Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/374 E. 2021/138 K. 08.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/374 Esas
KARAR NO : 2021/138

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/06/2018
KARAR TARİHİ : 08/02/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, 04.05.2017 tarihinde davacı firkete ait olmayan hu adresin kapışma yapıştırılarak takibin usulsüz olarak kesinleştiği, davalı tarafın davacı şirketin dilekçelerinde belirtilen adresine haciz yapılması gayesiyle 28.09/2017 tarihinde geldiğinde, davacı şirket iş bu icra takibinden ancak haberdar olduğıı. davalı vekili, gelinen adresle, tebliğ adresinin farklı olduğunu vc dolayısıyla da haczin usulsüz olduğunu anlayınc 28.09.2017 tarihli haciz tutanağı düzenlendiği vc tutanakta hacze usulsüz gelindiği belirtilerek, davacı şirkete ait menkul mallar (bilgisayar, monitör, fotokopi makinesi vs.) üzerinde değer takdir edilerek hac/edildiği vc yediemin olarak şirket yetkilisi … teslim edilerek, yasal ihtar yapıldığı, daha sonra müvekkil şirketten ayrıldıkları,personelin tedirginlik yaşadığı, işin durduğu ihracat yapılamadığı ,şirkette panik ve kaos ortamının oluştuğu ,İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesinde icra takibine gecikmiş itiraz talepli dava açmış ve yapılan yargılama neticesinde Mahkemenin … G. ve … K. numaralı ilamıyla müvekkil şirketin haklı olduğuna karar verilerek, ödeme emri ıttıla tarihinin 2H/09/2017 olarak düzeltilmesine ve 16/11/2017 tarihli icra dairesinin kararının kaldırılmasına karar verildiğ, Davalı şirket, kötü niyetli hareket etmiş olup, davacı şirketi zarara uğrattığı, davacı şirketin adresi olmayan “… Mah … Yolu No:… …/…. adresinde tebligatı almaya yetkili kimse olmadığını bildiğinden kasıtlı olarak o adrese tebligat yapmasına karşın icra dosyasında haciz talimatını davacı şirketin belirlilen gerçek adresine aldığı şimdilik 1.000 TL Maddi ta/miııaün ve 15.000.00 TL manevi tazminatın, haksız icra takibinin ve haczin öğrenildiği tarih olan 2R.09.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faı/, ile davalı şirkelten alınıp, davacı şirkete verilmesine, karar verilmesi talep edilmiştir.
CEVAP: Davalı Vekilinin Savın Mahkemeye Sunduğu 24.07,201 S Havale Tarihli Cevap Dilekçesinde, özetle;davacı şirketin İTO ya kayıtlı adresine ödeme emrinin tebliğinin istenilmesi üzerine isim benzerliği olan farklı bir adrese tebligat çıkartıldığının anlaşıldığı ,bu şekilde kesinleşen haciz sebebi ile davacı şirkete hacze gidildiğinde yanlışlığın haciz mahallinde anlaşıldığı bu sebeple icra memurunun sorumlu olduğu bu sebeple ,davanın husumet yokluğu nedeniyle dava şartı yokluğundan reddine. Haksız. vehukuka aykırı bir şekilde açılan davanın reddine, karar verilmesini talep edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmekle;
İş bu dava haksız hacizden kaynaklı maddi- manevi tazminat istemine ilişkin olup,
Haksız hacze dayalı manevi tazminat istemi 6098 sayılı TBK’nun 49 ve 58. Maddelerinden kaynaklanan bir sorumluluk olup, kusura dayanan bir sorumluluk türüdür.
Haciz yaptıran tarafın takipte veya haciz işleminde kötü niyetli yahut kusurlu olduğunun ispatlanması gerekir.
Haksız hacze konu icra dosyası incelendiğinde,İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası olduğu borçlu davacının adresinin “… mah. … cad. … sok.No :.. …./… olduğu ,tebligat yapılarak icra takibinin kesinleşmesine sebebiyet veren adresin ise davadışı şirket … TEKSTİL ÜRÜNLERİ SANAYAİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ “ne ait … Mah. … Yolu No:.. … adresi olduğu davacı /borçlu şirket ile ünvan benzerliği olduğunun anlaşıldığı ,
Davalının başlatmış olduğu icra takibi ve yapılan hacizde ödeme emri tebliğ edilen şirket adresinin ve de ünvanının farklı olmasının salt icra memurunun hata/ihmali savına indirgenemeyeceği zira Ticaret Sicil kayıtlarının aleni olduğu ve de davalının bu hususta özen göstermesi gerektiği , yapılan haczin yeterli araştırma yapılmadan haksız nitelikte yapıldığı, bu hususta davalı alacaklının ağır kusurunun bulunduğu, bu nedenle yapılan haksız hacizden kaynaklı davacının ticari itibarının zedelendiği ancak ;
Mahkememizce aldırılan 15/01/2020 tarihli bilirkişi heyet raporu uyarınca ;
28,02.2014 tarihi itibariyle, davacının, davalıya, 2.619,27 TL borcu bulunduğunun göründüğü ancak 28.09.2017 haciz tarihi itibariyle davacının davalıya borcunun bulunmadığı,
Davacının … Şirketi, Davalının … Tekstil Şirketi olduğu, İstanbul … icra Hukuk Mahkemesinin 29.09.2019 Tarih vc … H. … (İst .. Icra Dairesi … )) sayılı Kurarında “Usulsüz tebligat şikayetinin kahulii ile davacıya yapılan ödeme emri tebligatına ıttıla tarihînin 28.09.2017 olarak düzeltilmesine karar verildiği, karamı istinatonayı ile kesinleştiği»
Buna göre 28.09.2017 tarihinde davalı takip alacaklısı tarafından, davacı takip borçlusu aleyhine yapılan haczin haksız vc yersiz olduğu, öte yandan. Davacı vekili müvekkiline uygulanan maddi zarar iddiasında ilgili dosyaya yeterli belge sunulmadığı manevî tazminat konusundaki değerlendirmenin münhasıran Sayın Mahkemenize ait olduğuna dair kanaat bildirildiği,
Davacının maddi zarar talebi ispata muhtaç olup ispatlanamamış ise de manevi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirme uyarınca;
Türk Borçlar Kanunu 58. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat, bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.( T.C.İSTANBULBÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ 2019/178 E.2021/247 K.)
Yukarıda anılan esaslar uyarınca haksız haciz sebebi ile davacının ticari itibarinin zedelendiği ve de kişilik haklarının zarar gördüğünün kabulü gerektiği ,olayın oluş ve şekli,haksız haczin farkına varılması ve de işlemin durdurulması hususları birlikte değerlendirilerek manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 3.000 TL’nin haksız haciz tarihi (28/09/2017) itibariyle işletilecek yasal faizi ile birlikte tahsil edilerek davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Yukarıda açıklandığı üzere,
A-Maddi tazminat talepleri yönünden;
1-Açılan davanın reddine,
2-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
B-Manevi tazminat talepleri yönünden;
1-Açılan davanın kısmen kabulü ile 3000 TL nin haksız haciz tarihi itibariyle işletilecek yasal faizi ile birlikte tahsil edilerek davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2- 492 sayılı Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 204,93 -TL karar harcından peşin alınan 273,024- TL harcın mahsubu ile bakiye 68,01- TL ilam harcının talebi halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça sarf edilen ilk dava açılış harç gideri 35,90 -TL başvurma harcı, 273,24 TL peşin harç, 5,20- TL vekalet harcı, 1.685,00- TL ( bilirkişi + posta) yargılama gideri olmak üzere toplam 2.000,34 – TL yargılama giderinin kabul (%20,00) red (% 80,00) oranına göre hesaplanan 400,068- TL’nin davalıdan tahsiliyle alınarak davacıya verilmesine,
4-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 3.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 3.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, maddi tazminat talepleri yönünden kesin olarak, manevi tazminat talepleri yönünden gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/02/2021Katip …
E-imzalıdır.

Hakim …
E-imzalıdır.