Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/658 E. 2021/830 K. 20.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/658 Esas
KARAR NO : 2021/830

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/09/2019
KARAR TARİHİ : 20/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı iç mimar olan … ve abisi …’ün sahibi olduğu …. İnş. Mimarlık’a başvurarak ….’da …. Otel içerisinde açacağı SPA niteliğindeki işyerinin mimari projelerinin çizilmesi ve projenin devamı süresince projenin revizesi işini, bu projelerin takip ve kontrolörlüğü için talepte bulunmuş ve davacı bunun üzerine davalıya e-mail ile söz konusu proje için teklifini 65.000,00 TL+ KDV olarak bildirmiştir. Davalıların davacının teklifini kabul ettiğini müvekkilinin … Otel içerisinde alacak SPA için Mimari projeyi hazırladığını, şantiye başladığı günden itibaren her hafta 2 gün proje takibi ve kontrolünü bizzat …’ye her hafta 2 gün giderek yaptığını, müvekkilinin hak ettiği ücretin ödenmediğini belirterek icra takibi başlatıldığını, davalı ise bu icra takibine itiraz ederek takibi durdurduğunu belirtilen nedenlerle davacı vekili davanın kabulü ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını arz ve talep etmiştir.
CEVAP;Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, davacı olduğunu iddia eden … ile yaptığı sözlü yada yazılı bir sözleşme olmadığını, davacının aktif dava ehliyeti olmadığını, bu sebeple davanın aktif dava ehliyeti yokluğu nedeni ile reddini istedikleri, davada yetkili Mahkeme, davalı müvekkilinin yerleşim yeri mahkemesi olan Kuşadası Mahkemeleri olduğunu, bu nedenle, dosyada yetkisizlik kararı verilerek, dosyanın Kuşadası Asliye Hukuk Mahkemelerinin yetkili olduğunun kabulü gerektiğini, davacının icra dairesinde yapmış olduğumuz yetki itirazına itirazının haksız olduğunu, işin yapıldığı yeri esas alması halinde; işin yapıldığı yerin … değil, … olduğunu, mimarı çizimlerin İstanbul’ da çizildiği iddia olunsa da, iş yalnızca mimari projelerin çizilmesinden ibaret olmadığını, bunun uygulanmasını da içerisine alan bir iş olduğunu, davalı tarafından faturaya, faturanın tebliğinden itibaren 8 gün içerisinde davacının da dilekçesinde belirtildiği üzere davacıya iade ediliğini, faturaya itiraz halinde, alacaklının değil borçlunun yerleşim yeri mahkemelerinin yetkili olduğu konusunda yerleşik yargı içtihatları mevcut olduğunu, Bu nedenle davanın Bakırköy Mahkemelerinde görülmesi için bir yetki kuralı bulunmadığını, …,,, 40.000-TL olarak belirlenen bu fiyata, üç boyutlu çizim ve projelerinden işin tamamlanmasına kadarlık süreçte işin başında duracağı, baştan tamamlanıncaya kadar mimarlık hizmetini vereceği, işin gereği yapılacak tüm mimarlık işlerinin fiyata dahil olduğunu ifade ettiğini, buna binaen dava dışı …,,, duvar projesi, su, elektrik ve havalandırma projelerinin çizimine başlandığını, 10.02.2016 tarihine kadar hafta da bir kere …ya gelinip işlerin kontrol edildiğini, bu geliş gidişlerin yol ücreti ve transfer masraflarının davalı tarafından karşılandığını, davalının, dava dışı …,,’ e banka havalesi ile 13.500 TL ödeme yaptığını fakat 10.02.2016 tarihinden sonra, yapılan üç boyutlu çizimler ve projelerde ciddi hatalar görüldüğü için daha işin başında, sözlü olarak yapılan bu sözleşme sona erdirildiğini, bu süreçten sonra, 08.06.2016 tarihine kadar tüm inşaat faaliyetlerini davalının eşi ve onun ortağı kontrol ederek, bir mimar yardımı almaksızın tamamladığını, üretim ve denetleme noktasında yalnız bırakılan ve işi kendisi tamamlamak zorunda kalan davalının, …,, ‘ e borçlu olmadığını, …,,, davalının ticari itibarını zedelemekle tehdit ettiğini, Daha sonra davalının adını hiç duymadığı bir firmadan 76.700 TL lik fatura gönderildiğini, davalı tarafından fatura kabul edilmediğini belirterek davalı vekili davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını arz ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
6102 sayılı TTK’nun 4. maddesine göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için ya uyuşmazlık konusu iş tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır.
6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce yargılamanın her aşamasında re’sen incelenir.
5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 6. maddesi ve 6100 sayılı HMK 2. Maddesi gereğince, genel görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. Asliye ticaret mahkemeleri ise özel mahkeme niteliğindedir.
Somut olayda davacının tacir olmadığı ve verdiği beyannameler incelendiğinde beyan değerlerinin esnaf sınırını aşmadığı, uyuşmazlık konusunun da Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme bulunan işlerden olmadığı, davaya bakmaya Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu anlaşılmaktadır.

HÜKÜM;Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK 114. Ve 115. Maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
3-HMK nun 20. Maddesine göre kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde müracaat halinde dosyanın yetkili ve görevli Bakırköy Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,aksi halde aynı madde gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLMESİNE,
4-HMK 331/2 maddesi gereği Harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı , gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/09/2021
Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır