Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/447 E. 2019/913 K. 11.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/447
KARAR NO : 2019/913

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/06/2019
KARAR TARİHİ : 11/10/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkilinin uzun yıllardır Türkiye ‘de yaşayan Iraklı bir yabancı olduğunu, müvekkilinin yatırım amacı olarak davalı şirketin … projesinden …. H Blok …Kat …. nolu bağımsız bölümü 16/02/2015 tarihinde yapılan sözleşmede yapılan ödeme planı ile belirlenen 196.440,00 USD karşılığında satın aldığını, müvekkilinin aylık dönemler halinde davalı şirkete toplam 77.055,00 USD ödediğini, davalı şirketin söz konusu daireyi 30/11/2017 tarihinde teslim edeceğini vaad etmesine rağmen vade tarihinde dairenin bitirilmediği için dairenin teslim edilmediğini, müvekkilinin dairenin teslimini istediğinde kendisine dairenin hazır olmadığını, bunun yerine Bulgaristan ‘daki projeden bir daire verebileceklerini, aksi halde ödemiş olduğu paranın da kendisine iade edilmeyeceğinin söylendiğini, müvekkilinin ödediği paranın ödenmeyeceğini öğrendikten sonra Bulgaristandaki iki tane daireyi 16/10/2015 ve 30/10/2015 tarihli sözleşmeler ile kabul etmek zorunda kaldığını, müvekkilinden bu sözleşmeler yapılırkende bir miktar para alındığını, ancak bu dairelerinde vade günü geldiğinde halen bitirilmediğini ve tesliminin gerçekleşemeyeceğini öğrendiğini, müvekkilinin ödediği para ve uğramış olduğu zararların kısmen tahsili amacıyla Büyükçekmece …İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyası ile icra takibi yaptığını, daha sonra davalı şirket ile arabuluculuğa gidildiğini, ancak davalı şirketin ödemeye yanaşmaması nedeniyle anlaşamadıklarını, bu nedenlerle haksız olarak yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, borçlu şirket aleyhine %20 ‘den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, dava açılmasına sebebiyet verdiğinden davalının para cezasına çarptırılmasına, davalı şirketin menkul ve gayrimenkul malları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, her ne kadar dava dilekçesinde müvekkili şirket taraf olarak gösterilmiş ise de, müvekkilinin olan …. İnşaat San. ve Tic. A.Ş.’nin söz konusu davada hiçbir taraf sıfatı bulunmamakta olması hasebiyle sıfat yokluğundan işbu davanın reddi gerektiğini, husumet itirazlarının saklı kalmak kaydıyla, “…..” Konut Satış Sözleşme’nin “Uyuşmazlıklar” başlıklı 12. maddesi ile Sofya Mahkemeleri yetkili yargı yeri olarak belirlendiğinden huzurdaki dava hakkında yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, davada müvekkili şirketin taraf sıfatının olmaması sebebiyle davanın husumetten ret edilmesi gerektiğini, davacı tarafın haksız olarak iş bu davayı ikame ettiğini, müvekkili şirketin sözleşmenin tarafı olmaması sebebiyle davacı tarafından sözleşme kapsamında talep edilen bedellerin iadesi talebiyle ikame edilmiş olan işbu davada müvekkili şirketin sorumlu tutulamayacağını ve ortada taraflar arasında kurulmuş bir sözleşme mevcut olmadığı gerekçesiyle işbu davanın esastan reddi gerektiğini, bu nedenlerle öncelikle ilk itirazları ve usule ilişkin karşı beyanları yönünde karar verilmesini ve ayrıca huzurdaki davanın esastan reddi ile vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Dava, taşınmaz satım sözleşmesi kaynaklı itirazın iptali davasıdır.
6502 sayılı tüketicinin korunması hakkındaki kanunun 3. Maddesinin (k) bendinde tüketicinin ” Bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan ve yararlanan gerçek ve tüzel kişiyi”, (ı) bendinde tüketici işlemini “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari ve ya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına yada hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve vb. sözleşmelerde dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi”, (i) bendinde satıcının “Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan yada mal sunanın adına yada hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişilerin”, (h) bendinde ise” Mal alışverişine konu olan; taşınır eşya, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallar ile elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri her türlü gayri maddi malları” ifade edileceği düzenlenmiştir. Aynı yasanın 73/1 maddesinde de ” Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevli olduğuna ilişkin hüküm bulunmaktadır. Bu kanunun uygulanabilmesi için konut ve tatil amaçlı taşınmazların satıcının ticari veya mesleki faaliyeti kapsamında bu malı sunuyor olması ve alıcının da bunları konut amacıyla satın alması gerek ve yeterlidir. Alıcı, bir mal veya hizmeti kişisel ihtiyaçları dışında belirli bir meslek icrası, belirli bir üretimde kullanma, yeniden satış, ticari olarak kullanma vs gibi mesleki ve ticari amaçlarla satın alanların tüketici olarak kabul edilmeyecekleri kuşkusuzdur. Bu durumda taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözüm mercii tüketici mahkemesi olmayacaktır.
Somut olayda; davalının tacir olup, davacının ise tacir olmadığı gibi taşınmaz satım sözleşmesine konusu bağımsız bölümün ise konut niteliğinde olduğu, işyeri vasfında bulunmadığı, yukarıda açıklanan yasal düzenleme kapsamında davaya bakmakta görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğu sonucuna varılmıştır.
Hal böyle olunca iş bu davada göreve ilişkin dava şartı eksikliği bulunduğundan davanın bu nedenle usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava dilekçesinin göreve ilişkin dava şartı eksikliği nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-HMK 20.maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde mahkememize başvurulması halinde dava dosyasının BAKIRKÖY TÜKETİCİ MAHKEMESİNE gönderilmesine, aksi halde açılmamış sayılacağının ihtarına,
3-Kararın taraflara tebliğine,
4-Karar niteliği gereğince yargılama giderleri konusunda şimdilik karar verilmesine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 11/10/2019

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …