Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/546 E. 2020/473 K. 23.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/546
KARAR NO : 2020/473

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 22/07/2019
KARAR TARİHİ : 23/09/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin ortağı olduğunu, müvekkilinin davalı şirket hakkında şirketin organsızlık nedeniyle feshi talepli dava açtığını, bu davanın Bakırköy … ATM’de …. E sayılı dava dosyası ile devam ettiğini, mahkemece davalı şirkete kayyım atandığını, davalı şirketin 18/07/2019 tarihinde genel kurul toplantısı yaptığını, toplantıya çağrının davalı şirket avukatınca yapıldığını, bu husuta yetkisinin bulunmadığını, toplantıya çağırma yetkisinin kayyıma ait olduğunu, toplantıda müvekkilinin tasfiye edildiğini, hukuka esas sözleşmeye iyiniyet kurallarına aykırı karar alındığını, alınan kararların geçersiz olduğunu, ileri sürerek ihtiyati tedbir ile 18/07/2019 tarihli genel kurul toplantısının ve alınan kararların yokluğunun ve butlanının tespitini, olmadığı takdirde iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı şiket vekili, müvekkili şirkete Bakırköy …. ATM’de …. E sayılı dava dosyası ile yönetim kayyımı atandığını, kayyım heyeti atanmasında 4 kişilik yönetim kurulunun 3 üyesinin aynı yönde karar alamamasının etkili olduğunu, çünkü yönetim kurulu olduğu halde karar alamadığını, davanın kötü niyetle ikame edildiğini, yönetim kurulunun 3 yıllık görev süresinin dolması üzerine kayyım heyetince genel kurul toplantısı yapılması kararı alındığını, şirketin %70 hissesine sahip paydaşların da bu yönde talepleri bulunduğunu, bu yöndeki kararın 28/09/2019 tarihli TSG’de ilan edildiğini, aynı zamanda tüm pay sahiplerine ihtarname ile bildirildiğini, toplantıya çağıranın avukat değil yönetim kurulu olduğunu, toplantının usulüne göre yapılıp usulüne göre karar alındığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Dava, genel kurul kararının iptaline ilişkindir.
Taraflara dayanmış oldukları delillerinin dosyaya ibrası etmişlerdir
Davalı şirketin ticaret sicil kaydı ve ekleri dosyaya celbedilmiştir.
Ticaret İl Müdürü’ne müzekkere yazılarak iptali talep edilen genel kurul toplantı tutanak ve ekleri dosyaya celbedilmiştir.
Davacı açmış olduğu dava ile davalı şirketin 18/07/2019 tarihinde yapılan 2016,2017,2018 yılına ait olağan genel kurul toplantısında alınan 6,7,8,9 ve 11 no’lu gündem maddelerine ilişkin kararların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Anonim şirketlerde genel kurul TTK’nın 407 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş, iptal sebepleri ise 445 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. 445. Madde gereğince, 446. Maddede sayılan kişiler 3 ay içerisinde genel kurulun iptalini isteyebilirler. Davacıların pay sahipleri oldukları davanın ise genel kurulun yapılmasından itibaren 3 ay içerisinde açıldığından süresinde ve yetkili kişiler tarafından açıldığı anlaşılmıştır. TTK’nın 446. Maddesi gereğince iptal davası açabilecek kişiler yanında toplantıda hazır bulunup karara olumsuz oy verip bu durumu muhalefet şerhi olarak tutanağa geçirmeleri gerekmektedir. Bunun istisnası ise çağrının usulüne uygun yapılmadığı, gündemin gerekmediği gibi ilan edilmediği, genel kurula katılma yetkisi bulunmayan kişilerin veya temsilcilerinin toplantıya katıldığının, genel kurula katılmasına veya oy kullanmasına haksız olarak izin verilmediğinin ileri sürülmesi gerekmektedir.
Mahkememizce davalı şirketin tüm ticari defter kayıt ve belgeleri ile dosya kapsamı üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, Prof. Dr. …. tarafından düzenlenen 23/01/2020 havale tarihli raporunda özetle; davacının, huzurdaki davada davalı şirketin ticaret sicil kayıtları ve sicil gazetesi ilanları incelendiğinde toplantıya çağrının davacının iddiasının aksine davalı şirket avukatı tarafından değil yönetim kayyumarı tarafından 21/06/2019 tarihinde alınan karara istinaden gerçekleştiği, toplantıya davetin yasal sürelere uyularak 28/06/2019 tarihli sicil gazetesinde ilan edildiği açıkça görüldüğü, bu durumda öncelikle davetin yetkisiz kimse veya organ tarafından yapıldığının söylenemeyeceği, davacıya gönderilen gündemi yönetim kurulu kararını ve ticaret sicil gazetesi içeren ihtarnamenin ise dava dışı vekil tarafından yapılan bir toplantı daveti anlamına gelmeyip TTK md. 414 gereği nama yazılı pay sahiplerine gönderilmesi gereken bildirim olduğu, bu durumda çağrı usulüne aykırılık söz konusu olmadığından kararın yokluk veya butlan ile malul olduğundan bahsedilemeyeceği,
Davalı şirket genel kurulunda alınan kararların iptali talebi incelendiğinde; davalı şirketin esas sözleşmesinde yer alan temsil edilme hakkının her bir pay grubuna tanındığı, bu durumda yönetim kurulunun esas sözleşmesinin 16. maddesine uygun biçimde teşkil edebilmesi için her bir pay gurubunun temsil ediliyor olması gerektiği, 6102 s TTK md. 360 (1)’e göre Genel Kurul tarafından yönetim kurulu üyeliğine önerilen adayın veya hakkın tanındığı gruba ve azlığa mensup adayın haklı bir sebep bulunmadığı takdirde üye seçilmesi zorunlu olduğu, davacı tarafça iptali talep edilen genel kurulda B Grubu pay sahibinin katılımı gerçekleşmeden yapılan seçim dolayısıyla esas sözleşmenin 16. maddesinin ihlal edildiğini ileri sürmekte ise de; davalı şirket esas sözleşmesinde yer alan düzenleme ilk bakışta temsil edilme hakkının belirli pay grubundan seçilme şeklinde düzenlendiği izlenimi uyandırsa da her pay grubunun kendi arasında yapacağı bir seçimle aday belirleyip bunu yönetim kuruluna bildirmesi gerekmesi bu hakkın aday önerme şeklinde düzenlendiğini gösterdiği, bunun huzurdaki dava bakımından hukuki sonucuna gelince, aday önerilmemesi halinde bu hak kullanılmamış olacağından Genel Kurulun kanundan aldığı yetkiye dayanarak yönetim kurulu üyesi seçebileceği, burada esas sözleşmeye aykırılıktan bahsedilebilmesi için davacının B Grubu pay sahiplerinin bu haklarını kullanmalarına yani aday önermelerine izin verilmemiş olması veya önerdikleri adayın haklı bir gerekçe gösterilmeden reddedilmiş olması gerektiği, yine esas sözleşmede yönetim kurulu üyelerinden birisi B Grubu pay sahipleri arasından seçileceğine dair bir hüküm bulunsa, yani aday önerme hakkı şeklinde düzenlenmemiş olsa ve genel kurul bu hükme rağmen B Grubundan üye seçmese esas sözleşmeye aykırılıktan bahsedilebileceği, oysa B Grubu pay sahibi esas sözleşmede kendisine tanınan aday önerme hakkını kullanmayarak bir anlamda bu hakkını genel kurula bıraktığı, genel kurulun organsızlığa yol açacak durumun önüne geçerek zaten uhdesinde bulunan bir yetkisini kullanmasında yasaya veya esas sözleşmeye bir aykırılık bulunmadığı, netice itibariyle yapılan seçim kanuna veya esas sözleşmeye aykırılık teşkil etmediğinden iptal koşulu oluşmadığı,
Sonuç olarak davalı şirketin genel kuruluna ilişkin olarak sicil kayıtları ve dosyada yer alan evraklar üzerinde yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde; çağrının yetkisiz organ tarafından değil yönetici kayyumlar tarafından yapıldığı anlaşılmakla anılan kararların butlanı veya yokluğuna hükmedilemeyeceği, davacının terditli talebi iptal bakımından TTK md.445 vd. yer alan iptal koşullarının oluşmadığı sonuç ve kanaatine varılmış olduğu bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucu toplanan delillere göre, alınan bilirkişi raporuna itibar edilmiş; davacı taraf, davalı şirketin 18/07/2019 tarihinde yapılan genel kurul toplantısına ilişkin toplantıya çağrının davalı şirket avukatınca yapıldığını, bu husuta yetkisinin bulunmadığını, toplantıya çağırma yetkisinin kayyıma ait olduğunu, toplantıda müvekkilinin tasfiye edildiğini, hukuka esas sözleşmeye iyiniyet kurallarına aykırı karar alındığını, alınan kararların geçersiz olduğunu, ileri sürerek ihtiyati tedbir ile 18/07/2019 tarihli genel kurul toplantısının ve alınan kararların yokluğunun ve butlanının tespitini, olmadığı takdirde iptaline karar verilmesini talep etmişse de; toplantıya çağrının davacının iddiasının aksine davalı şirket avukatı tarafından değil yönetim kayyumları tarafından 21/06/2019 tarihinde alınan karara istinaden gerçekleştiği, toplantıya davetin yasal sürelere uyularak 28/06/2019 tarihli sicil gazetesinde ilan edildiği, davetin yetkisiz kimse veya organ tarafından yapılmadığı, davacıya gönderilen gündemi yönetim kurulu kararını ve ticaret sicil gazetesi içeren ihtarname ise dava dışı vekil tarafından yapılan bir toplantı daveti anlamına gelmeyip TTK md. 414 gereği nama yazılı pay sahiplerine gönderilmesi gereken bildirim olduğu, bu durumda çağrı usulüne aykırılık söz konusu olmadığından kararın yokluk veya butlan ile malul olduğundan bahsedilemeyeceği, yine; B Grubu pay sahibi esas sözleşmede kendisine tanınan aday önerme hakkını kullanmayarak bir anlamda bu hakkını genel kurula bıraktığı, genel kurulun organsızlığa yol açacak durumun önüne geçerek zaten uhdesinde bulunan bir yetkisini kullanmasında yasaya veya esas sözleşmeye bir aykırılık bulunmadığı, netice itibariyle yapılan seçim kanuna veya esas sözleşmeye aykırılık teşkil etmediğinden; yapılan seçimin kanuna veya esas sözleşmeye aykırılık teşkil etmediğinden iptal koşulu oluşmadığı anlaşılmakla davanın reddine ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken 54,40 TL karar harcının peşin alınan 44,40 TL harçtan mahsubu ile bakiyesinin davacıdan tahsiline,
3-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına,

5-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. Maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacılara iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341vd. maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzünde oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 23/09/2020 11:02

Başkan …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Üye …
e-imzalıdır.
Katip …
e-imzalıdır.