Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/661 E. 2019/767 K. 11.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
BAKIRKÖY
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/661
KARAR NO : 2019/767

DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
DAVA TARİHİ : 09/01/2019
KARAR TARİHİ : 11/09/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif üyesi durumunda ve üyeliği halen devam ettiği, Zira müvekkil …konutlarından 5 daire satın almış ve bunun için …’ya … nolu tahsilat makbuzu ile 660.000 DM ( …. ) ödeme yaptığı, Bu satın alma işlemi sonrasında müvekkile davalı kooperatifin yaptığı …sitesine B Blok …. nolu bağımsız bölümler teslim edildiğini, Nitekim davalı kooperatif 10 Aralık 2013 tarihli tespit tutanağı ile söz konusu dairelerin müvekkilin tasarrufunda bulunduğunu tespit etmiş ve bu konuda bir ihtilaf yaşanmadığı, DAİRE TAHSİS BELGESİnden görüleceği üzere dava konusu 30 nolu daire müvekkile tahsis edildiği, Ancak, davalı kooperatif ısrarla müvekkile tahsisli dairesi fiilen teslim ettiği halde tapusunu teslim etmediğini, Büyükçekmece … . Asliye Hukuk Mahkemesinin …. E , … K sayılı dosyasında aynı daire için müvekkilin tahsis önceliği olduğu tespit edildiği, gelinen noktada davalının müvekkile tahsisli daireyi teslim etmesinin hiçbir haklı nedeni bulunmadığı Görüldüğü üzere dava konusu …. nolu dairenin müvekkile tahsis edilmiş ve bedelinin müvekkil tarafından ödenmiş olduğu, …. Mevkii … ada, … parselde inşa edilmiş …sitesi …. Blok … nolu bağımsız bölüm dairenin tapusun müvekkil adına tescil ve teslimine , Bunun bir sebeple mümkün olmaması halinde , müvekkilin daire için yaptığı ödemenin güncel kur karşılığının vade farklı ile birlikte tespitine, yine dava konusu dairenin güncel piyasa rayiç bedelinin tespiti ile ilgili bedelin müvekkile ödenmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili. öncelikle söz konusu ihtilaf Koooperatif Hukuku ve Ticaret Kanunu ile ilgili olduğundan davacının da kooperatif üyeliği nedeni ile işbu davayı açmış olduğundan davanın Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerekirken Tüketici Mahkemesinde açılmıştır. Bu sebeple görevsizlik kararı verilerek dosyanın Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi davacı yanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davasının reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, kooperatif aleyhine üyesi tarafından açılan tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir.
Dava değeri bildirilmemiş olmakla birlikte dava konusunun dava tarihindeki rayiç muhtemel değeri 300.000,00 TL’nin üzerinde olduğundan davaya heyetçe bakılmıştır.
Dava, tüketici mahkemesinde açılmış olduğundan başlangıçta harç yatırılmadığı anlaşılmaktadır.
Davacı, davalı kooperatifin üyesi olduğunu, dava konusu …. nolu dairenin kendisine tahsis edildiğini, ancak tapusunun verilmediğini iddia ederek tapu iptali ile bunun mümkün olmaması halinde daire için yaptığı ödemenin güncel kur karşılığının vade farklı ile birlikte tespiti ile ilgili bedelin tahsilini istemektedir. Davacının talepleri dikkate alındığında dava terditli taleple açılmıştır.
Bilindiği üzere HMK’nın 114/1 nci maddesinde dava şartları tahdidi olarak sayıldıktan sonra anılan maddenin ikinci fıkrasında da “Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” hükmü ile diğer kanunlarda dava şartlarına ilişkin düzenlemelerinde dikkate alınması gerekliliğine vurgu yapılmıştır.
Sözü geçen Kanun’un 115 nci maddesi hükmü de “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
(2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” şeklinde olup buna göre Mahkeme’nin dava şartı noksanlığı hâlinde yapacağı işlemler düzenlenmiştir.
7155 sayılı Kanun’un 20 nci maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A maddesinde ise “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmü uyarınca Asliye Ticaret Mahkemelerinde görülecek olan bazı davalarda, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması dava şartı hâline getirilmiştir.
Yine 7155 sayılı Yasa ile değişik 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesi hukmü ise “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir.
Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” şeklinde olup madde ile arabulucuya başvuruyu dava şartı olarak kabul edilen davalarda, arabulucuya başvurmadan dava açılması hâlinde yapılacak işlem düzenlenmiştir.
Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davacı vekili, tapu iptali ile bunun mümkün olmaması halinde daire için yaptığı ödemenin güncel kur karşılığının vade farklı ile birlikte tespiti ile ilgili bedelin tahsili istemiyle huzurdaki davayı açmış ise de; dava konusunun, tapu iptali isteği ile birlikte terditli olarak bir miktar paranın ödenmesine ilişkin olduğu ve davacı vekilinin dava açmadan önce arabulucuya başvurduğuna ilişkin herhangi bir belge sunmadığı gibi böyle bir iddiasının da bulunmadığı anlaşıldığından davanın 7155 Sayılı yasa ile değişik 6102 Sayılı TTK’nun 5/A ve aynı sayılı yasa ile değişik 6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesinin birinci fıkrası uyarınca arabulucuğa başvurulmasına ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. ncu Hukuk Dairesi’nin 28/06/2019 gün ve … esas,…. karar,İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … nci Hukuk Dairesi’nin 20/06/2019 gün ve … esas,….karar,Adana Bölge Adliye Mahkemesi … ncu Hukuk Dairesi’nin 17/05/2019 gün ve … esas,.. karar ve Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi …. ncü Hukuk Dairesi’nin 27/03/2019 gün ve ….esas,….karar sayılı ilamları), karar verilmesi gerekir.
Her ne kadar dava tüketici mahkemesine açılmış ve tüketici mahkemeleri için arabuluculuk dava şartı söz konusu değilse de davanın görevsiz mahkemede açılmış olmasının, görevli mahkeme tarafından arabuluculuk dava şartının aranmasına engel olmayacağı sonucuna varılmıştır.
Diğer yandan davanın tüketici mahkemesinde açılması nedeniyle harç yatırılması söz konusu değilse de asıl görevli mahkemeye göre harç alınması gerekmekte ise de verilen karar niteliğine göre eksik harcın davacıdan tahsiline karar vermenin yeterli olacağı sonucuna varıldığından HK 30. maddesi gereğince bu hususta süre verilmesine gerek görülmemiştir.
Hal böyle olunca davanın arabuluculuk yoluna gidilmeden açıldığı ve karar anına kadar da gidilmediği ve bu nedenle davada arabuluculuk dava şartı eksikliği bulunduğunun kabulü ile davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın arabuluculuk dava şartı eksikliği nedeniyle usulden REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 44,40 TL başvuru harcı ile 44,40 TL peşin harcın davacıdan tahsiline,
3-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 11/09/2019

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …