Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/383 E. 2020/139 K. 11.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/383 Esas
KARAR NO : 2020/139

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/05/2019
KARAR TARİHİ : 11/02/2020
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 19/02/2020
Davacı vekili tarafından açılan Alacak davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile; müvekkili ile davalı arasında 20/09/2013 tarihli yapı denetim sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin üzerine düşen edimini ifa ettiğini, davalının ödemesini yapmadığını, taraflar arasında dava tarihinden sonra imzalanan 21/10/2019 tarihli taahhütnamede müvekkilinin alacağının 125.000 TL olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla yapı denetim hizmet bedelinden doğan alacaklarının şimdilik 1.000 TL olarak açtıkları belirsiz alacak davalarının kabulü ile tahsiline karar verilmesini, dava tarihinden itibaren başlayacak şekilde ticari avans faizinin yürütülmesine karar verilmesini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesi ile; öncelikle usulü itirazlarının olduğunu, alacak miktarının belli olduğunu, davacı tarafından bu hususta müvekkiline ihtarname gönderildiğini ve sözleşmeye dayalı olduğunu, dolayısıyla davanın belirsiz alacak davası olarak görülmesinin mümkün olmadığını, öncelikle harcın tamamlanması gerektiğini, dava tarihinden sonra taraflar arasında imzalanan 21/10/2019 tarihli tahahütnameden de anlaşılacağı üzere müvekkili ile davacı arasında dava açılmadan imzalanan 09/05/2019 tarihli protokolde de taraflar arasındaki sorunun çözüldüğünü, müvekkili tarafından taahhütnameye uygun olarak ödemeler yapıldığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 11/02/2020 tarihli duruşmada; dosyaya sunulan 21/10/2019 tarihli taahhütname gereği davalı aleyhine açmış oldukları alacak davasından vazgeçtiklerini beyan etmiş, davalı vekili de davacı vekilinin vazgeçme talebini kabul ettiklerini, yargılama ücreti ve vekalet gideri taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
Bilindiği üzere, HMK’nın 307. maddesine göre davadan vazgeçme ” Davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.” Yine aynı kanunun 311. maddesine göre “Vazgeçme, kesin hükmün sonuçlarını doğurur.” Bu hükümler gözetildiğinde davadan vazgeçme davaya kendiliğinden son veren bir taraf işlemi olduğunda kuşku bulunmadığı, davadan vazgeçme usulüne uygun, süresinde ve tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri hususta olduğu anlaşılmış olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu alacak davasının vazgeçme nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gereken 18,13.-TL karar harcından peşin alınan 44,40.-TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 26,27.-TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-Taraf vekillerinin talepleri gibi yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-Karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının yatırana iadesine,
Davacı vekili Av. …, Davalı vekili Av. …yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olarak karar verildi. 11/02/2020

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.