Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/380 E. 2021/1002 K. 09.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/380 Esas
KARAR NO : 2021/1002

DAVA : Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 27/05/2019
KARAR TARİHİ : 09/11/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :06/12/2021
Davacı vekili tarafından açılan Alacak davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından Almanya’daki alıcıya teslim edilmesi amacıyla davaya konu yükün davalıya taşınmak üzere teslime edildiğini, ancak davalı taşıyıcının 2 palet olarak teslim edilen yükün 1 paletini teslim etmediğini diğer palette yükü ise hasarlı teslim ettiğini, vaki kayıp ve hasarın davalı tarafından mail yazışmalarıyla kabul edildiği ve kayıp ve hasar miktarının davalıya fatıra edildiği ve davalı tarafça kabul edilmesine rağmen ödeme yapılmadığını bu nedenlerle 6000 Euro teslim edilmeyen mal bedeli ile 42 Euro hasarlı mal bedeli olmak üzere toplam 6042 Euronun ve taşıma nedeniyle yapılan navlun ödemesinin tenkisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; CMR 30 kapsamında hasar ihbarında bulunulmadığını, kayıp ve hasar iddiasının yerinde olmadığı, teslim nelgesinde malın 720 kg lik kisminin itirazsız olarak teslim edildiğinin anlaşıldığını, mail yazışmalarının tek başına delil sayılamayacağını, hasar iddiasının sadece fotoğraflarla ispat edilemeyeceğini, ayrıca hasar tutanağında hasarın palet ve paketlemede hasar nedeniyle oluştuğu belirlendiğine göre bu yükümlülüğün davacıya ait olması nedeniyle müvekkilinin kusurunun söz konusu olmadığını, faturanın varlığının tek başına yeterli olmadığını, davacının gerçek zararını ispat etmesinin gerektiğini, müvekkilinin sorumluluğunun CMR 23/3 çerçevesinde sınırlı sorumluluk olduğunu, navlun bedelini iptal talebinin yerinde olmadığını, fazi talebinin fahiş olduğunu bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasında imzalanan taşıma sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; taraflar arasında imzalanan taşıma sözleşmesine istinaden, davalının taşıma işini yaptığı ürünlerin ne kadar eksik olarak alıcıya teslim edildiği, davalının taşıma işini yaptığı ürünlerin ne kadarını ayıplı olarak teslim ettiği, taşınan ürünlerde ambalajlama hatasının olup olmadığı, meydana gelen hasarda tarafların kusur oranının ne olduğu, davacı tarafından zararın süresi içerisinde davalıya ihbar edilip edilmediği, eksik ve ayıplı teslim dolayısıyla davacının uğramış olduğu zararın miktarı hususlarındadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularında tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılması için mali müşavir ve CMR Uzmanı Nakliyatçı bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş, 03/01/2020 havale tarihli alınan bilirkişi heyeti raporunda özetle; davalının davaya konu kayın ve hasar nedeniyle CMR Konvansiyonu 17 inci madde çerçevesinde sorumlu olduğu, Taşıyıcının kasta veya kasta eşdeğer kusur çerçevesinde gerçek zarardan sorumlu olduğu kanaatine varılması ihtimalinde; Davacı şirketin teslim edilmeyen ve eksik teslim edilen mallar için davalı şirketten dava tarihi itibariye 6.042,00 Euro ile davalı şirketin teslim edilmeyen ve EKSİK teslim edilen mallar için davacı şirkete düzenlediği 362,00 Euro tutarındaki fatura bedelinin dava tarihi itibariyle davalı şirketten talep edebileceği, toplamda 6404 Euro talep edebileceği, ayrıca bu ihtimalde taşıyıcının navlun ve gümrükleme bedelinin 218,50 Euroluk kısmını da iade etmesi gerektiği, Taşıyıcının sınırlı. sorumlu olacağı kanaatine varılması ihtimalinde ise davalının sorumluluğunun 5.305,98 Euro olacağı, ayrıca bu ihtimalde de taşıyicinin navlun ve gümrükleme bedelinin 218,50 Euroluk Kismini da iade etmesi gerektiği, Faizin CMR 27 hükmü gereğince % 5 olarak talep edilebileceği, kanaati bildirilmiş, taraf vekillerinin itirazlarının değerlendirilmesi için bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş, 30/10/2020 havale tarihli alınan bilirkişi heyeti ek raporunda özetle; davalının davaya konu kayıp ve hasar nedeniyle CMR Konvansiyonu 17 inci madde çerçevesinde sorumlu olduğu, Taşıyıcının kasta veya kasta eşdeğer kusur çerçevesinde gerçek zarardan sorumlu olduğu kanaatine varılması ihtimalinde; Davacı şirketin teslim edilmeyen ve eksik teslim edilen mallar için davalı şirketten dava tarihi itibariye 6.042,00 Euro ile davalı şirketin teslim edilmeyen ve eksik teslim edilen mallar için davacı şirkete düzenlediği 362,00 Euro tutarındaki fatura bedelinin dava tarihi itibariyle davalı şirketten talep edebileceği, toplamda 6404 Euro talep edebileceği, ayrıca bu ihtimalde taşıyıcının navlun ve gümrükleme bedelinin 218,50 Euroluk kısmını da iade etmesi gerektiği, Taşıyıcının sinirli sorumlu olacağı kanaatine varılması ihtimalinde ise davalının sorumluluğunun 5.305,98 Euro olacağı, ayrıca bu ihtimalde de taşıyıcının navlun ve gümrükleme bedelinin 218,50 Euroluk kısmını da iade etmesi gerektiği, Faizin CMR 27 hükmü gereğince % 5 olarak talep edilebileceği, kanaati bildirilmiş, davalı vekilinin yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınması talebinin kabulü ile, yeni bir taşıma uzmanı ve mali müşavir bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş, 05/07/2021 havale tarihli alınan bilirkişi heyeti raporunda özetle; Taraflar arasında akdedilen uluslararası karayolu ile eşya taşıma sözleşmesine göre, ürünün 2 palet ve 1.000 KG net, 1020 kg bürüt olarak nakliyeci şirket olan davalıya teslim edildiği, İhracatın da 2 palet ve 1.000 KG net -1020 kg bürüt olarak yurtdışı çıkış beyan edildiği, Davalı şirketin cari hesap kayıtları incelendiğinde kayıp mal bedeli ve eksik teslim edilen mal bedeli için kendisine yansıtılan 6.042 Euro tutarındaki 26.10.2018 tarihli 8301 numaralı faturayı kabul edip kayıtlarına işlediği, Her ne kadar 6.042 EURO davalı kayıtlarında işlenmiş ise de; davalının muhasebe ve cari hesap kayıtlarına göre 5.605,00 Euro borçlu olduğu bu bakiyeye davacı şirketin ödemediği 437 Euro navlun bedeli düşülerek ulaşıldığı, Kayden davacı alacağının 5.605,00 EURO tutarında olmasına karşın; davacının alacağının fatura zarar yansıtması olduğu gözetilerek, zararın gerçekte bir (1) palet 6.000 EURO mal kaybına dayandığı ve bu miktarın esas alınması gerektiği, Toplam 437,00 EURO navlunun 1/2 kısmı hak edildiği, 1/2 kısmın hak edilmediği gözetilerek; davacının talep edebileceği tazminatın 5.781,50 EURO hesaplandığı, davacı alacağına CMR m.27 gereği yıllık %5 CMR temerrüt faizi hesaplanabileceği, Mahkemenin alacağı hükmetmesi durumunda faiz infaz aşamasında hesaplanması gerektiği, kanaati bildirilmiştir.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamamış ve arabuluculuk son tutanağı dosyamıza sunulmuştur.
İş bu somut uyuşmazlığa uygulanacak mevzuatın tespitine ilişkin olarak; Türkiye ise 07.12.1993 tarihli ve 3939 sayılı Kanunla CMR’ye katılmayı uygun bulmuş ve fiili katılma için BM Genel Sekreterliğine onay belgesi tevdi edilerek 31.10.1995 tarihinden başlamak üzere Konvansiyona ve ek protokole taraf olmuştur. Dava konusu taşımanin İstanbul’dan Karayolu ile Almanya’ya yapılması, taşımanın yapıldığı ülkelerin CMR’ye taraf olmaları, taşımanın konusunun bor karbür tozu şeklinde eşya taşımacılığı olması da dikkate alındığında dava konusu uyuşmazlığa CMR Konvansiyonu hükümleri uygulanması gerekmektedir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında uluslararası taşıma sözleşmesi akdedilmiştir. Bu taşıma sözleşmesi uyarınca davacı tarafından dava konusu emtia Almanya’daki alıcıya teslim edilmek üzere davalıya teslim edilmiştir. Davacı tarafça dava konusu ürünlerin iki palet olarak davalıya teslim edildiği, ancak davalı tarafça yüküm bir paletinin alıcıya teslim edilmediği, bir paletinin ise hasarlı teslim edildiği ileri sürülmüş ve teslim edilmeyen ürün bedeli, hasarlı teslim edilen ürün yönünden hasar miktarı ve navlun ücretinin de tenzili talep edilmiştir. Taraflar tarafından dosyaya sunulan belgeler, mailler ve tarafların ticari defter ve belgeleri bilirkişi heyeti ve Mahkememiz tarafından incelenmiş ve davacı tarafından dava konusu emtianın iki palet halinde, 1000 kg net, 1020 kg brüt halinde davalıya teslim edildiği, davalı tarafından dava konusu emtianın iki palet halinde, 1000 kg net, 1020 kg brüt halinde yurt dışı çıkış beyanı verildiği, davalının ticari defter ve kayıtlarında davacının yansıttığı eksik emtia ve hasarlı mal bedeline ilişkin faturayı kabul ederek defter ve belgelerine işlediği tespit edilmiştir. Ayrıca taraflar arasındaki mail yazışmalarında da eksik ve ayıplı teslim olgusu kabul edilmiş ve fiili taşımayı yapan tarafından da ambalaj hasarı teslim tutanağına şerh edilmiş ve taraflar arasındaki maillerden de davacının eksik teslimi ve ayıplı teslimi davalı tarafa ihbar ettiği anlaşılmıştır. Davalı tarafça emtianın hangi gerekçe ile alıcısına eksik ve ayıplı olduğuna dair bir açıklama getirilmemiştir. Ayrıntısı her iki bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere davacı tarafından ürünlerin davalıya hasarsız ve eksiksiz olarak teslim edildiği, taşıma sırasında ürünlerin hasara uğradığı ve eksik olarak alıcısına teslim edildiği, CMR 30 maddesi uyarınca davacı tarafça ihbar yükümlülüğünün yerine getirildiği sabittir ve davalı CMR 17 maddesi uyarınca taşıma sırasında meydana gelen bu zarardan sorumludur. Davalı tarafça ürünlerin eksik ve hasarlı teslimine ilişkin açıklama getirilmediğinden CMR’nin 29. maddesi uyarınca gerçek zarardan sorumludur. Dava konusu ürünlerden bir paletinin teslim edilmemesi sebebiyle davacının defter ve belgeler ve faturalar ile sabit olduğu üzere ürün bedeli olan 6.000 Euro’yu talep etmesi yerinde görülmüştür. 6.000 Euro bedelli fatura davalı tarafından kabul edilerek davalının ticari defter ve kayıtlarına alındığından ayrıca zarar hesaplaması yoluna gidilmemiştir. Ancak hasarlı olduğu edilen miktar ve bedeli kesin bir şekilde ispatlanamadığından 42 Euro hasar bedeli yerinde görülmemiştir. Ayrıca davalı tarafça emtianın tamamı teslim edilemediğinden ve yarısı teslim edildiğinden navlun ücretinin de yarısının tenzil edilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve ikinci bilirkişi raporu hükme esas alınmış ve açılan davanın kısmen kabulüne, CMR’nin 27 maddesi uyarınca yılık % 5 faiz uygulanmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE;
Davacının dava konusu teslim edilmeyen emtia için 5.781,50 EURO alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yıllık % 5 temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 2.682,19 TL nispi karar harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 739,36 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.942,83 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 5.889,76 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini davada vekil olarak temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar üzerinden hesaplanan 4.028,95 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 739,36 TL peşin harç olmak üzere toplam 783,76 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan ( haklı çıkmış olduğu orana göre ) 2.726,10 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
8-Kullanılmayan yargılama gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesine müteakiben yatırana iadesine,
Dair, davacı vekili yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize verilecek veya başka bir Mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.09/11/2021

Katip …
¸e-imzalıdır.

Hakim …
¸e-imzalıdır.