Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/426 Esas
KARAR NO : 2023/367
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 17/06/2019
KARAR TARİHİ : 17/04/2023
Davacı vekili tarafından açılan Tazminat ( Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat ) davasının Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; trafik kazasının meydana gelmesinde davalı sürücüsünün kusuru ile ağır bir şekilde sakatlanan müvekkilinin maluliyet oranının tespitine, trafik kazasında yaralanarak TBK md. 54’te hüküm altına alınan kazanç kaybına, çalışma gücünün azalması ve kaybedilmesinden doğan kayıplara, ekonomik geleceğinin sarsılmasından doğan kayba uğrayan davacı için HMK md. 105 hükmü uyarınca yapılacak yargılama sonucu belirlenecek maddi tazminata karşılık şimdilik 10.000,00-TL belirsiz alacağın işleten ve sürücü yönünden olay tarihinden, sigorta şirketi yönünden sigorta limiti aşılmamak üzere temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faizi, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:Davalı …. vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı itirazlarının bulunduğu, yeni düzenlemeye göre zarar görenlerin doğrudan dava açma hakkı ortadan kaldırıldığını, bu nedenle, eksik evrakların sunulmasından sonra tazminat talebinin değerlendirebileceğinin belirtildiğini,
müvekkili şirketin poliçe kapsamında sorumluluğu, poliçe üzerinde yazılı azami teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere, poliçede yazılı özel şartlar ve trafik sigortası genel şartları kapsamı ile sınırlı olduğunu, manevi tazminat talepleri Trafik Kanunu Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi teminatı dışında olduğunu,
davanın usulüne yönelik itirazları dikkate alınarak, başvuru şartının yerine getirilmemiş olması nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın reddine,
aleyhe hüküm kurulacak olması halinde SGK tarafından yapılan-yapılacak ödemelerin müvekkili şirketin sorumluluğundan tenziline,
tarafların kusur durumunun tespiti için Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti’nden ve Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi’nden rapor alınmasına,
Davacının maluliyet oranının tespiti için Adli Tıp Kurumu …. İhtisas Dairesi tarafından “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik’e göre rapor alınmasına,
Tazminat oranı ve miktarının tespiti için, yukarıdaki hususlar tamamlandığında Hazine Müsteşarlığı Aktüerler Sicili’ne kayıtlı aktüer bilirkişiden TRH 2010 Mortalite Tablosunda yer alan verilere göre rapor düzenlenerek gerçek zararın tespit ettirilmesine,
Tarafımızca huzurda görülen davanın ikame edilmesine sebep olunmadığından harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davalılar …, …, …, …, …, … ve … davaya cevap vermemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49, 54, 56 maddeleri, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85 maddelerinden ve Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Genel Şartları hükümlerinden kaynaklanan trafik kazası şeklinde gerçekleşen haksız eylem nedeni ile oluşan iş göremezlik giderleri ile manevi tazminat isteminden ibarettir.
Davacıya ait tedavi gördüğü hastane kayıtları, araç tescil bilgileri, nüfus kaydı , tedavi görülen hastane kayıtları, SGK kayıtları, Kaza tutanağı,Bakırköy ….ASCM … E. …. K. Sayılı dosyası , Sigortaca yapılmış Zorunlu trafik poliçesi, hasar dosyası Adli Tıp kurumu raporu, dosya arasına alınmıştır.
Dosya arasında kaza tespit tutanağı bulunmamakla;23/07/2017 tarihinde sürücü … ‘ın sevk ve idaresindeki …. plaka no’lu minibüs ile seyir halinde iken araç içerisindeki yolcu konumundaki davacının araçtan inmek istemesi esnasında düşerek yaralandığı,
Davacının tazminat taleplerini içerir başvuru dilekçesinin davalı … şirketine ulaştığı ,davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığı ve de davacının haklılığı ispat olunduğu takdirde , davalının 23/04/2019 tarihinde temerrüde düştüğü anlaşılmıştır.
Davacılar dava dilekçesi ile istemli belirsiz alacak davası açmışlardır. 23/10/2020 tarihli dilekçe ile maddi tazminat talebini ayrıştırmış 5.000 TL sürekli iş göremezlik ,5.000 TL geçici işgöremezlik tazminatı ile 100.000,00 TL manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
HMK 266.maddesi uyarınca Çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren hususlar olan tedavi giderleri, kusur tespiti, iş göremezlik oranı süresi ve maddi tazminat hesabı konusunda rapor alınmıştır.
Tarafların dava konusu trafik kazasına ilişkin kusur durumunun tespitine ilişkin dosyanın ATK’ya gönderilmesine karar verilmiş olup, ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan kusur raporunda özetle; davalı …’un %60 oranında, davacı …’in %40 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Daavcının maluliyet raporunun tespiti için ATK … tarihli raporu, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri doğrultusunda hazırlanmış ancak kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmeliğe göre dosay yeniden maluliyet raporu alınması için ATK ‘ya gönderilmiştir.
Davacının maluliyet durumunun tespiti için dosyanın ATK’ya tevdine karar verilmiş, ATK …. İhtisas Dairesi’nden alınan raporda özetle; Mevcut belgelere göre; … ve … kızı, 1998 doğumlu …. Keskin’in 23.07.2017 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı arızası sebebiyle 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmeliğe göre Kas İskelet Sistemi, Şekil 2.10’a göre % 1, Şekil 2.11’e göre % 1, üst ekstremite özür oranı % 2, Tablo 2.3’e göre % 1 olarak tespit edildiğine göre; 1- Kişinin tüm vücut engellilik oranının % 1 (yüzdebir) olduğu, 2- İyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği kanaati bildirilmiştir.
Dosyanın aktüerya hesabı için dosyanın bilirkişiye tevdine karar verilmiş olup, alınan aktüerya bilirkişi raporunda özetle; davacı …’in 23.07.2017 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası sonrası;4 ay Geçici İş göremezlik dönem gelirine davalı sürücünün %60 kusur oranın yansıtılmasıyla zararının 3.453,84-TL, %1 maluliyet oranına göre sürekli iş göremezlik / efor kaybı dönemine davalı sürücünün %60 kusur oranın yansıtılmasıyla zararının 34.449,43-TL olmak üzere toplam zararının 37.903.27-TL olabileceği, SGK tarafından davacının geçirdiği trafik kazası nedeni ile kendisine herhangi bir ödeme yapılmadığı, …. plakalı Minibüs, davalı …. tarafından, Karayolları Trafik Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesinin tanzim edildiği ve sigorta poliçesinde davalı … şirketi tarafından verilen üst limitin kişi başı ölüm ve sürekli sakatlık teminatı 310.000,00 TL olduğu, davacı vekilinin başvuru dilekçesinin teslim edildiği tarihten sonraki 8 iş gününün 24.04.2019 tarih olduğu ve davacı taraf 06.05.2019 tarihinde arabuluculuğa başvuruda bulunduğu, sorumluluk, temerrüt tarihi, manevi tazminat ve faiz türü gibi hukuki olgular konusunda takdir tamamen Mahkemeye ait olacağı kanaati bildirilmiştir.
Davalı …’un kazaya karışan aracın şöförü diğer davalıların işlete oldukları trafik kayıtlarından anlaşılmıştır.
Tarafların sosyo ekonomik durumlarının tespiti için müzekkereler yazılmıştır.
Davacı 19/10/2020 tarihli celsede davalı … hakkındaki davayı atiye terk ettiklerini beyan etmiştir.
Davalı … şirketi cevap dilekçesinde ve talep arttırım dilekçesine karşı zaman aşımı def’in de bulunmuş ise de;
İş bu dava belirsiz alacak davası olup, belirsiz alacak davasında zamanaşımı yalnızca dava açılan kısım için değil, davanın tamamı için kesilir. 6100 sayılı HMK hükümleri gereğince davacının iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın, davanın başında belirtmiş olduğu alacak talebini HMK 107/1. maddesi hükmüne göre bilirkişi raporu ile tam ve kesin olarak belirlendiği anda arttırması mümkündür. HMK 107/2. maddesi gereğince yapılacak bu artırım bir ıslah olmadığı gibi, bu artırım nedeniyle zamanaşımı da söz konusu değildir.
Somut uyuşmazlıkta trafik kazası 23/07/2017 tarihinde gerçekleşmiş, davacı yaralanmıştır. Eylem için (TCK’nın 89/1.maddesi) kaza tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e maddesinde öngörülen ceza zamanaşımı süresi 8 yıldır.İş bu dava 17/06/2019 tarihinde açılmış olup ve bedel artırım talebi 23/01/2023 tarihinde yapıldığına göre zamanaşımı süresi dolmamakla;
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun Bedensel zarar başlıklı 54. maddesinde “Bedensel zararlar özellikle şunlardır:
1. Tedavi giderleri.
2. Kazanç kaybı.
3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.
4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.
Bedensel zarara uğrayan kimse tamamen veya kısmen çalışamamasından ve ilerde ekonomik yönden uğrayacağı yoksunluktan kaynaklanan zarar ve ziyanı ile bütün masraflarını zarar verenlerden isteyebilir.
Bunlar doktrin ve Yargıtay uygulamaları ile geçici işgöremezlik nedeniyle iş ve kazanç kaybı, sürekli işgöremezlik, kalıcı sakatlık yada maluliyet nedeniyle çalışma gücü ve kazanç kaybı, tedavi giderleri ve tüm iyileşme sürecinde yapılan her türlü masraflar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar olarak kabul edilmektedir.
Zarara sebebiyet veren sürücü, işleten ve ZMSS şirketi 6098 sayılı TBK. 61. maddesi gereğince maddi zarardan müteselsilen sorumlu olup, davada davacı tarafından talep olunan maddi tazminatın tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili talep edilmiştir. Müteselsil sorumlulukta, kural olarak borçlulardan her biri, 6098 sayılı TBK.’nun 162 ve 163. maddelerine göre, borcun tamamından sorumludur. Nitekim, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 88/1 maddesinde trafik olayı nedeniyle müteselsil sorumluluk öngörülmüştür. 6098 sayılı TBK.nun 167. maddesi uyarınca, sorumluların iç ilişkide kusur oranına göre, birbirlerine rücu hakları mevcut olduğu gibi, 166. madde hükmüne göre de, sorumlulardan birinin zararı ödemesi halinde, diğerleri bu oranda borçtan kurtulurlar.
Davacının maddi tazminat talepleri yönünden;
Dosya kapsamında alınan kusur ve aktüerya raporu doğrultusunda ve talep arttırım dilekçesi nazara alınarak;
Davacının geçici iş göremezlik tazminat talebi 3.453,84 TL ve kalıcı iş göremezlik tazminat talebi 34.449,43 TL toplamı 37.903,27 TL’nin davalı sigortanın poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere 24/04/2019 temerrüt tarihi diğer davalılar yönünden 23/07/2017 kaza tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacının manevi tazminat talepleri yönünde ise;
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 56. maddesinde “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.” hükmü kapsamından da manevi tazminata karar verilebilmesinin koşulu kişinin bedensel bütünlüğünün bozulması olup bedensel bütünlüğün bozulması kavramı ise her zaman zarar görenin maluliyetinin oluşması (sürekli iş gücü kaybının oluşması) kavramı ile aynı manayı ifade etmeyeceği, bu nedenle davacının kaza nedeniyle yaralandığı ve vücut bütünlüğünün zarara uğramış olduğu anlaşılmakla T.B.K.’nun 56.maddesinde belirtilen bedensel bütünlüğünün zedelenmesi koşulunun somut olayda gerçekleştiği ,
6098 sayılı TBK’nın 56/2. maddesine göre; “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” hükmü düzenlenmiştir. Madde metninden de anlaşıldığı üzere, haksız eylem sonucu bedensel zarar görenin yakınları yararına manevi tazminata karar verilebilmesi için, zarar görenin yaralanmasının ağır bedensel zarar niteliğinde olması gerekmektedir. Ağır bedensel zarar, kanunda tanımlanmamış olup, yaralanmanın özelliğine ve yarattığı sonuçlara göre mahkemece takdir edilecektir.
Dava konusu kaza sebebi ile manevi yönden davacının zarara uğradığının sabit olduğu manevi tazminatın tam bir tazminat olarak kabul edilmeyeceği, tarafların manevi zararlarını kısmen de olsa dindirmek amacına yönelik olduğu, zenginleşme aracı olarak kullanılamayacağı, kusur oranları ve tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre davanın kısmen kabulü ile ;25.000,00 TL’nin kaza tarihi 23/07/2017 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte sigorta dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)Maddi Tazminat Yönünden Açılan Davanın Kabulü ile;
1-Davacının geçici iş göremezlik tazminat talebi 3.453,84 TL ve kalıcı iş göremezlik tazminat talebi 34.449,43 TL toplamı 37.903,27 TL’nin davalı sigortanın poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere 24/04/2019 temerrüt tarihi diğer davalılar yönünden 23/07/2017 kaza tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan …. haricindeki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Alınması gereken 2.589,17-TL harçtan, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 426,51-TL ile 110,00-TL ıslah harcının mahsubu ile eksik kalan 2.052,66-TL’nin davalılardan …. haricindeki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri ile ıslah harcı toplamı olan 536,51-TL’nin davalılardan …. haricindeki davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalılardan … haricindeki davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
B)Manevi Tazminat Yönünden Açılan davanın Kısmen Kabul Kısmen Reddi ile;
1-25.000,00 TL’nin kaza tarihi 23/07/2017 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte sigorta dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
-Davalı … hakkındaki davanın atiye terkedildiğinden karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gereken 1.707,75-TL harcın sigorta ve … haricindeki davalılardan müştereken ve müteselsilen müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince tespit olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalı … şirketi ve …. haricindeki davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
C)YARGILAMA GİDERİ YÖNÜNDEN;
1-Davacı tarafça sarf edilen tebligat ve müzekkere gideri ile bilirkişi sarf gideri olmak üzere toplam 4.320,00-TL’den kabul oranına göre( %46 kabul) hesaplanan 1.970,53TL’nin davalılardan … haricindeki davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalı … şirketinden alınarak hazineye gelir kaydına,
3- 3 adet Adli Tıp Fatura tutarı olan ve ödenmeyen 2613,00TL’nin davalı … haricindeki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline ,
4-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili ve davalıların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/04/2023
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır