Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/680 E. 2019/783 K. 16.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/680 Esas
KARAR NO : 2019/783

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/09/2019
KARAR TARİHİ : 16/09/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 17/09/2019
Davacı vekili tarafından açılan menfi tespit davasının Mahkememizde yapılan açık incelemesi sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi ile, müvekkilinin emlak alım-satım işleri ile uğraşan bir tacir olduğunu, davalılar ile ortaklık kurarak oto yedek parça alım-satımı yapmak üzere anlaştıklarını, ortaklığın başında sermaye olarak kişi başı 2.000-TL olmak üzere 6000-TL olarak belirlenmiş ise de daha sonra sözlü mutabakat ile ortaklık sermayesinin 150.000-TL olması ve iş bu ortaklık payı olarak her bir ortağın 50.000-TL ödemesi üzerinde anlaştıklarını, müvekkilinin ortaklık sözleşmesi kapsamında ….. Bankası ….. Şubesine ait….. çek numaralı 10/07/2019 keşide tarihli 20.000-TL çek ile ….. Bankası …. Şubesine ait …. çek numaralı 17/09/2019 keşide tarihli 20.000-TL bedelli çek ve 5.000-TL nakit parayı elden verdiğini, bir süre sonra müvekkilinin ortaklığın oluşmayacağını ve kendisinin dolandırılmak istendiğini anladığını, bunun üzerine vermiş olduğu çekleri ve nakit parayı istediğini ancak müvekkilinin tehdit edildiğini , müvekkilinin Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığında dosyasının devam etmekte olduğunu beyanla henüz vadesi gelmemiş çek için tedbir konularak müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile ödenen çek ve nakit paranın istirdatını talep ve dava etmiştir.
Dosyanın incelenmesinde; davacı vekili tarafından davalı aleyhine menfi tespit ve istirdat davası açılmış ise de, 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı kanunun 20.maddesinde açıklandığı üzere, “…….ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce Arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır” ve aynı kanunun 23.maddesinin 2.fıkrasında “…..arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir” denildiğinden davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davada arabulucuya başvurma dava şartı gerçekleşmediğinden davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu itirazın iptali davasının dava şartı yokluğu sebebiyle USULDEN REDDİNE,
2-Davacı tarafın yapmış olduğu masrafların üzerinde bırakılmasına,
3-Alınması gereken 44,40.-TL karar harcından peşin alınan 768,49.-TL harcın mahsubu ile bakiye 724,09-TL harcın karar kesinleştikten sonra istek halinde davacıya iadesine,
4-Kalan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi ve İİK 263. maddesi de dikkate alınarak) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 16/09/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır