Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/482 E. 2021/796 K. 14.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/482 Esas
KARAR NO : 2021/796

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/07/2019
KARAR TARİHİ : 14/09/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :11/10/2021
Davacı vekili tarafından açılan İtirazın İptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıya takibe konu olan faturalardaki malların verildiğini, ancak fatura bedellerinin davalı tarafından ödenmediğini, bunun üzerine davalı aleyhine Bakırköy … İcra Dairesi … E sayılı dosyasıyla icra takibi başlattıklarını, ancak davalının takibe itiraz ederek durdurduğunu, sonuç olarak huzurdaki davanın açıldığını, Bakırköy …. İcra Dairesi … E sayılı icra dosyasına yapılan haksız itirazın kaldırılmasını, davalının kötü niyetli olarak icra takibine itirazı nedeniyle, en az 420 İcra İnkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı şirket adına dava dilekçesi ekli duruşma gün ve saatini bildirir davetiye usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davaya cevap dilekçesi sunmamış ve duruşmalara katılmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ürün satışından kaynaklanan davacı tarafından davalıya düzenlenen fatura alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; icra takibine konu taraflar arasındaki ticari ilişkisi kapsamında davacının davalıya satılan ürünler nedeniyle düzenlenen fatura karşılığında alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının ne kadar olduğu hususlarındadır.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası aslı celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplam 31.131,74 TL’nin tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, süresinde borca, faize ve icra dairesinin yetkisine itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından 2004 Sayılı İİK’nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde davalının itirazının iptali için dava açıldığı anlaşılmıştır.
Davacının tacir olup olmadığına ilişkin Mahkememizce araştırma yapılmış ve gelen müzekkere cevaplarına göre davacının 1. sınıf tacir olduğu anlaşılmıştır.
Davalı borçlu tarafından her ne kadar icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş ise de; itiraz dilekçesinde açıkça hangi icra dairesinin yetkili olduğu belirtilmemiş ve davalı borçlunun adresinin de Bakırköy İcra Dairelerinin yetkisi kapsamında olduğu anlaşılmakla 2004 Sayılı İİK’nun 50. maddesi uyarınca Bakırköy İcra Dairesi’nin somut takipte yetkili olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularında tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılması için mali müşavir bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, 21/02/2020 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; Dava dosyası ve inceleme günü davacı tarafın sunduğu; ticari defter, belgeleri ile muhasebe hesap ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme neticesinde: davacı taraf ticari defterlerinin, HMK 222/2 maddesine göre delil teşkil ettiğini, davalı tarafın ticari defterlerinin incelemeye ibraz edilmediğini, davacı ticari defter kayıtlarına göre, ödeme emri tarihinde davalıdan 30.824,28.-TL alacağının olduğunu, davacı tarafından dosyaya sunulan ödeme emrine konu irsaliyeli faturaların üzerinde teslim alan kısmında bir imzanın olduğunu, ancak davalı adına herhangi bir isim yada kaşenin bulunmadığını, Bakırköy …. İcra Dairesi …Esas sayılı Ödeme emrine; davalı şirket vekili tarafından takip alacaklısına herhangi bir borçları olmadığını beyan ederek takibi durdurduğunu, TBK 117. Maddesine göre dosyada herhangi bir ihtarın olmadığını, bu durumda davacının, ödeme emrinde davalıdan temerrüt faizi isteyemeyeceğini, davacının, ödeme emrine konu irsaliyeli fatura içeriği malları davalıya teslim ettiğini ispatlaması halinde; davalı tarafından Bakırköy …. İcra Dairesi … Esas sayılı ödeme edilen itirazın 30.824,28.-TL üzerinden iptali ile icra inkar tazminatı hükmünün Mahkemenin takdiri içinde kaldığı, kanaati bildirilmiştir.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamamış ve arabuluculuk son tutanağı dosyamıza sunulmuştur.
Davalı şirket yetkilisine “bilirkişi raporunda belirtilen ve ekte gönderilen faturadaki malların davacı tarafından davalı şirkete teslim edilip edilmediği, taraflar arasında hukuki ilişki bulunup bulunmadığı ve var ise hukuki ilişkinin hangi sebepten kaynaklandığı, faturalardaki malları teslim alan kişinin kim olduğu ve teslim alan altındaki imzanın kendisine ait olup olmadığı, davacı tarafa faturadan kaynaklı borcunun ödenip ödenmediği hususlarının sorulacağının ve 6100 Sayılı HMK’nun 171/1 maddesi uyarınca geçerli bir özrü olmaksızın gelmediği veya gelip de sorulara cevap vermediği takdirde, isticvap konusu vakıaları ikrar etmiş ve imzanın kendisine ait olduğunu ikrar etmiş sayılacağı” ihtarı şerhini içerir davetiyenin usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı şirket yetkilisi duruşmaya katılmamıştır.
6100 Sayılı HMK’nun “Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması” başlıklı 222. Maddesinde; “(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.(1)
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” Hükmü düzenlenmiştir.
Somut olayda davacı taraf davalı tarafa dava konusu faturada belirtilen ürünlerin teslimi sözleşmesinden kaynaklı olarak ürün teslim ettiği, ancak davalı tarafından bu kumaş bedelinin ödenmediği ileri sürülmüştür. Mahkememizce taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından 6102 Sayılı TTK’nun 83 ile 85 ve 6100 Sayılı HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve davacının incelemeye konu ticari defterlerinin yasal şartları taşıdığı ve davacı lehine delil niteliğinin olduğu bilirkişi incelemesi ile tespit edilmiştir. Davalı taraf ticari defterlerini inceleme için sunmamıştır. Taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığı fatura ve ticari defter ve ticari kayıtlar içeriği ile sabittir. Davalı tarafından ürünlerin teslim edilmediği yönünde bir itiraz ileri sürülmemiştir ve defter ve kayıtları da incelemeye sunulmamıştır. Ayrıca davalı şirket yetkilisine isticvap davetiyesi gönderilmiş ve davalı şirket yetkilisi duruşmaya katılmamış ve 6100 Sayılı HMK’nun 171/1 maddesi uyarınca ürün teslimine ilişkin olarak irsaliye faturasında gösterilen ürünleri teslim aldığını ve imzanın kendisine ait olduğunu ikrar etmiş sayılmıştır. Bu nedenle davacının ticari defter kayıtları ile alacağın varlığının ve ürünlerin teslim edildiğinin ispatlandığı kabul edilerek açılan davanın kısmen kabulüne, takipten önce davalı taraf temerrüte düşürülmediğinden işlemiş faiz talebinin reddine, davacının alacağının davacının ticari defter ve belgeler ve faturalar ile belirli ve likit olduğu anlaşılmakla davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın KISMEN KABULÜ ve KISMEN REDDİ İLE;
Davalı borçlunun Bakırköy …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasına konu takibe yaptığı itirazın kısmen iptali ile; takibin 30.824,28-TL asıl alacak üzerinden devamına, işlemiş faiz alacağı talebinin reddine,
2-Hüküm altına alınan asıl alacak olan 30.824,28-TL üzerinden davalının %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 2.105,60.-TL nisbi karar harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 376,00.-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.729,60.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 4.623,64.-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 44,40.-TL başvurma harcı, 376,00.-TL peşin harç olmak üzere toplam 420,40.-TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan ( haklı çıkmış olduğu orana göre ) 937,13.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
8-Kullanılmayan yargılama gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesine müteakiben yatırana iadesine,
9-Mahkememiz ilamının kesinleşmesine müteakiben dosya arasında bulunan 2018/17389 esas sayılı icra takip dosyasının merciine İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize verilecek veya başka bir Mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.14/09/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.