Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/490 E. 2022/146 K. 15.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/490 Esas
KARAR NO : 2022/146

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 02/07/2019
KARAR TARİHİ : 15/02/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :07/03/2022
Davacı vekili tarafından açılan itirazın iptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının şirketin yurt içi ve yurt dışı her türlü hava, kara, deniz taşımacılığı işi ile iştigal eden uluslararası pazarda önemli bir konuma sahip ve lojistik sektöründe çok iyi bilinen bir şirket olduğunu, davalıya ait emtianın hava yolu ile taşınması işini gerçekleştirdiklerini, davalıya ait emtiaların …. numaralı havayolu taşıma senedi kapsamında; 19.12.2018 tarihinde …. numaralı uçüuş ile .. (…. Havalimanı)/Türkiye’den Bremen/Almanya’ya taşındığını, davacı şirketçe verilen hava yolu ile taşıma hizmetleri karşılığında 20.12.2018 tarihli fatura karşılığı 2.194,00 USD tutarında Navlun Bedeli açıklamasıyla e-fatura düzenlenerek davalı tarafa gönderildiğini, davacı tarafından ifası gerçekleştirilen işlemler için davalıya fiyat tekliflerinin e-mail yolu ile bildirildiği ve yine davalı yetkilileri tarafından İlgili tekliflerin kabul edilmesi ile navlun sözleşmesi kurulduğunu, davacı şirket ilgili konşimento muvacehesinde verilen taşıma hizmetlerini tamamladığı halde davalının ödeme yapmadığını, davacının 19.03.2019 tarihinde Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlattığını, davalı vekillerinin bu icra takibine 29.03.2019 tarihinde itiraz ettiği ve Bakırköy …. İcra Müdürlüğünce takibin durdurulduğunu, iddia ederek, davalarının kabulüne, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. E. Sayılı dosyasında takibin kaldığı yerden devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirketin …. futbol takımının özel günü için ürettiği ürünlerin İstanbul’dan Bremen/Almanya’ya ihraç edilecek malların hava yolu ile taşınması için davacı firma ile anlaşıldığını, ürünlerin teslimatının aciliyet arz etmesi nedeniyle hava yolu ile taşıma tercih edildiğini, taraflar arasında ki anlaşma uyarınca taşınacak kolilerin 9 palete ayrılarak uçağa yüklenmek suretiyle taşımanın yapılacağı ve ürünlerin alıcıya kapıda teslim edileceğinin kararlaştırıldığını, Davacı tarafından 19.12.2018 tarihli …. numaralı uçuş ile taşımanın yapıldığı iddia edilse de bu iddianın gerçek dışı olduğunu, söz konusu uçuşun organizasyon yoğunluğu nedeniyle iptal edildiğinden taşımanın ileri bir tarihe ertelendiğini, taşıması yapılacak 9 palet yükün davacının iddialarının aksine tek bir uçak seferiyle taşınmamış olup; 01.01.2019 tarihli … sayılı uçuş ile 4 palet daha sonra 03.01.2019 tarihli … sayılı uçuş ile 5 palet olarak taşımanın iki aşamada gerçekleştiğini, davacının davalıya taahhüt ettiği sürede taşımayı yapmadığını, davacı şirket tarafından uçaktaki bagaj alanlarının hesaba katılmaması nedeniyle ürünlerin gelişi güzel bir şekilde sıkıştırılarak yerleştirildiğini ve ürün kolilerinin hasar gördüğünü, taşıma tek seferde yapılmadığından ürünlerin teslimatının geciktiğini, davacı şirketin ihmal ve kusurlu davranışları sonucunda kolilerde meydana gelen hasar ve ürünlerin alıcıya geç ve eksik olarak teslim edilmesinden dolayi nihai alıçının ürünleri iade etmek İstediğini ve davalıya ödeme yapmadığını, davacının taşımayı kusurlu olarak ifa etmesi nedeniyle davalı şirketin maddi zarara uğradığı gibi düzenli olarak çalıştığı müşterisini de kaybettiğini, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacının davalıya vermiş olduğu taşıma hizmeti karşılığından navlun ücreti alacağı için düzenlemiş olduğu fatura bedellerinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; icra takibine konu taraflar arasındaki ticari ilişkisi kapsamında davacının davalıya vermiş olduğu hizmet karşılığında navlun ücreti alacağı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu hususlarındadır.
Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyası aslı celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplam 2.194 USD ( 12.006,66 TL) ‘nin tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından 2004 Sayılı İİK’nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde davalının itirazının iptali için dava açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularında çözümü teknik bilgiyi gerektirmesi sebebiyle dosya üzerinde hava taşımacılığında uzman ve tekstilci bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş, 01/06/2020 havale tarihli alınan bilirkişi heyeti raporunda özetle; taraflar arasında açıklanan nedenlerden ötürü; anlaşmazlığın olmadığı, davacı ….’in eşyayı teslim alırken, herhangi bir çekince koymadığından, davalı/göndericiden eşyayı tam ve sağlam olarak almış olduğu, davacı, kargoyu göndermek üzere …. ile anlaştığı ve … sefer sayılı uçak ile taşınacağı, ancak; davacının sevk ve idaresinde olmayan nedenle; …. tarafından yoğunluk gerekçesi ile erteleme sonucunda eşyanın 2 seferde Bremen’e taşındığı, her ne kadar konşimentonun düzenlenmesi ve eşyanın teslim alınmasıyla sözleşme kurulmuş olsa da; sözleşme yapılarak gecikmenin olması halinde; mürideler belirlenmediği, ayrıca eşyanın 2 seferde fiili taşıyıcı …. ile taşınmasında gecikme olsa da; davacının bu gecikmede kendi kusurunun bulunmadığı, eşyayı tam ve sağlam aldığı kabul gören davacının, eşyanın hasarlanmasında sorumluluğunun bulunduğu, karşılığında eşyanın alıcısının teslim esnasında tespiti sonucunda, hasar raporu tanzimi ile davalıya zarar/reklamasyon faturası tanzim ettiği, davacının bu olaya sebebiyet verdiği, davacının, eşyayı taşıması ve alıcısına ulaştırması neticesinde navlun alacağına hak kazanmış olduğu, kanaati bildirilmiş, davalı vekilinin rapora karşı itirazlarının değerlendirilmesi için bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş, 28/12/2020 havale tarihli alınan bilirkişi heyeti ek raporunda özetle; Davacının kararlaştırılan süre içerisinde …..da yoğunluktan dolayı eşyayı alıcısına ulaştıramadığı, dosya içerisinden bu durumu davalı tarafa bildirdiğine dair bir belgenin mevcut olmadığı, davacı tarafça eşyaların hasarsız ve belirtilen tarihte alıcısına teslim edildiği ileri sürülmüş olsa da; dosyadaki belgelerden iki ayrı seferde eşyaların taşınarak alıcısına hasarlı bir şekilde geç ulaştırdığı, (hasar tutanağı dosyada mevcuttur) eşyaları alıcısına teslim etmiş olduğundan ve dava konusunun da navlun bedeli olması nedeniyle kararlaştırılan navlun bedelini davacının almaya hak kazandığı, davacı tarafından eşyalara hasar verilmesi neticesinde, davalı tarafa reklamasyon bedeli olarak tanzim olunan bedelin ayrı bir dava konusu olduğu hususları tespit edildiği, kanaati bildirilmiş, davalı vekilinin yeni bir bilirkişiden rapor alınması talebi üzerine taşıma hukuku uzmanı bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, 18/01/2022 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; huzurdaki davaya konu taşıma sözleşmesinin 1999 Montreal Konvansiyomnu hükümlerine tabi olduğu; geç teslim bakımından eşyanın gönderilen/alıcı tarafından itirazı kayıt ileri sürmeksizin kabul edilmesi ve süresinde geç teslim ihbari yapılmamasından dolayı davacının herhangi bir sorumluluğunun olmayacağı, öte yandan ambalaj, yükleme ve istilleme kaynaklı hasarın taşıma süreci içinde gerçekleştiği, hasar bakımından ise eşyanın teslimi esnasında bir tutanak tutulduğu ve bu nedenle taşıma zincirinde yer alan …. A.Ş.nin hasarda haberdar olması ve taraflar arasındaki maillerde bu hususun davacıya bildirilmesi nedeniyle Yargıtay kararları da nazara alınarak ihbarın yapılmadığından söz edilmeyeceği, hasar bakımından taraflar arasındaki risk alanı değerlendirildiğinde, davacının paketlemeyi üstlenmesinden dolayı paketleme yetersizliği ve forklift zararlarından ortaya çıkan zarardan sorumlu olduğu, reklamasyon faturası değerlendirildiğinde oluşan zararın eksik teslim ile toplama ve paketleme ek maliyetinden oluşan iki kalemden ibaret olduğu, ancak kargo hasar raporunda eksik teslimattan söz edilmediği için davacı taşıyıcı şirketin sadece toplama ve paketleme ek maliyetinin risk alamına girdiği ve bu nedenle davalı şirket tarafından karşılanan 2.193,00 Huro zararın davacı taşıyıcı şirkete yansıtılması gerektiği, oluşan zarar miktarının davacının sorumluluk sınırının oldukça altında olmasından dolayı davacının davalı tarafından ispat edilebilen tüm gerçek zarardan sorumlu olması gerektiği, ancak işbu davanın navlun alacağının tahsilinden ibaret olduğu, davacının navlun alacağının 2.194,00 USD olduğu ve buna hak kazandığı, takip tarihi itibari ile davalıyı temerrüde düşürdüğü, takip tarihi ile dava tarihi arasındaki faiz alacağının 25,25 USD olduğu, davalının hasardan doğan haklarının 07.01.2021 tarihinde zamanaşımına uğradığı, bu sürenin durduğu veya kesildiği bakımından ispat yükünün davah üzerinde olduğu, davalının davacı taşıyıcı şirkete karşı takas beyanında bulunmasının mümkün olduğu, zira takas beyanının koşullarının maddi hukuk meselesi olması ve uluslararası taşıma sözleşmesine dayanmaması nedeniyle koşullarının TBK m.139 vd. hükümlerine göre belirlenmesi gerektiği, bu nedenle iki alacağında 07.01.2019 tarihinde muaccel olmasından dolayı takas beyanının yapılabileceği (TBK m.139/3), ancak davalının davacı olarak …. A.Ş. ye karşı açtığı anlaşılan dava bakımından tahsilatta tekerrür olmaması gerektiği, takip talebinde ise işlemiş faiz talebi olmadığı, takip tarihinden itibaren temerrüt faizi talebinin yerinde olduğu, takas beyanının haklı olması halinde, davacının 1 USD navlun bakiyesi ve dava ile takas savunmasına kadar geçen süre için 25,25 USD faiz talep edebileceğinin değerlendirildiği, takas ileri sürülen zarar ve tazminal bakımından dava dışı ….’ndan davalının tazminat tahsil etmesi veya zararım her hangi bir şekilde gidermesi halinde ise davacının navlun alacağını 2.194,0 USD ve dava tarihine kadar 25,25 USD işlemiş faizi ile dava ve talep edebileceği, kanaati bildirilmiştir.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamamış ve arabuluculuk son tutanağı dosyamıza sunulmuştur.
Somut davada; davacı taşıyıcı ile davalı taşıtan arasında uluslararası taşıma sözleşmesi kurulmuştur. Söz konusu sözleşme kapsamında davacı davalının ihraç ettiği emtiayı İstanbul’dan Almanya’ya taşımıştır. Davacı söz konusu taşıma kapsamında üzerine düşen taşıma edimini yerine getirdiğini, ancak davalının navlun ücretini ödemediğini iddia etmiştir. Davalı da taşımanın gecikmeli yapıldığını ve taşınan emtianın zarar gördüğünü, davacının taşıma ediminin ayıplı ifa edildiğini ve bu nedenle davacının navlun ücretine hak kazanmadığını savunmuştur. Taraflar arasında dava konusu emtianın davacı tarafından taşındığı ve hizmetin ifa edildiği hususunda ihtilaf yoktur. Taraflar arasındaki ihtilaf taşınan emtianın geç teslim edilip edilmediği ve emtianın zarar görüp görmediği, bu zarardan hangi tarafın sorumlu olduğu, zarar sebebiyle davacının navlun ücretine hak kazanıp kazanmadığı, zararın davacının navlun ücretinden mahsup edilip edilmeyeceği hususlarındadır. Taraflar arasındaki taşıma uluslararası taşıma olduğundan Montreal Konvansiyonu hükümlerine tabidir. Mahkememizce alınan bilirkişi raporlarında geç teslimden dolayı alıcı tarafın ihtirazı kayıt ileri sürmeksizin eşyayı teslim alması sebebiyle davacı taşıyıcının sorumlu olmadığı, davacı taşıyıcı tarafından eşyanın teslimi sırasında herhangi bir ihtirazı kayıt ileri sürülmeksizin eşyanın teslim alınması sebebiyle eşyanın hasarsız teslim alındığının kabulünün gerektiği ve emtiada meydana gelen hasardan dolayı davacı taşıyıcının sorumlu olduğu ve eşyanın teslimi sırasında hasara ilişkin tutanak tutulduğu ve süresinde ihbarın yapıldığı tespit edilmiştir. Her ne kadar taşıma sırasında meydana gele zarardan davacı taşıyıcı sorumlu ise de davalı taraf cevap dilekçesi ile süresinde açıkça takas defini ileri sürmemiştir. Davacı üzerine düşen taşıma edimini yerine getirmiş ve bu hususta taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. Davacı taraf taşıma edimini yerine getirdiğinden navlun ücretin hak kazanmıştır. Taşıma sırasında meydana gelen zarara ilişkin davalı tarafça takas defi açıkça ileri sürülmediğinden davalının zararı davacının navlun ücretinden mahsup edilmemiş ve Mahkememizce açılan davanın kabulüne, davacının alacağı taraflar arasındaki sözleşme ve fatura ile likit olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın KABULÜ İLE;
Davalı borçlunun Bakırköy …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı icra takip dosyasındaki takibe yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden aynen devamına,
-Hüküm altına alınan asıl alacağın % 20 oranında (2.500,28-TL) icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen miktar üzeriden alınması gereken 853,97 TL nispi karar harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 153,47 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 700,50 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar ve tarifenin 13/1 maddesi uyarınca takdir edilen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından mahkememiz dosyasına yatırılan 153,47 TL peşin harç, 44,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 197,87 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.317,90 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
7-Kullanılmayan gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yatırana iadesine,
8-Mahkememiz kararının kesinleşmesine müteakiben dosyamız arasında bulunan Bakırköy … İcra Dairesi’nin …. esas sayılı dosyasının mercine İADESİNE,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.15/02/2022

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.