Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/509 E. 2022/563 K. 31.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/509 Esas
KARAR NO : 2022/563

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/07/2019
KARAR TARİHİ : 25/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilin turizm sektöründe otellere online satışlarında https://www…com web sitesi üzerinde aracılık yapan bir şirket olduğunu, müvekkil ile davalı arasındaki ticari ilişkinin 11.10.2018 tarihli kredi sözleşmesine dayandığını, davalı ile olan faturalardan kaynaklı ticaret ilişkisi neticesinde iş bu dilekçeye ekte sunulan 4 adet faturada 101.231,21 Avro alacaklı konumda olduğunu, ne var ki davalıya bu durumun defalarca belirtilmesine rağmen davalı tarafça herhangi bir ödeme yapılmadığını ve neticesinde takibe geçilmek zorunda kalındığını ancak davalı tarafın takibe haksız şekilde itiraz ederek takibin durmasına neden olduğunu belirterek davanın kabulü ile davalı tarafından icra dosyasına yapılan itirazın iptaline, dava sonunda haklı alacaklarının faiz ve ferileriyle birlikte tahsiline hüküm verilmek üzere icra takibinin devamına ve davalının itirazı açıkça kötü niyetli olduğundan %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini istemiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı vekili tarafından dosyaya ibraz edilen 11.10.2018 tarihli kredi sözleşmesi altındaki imzanın müvekkil şirket temsilcisine ait olmadığını, bu konu da herhangi bir kişiye de vekaletname vermediğinden sözleşmeyi kabul etmediklerini, müvekkil şirketin 20 Aralık 2018 tarihi itibariyle teknik personelini işten çıkartarak faaliyetini durdurduğunu, müvekkil şirket yetkilisi tarafından imzalanmış bir sözleşme bulunmadığından faturaların usulüne uygun düzenlenip müvekkil şirkete tebliğ edilmediğinden sözleşmeye ve faturalara itiraz ettiklerini belirterek haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine, haksız yapılan icra takibi sebebiyle davacı tarafın m%20’den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatı mahkumiyetine, mahkeme masrafları ve avukatlık ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava İtirazın İptali davası olup, Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, taraflar arasında kredi sözleşmesi bulunup bulunmadığı, var ise davacının davalıdan takip miktarı kadar alacaklı bulunup bulunmadığı hususlarındadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularında tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi inceleme günü belirlenerek S.M.M.M bilirkişi ….’den rapor alınmasına karar verilmiş, alınan bilirkişi raporunda özetle 1. Davacı şirketin sunduğu tercüme belgeler ile davalı şirketin ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davalı şirketin davacı şirkete takip tarihi itibariyle 120.511,39 Euro borçlu olduğu, takiple bağlılık ilkesi gereğince davacı şirketin 101.231,21 Euro talep edebileceğini, 2. Davacı yanın takip tarihi itibariyle 3095 sayılı kanuna göre değişen oranlara faiz talep edebileceğini, 3. Tarafların, inkâr tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin sayın mahkemenin takdiri içinde kaldığı kanaatini bildirmiştir.
Davalı … Turizm San. Tic. Ltd. Şti. Vekilinin bilirkişi raporuna itiraz ettiği görülmekle, S.M.M.M bilirkişi …’den alınan ek bilirkişi raporunu özetle; Kök raporda da belirtildiği üzere davacı şirket yurtdışında yerleşik olduğundan ticari defter kayıtlarını sunmadığı, davacı şirketin sunmuş olduğu belgelerin yeminli tercüman tarafından Türkçe diline tercüme edildiği ve noterden tasdik ettirildiği, tercüme edilen belgelerin davacı şirkete ait olduğu ve bu belgeler ile dayanağı faturaların taraflar arasındaki ticari ilişkiye ait olduğunun anlaşıldığı, yurtdışında yerleşik firmalara ilişkin incelemeler noter tasdikli yeminli tercüme belgeler üzerinden yapılmakta olup, konsolosluk onayı bulunmadığı, davacı tarafın sunduğu belgelerin alacağını ispatlayacak mahiyette görüldüğü, davalı şirket dilekçesinin bir yerinde faturaların tebliğ edilmediğini, başka bir yerinde ise taraflar arasında faturalar konusunda uzlaşma sağlanamadığını belirttiği, davacı şirket 2019 yılı Ocak ayında 12.594,06 Euro tutarında 2 adet fatura düzenlendiği, davalı şirket vekilinin kök rapora yaptığı itirazların kök raporda değişiklik yapılmasını gerektirecek mahiyette görülmediğini, davalı şirketin dav acı şirkete takip tarihi itibariyle 120.511,39 Euro borçlu olduğunu, takiple bağlılık ilkesi gereğince davacı şirketin 101.231,21 Euro talep edebileceği kanaatini bildirmiştir.
Davalı vekilinin bilirkişi raporuna itiraz etmesi ve yeni bir heyetten rapor alınmasını talep etmesi üzerine, mahkememizce; Prof. Dr. …., Dr … ve Yeminli Mali Müşavir …’dan rapor alınmasına karar verilmiş; bilirkişi heyeti 20.09.2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle: Davalı şirketin 2018 ve 2019 yıllarına ait ticari defterlerinin TTK. 64/3 hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu ve kendi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu, davacı şirketin davalı şirketten taleple bağlılık ilkesi gereğince 101.231,21 Euro talep edebileceğini, davacı yanın takip tarihi itibariyle 3095 sayılı kanuna göre değişen oranlarda faiztalep edebileceğini, davacı açısından icra inkar tazminatı talep etme şartlarının da oluştuğu kanaatini bildirilmiştir.
Taraf vekillerinin rapora karşı beyan ve itiraz dilekçelerinin sunulduğu ve dosyanın ek bilirkişi raporu alınması için bilirkişiye dava konusu faturaların içeriği hizmetlerin verilip verilmediği hususunda dosya kapsamındaki mail içerikleri ile karşılaştırmalı olarak incelenerek denetime elverişli ek rapor hazırlanması için önceki bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verildiği görülmekle, alınan ek bilirkişi heyeti raporunu özetle :1- dava konusu faturalar, mailler ve fatura içeriğindeki detaylarla birlikte değerlendirildiğinde, fatura içeriği hizmetlerin verildiğine kanaat getirildiği, otel rezervasyon satışlarına ilişkin içeriğe sahip faturalardaki, referans numaraları, müşteri referansı, müşteri giriş ve çıkış tarihleri, açıklamalar, tutar başlıkları altında rezervasyonu gerçekleştirilen otel adları, şehirler ve müşteri adları dahil olmak üzere çok detaylı bilgilerin yer almasının kanaatlerini pekiştirdiği, 2- dava dosyasının taraflarınca tekrar incelenmesi sonucunda, kök raporumuzda tespit edilen hususları ve kanaatleri aynen taşıdıkları, 3- Davacı şirketin davalı şirketten taleple bağlılık ilkesi gereğince 101.231,21 Euro talep edebileceği, 4- Davacı yanın takip tarihi itibariyle 3095 sayılı kanuna göre değişen oranlarda faiz talep edebileceği, 5- Davacı açısından icra inkar tazminatı talep etme şartlarının da oluştuğu kanaati bildirilmiştir.
Dosya kapsamı ve toplanan delilleri birlikte değerlendirilmiştir. Davacı taraf turizm sektöründe aracılık faaliyeti yürüttüğünü, davalıya da hizmet verdiğini bu hizmetler karşılığında düzenlediği icra takibine konu 4 adet fatura bedelinin ödenmediğini ileri sürmektedir. Davalı taraf ise taraflar arsında bir ticari ilişki bulunduğunu kabul etmekle beraber dava konusu faturalar nedeniyle bir hizmet almadığını, faturaların kendisine tebliğ edilmediğini savunmuştur. Bilirkişi raporlarında tespit edildiği üzere; davacı şirket yurtdışında yerleşik olduğundan ticari defter kayıtlarını sunmamışsa da, davacı şirketin sunmuş olduğu belgelerin yeminli tercüman tarafından Türkçe diline tercüme edilmiş ve noterden tasdik ettirilmiş olup, tercüme edilen belgelerin davacı şirkete ait olduğu ve bu belgeler ile dayanağı faturaların taraflar arasındaki ticari ilişkiye ait olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre davacınını davalıya dava konusu 4 adet fatura dahil 2018 yılı 8,9,10,11 ve 12. aylarında olmak üzere 7 adet fatura düzenlediği anlaşılmaktadır. Davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarında davalıdan alınan hizmete ilişkin herhangi bir kayıt bulunmadığı gibi Ba formlarında da herhangi bir faturanını bildirilmediği anlaşılmaktadır. Buna karşı davalı tarafın kayıtlarında 2018 yılı 10 ve 11. aylarında 4 seferde toplam 102.157,80 Euro ( 648.533,11 TL) ödeme yaptığı ve kendi kayıtlarına göre davacıdan alacaklı göründüğü anlaşılmaktadır. davacı tarafından düzenlenen faturaların, ne şekilde davalıya gönderildiği sabit olmamakla beraber, davalının yaptığı ödemeler, dava konusu son dört faturaya ilişkin tutarların mail yazışmalarında yer alması, maillerde belirtilen tutarlara ilişkin herhangi bir itirazın yer almaması, “Belgeleri muhasebe yazılımına hızlı bir şekilde yükleyebilmemiz için faturaları excel formatında bize gönderebilir misiniz?” şeklinde davalı şirket mail adresi olarak görünen konkordato@…com üzerinden talepte bulunulması hususları birlikte değerlendirildiğinde, davalının da kabulünde olan ticari ilişki kapsamında davalının dava konusu faturalardan haberdar olduğu ve faturalara itiraz etmediği de anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenlerle davacının icra takibine konu faturalar nedeniyle davalıdan alacaklı olduğu anlaşılmakla davanını kabulüne, alacak faturaya dayalı olup likit olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında yapılan icra takibine davalının vaki itirazının reddine, takibin devamına,
Harca esas dava değeri olan 640.074,81-TL’nin %20’si olan 128.014,96-TL İcra İnkar Tazminatı’nın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 43.723,16 TL karar harcının peşin alınan 7.326,16 TL harçtan mahsubu ile bakiye 36.397,00- TL ‘sinin davalıdan tahsiline,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 49.053,74 TLTL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı ile 7.326,16 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 914,85-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
7-Kullanılmayan yargılama gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.25/05/2022

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır