Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/420 E. 2021/70 K. 25.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/420 Esas
KARAR NO : 2021/70

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/06/2019
KARAR TARİHİ : 25/01/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacıların dava şirketten hepsi 18/09/2015 tanzim tarihli muhtelif ödeme tarihli, hepsi 191.000,00 TL olan 9 adet senet mukabilinde ev eşyası satın aldığını, senetleri … borçlu diğer davacı … kefil sıfatıyla imzalamış olduklarını, borçlarını ödemeyen davacılar hakkında davalı tarafından İstanbul 12. İcra Müdürlüğü’ nün 2016/20000 esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi yapıldığını, davacıların borçlarını davacı şirket avukatı Süleyman MACİT’ e ödediklerini, avukattan ibraname aldıklarını, borcun bu şekilde kapatıldığını, ancak Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı icra takip dosyası ile davacılar aleyhine icra takibi yapıldığını, bu nedenle mükerrer takip yapıldığını, bu nedenle anılan borç nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitini ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.

Bilindiği üzere mahkemenin görevi HMK 114. maddesi gereğince dava şartı olup, mahkemece kendiliğinden ve yargılamanın her aşamasında gözetilmesi gereken bir husustur.
Dava, İİK 72/3 maddesi uyarınca takibe konu senetler nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin menfi tespit davasıdır.
6100 sayılı HMK. 114-(1)-c) maddesi uyarınca; görev mahkemeye ilişkin olumlu dava şartıdır. HMK. 1 maddesi uyarınca; mahkemelerin görevi ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir. Mahkeme tarafından dava şartlarının bulunup bulunmadığı, davanın her aşamasında re’sen araştırılır. Dava şartının bulunmaması halinde, HMK.’nın 115/2. maddesi uyarınca; davanın usulden reddine, karar verilir.
Ticari davalar TTK. 4.maddesinde; mutlak ve nispi ticari dava olarak düzenlenmiştir. Uyuşmazlığın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen bir hususa ilişkin olması veya davanın ticaret mahkemesinde görüleceğine dair açık bir yasal düzenlemenin bulunması halinde mutlak ticari dava, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan uyuşmazlıklarda ise; nispi ticari dava sözkoınusu olup, ticaret mahkemesi görev alanı içinde kalacaktır. TTK.’nın 5. maddesine göre; Asliye Ticaret Mahkemeleri, tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri ile özel kanunlardan doğan özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer dava ve işlere bakmakla görevlidir.
28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun Tanımlar başlıklı 3/k.maddesine göre; Tüketicinin ticari ve mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek ve tüzel kişiyi ifade ettiği,
Kanunun m. 3/l.bendine göre Tüketici işleminin mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari ve mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık, vb. sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi kapsayacağı,
Aynı kanunun temel ilkeler başlıklı 4/5 maddesinde ise tüketicinin yapmış olduğu işlemler nedeniyle kıymetli evrak niteliğinde sadece nama yazılı ve her bir taksit ödemesi için ayrı ayrı olacak şekilde senet düzenlenebileceği, bu fıkra hükümlerine aykırı olarak düzenlenen senetlerin tüketici yönünden geçersiz olacağı,
Kanunun 83/2.maddesine göre; taraflardan birinin tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer konularda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği,
Kanunun 73/1.maddesinde ise; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu düzenlenmiştir.
Yukarıda açıklanan kanun hükümlerinden anlaşılacağı üzere tüketici işleminden kaynaklanan uyuşmazlığın veya sözleşmenin TTK’nın 4 ve 5.madde hükümleri kapsamında kalan kanunda özel olarak düzenlenen ve ticari dava sayılan bir sözleşmeden kaynaklanmasının herhangi bir önemi yoktur.
Somut olayda, davacının tacir olmadığı, davaya konu satım sözleşmesi kapsamında verilen nama yazılı senetlerin tüketici senedi olduğu, 6502 sayılı TKHK. 4/5. maddesi gereğince kıymetli evrak niteliğindeki senetlerin sadece nama yazılı ve her bir taksit ödemesi için ayrı ayrı olacak şekilde düzenlenmesinin gerekli olduğu, tüketici sıfatını haiz ve söz konusu işlemin tüketici işlemi mahiyetinde olduğunun kabulü gerekmiştir. Bu itibarla, tüketici konumundaki davacı tarafından lehdara karşı açılan işbu davada tüketici mahkemesi görevlidir.(İstanbul BAM 12.H.D E: 2020/221 -K: 2020/234,.Yargıtay 13. HD’nin 28/02/2017 gün ve 2017/561 E.-2017/2628 K. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22.Hukuk Dairesi, 06/07/2020 tarih, 2020/514 Esas, 2020/788 karar, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12.Hukuk Dairesi, 03/06/2020 tarih, 2018/1649 Esas, 2020/545 karar
Mahkememizce yukarıdaki gerekçe ile görevli mahkemenin Tüketici Mahkemeleri olduğu kabul edilerek mahkememizin görevsizliğine karar verilmiş olup, karar Yargıtay’ ın yerleşik kararlarına, usul ve yasaya uygun olduğundan bu durumda İİK uyarınca açılmış menfi tespit davasında Bakırköy Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu yönünde aşağıdaki gibi karar verilmiştir.
HÜKÜM; Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK 114. Ve 115. Maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
3-HMK nun 20. Maddesine göre kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde müracaat halinde dosyanın yetkili ve görevli Bakırköy Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,aksi halde aynı madde gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLMESİNE,
4-HMK 331/2 maddesi gereği Harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.. 25/01/2021

Katip …
E-imzalıdır.

Hakim …
E-imzalıdır.