Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/359 E. 2019/656 K. 09.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/359
KARAR NO : 2019/656

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/02/2013
KARAR TARİHİ : 09/07/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan olan alacağı için K.çekmece … İcra Müdürlüğünün…E sayılı dosyası ile icra takip yaptıklarını, ancak davalının itiraz ettiğini, davalının takip konusu edilen fatura ve eklerine itirazda bulunmadığını, davalının borcunu ödediğini ispat etmesi gerektiğini ileri sürerek itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Buna karşılık davalı vekili, davacının önceden İslahiye İcra Müdürlüğünün …. E. sayılı dosyası ile takip yaptığını, itiraz üzerine takibin durduğunu, davacının itirazın iptalini veya kaldırılmasını istemediğini, akabinde davacının mükerrer olarak Niğde …. İcra Müdürlüğünün …. E sayılı dosyası ile icra takibi açtığı, bu takibe de itiraz edildiğini, davacının Niğde …A.H. Mahkemesine …. E sayılı itirazın iptali davası açtığı, davanın ret edildiği,bundan sonra davacının dava konusu takibi yaptığını, bu takibe de itiraz edildiğini savunarak kesin hüküm nedeniyle davanın reddine, %20 kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Dava, itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki davanın daha önce yapılan yargılaması sonunda davanın reddine ilişkin verilen 17/02/2015 gün ve …. E…. K sayılı kararın temyizi üzerine Yargıtay … H.D.sinin 08/11/2018 gün ve….E- … K sayılı kararı ile özetle:” Davacı vekili, müvekkilinin davalıya mal satıp teslim ettiğini, ancak satış bedelinin davalı tarafından ödenmediğini, hakkında başlatılan ilamsız icra takibine de davalının itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına ve % 20 oranında icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının önce İslahiye İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyası ile takip başlattığını, itiraz üzerine takibin durduğunu, davacının bu itirazın kaldırılması ya da iptali için dava açmadığını, akabinde Niğde …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyası ile takip başlattığını, bu takibe de itiraz edilmesi üzerine Niğde … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin…. esas sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açtığını, davanın red edildiğini, daha sonra eldeki davaya konu takibin başlatıldığını savunarak kesin hüküm nedeniyle davanın reddi ile % 20 oranında kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, davacının davasına dayanak olarak 24.08.2009 ve 26.08.2009 tarihli iki adet faturayı ve irsaliyeyi gösterdiği, faturalara konu malları davalıya satıp teslim ettiğini iddia ettiği, davalının ise dayanak faturaların kendisine tebliğ edilmediğini ve irsaliyelere konu malın da kendisince teslim alınmadığını savunduğu, bu durumda satış ilişkisinin ve mal tesliminin davacı tarafça ispat edilmesi gerektiği, davacının ticari defterlerinin tek başına ispata yeterli olmadığı, diğer yandan davacının dayandığı irsaliyelerdeki imzaların ise araç sürücülerine ait olduğu, bu belgelerde malların davalı tarafa teslim edildiğine dair bir verinin bulunmadığı, davacı şirket yetkilisinin Niğde …. Asliye Ceza Mahkemesi’nde verdiği ifadesine göre davacı şirketin üçüncü kişilerce dolandırıldığının anlaşıldığı, davacının açıkça yemin deliline dayanmamış olması sebebiyle yemin teklif etme hakkının da hatırlatılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava dosyasının ve eklerinin incelenmesinden; davacının önce eldeki davaya konu Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün…esas sayılı takip dosyasının da dayanağını oluşturan 24.08.2009 ve 26.08.2009 tarihli iki adet faturaya dayalı olarak İslahiye İcra Müdürlüğü’nün….esas sayılı dosyası üzerinden davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlattığı, ödeme emrinin takip borçlusu davalıya 16.10.2009 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilinin 19.10.2009 havale tarihli dilekçesi ile yetkiye ve borca itiraz ettiği, yetkili icra dairesinin Bakırköy İcra Daireleri olduğunu bildirdiği, alacaklı vekilinin 17.11.2009 tarihli dilekçesi ile takip borçlusunun yetki itirazını kabul ettiklerini bildirerek, dosyanın Niğde İcra Dairesi’ne gönderilmesini talep ettiği, gönderme ile takibin Niğde … İcra Müdürlüğü’nün…esasını aldığı, işbu takip dosyası üzerinden çıkartılan ödeme emrinin ise davalıya 19.03.2010 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilinin 26.03.2010 havale tarihli dilekçesi ile yetkiye ve borca itiraz ettiği, akabinde davacı tarafından asıl alacak tutarı üzerinden Niğde …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde itirazın iptali davası açıldığı, mahkemenin 07.04.2011 gün, …. E.-…. K. sayılı kararı ile yetkili icra dairesinde takip yapılmadığından bahisle davanın usulden reddine karar verildiği, iş bu kararın taraf vekillerine tebliğ edildiğine ve kesinleştiğine ilişkin dosya içinde herhangi bir verinin bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Genel dava şartlarının neler olduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114. maddesinin birinci fıkrasında sayılmak suretiyle gösterilmiştir. Anılan hüküm çerçevesinde dava şartları, mahkemeye ilişkin dava şartları, davanın taraflarına ilişkin dava şartları ve dava konusuna ilişkin dava şartları olmak üzere üç ana başlık altında toplanmaktadır. Aynı davanın daha önce açılmış ve hâlen görülmekte olmaması (derdestlik), dava konusuna ilişkin dava şartlarından birisidir. Mahkemece dava şartlarının mevcut olup olmadığı davanın her aşamasında re’sen araştırılmalı, dava şartı eksikliği bulunması hâlinde ise davanın usulden reddine karar verilmelidir (Bkz. TANRIVER, Süha; Medeni Usul Hukuku, C. I, Ankara 2016, s. 622-623).
Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde, eldeki itirazın iptali davasına konu Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyasının dayanağını oluşturan iki adet fatura ile daha önce İslahiye İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı dosyası üzerinden davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı vekilinin yetkiye ve borca itiraz ettiği, yetkili icra dairesinin Bakırköy İcra Daireleri olduğunu bildirdiği, alacaklı vekilinin 17.11.2009 tarihli dilekçesi ile takip borçlusunun yetki itirazının kabul edildiği ve ancak dosyanın Niğde İcra Dairesi’ne gönderilmesinin talep edildiği, bu talep üzerine gönderme ile takibin Niğde …. İcra Müdürlüğü’nün… esasını aldığı, işbu takip dosyası üzerinden çıkartılan ödeme emrine de davalı vekilince itiraz edildiği, akabinde davacı tarafından asıl alacak tutarı üzerinden Niğde ….Asliye Hukuk Mahkemesi’nde itirazın iptali davası açıldığı, mahkemenin 07.04.2011 gün,….E.-…. K. sayılı kararı ile yetkili icra dairesinde takip yapılmadığından bahisle davanın usulden reddine karar verildiği, verilen bu kararın kesinleşmediği, davanın hâlen derdest olduğu anlaşılmış olmakla, mahkemece bu husus gözetilerek eldeki temyize konu davanın dava şartı yokluğu nedeni ile HMK’nın 115/2 maddesi hükmü uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.” gerekçesiyle mahkememiz kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay bozma kararına uyulmasına karar verilerek yargılama sürdürülmüştür.
Uyulan Yargıtay bozma kararı gerekçesi dikkate alındığında iş bu davada derdestlik dava şartı eksikliği bulunduğu anlaşıldığından davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın dava şartı eksikliği nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40 TL karar harcının peşin alınan harçtan mahsubu ile bakiyesinin davacıya iadesine,
3-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 5.960,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere davalı vekilinin yüzünde verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 09/07/2019 11:18:51

Katip …

Hakim …