Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/577 E. 2019/1133 K. 18.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/577
KARAR NO : 2019/1133

DAVA : Ticari Şirket ( Haklı sebep nedeniyle AŞ’nin feshi, bilgi alma ve inceleme hakkı tanıması, şirket yöneticisinin sorumluluğu, geçmiş kar payı alacağının tahsili, şirketin malvarlığının tespiti vb )
DAVA TARİHİ : 31/07/2019
KARAR TARİHİ : 18/12/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkili şirketin davalı …… AŞ’de %67, diğer davalı şirkette ise %33 hissesi bulunduğunu, davalı …’ın aynı zamanda davalı …… AŞ’nin yöneticisi olduğunu,davalı …’ın davalı …. şirketini zarara uğrattığını, kar payı dağıtmadığını, arabuluculuk başvurusundan da uzlaşma çıkmadığını, davalının müvekkiline bilgi vermediğini, şirkete girişine dahi izin vermediğini, davalı …’ın davalı şirketler için yaptığı faaliyet giderlerini müvekkilinin ortağı olduğu şirkete yansıttığını, 04/04/2019 tarihli genel kurul toplantısında kar payı dağıtımı talep edilmiş ise de bu taleplerinin ret edildiğini, kar payı hakkının ihlali, bilgi alma hakkının ihlali, şirketin faaliyetsiz olması, şirketin düzgün yönetilmememesi, davalı …’ın kötüniyetli bulunması, huzur hakkı alması, şirket merkezini oturduğu eve taşıması, ortaklar arasında ciddi anlaşmazlıklar bulunması, Davalı …’ın davalı şirket ile aynı iştigal konusunda faaliyet gösteren diğer davalı şirketin ortağı ve yöneticisi olması gibi nedenlerin şirketin feshi için haklı neden oluşturduğunu ileri sürerek ihtiyati tedbir ile davalı şirketin son 3 yıllık belgelerini müvekkilinin incelemesi ve vermeye mahkum edilmesine, davalı şirkete kayyım atanmasına belirsiz alacak davası olarak davalıların müvekkilinin ortağı olduğu şirkete verdiği zararların tespiti ile müştereken ve müteselsilen … ve diğer davalı …… AŞ’den tahsiline, dağıtılmayan kar payının müvekkilinin hissesine düşen payın tespiti ile ticari faiziyle müvekkiline verilmesine, şirketin maddi ve maddi olmayan mal ve para varlığının tespitine, şirketin feshi ve tasfiyesine, tasfiye payının müvekkilinin hissesi oranında müvekkiline ödenmesine karar verilmesini istediği, bilahare dava değeri olarak gösterdiği 10.000,00 TL’nin 5.000,00 TL’sinin geçmiş dönem kar payı, 5.000,00 TL’sinin ise şirkete verilen zararlara ilişkin olduğunu açıklamıştır.
Davalılar vekili, davacı şirketin tek yetkilisi ….’nin müvekkili davalı … AŞ’nin 2013-2017 yılları arasında tek yetkili müdürü olarak yönettiğini, müvekkilinin davalı … şirketinin ortağı, yöneticisi ya da çalışını olmadığını, bu şirketin ortağının diğer davalı ……AŞ olduğunu, bu davada müvekkili …’a husumet yönetilemeyeceğini, davalı …. şirketinin müvekkili …. tarafından kurulduğunu, davalı şirketin kendi internet sitesinde müvekkili …. şirketi ve …. hakkında gerçek olmayan bilgilere yer verdiğini ve müvekkillerinin itibar ve müşteri kaybetmesine neden olduğunu, davacı şirketin kullandığ …. markasının müvekkili şirkete ait olduğunu, bu husustaki davanın sürdüğünü, inceleme talep edilen yıllarda davalı şirketin müdürünün … olduğunu, 2018 yılında ise şirketin hiç bir faaliyetinin bulunmadığını gayet iyi bildiğini, yine de davacıya yazılı olarak şirket defterlerini inceleyebileceğinin bildirildiğini, kar payının masrafların karşılanması için ihtiyaç bulunduğundan dağıtılmadığını, ayırca eski kararların saklandığı iddiasının doğru olmadığını, tahsil edilemeyen alacakların çoğunun …’nin eski dönemine ilişkin olup tahsil kabileyetinin de bulunmadığını, şirketin evden yürütülmesinin masrafların asgari düzeyde tutulmasına yönelik olduğunu, davacı şirketin sahibinin müvekkili şirketin müdürü olduğu dönemde şirkete verdiği zararların tazmini için ihtar çekildiğini, müvekkilinin Haziran 2019 tarihi itibariyle huzur hakkı almayı kendiliğinden bıraktığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Dava, haklı sebep nedeniyle AŞ’nin feshi, bilgi alma ve inceleme hakkı tanıması, şirket yöneticisinin sorumluluğu, geçmiş kar payı alacağının tahsili, şirketin malvarlığının tespiti vb isteğine ilişkindir.
Dava dilekçesinde davacı vekilinin netice-i talepleri arasında bilgi alma ve inceleme hakkı tanıması, şirket yöneticisinin sorumluluğu nedeniyle tazminat, geçmiş kar payı alacağının tahsili şirketin malvarlığının tespiti ve şirketin haklı nedenle fesih ve tasfiyesine karar verilmesi istekleri yer almaktadır.
Diğer yandan gerek dava dilekçesindeki anlatımdan gerekse davacı vekilinin ön inceleme duruşmasındaki beyanından bilgi alma ve inceleme hakkı tanıması, şirket yöneticisinin sorumluluğu nedeniyle tazminat, geçmiş kar payı alacağının tahsili şirketin malvarlığının tespiti ve şirketin haklı nedenle fesih ve tasfiyesine ilişkin taleplerinin davalı … TİCARET A. Ş.’ye ilişkin bulunduğu anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere bilgi alma ve inceleme hakkı tanıması, geçmiş kar payı alacağının tahsili, şirketin malvarlığının tespiti ve şirketin haklı nedenle fesih ve tasfiyesine ilişkin davaların (TTK 531, HMK 14/2 md) şirket merkezinin bulunduğu yer ticaret mahkemesinde açılması gerekir. Bu yetki kuralı kesin yetki kuralı niteliğindedir ve dava şartı olarak kendiliğinden dikkate alınması icap eder. Her ne kadar şirket yöneticisinin sorumluluğu nedeniyle tazminat davalarında kesin yetki söz konusu değilse de eldeki davalar arasında HMK 166. maddesi gereğince bağlantı bulunduğundan birlikte görülmesi gerekecektir.
Davacının taleplerinin davalısı konumundaki davalı …A.Ş. ‘nin muamele merkezinin ticaret sicil kayıtlarına göre …/… adresinde bulunduğu saptanmıştır.
Hal böyle olunca davalı … şirketi yönünden iş bu davada HMK 114 md gereğince kesin yetkiye ilişkin dava şartı eksikliği bulunduğu, yetkili mahkemesinin İstanbul ATM olduğu, diğer davalılar yönünden davalar arasında HMK 166. maddesi gereğince bağlantı bulunduğu sonucuna varılmış ve HMK 115/2 md gereğince aşağıdaki karar oluşturulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kesin yetkiye ilişkin dava şartı eksikliği nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-HMK 20. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde mahkememize başvurulması halinde dava dosyasının İSTANBUL ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE gönderilmesine, aksi halde davanın açılmamış sayalmasına karar verileceğinin ihtarına,ihtar edildi.
3-Yargılama giderleri ve gider avansı konusunda şimdilik karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341vd. maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere hazır taraf vekillerinin yüzünde oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 18/12/2019 10:35

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …