Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/46 E. 2019/87 K. 23.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/46 Esas
KARAR NO : 2019/87

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/01/2019
KARAR TARİHİ : 23/01/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı şirket ile zaman zaman birlikte hac ve umre seyahati programları yürütmekle olduğunu diğer davalı şahısın ise davalı şirketin ortakığı ve temsile yetkili kişi olduğunu, zaman zaman davacı ve davalı şirket arasında ticari ilişki nedeni ile karşılıklı çek ve senetler teminat olarak verildiğini ancak davalıların kötü niyetli olarak hareket ettiğini bu nedenle müvekkillerinden fazla ödemeler talep ettiklerini, bu taleplerin kabul edilemeyeceğini, müvekkillerinin davalılara olan borçlarının tamamını ödemiş olduğunu, müvekkillerine iade edilmeyen teminat senetleri üzerinden müvekkillerinin zor durumda kaldığını ve müvekkilleri aleyhine yasal işlemler yapıldığını, bu nedenle davalılar tarafından başlatılacak her türlü icra takibinin, alınacak her türlü ihtiyati haciz kararının tedbiren durdurulmasına ve davacı müvekkili aleyhine başlatılan icra takibinin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini ve icraya yatacak olan paranın alackalıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davalılar aleyhine %20 icra inkar tazminatina hükmedilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilsmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dosyanın incelenmesinde; davacı vekili tarafından davalı aleyhine itirazın iptali davası açılmış ise de, 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı kanunun 20.maddesinde açıklandığı üzere, “…….ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce Arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır” ve aynı kanunun 23.maddesinin 2.fıkrasında “…..arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir” denildiğinden davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davada arabulucuya başvurma dava şartı gerçekleşmediğinden davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu itirazın iptali davasının dava şartı yokluğu sebebiyle USULDEN REDDİNE,
2-Davacı tarafın yapmış olduğu masrafların üzerinde bırakılmasına,
3-Alınması gereken 44,40.-TL karar harcının peşin yatırılan 128,03 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 83,63 TL harcın talep halinde ve karar kesinleşince davacıya iadesine,
4-Kalan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi ve İİK 263. maddesi de dikkate alınarak) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 23/01/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır