Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/559 E. 2019/844 K. 27.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
BAKIRKÖY
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESASA İLİŞKİN NİHAİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/559
KARAR NO : 2019/844

DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 25/07/2019
KARAR TARİHİ : 23/09/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP; Kayyım …, atanmış olduğu şirketin 2016 yılından itibaren faaliyette olmayıp şirketin bilinen adresinde belge vs olmadığı gibi halen bu adreste başka firmanın faaliyet gösterdiğini, temsilen atandığı şirketin muhtemelen temsil sorunu sebebiyle faaliyette bulunamadığını, hatta Bakırköy … . ATM’nin …. E. Sayılı dosyasından verilen karar ile şirketi ortağı …’un 1 yıllığına müdür olarak atandığını ancak 1 yıllık sürede tescil ettirmediği için şirketin yine temsilcisiz kaldığını, uzun zamandır faaliyette bulunmayan şirkete kayyım olarak atanması üzerine şirket ortakları ile yaptığı görüşme ve şirketin bilinen adresindeki araştırmalar neticesinde şirketle ilgili hiçbir belge, defter ve bilgiye ulaşmanın mümkün olmadığını, 24/07/2019 tarihli gazete ile 2016 yılından beri bulunamayan deefterler için zayi ilanı verildiğini, kayyım olarak atandığı şirketle ilgili iş ve işlemlerin yapılması için zayi belgesi talep etme zorunluluğu hasıl olduğunu, bu sebeplerle şirketle ilgili 2016 yılı ve önceki yıllara ait tüm defter fatura vs belgelerin zayi olduğuna ilişkin zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, zayi belgesi verilmesine ilişkindir.
Dava tarihi itibariyle somut uyuşmazlığa 6103 sayılı kanun uyarıca 6102 salıyı TTK hükümlerinin uygulanması gerekir.
Bilindiği üzere ilgili her tacirin saklamakla yükümlü olduğu ticari defter ve belgelerin ziyaı halinde 6102 sayılı TTK 82/7. maddesi uyarınca işletmesinin bulunduğu yer mahkemesinden zayi belgesi verilmesini istemesi mümkündür. Ancak ziyaın, saklamakla yükümlü olunan defter ve belgelere ilişkin olması ve bu defter ve belgelerin yangın, su baskını, yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde gerçekleşmesi gerekir. Ayrıca bu yöndeki talebin de ziyaın öğrenildiği tarihten itibaren 15 günlük hak düşürücü sürede yapılması gerekir.
Az yukarıda açıklandığı üzere TTK 82. madde gereğince bir tacire ziya belgesinin verilebilmesi için saklamakla yükümlü olunan defter ve belgelerin yangın, su baskını, yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle zayi olması ve ziyaın da kanuni saklama süresi içinde gerçekleşmesi gerekir. Davacı taraf işyerinde iş yoğunluğu ve müşteri yoğunluğu sebebiyle fatura ve sevk irsaliyelerinin zayi olduğu iddiası dikkate alındığında zayi olayı kanuni saklama süresi içinde gerçekleşmiş ise de davacı tarafça ziyaın yangın, su baskını, yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle meydana geldiği, iddia ve ispat edilmemiştir. Bu konuda cezai soruşturma veya tahkikatı da bulunmamaktadır.
Her tacir, kanunen saklamakla yükümlü olduğu ticari defter ve belgelerini dikkat ve özenle saklamak zorundadır.
Hal böyle olunca davacının kanunen saklamakla yükümlü olduğu ticari defter ve belgelerinin gerçekleşen yangın, su baskını, yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sonucunda zayi olduğunu ispat edemediği gibi özenle saklamasına rağmen kanunda belirtilen hallerle sınırlı olmak üzere bu hallerden biri sebebiyle zayi olduğu iddiasını ispat edemediğinden talebin reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-TTK 82/7 maddesi uyarınca açılan davanın REDDİNE
2-Alınması gereken harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3- Yapılan masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı şirket yetkilisi kayyumun yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/09/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır