Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/319 E. 2020/183 K. 20.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/319 Esas
KARAR NO : 2020/183

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/01/2018
KARAR TARİHİ : 20/02/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ” müvekkil şirketin davalı şirket ile yaptığı ticari alışverişten kaynaklanan 15.3652,36 TL kadar alacağı olduğunu, bu ticari ilişki nedeniyle müvekkil şirket 08.12.2015 tarihli ve …. nolu faturaları tanzim etmiş olduğunu, borç ödenmeyince tahsili için icra takibi başlattıklarını, borçlu şirketin itiraz ettiğini müvekkil şirketin davalıya sattığı ticari mallar sonucunda talep ettikleri kadar alacaklı olduğunu, borçlu şirketin borçlu olduğu halde borcu olmadığı şeklinde itirazda bulunmuş olduğunu, bu davranışı ile icra takibini geciktirmek amacında olduğunu, haksız ve kötü n i y etli olduğunu, asıl alacak için itirazın iptalini istediklerini, faiz oranına da itiraz edildiğini, icra takibinde istenilen faiz oranm yasal ticari reeskont faizi olduğun borçlunun bu husustaki itirazının reddinin gerektiğini” beyan ederek, icra takibinde istenen 15.362,36 TL miktar aiacak için yaptığı itirazlarının iptaline, borcun sabit ve likit olması sebebiyie %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve taraflarına ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
-29/05/2018 tarihli bilirkişi raporuna göre
II- İNCELEME;
a) İNCELEME KARARI VE İCRASI:
Sayın Mahkemenin 11.04.2018 tarihli duruşma tutanağında tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde 04.05.2018 tarihinde saat 14.00 den itibaren mahkeme duruşma salonunda inceleme yapılmasına karar verilmiştir.
Sayın Mahkemenin ara kararları doğrultusunda belirlenen gün ve saatte davacı tarafın 2015 yılı yevmiye kebir envanter defterleri üzerinde inceleme kararı icra edilmiş olup gerekli fotokopiler eklenmek üzere dosyaya konulmuştur.
b) BİLİRKİŞİYE TEVDİ EDİLEN GÖREV:
Sayın Mahkeme tarafından Bilirkişiye, Dosyada bulunan vesaikler üzerinde inceleme yaparak;
■ Davacının iddiası, davalının savunması icra dosyası ve tüm dosya kapsamma göre, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise ne miktarda olduğunun tespiti için bilirkişi incelemesi yapılması ve rapor sunulması hususlarında görev tevdii edilmiştir.
c) İNCELENEN VESAİK
■ Bakırköy …., Asliye Ticaret Mahkemesinin …. E. sayılı dosyası,
■ Küçükçekmece ….. İcra Müdürlüğünün ……. E, sayılı dosyası,
III- TESPİT EDİLEN HUSUSLAR
Verilen görev doğrultusunda yapılan inceleme neticesinde belirlenen hususlar aşağıda arz olunmuştur
1, Dava konusu takibin başka delillerle pekiştirilmesi gereken (HGK, 10,09.1969 tarih 967-677) soyut faturalara dayalı olduğu, ayrıca davanrn (İİK. m 67/1) uyarınca açılan itirazın iptali davası olduğu dikkate alındığında, dava konusu takibe ilişkin alacağın varlığı ve miktarının davacı tarafça ispatının gerektiği,
BAKIRKÖY ….. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ …… E,
2. Sayın Mahkemenin HMK md 222 ve TTK md 83 gereği; “Mahkeme, ticari davalarda tarafiann ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraftardan birinin talebi özerine karar verebilir.” Taraf defterinin 04.05.2018 günü İ4.00 de incelenmesine karar verdiği belirlenmiştir,
3. Dava Konusu olayda tarafların defterlerinin HMK 222, maddesinin 2. Fıkrasına göre; “Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi içinHr
■ Uyuşmazlığın çıktığı tarihte her iki tarafın tacir olması, iki tarafın da defterlerine geçirmesi gereken ortak bir ticari iş ve iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması gerekmektedir,
■ HMK md, 222’ye göre, ticari defterler, belirtilen şartların varlığı halinde, ticari uyuşmazlıklarda, ispat aracı (delil) olarak kullanılabilir. Bu, defter sahibinin lehine olabileceği gibi aleyhine de olabilir,
4. Sayın Mahkemenin ara kararı ve yukarıda ki açıklamalar
doğrultusunda Davacı tarafça, TTK, m 64 ve devamı ile VUK, m 182 uyarınca tutulan ve fotokopileri dosyaya ibraz edilen aşağıda dökümü bulunan yasal defterlerin;
DEFTERİN NEVİ TASTİK MAKAMI TASDİK TARİHİ YEVMİYE NO YIL
YEVMİYE DEFTERİ İstanbul … Noteri iği 25.12.2014 ….. A. 2015
YEVMİYE DEFTERİ İstanbul ….. Noterliği 28,06.2016 …… K. 2015
DEFTER-İ KEBİR İstanbul ….. Noterliği 25.12.2014 …… A. 2015
ENVANTER DEFTERİ İstanbul …. Noterliği 25,12.2014 …… A. 2015
Davacı tarafın 2015 yılı yasal defterlerinin birbirini doğruladığı,
kanunlara uygun şekilde tutulduğu, Tüm ticari defterler eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğu, defterlerin Açılış ve Yevmiye defterinin kapanış onaylarrnın yapılmış olduğu, (TK md, 64/1II) nazara alındığında Davacı tarafın 2015 yılı ticari defterlerinin (HMK md. 222) sahibi lebine delil niteliğinin bulunduğu,

* Diğer taraftan, davacı tarafça ibraz edilen, sair vesaikin, muhasebe fişleri ve muhasebe kayıtları, muhasebe fişlerine ekli müsbit evrakların VUK, m 229, 230, 231, 232 hükümlerine uygun şekilde tanzim edildiği ve davacı lehine delil niteliklerinin bulunduğu,
5. Davacı tarafça sunulan yasal defter ve diğer vesaikler üzerinde yapılan incelemeler neticesinde;
BAKIRKÖY ….. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ …… E.
■ Davacı muavin defterinde Taraflar arasmda ki ticari ilişkinin 08,12.2015 tarih …… no,İd 15.362,36 TL’lik fatura ile başladığı,davalının
hesaplarının;
Tarih Fatura no Açıklama Borç Alacak Bakiye
08.12.2015 ….. ….. Ltd, Şti, 15.362,36
08.12.2015 …… ….. Ltd. Şti. 15.362,36
Şeklinde olduğu,
Davacının davalı adına tanzim ettiği 08.12,2015 tarih ….. 15.362,36 TL’rik faturalarına karşılık davalı tarafın ödeme yaptığına dair kayıt yapılmış olduğu,
■ Yukarıda yapılan tespit ve açıklamalara göre; Davacı yasai defter kayıtlarına göre D a vah ta raf t n 22.06.2016 Takip tarihi itibari He herhangi bir borcunun olmadığı belirlenmiştir.
* Davacı tarafça tanzim edilen fatura ve davalı ödemesi davacı tarafın sahibi lehine delil niteliği bulunan yasal defterlerinde aynen kayıtlı bulunduğu,
6. Sayın Mahkemenin 11,04.2018 tarihli tutanağında; “Davaya konu uyuşmazlığa ilişkin tarihleri kapsar tüm ticari defter ve beigeieri hazır etmeleri hususunda verilen sürenin kesin olduğu, aksi takdirde belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edilebileceğinin, ” hususunda davalıya duruşma tutanağının tebliği ile hatırlatıldığı, ancak yapılan İhtara karşı davalı tarafın inceleme gününde defter ve belge ibraz etmediği ve herhangi bir mazeret bildirmemesine ilişkin nihai karar ve değerlendirmenin Sayın Mahkemenin takdirine ait olduğu,
7.Davacı tarafça takibe konu edilen cari hesap ekstresi içeriğinde ki faturaların fotokopilerinin dosya kapsamında bulunduğu fakat davalı tarafa fatura içeriklerinin teslimine ve/veya davalı tarafın faturaları kabul ettiğine ilişkin herhangi bir vesaikin dosya kapsamında bulunmadığı ayrıca davacı yasal defterlerinde takip konusu yapılan faturanın tahsilatının yapıldığına dair kayıt yapılmış olduğu, Diğer bir İfade ile davacı yasal defterlerinde dahi davacının alacağının ispatının yapılamadığı,
IİL NETİCE VE KANAAT
Tafsilen arz edilen hususlar nedeniyle, takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak
üzere,
1. Davacı tarafça ibraz edilen yasal defterlerin (HMK md, 222] uyarınca davacı lehine delil niteliğinin bulunduğu,
■ Davacı yasal defter kayıtlarına göre 22.06.2016 takip tarihi itibari ile davalının herhangi bir borcunun bulunmadığı,
2. Davacı tarafça takibe konu edilen faturanın yasal defterlerde aynen kayıtlı olduğu ancak devam eden kayıtlarda davalıdan iş bu takip konusu yapılan faturanın bedelinin nakten tahsil edildiğine dair kayıt yapılmış olduğu, Bu itibarla içeriğinin teslimi ispat edilemeyen takip konusu faturaya dayalı alacağın dosya kapsamı ve davacı defterleri ile de ispat edilemediği dikkate alındığında davanın reddinin gerektiği yönünde rapor tanzim edilmiştir.
-Mahkememizin ….. E.ve ….. K. Sayılı Gerekçeli Kararı ile dava ispatlanamadığından reddedilmiş;
-İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ nin …… E. Ve ….. K. Sayılı Kararı ile
Dosyaya sunulan bilirkişi raporunda, davacının ticari defterlerinin incelenmesinde, dava ve icra takibine konu 08.12.2015 tarihli 15.362,36 TL tutarlı faturanın davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, bu fatura karşılığının davalı tarafından nakden ödeme yapıldığına dair kayıt yapılmak suretiyle davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan alacağının bulunmadığı belirtilmiştir. Başka bir ifadeyle davacının lehine delil niteliğine haiz ticari defter ve kayıtlarında, dava konusu fatura ve ödemesinin kayıtlı olduğu, davalıdan takip tarihi itibariyle bakiye alacağının defter kayıtlarına göre kalmadığı anlaşılmaktadır.
Davacı alacaklı, şirketin muhasebecisi tarafından ödeme yapılmadığı halde sehven davalının borcunun kapatıldığını iddia etmiş, ödemeyi tevsik eden makbuz yada banka havalesinin bulunmadığını belirtmiştir. Bu bağlamda, davalının ticari defterlerinin incelenmesini, sunulmadığı takdirde vergi dairesinden ilgili kayıtların celp edilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davaya cevap vermemiş, katıldığı duruşmada davanın reddini istemiştir.
Somut olayda, ispat yükü davacı tarafta olup, faturalı alacağın varlığını ve miktarını yazılı delillerle ispatla yükümlü olup, delil listesinde “yemin” deliline de dayanmıştır.
Ne var ki ilk derece mahkemesince anılan yeminin eda ettirilmesi bakımından davacıya süre ve imkan tanınmadığı gibi bu hususta ilk derece mahkemesince kararda da herhangi bir değerlendirme yapılmamıştır. Uyuşmazlık konusu vakıanın ispatı için yeminden başka delili olduğunu beyan etmiş olan taraf dahi yemin teklif edebilir (HMK madde 227/1). T.C. Anayasasının 36. maddesinde, herkes meşru vasıta ve yollarla mahkemelerde iddia ve savunma hakkına sahiptir. Yine, Türk Medeni Kanununun 6. maddesine göre, iddia eden iddiasını ispatla mükelleftir.
Davacının iddiasını ispat bakımından yemin deliline de dayandığı anlaşıldığına göre, yukarıdaki açıklamalar karşısında, öncelikle davacı tarafa yemin teklif hakkını kullanmak isteyip istemediğinin sorulması, kullanmak istediği takdirde usulüne uygun bir biçimde davalının Hukuk Muhakemeleri Kanununun 227 ve devamı maddeleri gereğince davet edilmesi ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun yemine ilişkin hükümleri dikkate alınarak usulüne uygun bir biçimde yemin teklifini kabul ettiği takdirde yasa hükümlerine ve teklif edilecek yemin metnine göre davalının yeminli beyanının alınması, elde edilecek sonuca göre tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken, ilk derece mahkemesince davacının delil listesinde yer alan ve davanın esasının çözümünde etkili bulunan yemin delili dikkate alınıp, yerine getirilmeden ve konuda kararda hiç bir değerlendirme yapılmadan davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince bu hususunun yerine getirilmesi amacıyla dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesi gerekmiştir.
Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.a.6.maddesi uyarınca, esasa dair istinaf sebepleri incelenmeksizin, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararın kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Dava ticari ilişkiye dayalı fatura alacağından kaynaklı itirazın iptaline ilişkindir.
Takibe konu İcra dosyası, Taraflar arasındaki sözleşme, cari hesap eksteri Faturalar ve Ticari defter kayıtları dosya arasına alınmış ve iddia savunma kapsamında davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı hususunda HMK 222. Maddesi uyarınca defter incelemesi yapılmıştr.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre uyuşmazlık takibe konu fatura içeriği malların davalıya teslim edilip alacağının bulunup bulunmadığı yönündedir.
Bilirkişi defter incelemesi sonucu yapılan tespit ve açıklamalara göre;Davacının davalı adına tanzim ettiği 08.12,2015 tarih …… 15.362,36 TL’rik faturalarına karşılık davalı tarafın ödeme yaptığına dair kayıt yapılmış olduğu, Davacı yasai defter kayıtlarına göre davalının takip tarihi itibari ile herhangi bir borcunun olmadığı belirlenmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 222/3. maddesi son cümlesine göre defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamayacağı ve usulüne uygun tutulsun ya da tutulmasın ticari defterlerin içeriği sahibi aleyhine delil sayılacağından davacı defterlerinde yazılı miktardaki ödeme kaydı, davalı lehine davacı aleyhine delil oluşturur.
Davacı tarafça tanzim edilen fatura ve davalı ödemesi davacı tarafın sahibi lehine delil niteliği bulunan yasal defterlerinde aynen kayıtlı bulunduğu davalı tarafın inceleme gününde defter ve belge ibraz etmediği görülmüş olup Davacı tarafça takibe konu edilen cari hesap ekstresi içeriğinde ki faturaların fotokopilerinin dosya kapsamında bulunduğu fakat davalı tarafa fatura içeriklerinin teslimine ve/veya davalı tarafın faturaları kabul ettiğine ilişkin herhangi bir vesaikin dosya kapsamında bulunmadığı ayrıca davacı yasal defterlerinde takip konusu yapılan faturanın tahsilatının yapıldığına dair kayıt yapılmış olduğu, Diğer bir İfade ile davacı yasal defterlerinde dahi davacının alacağının ispatının yapılamadığı analaşılmış olup Dava konusu takibin başka delillerle pekiştirilmesi gereken (HGK, 10,09.1969 tarih 967-677) soyut faturalara dayalı olduğu, ayrıca davanrn (İİK. m 67/1) uyarınca açılan itirazın iptali davası olduğu dikkate alındığında, dava konusu takibe ilişkin alacağın varlığı ve miktarının davacı tarafça ispatı gerekir. Dava Konusu olayda tarafların defterlerinin HMK 222, maddesinin 2. Fıkrasına göre; “Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için Uyuşmazlığın çıktığı tarihte her iki tarafın tacir olması, iki tarafın da defterlerine geçirmesi gereken ortak bir ticari iş ve iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması gerekmektedir, HMK md, 222’ye göre, ticari defterler, belirtilen şartların varlığı halinde, ticari uyuşmazlıklarda, ispat aracı (delil) olarak kullanılabilir. Bu, defter sahibinin lehine olabileceği gibi aleyhine de olabilir, tüm dosya kapsamında bulunmadığı ayrıca davacı yasal defterlerinde takip konusu yapılan faturanın tahsilatının yapıldığına dair kayıt yapılmış olduğu, bu kaydın aksini kesin delille çürütemediği anlaşılmış olup nitekim YARGITAY …. HUKUK DAİRESİ ESAS NO: …. KARAR NO: ….. ticari defterlerin içeriği sahibi aleyhine delil sayılacağından davacı defterlerinde yazılı miktardaki ödeme kaydı, davalı lehine davacı aleyhine delil oluşturur. Şeklindeki emsal içtihadı da bu yönde olup davacı yasal defterlerinde dahi davacının alacağının ispatının edemediği, İstinaf ilamı sonrasında davalı şirket yetkilisinin usulüne uygun yemin davetiyesi uyarınca duruşmaya katılarak yeminini eda ettiği yeminin kesin delil niteliğine haiz olduğu bu hali ile davacının davasını ispat edemediği anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 54,40 TL karar harcının peşin alınan 262,36 TL harçtan mahsubu ile bakiyesinin talebi halinde davacıya iadesine,
3-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine
6-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı..03/02/2020

Katip …..
E-imzalıdır.

Hakim …
E-imzalıdır.