711 E. 2020/438 K. 16.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/711
KARAR NO : 2020/438

DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/05/2019
KARAR TARİHİ : 16/09/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkilinin %50 hisse payı ile ……. Gayrimenkul Yatırım ve Turizm A.Ş. adlı şirketin ortağı olduğunu, ….. Gayrimenkul Yatırım ve Turizm A.Ş. ‘nin 30.01.2017 tarihinde 3.800.000 TL sermaye ile kurulduğunu, davalı … ‘in %50 hisse payı ile müvekkilinin ortağı olduğunu, şirket ana sözleşmesi ile şirket yönetim kurulu üyesi olan mezkur iki ortağın MÜŞTEREK İMZASI ile temsil edildiğini, davalı yönetim kurulu başkanı … ‘ın şirkete gönderdiği ve tebliğ aldığı fiktif faturalarla şirket aleyhine icra takibi başlattığını ve kesinleştirerek şirkete karşı haciz uygulattığını, davalı …’ın sahibi ve yöneticisi olduğu …… GAYRİMENKUL YATIRIM A.Ş. tarafından ……. GAYRİMENKUL hakkında 244.307,14 TL tutarlı İstanbul …… İcra Müdürlüğü’nün …. Esas numaralı dosyası ile ilamsız bir icra takibi başlatıldığını, icra takibinin dayanağı hiçbir borcun bulunmadığını, şirketin diğer yönetim kurulu üyesinin yurtdışında yaşıyor olmasından faydalanarak, kendi şirketi ile gönderdiği tebligatı yine kendisi tebliğ alarak (muhtemelen), kesinleştirdiğini ve ardından şirket hesaplarına haciz koyduğunu ve mezkur tutarı haczederek kendi hesabına geçirdiğini, müvekkili ile davalı şirketin müştereken imzası ile temsil edilmesi dikkate alındığında, müvekkilinin imzası olmaksızın temsil edilmeyen şirketin diğer ortaktan gayrimenkul danışmanlığı hizmeti veya herhangi başkaca bir hizmet almış olmasının söz konusu olmadığını, davalının kendi şirketinin vergi borçlarını dahi, ortak oldukları şirkete ödettiğini öğrendiğini, mahkeme tarafından ……. Gayrimenkul Yatırım ve Turizm A.Ş.’nin ticari defterler ve belgeleri ile banka kayıtları üzerinde bilirkişiler tarafından yapılacak inceleme ve değerlendirme ile şirketin zarar tespitinin yapılması gerektiğini, bu nedenlerle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı tarafından gerçekleşen zararlardan dolayı şimdilik 100 TL tazminat talebi ile yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
Buna karşılık davalı vekili, davacının şirket adına dava açma yetkisinin bulunmadığını, müvekkilinin davalı şirketi zarara uğrattığı iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacının başka bir şirket kurup ortağı olduğu şirket tarafından eğitilen ve irtibat bilgilerine sahip tüm personeli yeni kurduğu şirkete transfer ettiğini, davacının davet edilmesine rağmen yönetim kurulu toplantılarına katılmadığını, davacının gereksiz dava ve suç duyurularında bulunduğunu, müvekkilnin fiktif işlemler yapmadığını, tebligatı kendisinin almadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Dava, şirket yöneticisinin sorumluluğundan kaynaklanan tazminat isteğine ilişkindir.
Davanın mahkememizde yapılan yargılaması sırasında davacı vekili 24/08/2020 tarihli dilekçesiyle ” davayı geri aldığını” bildirmiştir. Davalı vekili ise 24/08/2020 tarihli dilekçesi ile “davanın geri alınmasına muvafakatının bulunduğunu, karşı taraftan avukatlık ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığını ” bildirmiştir.
Bilindiği üzere HMK 123. maddesinde” davacı hüküm kesinleşinceye kadar, ancak davalının açık rızası ile davasını geri alabilir:” hükmü koşullarının gerçekleştiği sonucuna varıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın geri alınması nedeniyle açılmamış sayılmasına,
2-Alınması gereken 54,40 TL karar harcından daha önce yatırılan peşin harcın mahsubu ile bakiyesinin davacıdan tahsiline,
3-Talep edilmediğinden davalı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderleri konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333 md gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341vd. maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda karar verildi.
16/09/2020

Başkan …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Katip …
e-imzalıdır.