Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/588 E. 2021/413 K. 14.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/588
KARAR NO : 2021/413

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 06/08/2019
KARAR TARİHİ : 14/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı … Otomotiv Yatırım ve Pazarlama Anonim Şirketinde yaklaşık % 17 oranında sermaye payına sahip olduğunu, müvekkilinin 08.05.2019 tarihinde yapılan 2018 yılına ilişkin olağan genel kurul toplantısına katıldığına andan toplantıda alman bazı kararlara muhalif kaldığım, olumsuz oy kullanıldığını ve muhalefet şerhinin tutanaklara işlendiğini, olağan genel kurul toplantısında alınan kararların, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümleri gereğince iptaline karar verilmesi gerektiğini, yöneticilerden …’nın …’da yaşadığını, tüm mesaisini şirkette geçirmesinin fiilen imkansız olduğunu, yönetici ortakların başka şirketlerde de yöneticilik yaptığı, dolayısıyla tüm mesailerini geçirdikleri iddiasının samimiyetten uzak olduğunu, yönetici ortaklardan … ve …’nın , merkezi …’da bulunan ve başka yerde şubesi olmayan … Oto Lastik Tic.A.Ş.’nin de yöneticileri olup, ayrı ayrı net 10.000’er TL huzur hakkı aldıkları, orada da çalıştıklarını beyan ettiklerini, merkezi …’da bulunun ve başka yerde şubesi olmayan … Sigorta A.Ş.’nin de yöneticileri olup, ayrı ayrı net 10.000’er TL huzur hakkı aldıkları, orada da çalıştıklarım beyan ettiklerini, … Oto Kiralama A.Ş.’nin de yöneticileri olup, ayrı ayrı net 10.000’er TL huzur hakkı aldıkları, orada da çalıştıklarını beyan ettiklerini, … ve …’de servis ve satış noktası olan … bayisi … Otomotiv Ticaret A.Ş.’nin de yöneticileri olup, ayrı ayrı net 20.000’er TL huzur hakkı aldıkları, orada da çalıştıklarını beyan ettiklerini, …-…’da …bayisi … Otomotiv Ticaret A.Ş.’nin de yöneticileri olup, ayrı ayrı net 20.000’er TL huzur hakkı aldıkları, orada da çalıştıklarını beyan etliklerini, bu nedenlerle … Otomotiv Yatırım ve Pazarlama AŞ ‘nin 08.05.2019 tarihinde yapılan 2018 yılı olağan genel kurul toplantısı gündeminin; 9. maddesi ile karara bağlanan her bir yönetim kurulu üyesi için ödenmesi kararlaştırılan aylık net 20.000.00 TL ‘ye ilişkin huzur hakkı kararıma iptaline, 6. maddesi ile karara bağlanan denetçinin ibra edilmesine karar verilmesi kararının iptalini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı şirkete yükletilmesine karar verilmesini istemiştir,
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının benzer gerekçelerle ve aynı iddialarla ikame etmiş olduğu davaların dilekçelerine bakıldığında, müvekkili şirketi yıldırma çabasıyla hareket edildiğini, davacı tarafın söz konusu tutumunun HMK ‘nın 10.maddesinde düzenlenen davaların yığılması prensibine de aykırılık teşkil ettiğini, TTK ‘nın ilgili maddelerinin de bu tür şirketin işlev işini bozan ve dürüstlük kuralına aykırı hareket eden ve özellikle azınlık konumundaki paydaşın haksız davranışlarını engellemek amacıyla özel düzenlemeler getirmiş olduğunu, davacının müvekkili şirketteki hisse oranının %17 olmadığını, bu durumun açıkça davacının mahkemeyi yanıltma çabası içinde olduğunu ve kötü niyetini ispatladığını, davacının müvekkili şirkette sahip olduğu hisselerin devrinin iptali için Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E sayılı dosyasının devam etmekle olan bir dava mevcut olduğunu, davacının müvekkili şirkette, ileri sürdüğü kadar dahi hisseye sahip olup olmadığı hâlihazırda ihtilaflı olup yargılamaya muhtaç olduğunu, gündemin 9. maddesinde alınan “yönetim kurulu üyelerine ayrı ayrı aylık net 20.000-TL huzur hakkı primi ödenmesine” dair karar ile belirlenen huzur hakkı davacı tarafın iddia ettiğinin aksine, asla fahiş bir miktar olmadığını, bu nedenlerle öncelikle esasa girmeden haksız ve kötü niyetli davanın usulden reddine, davacının teminat yatırmasına, esasa girilmesi halinde haksız ve mesnetsiz davanın reddine, davacının HMK. 329 hükmü gereğince cezalandırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, TTK’nun 445 vd maddeleri gereğince açılan anonim şirket olağan genel kurul toplantısında alınan kararların iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın davalı şirketin 08/05/2019 tarihinde yapılan 2018 yılı genel kurul toplantısında denetçilerin ibrasına ilişkin 6. maddesi ile huzur hakkına ilişkin 9. maddesinin kanun, ana sözleşme hükümlerine ve dürüstlük kuralına aykırı olup olmadığı, bu maddelerin iptalinin gerekip gerekmediği hususlarındandır.
Tarafların iddia ve savunmaları, sunulan ve sağlanan bilgi ve belgeler, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere;
Davacının davalı şirketin ortağı olduğu, davalı şirketin 08/05/2019 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında alınan kararların iptali talebi ile iş bu davanın süresinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı, genel kurul toplantısında alınan 6 ve 9 nolu (yönetim kurulu üyelerine huzur hakkı ödenmesi ve denetçinin ibrasına ilişkin) kararların kanunun emredici hükümlerine, ana sözleşmeye ve dürüstlük hükümlerine aykırı olduğunu ileri sürmektedir.
Davacının iddialarının irdelenip değerlendirilmesi bakımından uzman bilirkişi kurulundan rapor alınmıştır. Mali Müşavir … ve Doç. Dr. … tarafından düzenlenen 12/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak: (9) numaralı genel kurul kurarının, kanuna ve esas sözleşmeye aykırı olmadığı, öte yandan davalı şirket 2018 yılı faaliyet döneminde zarar etmiş olduğundan ve ayrıca yönetilin kurulu üyelerine huzur hakkı dışında başarı primi veya benzeri menfaatler sağlanmadığından, huzur hakkı tanınmasının tek başına dürüstlük kuralına aykırı olmadığı, bu sebeple iptalini gerektirecek bir hususa rastlanmadığı, (6) numaralı genel kurul kararının kanuna, esas sözleşmeye ve dürüstlük kuralına aykırı olmadığı, bu sebeple iptalini gerektirecek bir hususa rastlanmadığı, kanaati bildirilmiştir.
Dava konusu genel kurul toplantısının çağrılı olduğu ve çağrının kanun ve ana sözleşmeye uygun şekilde yapıldığı, toplantı ve karar nisaplarına aykırılık saptanmadığı, davacının da aksine bir iddiasının da bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Bilirkişi raporunda belirtildiği üzere; davacının şirket ortağı olarak dava açmakta aktif husumet ehliyetinin bulunduğu, davanın üç aylık hak düşürücü sürede açıldığı, davacının iptal talebine konu her iki karara karşı da olumsuz oy kullandığı ve muhalefet şerhini tutanağa işlettiği, böylece iptal davası açabilmek için kanun’da öngörülen şartları sağladığı anlaşılmaktadır.
Dava konusu genel kurulun 9 numaralı gündem maddesine ilişkin olarak; yönetim kurulu üyelerine sağlanacak olan huzur hakkının miktarı bakımından TTK’da ya da başkaca herhangi bir kanunda bir belirleme ya da sınırlandırma yapılmadığı, hatta bahsi geçen mali hakların sağlanabilmesi için şirketin kar elde etmesi zorunlu olmayıp, şirketin zarar etmesi halinde dahi bu mali hakların tanınabilmesinin mümkün olduğundan, kanuna aykırılığın bulunmadığı, yönetim kurulu üyelerine sağlanacak olan mali haklara ilişkin olarak esas sözleşmede bir belirleme ya da sınırlandırma yapılabilmesi mümkünse de; davalı şirketin esas sözleşmesi incelendiğinde bu yönde bir belirleme ya da sınırlandırma yapılmadığı, Dürüstlük kuralına aykırılık yönünden yapılan incelemede; huzur hakkı her bir toplantı özelinde yönetim kurulu üyesinin hak kazanacağı bir tutar olup, bu yönüyle davacının iptal edilebilirlik açısından endişe haline getirdiği durum değerlendirildiğinde, toplantıya katılmayan üyelerin huzur hakkına hak kazanamayacağı, kaldı ki toplantıya katılmamakla beraber huzur hakkı alan yönetim kurulu üyelerinin TTK m, 553 vd, hükümleri uyarınca sorumlu tutulmalarının her zaman mümkün olduğu, huzur hakkının miktarı yönünden yaklaşıldığında, davalı şirketin belirlediği huzur hakkı miktarının makul olduğu, dava konusu genel kurulun 6 nolu gündem maddesi yönünden yapılan incelemede; dava dosyası, olağan genel kurul toplantı tutanağı, ticari defter ve belgeler ile bağımsız denetim raporu ve tam tasdik raporlarının bir bütün olarak incelenip değerlendirilmesi sonucunda, denetçinin denetim görevlerini yapmadığına ilişkin herhangi somut bir bulguya rastlanmadığı anlaşılmakla davanın reddine ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken 59,30 TL karar harcının peşin alınan 44,40 TL harçtan mahsubu ile bakiyesinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/04/2021 09:35

Başkan …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Katip …
e-imzalıdır.